MuLançuUuzez UNUNa SA TULE ; E i ş ; E dap “SAY 9 0g 2 Ap), Şİ Ol a “PULU O 0g Np O, “ARİ 1299 ÇI BUSTY , Ok UYE Epdisere reyisyo payıma) S1ayalaa ALS ESTE VB) 'KPUTSUUNUL , FNOA-ZATE Tüor0ğ,, BULMpSYU ural a 'Lrupsuu UrUrğ gss 5n suryğ,, vpn Okp3 SEN (da 56 uu ağ MESTESEN,, BA ği 04498 oyuğo 444 18 “uae Wp £rejung (PüĞ “Llayeyoğ ep öjdopyurez 194, , UYE 1G, 11ofruy sys öy zrunğıps Mp3 pare voppej UL UM9 110 EPEOZISULİĞ *Gkpmdof O 1) ) yüayu09 SL, goönb 09451 “osgz şö£ NA) uaznay 803) sNOoA ZAUNE ASAL 2S “NE 2S “UNSUNUUYUL UOĞ “aruz 46 WS, *(wos4D6 40 ms Of) "uoöreğ un sins op “Tğ00$ YOL? A1 US “LİDOİ yafl dig MU og, ş uyöş yeride çuyptos ye “pekiz #ywp puan uğ v söurmaş Xn9p 740S S9) SNOA-Z0JLE YUAUİULO,) Eynur söy unung “yepit1os odyp VYVOZISNYUA ZA Vİ yuounuoy (ina yo; umuoy) A Sarper Yy oL $ gaye, YONLOP LE 54 YEUAOS MEYEY EpBONEURaJ Yye OK ıya'1suzd SAIPUDE sn 75 ip NETÇE$ y0ĞLG UrUlUYUZ (ey uçur) yar — (459) #yueyud STOZ) YU0S STI Ti ıderpas yuo *Zizta MP O, VOZISNVYUA IPZIN GO 9 — Uöyes 9| Suep STuru0s snoU “e Ay ANO0İ ra O — Tutya un 1591 you :(apa) ong anyymn009 Sy vvjuo — ZEĞNpUOJER ZIPUPEK ŞA aUJUO 1uaısumna ayy Uepreymy uoNamup “Yo TuLisi 78 HORTLIYAN FAUSTA na öyle geliyor ki biribirimize söyliye- cek şeylerimiz vardır. Sen de öyle dü. günmüyor musun? Montalt kızaran gözlerle (rakibine baktı; — Evet, fakat. Biraz sonra.. Şimdi- lik başka bir işim var, Ve Montalt, bir hissikablelvukuur ©- na tehlikede bulunduğunu bildirdiği Fa- üstanm arkasından koşmak istedi, Fakat, Ponte Maciorenin e5 (ikinci dela omuzuna indi ve Sfondrato hiddet- le bağırdı: — Beni hemen şimdi takip edeceksin Montalt, yoksa seni herkesin (önünde tokatlarım! Dük bunları söyliyerek elini kaldırdı. Montalt tehditkâr bir sesle cevap ver di; — Pekâlâ, seni takip edeceğim.. Fa- kat dikkat et!.. Ve Montalt, omuzunda duran eli itti. Tehditkâr ve nefreti âmiz sözler mırıl. danarak Sfonârotoyu takip etti. Bu sırada, Fausta Oda hiç bir şeyin farkında olmıyarak koridorda ilerliyor- du. Biraz sonra, rahip bir kapı açarak Faustayı içeriye davet etti, Fautta odaya girdi ve ancak o zaman Montaltın yanında olmadığını anladı. Hayretle rahibe doğru döndü ve göz- leri içine bakarak amirane bir tavırla sordu: — Kardinal Montalt nerede? — Senyör kardinal koridora gireceği zaman, kendisine (O mühim ve acele bir şey söylemek arzusunda bulunduğu ha. inden anlaşılan diğer bir senyör tara- fından durduruldu. Pausta rahibin yalan söylemediğini anladı ve sadece: — Ya? dedi. Ve ecri nazarlarla bulunduğu odayı tetkik etmeğe başladı. ; | Bu vasat büyüklükte bir odaydı. Mo- bye olarak bir (iki koltuk, ve yegâne pencerenin hafif ziyasile aydınlanan bir yazı masası vardı. Duvarlardan birisi, üzerine kalın ve ciltli kitaplar