26 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

—ız_ *20£1po TppyoSa) DUDA O — I04TPO TNAYOĞAT SUYY — — 'gtr Piwep 4 — 432 Pirep we — — e- "EYUO Tap Tossnıda TOPUTN 9T gdDyLolndoAi su YpNAĞ LDPAYMDOĞ Beha)İ ( 492P00 Tapumy 9ıp Toyorur SeM OsİyY — İ h F Tağll di 4 E p | Hüi ASAT ğğ ğğârgğğfgğğq dAİJÜRE ; E_'__aı n ğ_ a;;_gîs SERT | Y A AĞ F ZTLT AMT HLi n O LA ;mğ" v 32 g 53 S."—E 5 | âw D â.—ağıl-âı ğ ğ B alpı;: ğ"“ k E el lı:'?' OD ş:'m:ğ'”ğ. S E "%ğ Z ElLEğliğ GE Sazlip Ca £ p3 F A ei Bot CA MT Gi e I: K S Erm a G ae BÜ BB g EE AA z aT Seike Ph z ğğ ge B nti G ALE ? ğ Te BaldtA M SO zi B . Si Ğ ; ğ ASSR D Z H ğğg M AR Ü ha LAİ o SOBPSENSSEŞOŞ SAŞyiSi EERE LAŞ FT ELERR L Diğiş BU DEEE Yelrte : e —-. j B o Ş ak ğğî%ğ : ğğ %%ğsğğ 'ğ'g?ğğâ% : ğ Ai G UE A, e Ü BA kes 0 L E G R.U” »Bığş : SDt Ey B9 LEBEŞE'! Lö0re € Ediş Ş3 de-Eitiç Eçümiç € 99 | de ÇF eee OA Lt İ ALe> X Bi © — Onb? b â —a '3!. ğ-' : Eş? D b DA —a EYOİS yöAYAyNk GİP #ağany | 102 HORTLIYAN FAUSTA hazır bir vaziyette yavaş yavaş yürü. meğe başladı. Bulunduğu koridor gayet geniş olup birçok dar yollara ayrılıyordu. Seyrek- pencerelerin tamamile aydınlatamadığı köşelerden bazıları karanlıktı. Elli metre sonra asıl koridor birden- bire sola sapıyondu. Yolun mühim kıs. mını sesiszlik içinde kateden Pardayan buraya yaklaşınca, yürüyüş halinde bu lunan bir çok askerlerin ayak seslerini duydu. Bu gürültü süratle yaklaşıyor- du. Talisizlik eseri olarak — burada bir pencere bulunuyordu. Etraf iyice ay- dınlık olduğundan gizlenmenin imkânı yoktu. Pardayan idurdu. O anda, kısa bir kumanda duydu! — Dur! Birkaç saniyelik derin sükütu mütea. kip yere konan silâhların sesi, coşkun bazı mükâlemeler ve hümmalı bir faa- liyet duyuldu. Pardayan hiddetle mırıldandı: — Hay Allahın belâsı! Gliba orada kalacaklar!.. Geriye mi dönmeli? Pardayan müşkül vaziyetlerde kaldı ğı zaman müutat olan soğuk bir tebes- sümle güldü: — tspmgı baş engizitörünün sözü, asıl şimdi değermi gösterecektir.. Gi. delim!.. Ve yavaş adımlarla ileriye yürüdü. Henüz birkaç admr atmıştı ki, birkaç askere rastladı. Bu adamlar, şövalyeyi görmemiş olacaklardı ki, gülerek şaka- laşarak pencereye doğru yürüdüler ve bir çenber halinde yere oturarak zar at- mağa başladılar. Sola dönmek Üüzereyken ikinci bir m ımplaburunmıgel&i Pardayan &hig aldırmadı ve kendisine — yol veren askerlerin arasından geçerek — yoluna devam etti. İ — Anlaşıldı diye mrrıldanidı, bu adam lar beni yakalamak için buraya gelse. lerdi herhalde çoktan başımız — belâya girecekti.. Demek ki haksızlık etmişiz baş engizitör beni yakamak isteseydi, herhalde bu işi elinde — mükemmel bir fırsat varken yapardı. Ve Pardayan, itimatla ileriye doğru yürüyerek hiç