12 HABER — Akşam postası —— - —————— OL SALTANATIN YELLER ESER ŞiMDi YERİNDE Dünün paşaları ve konakları Çapada Loiçalı Derviş Paşa konağı Konak, Çapada, Kazasker camisi karşısındaydı. Umumi harp senelsrine kadar vardı. Meşrutiyetin ilânından Sonra “Darillmuallimat” ik etmiş, yıkıldıktan sonra da arsasma bugün- EA “Selçuk katın oku” yapılmıştır. İbrahim Derviş paşa Lofçalı ve gö- müllü olarak alaydan yetişme... Askere girişi, eski salnamelere nazaran 1252! (1836) da.. Kütahya fer'fi Çerkes Ha- fız Mehmet paşanm vezirlikle Diyarbe- kir, Sıvas, Rıkka eyaletlerin: veli ol- duğu seneye tesadüf ediyor, Mısırlı İbrahim paşa, gene gemi a- ziya alip ileri saldırdığı sıralarda, ya onbaşı, yahut çavuşu merkum olması “zımgelen Derviş ağa, ihtimal ki Ha- fız paşa ordusunda ve Nezip bozgu- unda varmıştır. | Gerisi Kırım muharebesi şeklini 2- lari 1853 Osmanlı - Rus seferinde, alâ- rivayetin babayiğitlik göstermiş; rüt- beleri çifter çifter almiş ve miralay- lığa kadar çikmiş. Dokuz sene sonra, yani tüfeği omuza sırtlayışının 26 mer yılmda müşirliğe ermiştir ki bu, hic güphesiz bir rekordur. Karadağ cenklerinde bulunmuş. Ce-| bel Lübnan gene fitili aldığı sıralar-, da, oraya fevkalâde memuriyetle gön-' deri!miz. 1875 te Boğrada veli. Çok geçmeden, ansızın | veriyor. Hazret, bu çeşit rge | .Dişkinlik ve eski kurtluk davasında... © (Dört buçuk balderi 40 ml okunur?) di satma b “© » kuvvetle üstlerine zlgıtı ye- yip ters yüzü dönüyor. Kek Bir sens sonra, (Otluk köyü) nde Bulş-rlar ayaklanıyor. o Ayaklanma İ larına dair bir rivâyet var.. O esna” Yazaz: Sermet (Filibe) ye, (Pazarcık) a sirayet edi-| yor. Asiler dükkânlara, evlere kunâsk:| lar sokuyorlar; civardaki köyelri ya-) kıp yıkıyorlar; müslüman ahaliyi ke-| 8ip biçiyorlar, İ Istanbulda da karışıklık çıkaracak- larda “Sereskeri saferi peyker” bulu- nan Derviş paşanın “reyi resimi” ne merkezde biliyor musunuz? Sarayı hümayunu muhafaza sade- dinde Boğaziçinin ortaköy sırtlarına toplar tebiye etmek; bu suretle, ayni zamanda Bulgar Eksarhhanesini de| tehdit eylemek! Saç sakal ağartmışlardan birdoğü: — Koca Moskof Edirneye girip İs- tanbul yolunu tutarken bu pereseye miş, Muhtar Alus gelmedik, Nedir bu derece havfü he- rasım sebebi? Diye lâhavleler çekerlerken seras- ker, ssraskuerliğinin on beşinci günü azledilmiş; yerine bahriye nazırı Çer- kes Abdi paşa geçmiş. Lofçalı, Abdillizizin bendei hassı ve eli ayağı. Hüseyin Avni paşa, hal ge- cesi, merko? kumandanı Kırkağaçlı Müstafa Seyfi paşayı, bir bölük asker- « le, Çapa'daki konağı abluka etmeğe ve diğarı kuş uçurümamağa memur €t- 1877 deki Rus harbinde, Derviş pa- şanın serdarlığı ve işgüzarlığı yok. Batumdaki fırkanm kumandanı, Kars ve Erzurum cepheleri ateş içindeyken, © pineklemede... Biraz sonra, Abdülhamidin göz be beği olmustu. Yaveri ekrem lerdendi Ahır ömründe Rumeli fevkalâde ku mandanı ve müşirlerin geyhiydi. Paşanın bazı emsali misillâ tekrar tekrar evlenmişliğini, çifter çifter oda. lıklar dizmişliğini, sazende, banende, İ rakkase cariyeleri karşıma Sirala. mışlığımı işitmedik. Bir karısı, göze görünür iki de oğlu vardı: Ahmet Pa- sa, Halit paşa, Büyük oğlu Ahmet Fehim paşa, Babı valây seraskeride “Divanı harbi mahsus” reisi ve fetikti. Küçük oğlu ise, Kurt İsmail ve Gazi, Osman paşa Zade” terle at “bası Berber, yan! demadi hasreti şehriyari ve civin Yaşta muş di, Sultan Azizin kız Nazime