24 Birinelkânun — 1936 Benim görüşüm: DA nun Eser halinde bir iş ka u vE guldağın henüz »wnar edilmemiş yollarından biri ki, eskiden her yol bundan beterdi mruldaktaki Türkiş müessesesinin dürü, bize dedi ki: Yeni mshalledeki amele teşkilât; gö stemez mısiniz? eek... Onlara, insan olduklarını. bu re- um tarafından insan telâkki edildikle- rini ve bütün bu külfetler için kendi- terinden hiçbir şey talep edilmediğini ”, göstermek istiyoruz... Hepsinde, bu İs- for bırı verdim. İ Hindi, otomobil m:z. maden ocakla-! in kuytuluğundun kurtulmak isler-! doğlura doğru yükseliyor. ts-! bul şehrinin bile gıptasını celbet- lâyık olan bu yolları da girket! Pilrmiğ. z sonra, yirmi otüz asri küçük © ) Dulunduğu bır dağ tepesi düzlüğü-. vardık, Aşağ dan geçerken, bekâr memur er mizle ustabaşılarımı- iğu binayı görmüğt..nüz, Bu- daysa, evliler oturuyor .. Yani ora- Aynarozdu .. Burası işte. Gülerek dedim ki: > Antisynaroz... Yani, bizim Ünye! rında kurmak istediğimiz koloni İbi bir yer: Bekâr giremez... — Tamamiyle öyle.. Br şey d kkatimi celbetmi, —smurlar. mühendisler va w Üüü bülcetmişii. Yanı muslak- İ Hakskanın en Üstü: Kaymağı! a Zavallı öteki İşçiler... Kazmayı “Yân kömür &melesi,..,. h zrlanıyordum ki, W Eözirurt, sol tarafı gösterdi: *t nb.ldaki büyük. resmi binalar. rine benzemiyen pek zarif ve k uygun İki muazzam! ha evvelden de, yani katime, gizöme çarp- le yatakhuneleri olduğunu i Kaç kişi yatabilecek? « diye sor- > 1300 işçimizden 700 Ünü, daha “iden orada Obarındırabileceğiz.. iiçin de, tertibat alıyoruz. olarak 700 amele, on baş yir-! çün içinde yeni yerlerine Ltaşına- K, katı ti'miş binlordan iç-r'ye gi- ruz: Gayet sıhhi koğuşlarda üst #iki yataklı demir, ranza biçimi Yolal-r, rers'nin de yan'arında do- *rı. B-mb-yaz apteshanelerde ga- Yukur sular akıyor... Yüz yıkaıa Vuk'arı sira sra.. Binaam'dışm- Yirmişer kişinin ferah ferah yıka- İ harmamlar.. Amele, çalışma el- | Tini bu hamamda birak'p ak- İ Arı temiz elb sesleriyle ya'akhanö- iBirecek,.. k 'âsı, burası öy'e bir yer ki, her. Bi birimiz her m! bir insanı, bitir... Burası, pata hane olma'tan ziyade, b'r “ptis. Daha on sen evwl ecn-bi İayrsinin vahsi hayvanlar g'bi in- yatırdığı Türk amelesi, bes on Mü! kaeme"ini birden atl ya-ak,! Yi siriver... Fiğer zeng'rsen'z. birl İinüz varsa, ona leyli bir mektep Miz da, burasını gös'ersler, pa. "rak yard rrak'a terediüt et-| M2. Zon-u'dax amelerinin artık! Yağı yerler bu derece mükemmel. yahı dünvanın Wİ bir yer'nin me “dit etmeks'zin l | yllmda kshvehanesi de verir » dumanlı yerlerden kurtularak, (Minanlarmı, kendi âdetlerine ay- #İryan bir sekilde burada çeçire-| İâr.. Sonra, vavaş yavaş. daha ke ki Adetelr kendilerine telkin edile İ cek gibi bakar Bunu. | yası nazarı dikkate alınmış. İ tihsal müessesesine karşı bir muhab- bet uyanıyor .. Burasına aile ocağı gi- bi bakıyorlar... İbrahim Bozkurt, eski valilerden- dir. Yüzünün ifadesi, asla gözden kaç- miyor... Alnında idealist insanların nurlu İmanı parlıyor... Nice fabrika- lar gezmisimdir. Oraların müdürleri. ne, amele, arkadan arkaya, kinle, yiye- bir baba gibi görüyorlar. İbrahim Bozkurda doğru bakıslarında bir buse manası var... Ayni müesseseye ait bir mektebe giriyoruz: Me'ttep Yen! mahallenin memur ev. leriyle bu amele koğuşları arasind) bina edilmiş