VE eserlerinde Yaratan Sere; “İşte bi. Slmuşturları”| İMİZ, Sig zen dnima aa . an. ini, gri sid *P katolik gin; Jl yi Li vi Mm nd Mehmet Ka Bikin emi aş büyük üs. N ” iş İlik getiren Me İ bir apartımandaki bu hisse, İ zimi suretile 6,000 lira zi isminde birisi yakalanmış, Ağırcezada bir sahtekârlık davası 'Ipotek edilen apar- tıman hikâyesi Dün ağır cezada bir sahtekârlık da- vasına baklımıştır. Maznun yerinde Şe. rif ve Zeki isminde (iki genç vardır. Fatma Lebriz isminde bir kadın da şa- hit olarak dinlenmiştir. Eski paşalardan İzzetin karısı olan Fatma Lebriz Şeri. fin büyük annesi, Zekinin halasıdır. Da. va eden de Abdülhakim Senaf isminde | bir gençtir. Fatma Lebrizin üvey oğlu- dur. iddiaya göre, Kuzguncukta bir yalı- da oturan Fatma Lebriz malar, mül. künü kendisine ölünceye kadar bakmak şartile,.. Üvey oğlu Abdülhakim Sena-| nin uhdesine geçmiş olan Beyoğlunda Üsküdar noterliğinde sahte bir vekâletname tan. ipotek edik miş. Dâvaya göre, noterlikte bu muame le yapılırken, dava (o edilenlerden biri! kendisi Abdülhakim Senai (imiş gibi davranmış ve böylelikle ipotek için lü. zumlu olan vekâleti, o nam ve hesaba ötekine vermiş! Bu işten dolayı davacı, Fatma Leb rizin Üvey oğlu Abdülhakim Senaldir; dava «jilenler de, Fatma Lebrizin to- runu Şerif Cimcozla Fatma (oLebrizin kardeşinin oğlu Zeki Hinç. Şerif, vekâletname tanziminde © alâ.' kası olmadığını, bunun sahte olarak ba-| zırlandığını sonradan öğrendiğini söy.) Tüyor. Zeki de, kendisinin Abdülhakim. | miş gibi vekâlet verdiğini kabul etmek- le beraber “ben de bu aileye mensubum. Üvey oğul, malını mülkünü aldığı bü- yük annesine bakmıyordu. Dolayrsile,. bu alleye bir iyilik etmek © için, bu su.| retle kendimi feda ettim, diyor. | Mahkeme başka bazı şahitlerle brlik.. te, merhum İzzet (paşa) haremi Fatma Lebrizin de şahit olarak davet edilme! sine lüzum" görmüştü. Dünkü celsede Fatma Lebriz dinlendi. Şöyle ifade ver:| — 25 sene evvel malımı üvey oğluma vermiştim. Fakat bana (o bakmıyordu. Kendisine defalarca mektup yazıp para istedim. Bir satırlık cevap bile (overmi- yordu. Allah razı olsun torunum bana elden geldiği kadar yardım etti, Niba. yet ipotek işi için üvey oğluma yazdım. Gene cevap vermedi. o Bu sırada Zeki; “hala ben senin o ipotek işini yaptım,. dedi, Meğer işin içinde bir sahtelik ii mış.. Benim okumam, (yazmam yok. üzerinde G0! gram esrar bulunmuştur. taharbiye reist (o general; | Savsovari istifa etmiş, ve yerine ordu kw. mandanı general Sifikin getiri'miştir. * İngüz bağvekili Baldvin kralm tac giy! dım, gelecek hafta evleniyorum. — Tebrik olerim. İnşalinh iyi inti- hap etmişsinizdir. | — Zannederim metresine sekiz lira; verdim. i i — Gelinlik elbisem için kumaş ei | ibka edilmiştir. di: il Vekâletnameyi görmedim. Sonradan iş meydana çıktı. Zeki ben mahcup ol- mıyayım diye hakikati benden © sakla.! miŞ.,, ! 