sulte- nm kocası. Lofçak Derviş Paşa Ahmet paşa, başında &kalıpsız fes, seçi sakalına karışık, santur çivisi kı- hiklı, sırtında “feniki besaleti refik” ü- niformasiyle ömrünü, gününü Beyoğ- lundaki Lüksemburg gazinosunda ge çirmekte. Elinde isteka, bilârdo başm- da. İstanbulun karambol garson Aleko ile yarışta... «dek .gibi de fıru fr caddeden gelip bilârdobaz afimidam” etrafa dönmede; hayl! varlıklıdır) denir#" lundı: Üst takakgdakilere cıyı, ıwgadı eksik etmemek, Sebebi de guy. GÜZEL — — Durunüz!. Lâlenkayı atmak istiyen baydutlar, bu kumanda üzerine durdular. Çığlığı koparan Anna idi, Tepedeki baydutlara dönerek ilâve etti: — Bir dakika durunuz. O kadına bir kaç söz söyliyeceğim. Bundan sonra birkaç adım ilerliyerek Veraya yaklaştı. Vücudu . baştanbaşa titriyordu. Vera, Annanın bu müdahalesine hid- detlenmişti. Sert bir sesle ona çıkıştı: — Geri çekil. Sana da sıra gelecek. Seninle hesabımızı görebilecek gün ni- hayet geldi! Seni hayatta görünce çok azap çekiyorum. Artık bugün bu szap ve üzüntüden de kurtulacağim. Anna, dikkatle Veranın yüzüne ba. ,karak cevap — Beni öldürtebilirsin. Fakat o çocu- Şu öldürtemezsin.. — Senin gibi ölüme mahküm bir in san emir veremez. Bune cesaret. Bu yollarda galiba epey pişmişsin! — Ben emir vermiyorum. o Masum bir çocuğa merhamet edilmesini istiyo. rum. Evet, o çocuğu ( öldürtemezsin. Çünkü buna annelik şefkati o müsaade etmez. — Artik yetişir. Bu türlü sözler kili. sade söylenir. Burası ormandır. — Bana bak Vera. Bu anda öyle bir cinayet işliyeceksin ki dünyada hiç bir insan buna cesaret edemez. İyi düşün. © masuma azı, onu affet, — İyl ama, sen çocuğuyla beraber © kadınla bu kadar meşvul (o olacağına kendi başına selecek felâketi düşünsen daha iyi gi PRENSES Vera, böyle söyledikten sonra tekrar elini kaldırıp tepedeki (o haydutlara ku- manda Vereceği sırada tekrar Arnnanın sesi etrafta çınladı: — Biraz durunuz. Çocuğun göğsünü açıp boynundaki madalyonu biriniz bu. raya getiriniz. Vera, bunun ne demek olduğunu an- lamamış, şaşırmıştı. Anna, ona dönerek sözlerine devam etti; — Bu, çok kıymetli bir madalyondur. Üzeri elmaslarla süslüdür. Ortasında bir de zümrüt tay vardır. Niçin sararı- yorsunuz dilşer? Bu madalyonu çocu. ğun boynuna esen kim olduğunu mu düşünüyorsunuz? Yoksa sözlerimden şüphe mi ediyorsunuz? Madalyonu bir kere elinize alıp da muayene ediniz. O zaman kimi öldürmek (istediğinizi an- larsıniz! Lâlenkayı uçurumun kenarına götü- ren haydutlardan biri çocuğun boynun. daki madalyonu koşa koşa getirdi. Çin- gene kız: bunu Annanm istediğini gör- düğü ve işittiği için madalyonu © kendi eliyle çocuğun boynundan çıkarmış ve götürecek hayduda vermişti, Haydut, mâdalyonu getirerekAnnaya uzattı. O da Veraya doğru ağır ağır yaklaşarık ve madalyonu da zin-irin. den tutrak ona göstermeğe başladı. Vera, birdenbire mosmor (olmuştu. Arma, kendisine doğru yaklaştıkça o da ellerini uzatıyor ve (o madalyonu almak istiyordu. Perişan ve bitkin (bir hale gelmişti. İki elini birden uzatarak madalyonu kapmak istedi. Fakat Anna birden iki adım geri çekilerek buna meydan ver. GÜZEL PRENSES 283 medi, Vera, mlithiş bir heyecan içindey di. Kalbi göğsünü delip irlayacakmış gibi çarpıyordu. Birden boğuk bir feryat (o kopararak yere yuvarlandı. Saçlarını yolarak hay- kırmağa başladı: — Evlâdım! Evlâdımı öldürtmek is. tiyormuşum. Durunuz. Öldürmeyiniz. Kızımı bana getiriniz. Onu