ve talebesi derse yen başlam”ş... Ter'emiz, gül gibi... Tam manas y'e asri bir mektep. Öğretmen. lerinin yüzünde ne azimkâr ve ülküdü Ifadeli Çocuklar, mektep önlükleri- pi İN. Gudle hü pall yor.. Nerede ocaklarda çalışan mai volmüş nesil, nerede bunlar, — Baban #im evlâdım? Bu,suzli birçoklarına soruyorum : — Demirci Mevlüt... Lâğımcı Ah met... Başram çavuş. Elekçi Hasan tarzında cevaplar alıyorum.. Bu mekltepten, büyük bir nikbinlik içinde çıkıyoruz... Yeni m lenin heyeti umumiyesi- ne birden bir nazar attıktan sonra, bu- rada başkaca Ingaatın temellerinin de atıldığını görüyorum. Pek yakında, i Türkiş amelesinin hepsi ayni mesal cennetine kavuşacak... Diyorum ki; — Yalnız bir tek binanm mimarisi değil, bütün bu mahallenin topoğraf- Hattâ, şirketin işgal ettiği sahada her gey bir tertip üzere yapılmış... Sizi tebrik ede- rim. İsrih'm B“zkurt, büyük bir tevazu- la cevap verdi; — Bu gördüğünüz güzel binaları Atatürkün Floryadaki deniz köşkünü inşa edin mimar Seyfi Arıkan yapmış- tır, Fakat asıl fikir, genel direktörü: müz Esat Kerimoğlu'ya aiddir.. Düşündüm: — İs bankası, böyle bir teşebbüse g'rş'iği için, malen if'âs dahi ets», mezar taşına, Türkiyenin büyük bir iç- (v3 No) (Devami $ üncüde) ibi e ği, UZ, SizE zan —a irm.*25 5 deniyar ki: (Ben on dökuz yaşında bir kad: sabrısızlıkla be rum.) CEVABIMIZ: Evvelâ babanızın beraber bir gencim. Bundan Üç sene evvel validem öldü. Az sonrs öz babam gayrı meşru olarak la yaşamaya başladı. Geçen sene bu kadının on sekiz vaşındaki kızmı Mudanyada gördüm. Kendisini gi. gınca seviyorum. O da beni seviyor. Onunla evlenmek is- tiyorum. Acaba bize nikâh düşer mi? Vereceğiniz cevabı Zi — Bir maden faciası Beş amele toprak altında öidü Muğla civarmdaki Köyceğiz ma” denlerinde bir facia olmuştur. Köyce- ğiz Sandalbaşı dağındaki maden oca- ğtnda çalışmakta olan beş amele oca ile altında kalmışlar ve kö lerdir. Tekaüdiye almıyan eski memurlar Müşterek istida ile Meclise baş vuruyorlar İstanbulun işgali ve daha sonraki mütareke yıllarına kadar muhtelif devlet dairelerinde hizmet etmiş ve İ sonraki kara günler dolayısiyle açıkta kalmış olan memurlar (alamadıkları tekaüdiye hakkı için aralarında bir toplantı yapmışlardır. Bu şekilde devlet memurluğundan ya büsbütün açıkta kalmış veya devlet müessesele ri haricindeki şirket ve müessesata yerleşmiş şehrimizde yüzlerce kişi var dır. Bunların hemen hepsi yirmi $e- neden yukarı devlet (hizmetinde bulunmus, yani tekaütlüğe istihkak kesbetmişlerdir, Yapılan toplantı neticesinde bu eski devlet memurları tekaütlük ve yeniden devlet hizmetinde istihdam-i ları için bir kanun çıkarılması yolum” da bir neticeye varılmak üzere Bü- yük Millet Meclisi Reisliğine müracar ate karar vermişlerdir. Derhal hazir Yanan bi isüde yüze yakın ciki MG müur,tarafmdan imzalanmış ve istida Büvük Millet Meclisi Reisliğine gön- derilmiştir. — > Çatalcaya elektrik İstanbul vilâyeti içindeki 14 kaza. dan yalnız Çatalca kazası elektriksiz kalmıştı. Nihayet vilâyetle kaza be- belediyesi arasında yapılan temaslar neticesinde bu kazanım da elektirğe kavuşması temin olunmuştur. Çatal cada bir elektrik fabrikası yapılacak. Birincikânun — 1996 Mert: 1385 , Şevval 10 0 SBA 1218 14,83 16,45 18 5,37 “e 1,00 725 DAR 1200 157 1251 türkan SEÇEN SENE BUGUN NE OLDU? Miser . Trablun hudüudündn hadiseler baş, Mamıştar, Va kadınla arasında diye teredii iniz ne sizlere nikâh yaşadığı ikramiye haklarnm tanmması veya Lenizyoliarına bir ihtar Ihraç malı fındıkları hayvanlarla beraber naklelmiş İktısat vekâleti, başlıcâ ibraç malla” yaya ihraç edilen fındıkları - mızdan bazi partilerin bir takım mü- levves kokularla meşbu olduğu hak - n neden ileri geldiği hakkmda tahkikata giriş'lmiştir. 