sıralan. müş olan etajerler tarafından tamami's işgal edilmişti. Faustanın girmiş olduğu kapınm kir şısmda başka bir kapı varir. Pausta hiç acele etmeden, yavaş 2- dımlarla ilerledi ve kapıyı aştı. Burası küçük ve çok sade bir odaydı. Görünüş te hiçbir çıkış yeri olmayan bu garip o- da rengârenk camlarla (süslenmiş bir tek pençerenin yerdiği hafif bir ziyayla aydınlanıyordu. Fausta kapıyı kapıyarak geriye dön. dü ve pencereden dışarıya baktı. Pençe re küçük bir avluya nasırdı. O zamana kadar hareketsiz durarak Faustanm bu tetkikini seyretmiş olen rahip eğilerek sordu; — Eğer prenses arru buyururlarsa, İ senyör kardinalı bularak buraya getire- bilirim, Fausta güzel bir tebessümle verdi: — Rica ederim.. eğer kabilse. Rahip Faustaya itimat telkin etmek için kapıyı iyice açık bıraktıktan sonra süratle uzaklaştı. Faysta da yavaşça kapıya doğru iler- Miyerek arkasından baktı ve rahibin gel. dikleri yoldan dışarıya çıktığını gördü. Koridorun dış kapım KAR açık duru- yordu, Favsta emniyette bulunduğuna kani olarak. geriye döndü ve koluğa oturdu. Yüzünde hiebir endişe (Ookunmamakla beraber gözleri dikaktle etrafa bakıyor ve her şeye hazır bulunuyordu. Birkaç dakika sonra rabip iceriye gi- rerek tabil bir kareketle kapıyı kapadı ve hürmetkâr bir sesle: * cevap DERSLERİ Kendi kendine 1000 kelime ile FRANSIZCA DERSİ YRANSBIZCA Geçen dersteki vazifeler Çevrilecek olan fransızca cümlelerin türkçeleri şunlar. dır: Bu dersimize başlamadan evvel gene geçen derste vep- diğimiz vazifelerin yapılmış şekillerini gözden geçirelim: (2 Numaralı Durand ailesi resmiyle takip edilecektir.) giz: yiz? ner: — Nous sommes de nouveau dans le salon — Tekrar DERSLERİ iz ve bitireoe; Resim üzerinde ceği FRANSIZCA la famille Durand? — Düran ailesiyle geceyi ge- çirmeğe kaç misafir geliyor? — Guatre visiteurs — dört misafir, salondayız, -— Combien de visiteurs vlennent passer la soirâe avce Bu derste öğrendiklerimizle ikinel resim üzerindeki — Çuels sont ces visiteurs?--Bx misafirler kimlerdir? — Ce sont le besu-fröre et In belle-secür de Mme Du- — Oü sommes-nous? çalışmaları tekrar ede: HORTLIYA — Madam, dedi. Senyörü bulmama! imkân olmadı. Senyör kardinalm yanın. daki adamla beraber saraydan çıkınış. Fausta ayağa kalktı; — O halde benim de gitmem icap «e diyor. — Monsenyör baş engizitöre ne söy- fiyeyim? Fausta soğuk bir sesle cevap verdi: — Dersiniz ki kendimi emniyette hig. setmediğim için, müzakerenin başka bir güne tehirini Yüzumlu gördüm. Sonra her zamanki âmirane sesiyle: — Beni teşyi ediniz! dedi. Kapnun önünde duran rabip olduğu yerde durarak hürmetle eğildi ve; — Madam, dedi, sizden (bir riçada bulunmak cesaretini göstermeme müsa- ade eder misiniz. Fausta hayretle sordu: — Siz mi? benden ne -İstiyebilirsiniz