bağrım basmak istiyorum. Haydutlar, o çinge- ne karısına merhamet ediniz. (Benden nefret ediniz! Ah ne büyük bir cinayet işliyordum. Çabuk, çabuk o kadınla ço- cuğu buraya getiriniz. Korzakof, Veranın bu haline şaşırmış tı, Eğilerek onu yerden kaldırmak iste. di ve sordu: — Vera kendine gel. Ne oluyorsun? O madalyonla bu çocuk arasında ne mü nasebet var? Anlayamıyorum. Bu ço- cuk nasıl senin evlâdın oluyor? Vera, onu şidedtle itti, İnsanı ürper- ten korkunç bir sesle bağırdı: — Bırak, beni buraya getiren sensin! Sen bana o müthiş ölüm kararımı verdir. din. Senden nefret ediyorum. Bana ev- lâdımı getiriniz. Bvlâdımı bana veriniz. Haydi size söylüyorum. Bu sırada tepedeki haydutlar Lâlen- kâyı kucağındaki çocukla beraber reis. lerinin bulunduğu yere getiriyorlardı. Vera, yerden kalktı. Hüngür hüngür ağlıyordu. Birden Annaya doğru ilerli- yerek: — Sen, dedi, müthiş bir cinayet işle meme mani oldun. Bu cinayeti de işle. miş olsaydım bütün İnsanlar bana lânet okuya-aklardı. Anna, bu göz yaşlarıma bakma. Benden nefret et. Sakm acıma, Benden nefret ettiğini (o yüzüme karşı söyle. İşitiyor musun. Benden nefret et- tiğini istiyorum. Çünkü bizim aramızda bir destluk imkânsızdır. Anna sakin bir tavıtla cevap verdi: — Şu sırada sana acımaktan başka bir şey elimden gelmez. o Vera, şimdi duyduğun pişmanlık da belki günahla- rın kefaretiğir. Aliehın intikamından kork da bundan sonra olsun böyle gü. nahlar işlemekten sakın. yavan.değil. Suriyede çiftlikleri. 9 da irad ve ükarları bulunduğu sö nirdi. (Dünyalığı asıl tuturu me ketinden ve babadandır; barcıni Ramazındaki Htarlariyia da meg mu meshur. Herkese kapıları açık sofraları sira sıra; dis kiraları da < cifte pakir altm saatler, altm saplı basi lar, aitm tabakalr.. Orta tabaka ire bunların gümüşleri. Alt krden kilere de, en azdan birer çil Xray Herkesin boyadığı bir boya vat ya, paşanınkisi de lâc'vert boya. P merakı boyuna #onağının müştemi tını tamir ettirmek; yıktırıpn yeni bi tan yaptırmak; izerden dülgeri, duy ş. Gençliğinde, mende mi, Trablusgarpt mi bulun ken, b:devilerden bir keramet ehli: — Evlât, demuş, senin: necmin f parlak. En yükssk mansıplara çı! sm; kaftan kafa hükmedeceksin; bal ve saltanatın evoi bölâsma eredi şampiyonu) #İn ve lâkin bir şarta riayetin el Başı fırıl Evinden ingeatı hiç eksik etme! Xofcalı. bunu kulağına küpe Koliryark Bu ömür've saadet sigortasfim # ie cerrâpiliğini de denemiş... Hiç iş b masa bahçe duvarlarını yıktırır; Derviş pasa, mal ve mülkten yana' yaptırirmış.. — Kefaret, Pişmanlık; Demek şimdi muzafferiyet ilân ediyorsun. Beni bu halde görerek geviniyor musun! — Hata ediyorsun Vera. Senin gibi yüksek bir mevkie sahip olan bir kadı- nın düşmesini görmek sevinç değil an- cak merhamet yaratabilir. Vera, perişan bir halde (o karşısında duran Annaya bakıyordu. Etraflarında toplanmış bulunan haydutlar, bu hâdi. seden şaşırıp kalmışlardı. Vera, Arinaya bakarak mırıldandı: — Evet, bu bir düşüştür. Hem de müthiş bir düşüş, Bu düşüşü temin için bir gece yetişti, arttı bilel.. Düşes Vera, Lâlenka ile haydutların hâlâ dönmediklerini görünce “etrafında. kilere bağırdı: — Size söylüyorum, Anlıyor musu- nuz? Evlâdım nerede? Hâlâ getirmedi. ler. Yoksa evlâdımı bana vermek iste- miyor musunuz? Onu benden kaçıracak € mısınız yoksa...? Haydi çabuk getiriniz. Onu biran evvel kucaklamak istiyorum. er annelik. Adrelik,, $