'Tazı bu sırada yolları idaresinin Karadeniz sahilleri. nin muhtelif limanlarından z'd'ğı fm- dıkları İstanbula get'r'rken ya hayvan duğu, bu yüzden iç ve kabuklu fındık- ların ekseriya havvan ifrazat'yle meş- bu br hale geld'ği bildir'imekteydi. Bir d»vlet milesseses'nin memlekete milyonlar temin eden bir mahsul naklin de bu kadar lâkaydi ile hareketi hay- retle karşılanmıştır. Bu hususta deniz yolları idsresine şiddetli bir ihtarda bulunulmuştur. Ayrca bor-alara ve ihracatçı'nrla ticaret odalarma bu gibi bir hal teker- rür ett'ği ta'dirde derhal ve do”ruden doğruya vekâlet makamının haberdar edilmesi hildirilmistir. Maden mühen- disliği için Avrupaya on talebe gönderiliyor Maden tetkik ve arama enstitü” sü umumi müdürlüğü işlenmemiş memleket madenlerinin meydana çı- karılması ve keşifleri işinde-istihdam edilmek üzere Avrupaya yeni bir tar” lebe Kafilesi göndermeğe karar ver- miştir. Gidecek kafile on gençten nürekkep olacaktır. Gençler lise me- zunları arasmdan, fakat Almanca, İngilizce veya Fransızca dillerden bi" rini Mlenler arasından seçilecektir. Seçme için şubatın birinde Anka- rada bir imtihan yapılacaktır. İmtihandan — evvel, talip gençler sıkı bir muayeneden © geçirilecektir. Gençlerin toprak altmda, maden ©- caklarında çalmabilecek kudret | ve bünyede olmaları lâzımdır. Avrunava gönderilecek gencler maden jeoloğu olacaklardır. Genç je- oloğlar Avrunadaki tahsil devreleri kadar devlet hizmetinde mecburi hiz mete tabi tutulacakları irin bu yolde bir tap İ rdir. Noe! yortusu Katolik ve protestanlarm Nosl yor- tusu yarım akşam başlamaktadır. Bu- nun İçin yarm akşam büyük otel ve Mwüplerde “reveyyon” lar tertip edile. cektir, Ecnebi mektepleri yüurtu müns- seb»tivle pazsrtesiye kadar kapalı ola- caklardır. Bir tayin Profesör ve saylav Neşet Ömer İr- de'p'in muavinlerinden Doktor Sadet. tin Akkoç Niğde memleket hastanesi! dzhiliye mütehassıslığına tayin edil - ruiş'ir. Muvaffak yetler dileriz. e m VAP: 4 Nikâh düşer mi, düşmez mi ? Şehremininden Z.K, imzasile aldığımız bir mektupta meşru bir nikâh dahi bulunmadıktan son. ra, sizin bu kadının kızıyla bana nikâh düşer mi düşmez mi? üde düşmeniz tamamen yersizdir. Kaldı ki, ba- kızın anasile nikâh (o bile olsa, o kızın babası ve annesi size tamamen yabancı olduklarından, ge. düşer ve o evlenebilirsiniz Mademki ikiniz zi seviyorsunuz; baba ve annelerinizi ikna edip Belki böylece onları da biribirine daha a'kı bağlamış ve nikâhlarına yol açmış olursunuz, rımızdan biri olan fındıklarımızın naki lı hakkında çok mühim bir karar itti-| şikâyetler vaki olmuş ve derbali bu muammeyı halleden bir şikâyet da-! ha yapılmıştır. Bu gkiâyette de deniz dolu anbarların altıma veya Üstüne koy ELAN $ 7 TN i | ! Mültür seJerberi Bada ? Verem vergisi “Tan gazetesinde bir haftadanberi münlasıran verem hastalığına hasre- dilimiz sayfalar görünüyor. Bütün