'Tüccardan İhsan, Nuri, oMehmetde dinlendikten sonra birinci hukuktan ge- len bir cevap okundu. Orada (Fatma! Lebrizin üvey oğlu aleyhine şarta ria- yetsizlik dolayısile mallarını geri iste. diği hakkında bir dava açtığı yazılıyor” du. Muhakeme 19 şubata bırakıldı. Tramvay elektrik iye.vermiş. Son zamanlarda, sekizde bir şirkeilerile müzakere | hissesi bu süretle Abdülhakim Senai- Nafia vekâleti ile Elektrik şirketi ara-! sında henüz halledilmemiş olan bazı| meseleleri müzakere etmek üzere İstan-| bula gelip Ankaraya giden murahhaz.| lar vekâletle temaslarına başlamışlardır. Murahhosların kat'i salâhiyetle geldik-' leri anlaşılmaktadır. Diğer taraftan Elektrik ve Tramvay şirektlerine ait tesisat şebekesi üzerinde fenni tetkiklerde bulunmakta olan he- yet te işine devam etmektedir. Ekmek fiyatlarına zam yapıldı Belediye narh komisyonu (dün top- lanmış, birinci nevi (o ekmeğe 10 para zammedilerek 11 kuruşa, ikinci nevi ek- meğe 20 para zammedilerek 10 kuruşa çıkarılmıştır. Prancala 15,5 (o kuruşta GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? Kondilisin bir isyan hareketi bazırladığı anlaşılmıştır. Bir İtalyan — Alman misalu yapldacağı söylenmektedir . UK HABERLER | me merasiminden sonra kat'iyyen çekilecek» tir. Yerine şimdiki maliye nazır; (oOÇember layhin teklif edileceği sanılıyor, * Almanyadaki Elbe şebri seviyesinin son derecede alçalması dolayısile elektrik zer. kezi faa'iyetini durdurmuş ve bu münasebet! Ie Hamburg şehri geçen pazar kederin: danberi karanlıkta kalmıştır. Münakalât tak dit edilmiştir. * Bulgar — Yugoslav paktının bir müskne 8 bum kursa e Relgarddan Sofyaya gön derilmiş ve Kral Boris taratından takdik ç- ditmiştir. Bu suretle pakt, dünden Mihsrer Meriyet me..ine girmiş bulunmaktadır, * Macar ordusu Erkanı Harbiye relsi bina moya gitmiştir. * İzveç diyişleri bakanı Eden tarafımdan Londrayı ziyarete davet olunmuştur. | * Bükreşte din akşâm geç vakit negreğis len tebliğde, veliaht Mişelin o sihhatindeld memnuniyeti mucip vaziyetin, hafif bir bron şit başlamış olmasına rağmen, devam etti) #i bildirmektedir. * Bslçika madenlerinin mübim bir Kısmı nda buğün mesai yeniden başlamıştır; fakat! bazı maden ocaklarında grev el devamı et. mektedir. * Leh akademisinin yeni nesli yamc'ları için olan edebiyat mükâfatı Josef Labodows kiye veritemletir. * İran posta ve telgraf nazını Nizamettin Hikmet kalp sekteninden ölmüştür. * Ameriltânm gsrp (o sahillerindeki dai) grevlerinin yakmda biteceği Umit ediliyor. Greveferis parlamentolar arasmda ynirmdn bir anlaşma yapılacağı söylenmektedir. » Pariste Jurnal gazetesi Franmz hazine sinin 1037 bütçe ihtiyaçları karşıtarak için en ax 55 milyar frank tedarikine Oo mecbur kalacağını bildirmektedir. | Tü Sabah rkiye aldatıl düşarlar? amaz Te Fransızlar bizi aldatabileceklerini sanır- larsa bir defa daha gülünç ve acınacak hale düşerler! Asım Us dün yazdığı makalede we kümeti efkârı umumiyeyi tenvire da- vel lerek Başvekilin “on beş gür sabrediniz” yolunda valtlerini hatırlat- mıştı. Bugün şöyle yazıyor: “Dün (Günü biten intizar) başlığı! altında yazdığımız yazılar milletçe o-| kunmuştur. Bugün orada bahtetliği- miz sayılı günlerin on yedincisini yü şıyoruz. Yine bu sebepten bu yazıları» mızın Üstüne de (HAJâ İntizar) başlı- ğını