Rahip iyice doğruldu: | — Ehemmiyetsiz bir şey (omadam.. Göğsünde saklamış olduğunuz pârşü. | mene bir göz gezdirmek. Pausta bir tuzağa düşürüldüğünü an. Tadın ve; | — Bu darbeyi bana gene Pardayan| indirdi. Çünkü evrakın özerimde oldu-| ğunu © meydana çıkardı. Diye düşündü, sonra rahibe dönerek: — Ya reddedersem, ne yapacaksmız? — Bu şernit dahilinde, o maattecssü! onu zorla almak mesburiyetinde kalaca- gm. Favsta elini göğeüne soktu ve? — Öyleyse gelin ve alın. | Rahp eğildi ve sonra Faustaya doğru iki adım attı, Fausta elini süratle göğsünden çıkar. dı.. Elinde küçük ve siyri-bir kama vâr- dı. Sakin fakat tehditkâr bir sesle; n de fİransızeşları şun- aanian dana ke tamhami. ın oğlunu selâmlıyor. m Lögri, Madam Düran'ın görümcesidir; 3) — Jak ne yapıyor? Da — vie, — HM tient sa fille par la main. 2) — Ol est la grandimöre? 1) — Gue fait M, Lağris? Gelecek derste O zaman doğru yapıp yap- ceğiz west pas assis, il esi debout. 3) — Est-ce yue la grand'möre est assise ou debout? — Ws saluent İcur cotsin et leur cousine. 5) — Our dk Marguerite â Colette? netf, dix, onze personnes, 2) — Est-ce gue le grand-pöre est assis? rahd, et leurs enfants. Bunları da okuyup 'Türkçelerini yazın. bunların karşılığını vere — Elle est assisa, 4) — ue font le petit garçon et la petite fille? 1) — Combien de personnes ya-t-ildansle salon? — ll ya une, deux, trois, guatre, cig, six, sept, huit, madığınızı kontrol edersiniz: N FAUSTA amaaan am — Bir adım daha atarsanız vururu” Size şunu baber © vereyim ki bu i sehirlidir ve en küçük sıyırtısı bile 8 bir ölümü tevlit ettirir. f Rahip derhal durdu ve dudakları# gok garip ve muammalı bir tebessü” belirdi. Bunun üzerine, Fausta seri bir nazif” la etrafına baktı ve odada yalnız bulüf” duklarını anladı. Biraz evvel açarak * rar kapamış olduğu küçük kapı da gı” ri tabii bir şey yoktu. - Fausta hiddetle elini kaldırdı ve b adım ilerliyerek bağırdı: — Kapıdan çekil! Yoksa. — Allahın masum bir kulunu ve Bi metkârın: öldürmek cesaretinde bulun” cak mısınız madam? — Sana kapıy: aç diyorum. | Rahip kapıyı açmakta (güçlük ge kiyormuş gibi hareketler yaparak 6#' verdi: — Açıyorum madam, açıyorum, badi mayın. Fausta, rahibin vakit geçirdiğini di layarak bir adım daha atlı ve; — Alçak! Kimden imdat sun? Diye bağırarak bir yıldırım sürati kamasını kaldırdı, fakat indirmeğ* kit bulamadı. i z İki kuvvetli el havaya kalkan e ni kavrarken diğer iki kol da sel € yakalamıştı. Fausta her türlü mukabelenin faYd£ sız olduğunu anlayarak başını (o Ç€' ve iki kuvvetli ve iri yarı rahibin çesinde olduğunu anladı, Etrafma yeniden bir nazar atfetti “ kat gene gayri tabii bir vaziyet di. Küşlik kapı bâlâ kapalı dury N Bu adımlar nereden girmişlerdi? ©“ bir ve belki de birkaç gizli kapı