mem leket matbuatınm gö den kapılmış bulunduğu ve her fırsatta müzahercti- ni gösterdiği “Veremle miloadele so- ferberl'ği” ne nekadar şiddet ve hurü- ret versek azdır. Bu sabah B. Felek diz Eskiden ince hastalık adımı verdik- leri bu marazm şimdi bilinmedik ta- rafı kalmadı. Kuvvetli gıde, iyi hava yani insan gibi yaşamak bu hastalığı tepelemede en büyük Amil oluyor. değil mi? Fil hak'ha, zamanında önlenen bu mew hus, hastalığın imsan hayatına daha imkân verdiği örnekleriyle görülmel;- tedir, Memlekette sıhhat seferberliği, i derecesinde, hattâ aba gayelilei düşerler ne | daha esaslı bir Hüzumdur. O kadar ve- remli yurddaşımız var, Vereme müste- it olanları bir taraftan doktora kos- mağ ve bünyelerini kuvvetlendirmeğe teşv'k edelim. Fakat bunun dayandığı nokta paradır. Ben, “Veremle müca- dele seferberliği,, nin * kusursuz dere- vede milessir olabilmesi için, her muh- taç yurddanmısn bu fevkaldde ted- birden istifade edebilmesi için, her we şekilde olursa olsun bir “verem vergi. 8i,, bile ihdas edilmesine taraftarını. “Hastalıkla miloadele vergisi”. “Benim oğlum bina oku “Kurun” gazetesi muharrirleri dra- sına da girmiş olan münekkid Nurul- lah Ataç bu sabahki yazışında şövle bir cümle sarfediyor: (Nasuhi Baydar, Ma'raux'nun Ja conditlon humaine'ini İnsanlığın hali adı ile türkçeye çevirdi; okumadmızsa hemen alın. Beğenmezsen'z bir daha, bir daha, beğeninceye kadar okuyun). “Nurullah Ataç'ın bu sözlerinde Lir çok kimselerin okuma ahlâkım dizei- tecek bir işaret vardır. Gerçekten ba- nı kitaplar okuruz, tatsız buluruz. Ya- Auf sevltimizi okşamaz, içerimizde ye-' ni bir merkez uyandırmaz, veya eski- sini deşip genişletmez. Halbuki bir daha gayret edip ayni kita okvyunca, onda bau noktalar keş'e'memiz mümkündür, O- nun için değil yalnız Nurullah Ataç, Vütün tecrübeli dünya münekkid!sri, kitap okurlar; yenilere, hele ehenmi- ye'i kitaplam birkaç defa okumağı teklif ederler... Bam kitaplar, nedenss ilk kırastinde, sırlarını ele vermezler. Diğor taraf'an kitap'arın da kusuru yok dejildir diyemeyiz. Anthonu Trollope (1915 - 92) isimli bir Ing'1'z romancısı diyor ki: “Bir kitabm muhtaç olduğu mezi yetlerden başlıcası, o kitabın kabili kiraet olmasıdır.,, Portakal oğlu yangını Bu sabahki Son Postonın “İster inan ister inanma,, sütununda olunmuş'u. Dün akşam saat 7 de itfaiyeye Orta- köyde Portakalığlu yoku;unda yangın olduğu haber verilmiş, derhal beş oto- mobilden mürekkep bir itfaiye mtifre- xsİ Orlaköye hareket etmiştir, Fakat 25 dakika süren bir aramaya rağmen yangından eser bulunamamış, 3 otcmo- bil geri dönmüş, iki otomobil yangın aramaya devâm etmişlerdir. Eilâhare anlaşılmıştır ki bir muzip aslı olmadı» ğı halde itfaiyeye yangın ihbar etmiş» tir, İsmi üstünde... Portakaloğlu yol - Şu... Portakaloğlu diye bir hokkabaz vardı, hatırlarsınız değil mi? Bu işer içinde de bir hokkabazlık olacağı kesti. rilebil'rdi.Fakat itfaiyemizin fazla w:$ guliyet ve vazife aşkiyle bu gibi nük- teleri tahlile firsat bulamıyacığı mw hakkaktır. AI, Almanyada radyo aboneleri Berlin, 24 (A.A.) — Almanya” da | kânunuevvelde mevcut radyo abonelerinin Omiktarı 7,937,907 yi bulmuştur. Bu suretle (o Almanya Avrupada radyo itibariyle birinci mevkii almıştır. İkinci olarak İngik teredeki radyo abonelerinin miktarı İ 7.898.705 tir.