(oyak sojüsesi 14. 1 — i33üps dom pu — Yy (yon) 005 — (MED) zur gong uya 7i JJ #0) wpoggua (Ö) Hp) tayayoay muo — (48) zayi DA — “Bob zıp olööYp (W0poğ Y 2129U19 34 Yola 49J9LINSON YS93U9J499Z3 nN WP OUA pus 307 o 0p “di Pp UA 9 UJ yöne 7zjis AŞ — 01) aryi Bap pun untağ | Wp <0 Tün pen Pencereler, bütün dünyada ul, : EE Sârây bahçelerine nazrıdır. tal ikinçi Filip, bu i Din önünde oturmuş, güzel ve inc Anatle tabiatin elele vererek cennet alin i sey,“ Ettrdikleri bu nefis Yrediyor. pencerelerd bir manzarayı! , başka pencerenin önün- anında baş Biraz ötedi e, ei SM göğsünde kavuşturmuş olar Cütseli bir adam hareketsiz duru- Yor.g NİŞ ve uzu Bözler; * ve uzun b engizitör burnu, manasız in — çehresinin ilmek üdeta im-| Yalnız geniş yüzünün alt ta arkan bir yığın kıl kıpkırmızı li gösteriyor ve bü. YRüne ayni rengi veriyor. Pafından bir sa tün ismi Don Jago dö Almaran olar ia herkes Barba Roja ederdi, Bu adam ikinci Filipin muhafız “kırmızı sa- in Aİ nerede olursa olsun, nereye gi- de e Bitsin, Barba Roja drima eng <deri göğsünde olduğu halde İşar, vin yüzüne bakarak, ondan bir i,, *t bekler, K N ler onu Kat İ/yen şekler. Konuşulan şeyler onu kat. Yüzü, e orada &tmez o yalnız kralın in belirecek en küçük bir hareke- das O ânlamakla mükelleftir İşaret ve emirlerin manasını o| a daha iyi bilir ve anlar. Yolg,, “9 herkes korkardı. Buna sebep hi , "Sevki değil ayni zamanda müt- ' kuvvet i aj N 2d Miz kralın emirlerine itaat eden bu M hadi engiy e İkt söyler kral ve icabım.| ei *den manda kimseyle görüş- Ken onuşmazdı. Yaş a isine has olan, o soğuk ve Kirk > Espinozanın' kendisine anlt Yleri büyük bir dikkatle dinliyor." HORTLIYAN 02) NI “10 381 ayın ozi) ap Ağan sunumunu u13000121$9 91819p ng snunyO a — na'$ş opunay * Iua'ısuda YONYK'TY pa 5 amyok &5 #pUISE? pe ap rek Bumyo yo TYIS & pug Jap 15) 10) (gapg 2EH VONVN'IV DE Yur “FTAİLABTYI erd nSUyI uu U| YONE FENS Iİ IYSTISYSA “gr9ddng dour DERSLERİ MANCA ALMANCA DERSLERİ eklik ve Bunlar da rde erk almancada kelimeler ngi (cinssiz in kullandığı Fakat Mülki zamirler (sein, seine, ihr, ihre) : (hayst) > tesmiy sitzt im uyor gehören zur uch Pup Zimmer sind, es mit der en, welehe im Fâmilte Sehneider, baba ki, pipo İçiyor, koltukta otu: eleher Mann ist alt? kle oynıyan çocuk k Hangi çocuklar istekle oynuyor? Der GroBvator, welchei “0 çocuk ki, bebe Şahıslar ki odadadırlar, Şnayder E FAUSTA i şk — Prenses Fausta, Kadın papa Janın ananesini crek papa olmak istiyen kadındır. Hani beşinci Siksti tehdit ede ek tahtından devirmek istiyen kadın. Gayet zeki ve akıllı olduğu için ondan büyük istifadeler temin edilebilir. — Ya bu şövalye dö Pardayan? — Duyduğuma © nüzaran, bu adam kendisinden sakınmak © İâztmgelen bir kuvvettir.. Bu adamı ya bizim tarafa çekmek veyahut merhamet etmeden öl dlrmek lâzımdır... Kendisinden sitayişle bahsediliyor. Fakat onun hakkında söy» lenen sözlerin hakikate uygun olup ol. madığını anlamak lâzımdır.. Çünkü ken disine atfedilen şeylerin bir ihsan tara- fından yapılması âdeta © imkânsızdır! Buna rağmen, elimizde bazı deliller var dır: Meselâ Şövalye dö Pardayanın asd ismi Kont dö Marjensidir, fakat bu a- dam bu büyük ismi kat'iyyen kullandı. yor ve herkes onu sadece Pardayan diye ahlâk! Kimbilir belki de bu isme tenezzül etmiyor,daha büyük şöhretler istiyor. Diğer taraftan, Sevi geldiği gün, benim ajanlarımdan biri ne çatmış ve onu lüzumsuz küçük bir eşya gibi sokağa atmış. Bu şüphesiz çok büyük bir cesaret ve küstahlıktır. Kral inanmamış olacak ki sordu; tanıyor., Garip bi — Nasıl?.. Bu adam engizisyon ajan» larına el uzatmak cesaretini mi göster- ği