koyuyoruz. Bunda haksız olmadı- ğımızı şu günlerde cihan efkârı umu-; miyesince anlaşılacak hakikatler gös-! terecektir. Biz bu satırları yazarken şüphe © dilmemelidir ki Cenevrede cereyan «de gelmekte olan müzakere ve münakaşa-| ları, bundan fazla olarak Ankaranın! Hatay mselesi üzerinde bütün ciddiyet- le durum, düşünce ve kararını anlamı- mış ve sezmemiş değiliz Cerevrede Fransız murahhas heyeti ile karşı kar- memelidir: Türkiye Cumhuriyet: Hü- kümeti aldatılır bir varlık değildir. O- nu aldatabilirim zehabında bulunanla- rım, İşte asıl onların kendileri için te- lâfisi çok güç olacak derecede a:dan- mış olduklarına ve olacaklarına şüphe edilmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti çok bekl: ol- duğu Hatay davasmı ortaya atarkçn bunun, bütün kibini düşünmemiş olduğunu kim iddia edebilir? Dava ar- sıulusal olmuştur. Davasmda hakli 0- İ lan Türkiyedir. Artık dinlenilerek 28. zün kimin ağzından çıktığına çok dik- kat etmelidir. Türkün sözü, Türkün haklı ve yerinde sözü Türkün kendisi- dir. Ona riayet etmemek, onu tanıma- mak, onu hiçe saymak, buna cesaret göstereceklerin düşünemedikleri akı - betle karşılaşacaklarına asla şüphe et- memelidir, İ . İşte bizim bu dakikada söyliyeceği- miz bundan ibarettir, gıya bulunan Türk murahhas heyet- SUFPİyeli ka rdeşs nin bütin devletler yüksek mümessil leri ile çevrelenmiş oldukları halde hâ| Yâ müşkül barikatlarla karşılaştıkları-! ni ve hakikatte temelsiz olan bu ma- niaları yıkmak için kafa ve ne'es tü.) kettiklerini tahmin ediyoruz. Yoksa iş| daha çok zaman evvel aydınlatılır ve| şüphesiz dünya bundan çok büyük hu- zur ve memnuniyet duyardı. Dünkü makalemizde Cümhuriyet Hü| kümetinden verilmesini rica ettiğimiz; izah ve tenvirin de bu dakikaya kadar) gecikmesinin manasını burada aramak lâzımdır. Ne demek? Fransa İle Türkive ara- amda on beş sene evvelinden başlayıp bugüne kadar sürtünme halinde devam «dip gelen ve son birkaç gin zarfında büyük dostlarımızm makul bir hal tar- zına sokmak için sarfettikleri gayret- ! ler sayesinde bir anlaşma yoluna gi- rer gibi görünen, fakat Franarr mat. buatmca Türk . Fransız dostluğunun bir tezahürü olmak üzere izah edilmek istenilen Hatay meselesine ait son an- laşma şeklini hâlâ bir takım tefsiri güç diplomatik formüllerle suya dü- şürmeğe çalışan sinsiler mi var? Biz bu yazıyı yazarken mütemadi- yen xihnimizi işgal eden sus) budur. Fakat bu sualin cevabını bulmağa ye-| rar hiçbir kat'i malümata malikde buhunmuyoruz. | Ancak Fransızlar Türklere gayet, müsait davrandıklarmı cihan efkârr, umümiyesine gsterir görünürken çok; milhim ve esaslı olduğu halde teferri-| Ata ait ufacık bir mesele zannmı uyan dıran bir noktayı kolaylıkla kabul et-| tirtilebileceği farzedilen bir formülle Türkleri ve onun dostlarını aldatahi- liriğ zehabma düşerlerse iste 6 vakit Fransız murahhasları birdefa daha gülünç. yalnız gülünç değil, birazda acmacak hale dilşerler. Fransa ve bi- tin dünya gu hakikati bilmekte gecik-| Mersin valisi şehrimizde Mersinde imar faali- yelini anlatıyor Mersin valisi Rükneddin Ankaradan! şehrimize gelmiştir. Birkaç güne kâdar| Mersine gidecektir. Vali Mersin hakkın da şunları söylemiştir: “— Mersinin bu seneki ihracatı faz. la oldu, Ankarada İktisat vekâleti ile ihracat meselesi ve tahmil tahliye etra- fında görüşmeler yaptım. Bilhassa depo işlerinin tanzimine karar verildi. Geçen sene başlayan hastane ile ilk- mektep binası ilkbaharda ( bitecektir. Mersinin iyi su meselesini de hallettik. 