kuşkulanmadan, askerle- rin arasından geçti. Yere çömelerek, ayakkaplarını bağla- yan bir askerden başka önünlde kimse yoktu. Fakat Pardayan tam bu adamın hizasına gelince şu mırıltıyı duydu: — Dikkat edin — senyör ve her şeye hazır olun.. Saray muhafaza altına alm mıştır. Sizi yakalamak. istiyorlar.. As. kerlerden kaçınarak ilerlemeğe çalışın, çünkü geriye dönmenize — imkân yok, yollar iyice kapandı. Pardayan tam başını çevirerek cevap vereceği zaman, adam koşarak uzaklaş- tı ve diğer askerlere iltihak etti. Pardayan hayretler içinde düşünme- ğe başladı; — Bu adam kim, ve ne için beni teh- likeden haberdar ediyor?.. Acaba/doğru mü söyledi?.. Öyle ya, hakkı var.. İşte gene birkaç grup asker, yolumu kes- mek için diziliyorlar., Bir, iki,, üç, dört beş.. Arka arkaya tam beş sıra asker. Hepsinin elinde de tüfek var.. Mösyö Espinoza 'işini bilen bir adamdır. Bil- hassa tertibat almakta pek mahir, öyle ki, tuzak hazırlamakta pek mahir olan madam Fausta, onun talebesi bile ola. maz.. Şimdilik şöyle kenardan yürüye- lim, çünkü bu kahramanların, tüfekleri üzerime boşaltacakları tutarsa, — işimiz tamam, Ve Pardayan bunları söyliyerek, Dils” - B lll S aeiT NİN îxlı_,&ı_a&â!â_—_—,:;_ - öe ddi e? Pa İ AMĞT ee adai K ALMANCA DERSLERİ Kendi kendine 1000 kelime ile — ALMANCA DERSLERİ Ta Ü ZŞ « ! * le takip edilecektir.) — ALMANCA DERSİ (Her hakkı Haber gazetesine âittir) Ders : 9 Geçen dersteki vazifeler , Ü .!(2 Numaralı Şnayder ailesi r B Kç z HAP . Plü n GaL e A NELEP » ÖRPİse 2 340584 KA â'ğıââl .ğ 'Bb Pi zN a ö o: # AŞALEİ Ş | Hügğür ©t & AWE y F 35 Ka - öüöm e & £ $idisi .B £ H L GETTR İ Z İaM 128 câuâ e) mğgğ“—wg Bi RİAR %Ğ—ğg 3 AğERT K3i 3gâmângâîkâ' a OA AA DU BEĞŞBŞBB%ĞG 5 E HORTLIYAN FAUSTA l':A Geçen dersteki Almancaları şu şekilde Türkçeye riniz ve yaptıklarınızı karşılaştırımız: (1) Die GroBeltern sind besonders erfreut, ihre Kinder wiederzusehen. (2) Alle sind froh, einander zu sehen. (3) ı-k İ a© u H (3) Kaç adam geldi? — Dört, (4) Erkek çocuk misafirleri sayıyor: Bir, iki, üç, (1) Bilhassa büyük baba niçin sevinmiştir? (2) Da- Türkçe cümlelerin de almancaları şunlardır: (D wW Karl, sana cevap veriyorum. (10) Georg, bana kim cevap —— dört. (5) Şimdi hangi dersi öğreniyorsunuz? (6) Salon veriyor? hemen hemen misafirler (le) dolu. (7) Hangi bayan ev sa- hibidir? (8) Amcanın yanında kim ayakta duruyor? (9) madı, kızı ve torunları geldiler. (8) Was 8) Ghr).. Almancaya çeviriniz Herr Sechneider ist aufgestanden und begrüsst auch die Güste. (4) Die Mutter drückt ihrer Sehwüâgerin die Hand. (5) Ihr Mann, Herr Sehneider, ist der Önkel der Kinder. (1) Bayan Rihter Karlm, Lillinin ve küçük çocuğun (6) Stehen alle Personen im Zimmer? — Nein, nicht