Ve Espinoza tasdik makamında eğilin ce ilâve etti: — O halde, elçi olmasma rağmen, kendisine İâzmgelen ceza verilmelidi — Evvelâ, Sir dö Pardayanm ne is tediği miz lâzmıdır. — O da doğru fakat hükümetin bir ajanma karşı yapılan bu tecavüz cezö- sız bırakılamaz. i ve ne yapabileceğini öğrenme medi ve mevkiinin kendisine verdiği gu- rurdan dolayı lâf söylemeğe bile tener- zül etmedi. Yalnız kemali azametle bir İşaret yaparak çekilme: Fakat Parâ gene güler yüzle kend ruz bu dema masum bakışlarında bir bay | ret alâmeti belirdi, i emretti, m İken Sabrı tükenmiş olan engizitör amira. ne bir sesle bağırdı: — Haydi bakalım mösyö kenara çö- kilin. Görmüyor musuuz dışarıya çık- mak istiyorum. — Canım bünu daha evvel söylesey. diniz yal. Çıkmak mı İstiyorsunuz?.. bunda bir Buyurun! Çıkm ben kendi hesabıma mahzur Ve Pardayan bunları söyliyerek gı olduğu yerde durdu. örmüyorum. ngizitör bu defa hayretle © küstah yüzüne baktı. Bu adamın yü- zündeki muammalı tebessüm onu âdeta korkutmağa başlamıştı. Buna — Mösyö, dedi, ben mukaddes of bir emrini icra ediyorum. Buna mani ol ğmen, gene âmirane bir ses mak istiyen hetkes, hattâ sizin gibi ec nebi olsa le, ölüm cezasma © çarpılır.İ Mukaddes engizisyonun ajanına kaçşı hürmetsizlik göstermek de ayni derece de bir cürümdür. — Ya?. Öyleyse mesele değişir!.. Ve ben de bu mukaddes ofis midir nedir? İşte onun ajanına, ecnebi olmama rağ- men, lâyık tan geri kal uğu muameleyi yapmak ıyacağım.. Ve Pardayan gene kımıkdamadı.. Fa.| kat bu defa, engizitör, söylenen söz deki hakareti anladı ve bütün kuvvetile bağırdı; — Siz ne istiyorsunuz yani?.. Pardayan tatlı bir sesle cevap verdi?) fena muamele yaptığınız şu zavallı kız. Birinci resim üstünde iz zaman yerini tutacak o- erini tutar), meleri: şi kelimenin yı ri şayet erkek veya sayet bir d “Onun” za, renilebilecek » Sehneidi 12, dis Grobmutte der Vateri, die Mutterö, der Sohn, die Tochteri und « kleine Müdehen8, tekrarlama Zur Familie gehören der GroBvst, Das Bild! zöigt uns ein Wohnz In dem Wohnzimmer arak bunlar HORTLIYAN FAUSTA 57 cağızı serbest bırakmanızı (İstiyorum. (Pardayan bilhassa “istiyorum,, kelime sini amirane bir tavırla söyledi)... Son. İ ra, kahpece tuzağa düşürdüğünüz bu genci derhal tahliye etmenizi istiyorum. Bundan sonra dışarıya (o çıkabil Hattâ bu defa çabucak dışarıya çıkma- nıza bizzat kendim yardım edeceğim. rSİNİZ.. Engizitör iyice doğruldu ve karşısın- daki ecnebiyi dehşetli bakışlarile süz. dükten sonra şiddetle bağırdı; — Dikkat edin mösyö, Kafanızla oy. nuyorsunuz. Mukaddes ofisin emirlerine itaat etmiyecek » Bana, benim emirlerime itaat etmiyecek misiniz? Ve bu cevabı beklemiyen engizitörün hayretten dona kaldığını görünce ilâve etti: — Size şunu haber vereyim ki, sabır- k adam değilim. iniz? — Ya si Bu görülmemiş sahnenin seyircileri dehşet çöktü. ardayanın bu en zalim ve en müthiş Üzerine derin bir süküt ve idarenin ptığı mu. amele, ya çılg ümessiline karşı k, yahud da fevkalbe- şer bir cesaretle tavsif edilebilirdi. O- in seyircilerden bazıları bu iâmetle, diğerleri bu E miş insana perestişle bakıyorlardı. Bu umumi hayret ve heyecan icine yalnız Pardayan, sanki en tabii sözler söylemiş en kolay ve ehemmiyetsir şey ler yapmış gibi son der yordu. re, bu derin sessizlik arasın. nı bir ses yükseldi: Bu ses, bir defa daha hakikat mefhu. munu kaybederek, dehasının bilâhare e. bedileştirdiği bu nümune önünde, heye- canını ortaya vuran Servantesin sesiydi. abası yaşlıdır. sonra gele veya cemi ise sonuna bir (e) alır irinden raucht Er Der GroBvater sitzt in sinem Lelhnstul k olan İsim dişi ise eine Pfeifel0,