280 bin lira sarfile başlanan bu işi bir. kaç ay sonra bitecektir. Gelecek sene Cumhuriyet meydanı civarında bir de helkevi binası yapacağız.,, lere Türkten selâm |! İsmail Müştak Mayakon yazıyor: Selâm ey ehli islâm! Size bu selâmı gönderen şsırlarca sizin, Arablarm, bizim, Türklerin, müşterek yüksek menfaatlerini korumak cehdinde bulu- nânlarin yakın evlâdları tarafmdan hitap olunur. Doğru veya yanlış, be- nüz bilemeyiz, bir Fransız ajansı, Adı Havas'tır, dün gece negretti: Şamda Arab gençliği heyecana gelmiş, Türk konsoloshanesi Önünde nümavisler yapmak istemiş. Niçin ey ehli islâm? Sizi esaret zincirlerinde brrakmağa muvafakat ettiğimizi zannetiğiniz için mi? Ne mlinasebet! Biz Türkler, ki a- sırlar ve asırlarca sizi severek, sevgili ağuşumuzda taşıyarak yüksek feda- kârlık göstermiş milletiz! Bizden sizin kardeşliğinizi unutmak beklenebilir mi? Merak etmeyin... Hatanızı kendi. niz tashih edeceğiniz gün uzak değil dir. Biz, Türkler, sevdiğimiz kardeşi ve din kardeşi bildiklerimizi unutma» yız. Bizim yüksek sahabetimiz karde$- ler üzerinden asla eksik olmuz: yeter ki siz buna liyakat gösterecek yüksek mahiyette olduğunuzu hâlâ muhafaza eden recililer olarak meydanda görül. melisiniz, Niçin Şamdak!i Türk konsoloshane- sinde nümayiş yaptınız? Bu sualin ce- vabını beklemekle beraber içimizden gelen bir merakla bunu tahlil etmek- ten kendimizi alamadık. Düşündük ki acaba (A) Türkiye Cumhuriyetinin Türk Hatay ve 'Türk Hataylılar üze - rinde ister istemez dünyayı kabule sevkedeceği büylik hakikatin tecellisi- ni görmekten müteessir mi o'dunuz? (B) Yüksek ve büylk hürriyet ve is - tiklâl tecellisinden sizin mahrum bıra- kılmış olduğunuzdan mı müteessir ol- dunuz? (©) Yoksa siz ne birinci ve ne ikinci manada yüksek hakikate alâka- sız bir takrm çirkef zihinli insanların adi sokak vasrtaları mısmız? İşte biz bü sonuncusunu size asla Vâ- yık göremeyiz. - Dindaşlar! Akıllı, tedbirli ve namus lu olduğunuzu gösterecek nümayişler yapınız, ancak bu mahiyette varlıkla- rın tezahüratı dünyada bir kıyrıet ola- rak tanmabilir, ifade olunabilir. Bırakınız alt tarafını! O tarafta gördüğünüz ve göreceğiniz İnsanlar, sizin, pişvalarımız olamazlar; olama- malıdırlar; çünkü onlaren .nihayet çok mahdüd politikacılardân ibarettir. Biz, Türkler Suriyeli kardeşlerimizi ne bu politikacılardan ve ne de bunların işaretlerile av'ave koparan mahlâklar. dan tanımayız. Biz Suriyelileri tıpkı bizim gibi geçmişin müşterek aciları- nı, müşküllerini viedanmda taşıyan, hâl ve istikbalde bu acıları giderecek yeni insani ufuklara kavusmak için elele vermeğe müheyya kardeşler te- lâkki ediyoruz.