alle, (7) Wer steht denn nicht? — Die GroBmutter. tut die Hausfrau? (9) Wie heiBt der Bruder von Lilli? — Karl. (10) Warum sind die Güste angekommen? yük adımlarla, yana doğru — uzaklaştı. Şimdi bulunduğu yer karanlık olduğu için rahat rahat ilerliyebiliyordu. Birdenbire yeniden birçok ayak ses. leri duyuldu. Ve ayni — zamanda, yan koridordan diğer bir asker grupu görün dü. — İşte iki ateş arasında kaldık! Diye mruldandı. Fakat tam bu esnada, — sol tarafında bir kapı nazarı dikaktini — celbetti. Ve askerlerin kendisini görmelerine mey- dan bırakmadan, kapıya dayandı. Kapı kolaylıkla açıldı. Pardayan seri bir na. zarla kapı aralığından içeriye baktı ve kimseyi göremeyince yavaşça içeriye dalarak bekledi. Askerler kendisini görmeden geçip gittiler, Pardayan derin bir nefes aldı ve ayak seslerinin uzakta kaybolduğunu duyunca kapıyr açarak dışrıya çıkmak istedi. Fakat kapı açılmadı. Bütün kuv. vetini sarfetmiş olmasına rağmen kapı mukavemet ediyordu. Nihayet, kapının gizli bir zemberekle işlediğini ve içeriye giren bir adamm bir daha dışarıya çık mamasını temin için yapıldığını anladı. — İşler asıl şimdi çatallaştı! Diye hiddetle mırıldandı ve bulundu- ğu yeri tetkike başladı. Burası bir ne- vi tavan arasıydı ve oldukça karanlıktı. Fakat Pardayan Espinozanın odasın- dan çıktığnıdan beri mütemadiyen ka. ranlıkta yürüdüğü için gözleri alışmıştı. Bünun için etrafı görebiliyordu. Kapı- nın karşı istikametinde kücük ve döne- meçli bir merdiven nazarı dikkatini cel betti! — Neyapalım, oradan geçeceğiz, za. ten büuralarını tanımadıktan sonra han- gı deliğe girsek bir. MENA Pardayan böyle aöyhyerck yava; _.w,â :âı_ıo.. ça ve dikkatle mcrdıven.lcrdeh if ya çıkmağa başladı. Şimdi kilert küçük bir yerde buluuuyord'j' biri sağda, diğer ikisi ortada olmak üzere üç kapt Parda! rı dikaktini celbetti: r — Olur şey değil, diye Bu kapılar kapalıysa, kapana £ çandan farkımız olmiyacaktir Koridorda ve aşağı da oldul burası da iyice karanlıktı. D tan derin bir sessizlik de bit inzimam edince Pardayan âde yordu. Neredeyse, kendisine maruz bulunduğunu haber vE? hül askerin sözünü dinledi olmuştu. . — Keşki doğru dürüst vam etseydim, karşıma çıkâ lerle döğüşür belki onları Y& dim, halbuki, işte şimdi bi tık kaldık! İ lardan birisine doğru Fakat tam bu anda, solü! bir mırıltılar duydu. Geriyt — | gi kulağını kapıya dayayarak ©* Amirane bir ses ıoruyotd“' "_ ü — Peki! Ne yapıyor? 2 ”RR Pardayan sesi tanımışti — ,, # — Espinoza, diye neler oluyor. Ve bütün dikkatini ı:eıplıl ö di. İkinci meçhül ses cevap — Kaybolduğu korıdorw dolaşıyor. Ü” İ Pardayan hiddetle ınmld*;w bü — Artık şüphe yok.. BB“ dîyorlar i Sonra dudaklarında beu’““; bir tebessümle ilâve ztE" 4'