- Lr Hanhamın kerameti Filistinli çiftçi Kohen babama giderek çiftlik sahibi | arabın çiftlik ANE kirasını yenilemek istemediğini an-| | lattı ve akıl danıştı. Madam Kohen ise bir çocuğu olmadığı için kederliy- &, » da Hahama çare sordu.. Haham-sakalmı sıvazlıyarak bir müddet düşündükten sonra şu tedbi- ri tavsiye etti: — Madam Kohen, siz çiftlik sa- hibine gider ve onu tekrar çiftliği si- ze kiralaması için iknaa çalışırsınız. Siz de Kohen karmız çiftliğe git tiği srada evde kalir ve çocuğunuz olması için dua edersiniz. Haham dediği çıktı ve hakika- ten dokuz ay'on gün sonra Koheni, — Peki ama Fransada bu Franma- canla sıkıntı çekmez misin? — Yok canım! Sıkıntı çekecek 0- lan ben değil, Fransızlar? Aşk ve cennet Sekizinci Edvardın aşk yüzünden «rallıktan feragati dolayısiyle Avrupa gâzeteleri muhtelif kimselere sordu- lar: — Kralın yerinde siz olsaydınız ne yapardınız? Tacı mı, yoksa aşkı .nı tercih edersiniz? Ve aldıkları cevapları gazetelere — Ne diyoranız yahu? dedi, A- dem, aşk yüzünden cenn ti terketti Ağrıyan diş Çürük dişi feha halde ağrıyordu, çektirmekten başka çare olmadığına kansat getirerek dişçiye gitti. Hesabı nı pek bilir, sordu: — Ücreti ne olacak? —— Anestezi yaparak üç lira, ilâç sız bir lira.. — Peki ilâçlı yapın. Dişçi İlâcı şırmga etti, sonra: — Lütfen, dedi, salonda beş da” kika oturun da ilâç tesirini göstersin. Hasta, salonden yavaşca çıka- rak koşa koşa başka bir dişçiye gitti: — Anestezi yapılmazsa dişi bir liraya çekiyorsunuz değil mi? — Evet. — Şu dişimi hemen şimdi çekin! İM — Acaba havaya bir el ateş edip tav gö uyandırdıktan sonra mi nişan al sam? Cüzdan Pazar sabahı boğaza giden tenzi- İâtlı postoda tanımıştı. Ahbaplıklar rı hemen ilerledi, kırda beraber gez- diler. Genç kız delikanlımm kendisini öpmesine müsaade etti. delikanlı rica etti: — Seni öperken sevgilim, ellerim Te kulakları tut! | AA 7 Veresiye ANE Etik Jim de başım neye ağrıyor araba? 270 GÜZEL PRENSES Fakat böyle hareket etmeği de ona vic. danı emretmişti. Vera, onun haberi ol- madan krallık mührünü kullanmış, ken- di imzasını taklit ederek bir adamı Ka, ra köleye hapsettirmişti. Bu, babasının) emniyetini sulistima! etmekti ve her balde cezaya lâyık bir hareketti. ! Dük Jorj tarafından göğsüne kılıçla vurularak yere düşürülen ihtiyar çinge- ne Sosel sarayda tedavi içini alıkonul. duğu odada iki gündür yatıyordu. Dük Jorj ve düşes Vera, kralı ver- diği kat'i karar üzerine hâdisenin erte- si günü hemen seyahate (o çıkmışlardı. Evvelâ Bulgaristana giderek Dük Jorj' un annesini ziyaret edecekler, sonra Üç sene müddetle arzu ettikleri şehirlerde oturabileceklerdi. e Yalnız bu müddeti bitmeden memlekete dönmeleri yasaktı. Kral Veranın uydurduğu bir hikâye. ye inanarak Zingaranın hapsedildiği Ka rakâlede bırakılmasını münasip görmüş tü. Fakat şimdi düşündükçe bu kararı- nm yetinde olmadığını ânlıyordu. Veranm ona anlattığına göre, Zinga- ra, düşes Vera zannederek Anna ile bir aşk macerası geçirmiş, sonra onun Ve. rarın hizmetçisi olduğunu (öğrenince evlenerek hatasını tamir etmek isteme- mişti, Fakat bu hareketi, onun ölünce»! ye kadar zindanda kalmasını haklı gös. termeğe kâfi değildi. Başka hiçbir suçu olmayan bu adamın bilhassa muhakeme edilmeden böyle bir cezaya çarpılması doğru değildi. Kral böyle düşünerek zili çaldı. içe- ri giren hizmetçiye müşaviri avukat Zel loyü çağırmasını söyledi. Biraz sonra avukat Zello içeri girdi. Kral onu görünce sordu: — M5sy6 Zello, ihtiyar hasta kadının ne halde olduğunu biliyor (musunuz? Acaba iyileşti mi? Burada kendisine bir' hal olursa herhalde bu çok | çirkin bir hâdise teşkil edecektir. — Kadın bugün iyileşti haşmetmaab. İyice iyileşmesi için ihtiyaten (Obugün de istirahat ettirilerek saraydan çıka, rılmıyacaktır. Artık endişeye lüzum kal madı. Kral bitaz düşündükten sonra gene sordu; — Bu kadınm Karakalede hapsedil- miş olan oğlu hakikkemdaki tahkikatmnızı bitirdiniz mi mösyö Zello? — Tahkikat bitti. Zingara adında 6. lan bü adamın Karakale (hapishanesi kumandanlığına yazılmış bir emirname nizle hapsedildiği bildirildi. Bunun &- zerine hâdiseden sizin haberiniz olma, dığı düşünerek tahkikatı derinleştir. dim. Zello, sözlerinin burasma gelince dur du. Öğrendiği şeyleri hükümdara söy. iemekte tereddüt ettiği hissolunuyordu. Banu gören kral: — Mösyö Zello, dedi, aldığınız ma- Mümat heihside mühim olacak ki söy- İemeğ: çekindiğinizi anlıyorum. Fakat benim kım olursa olsun adaletin hük. #eünü tatbikten çekinmiyeceğimi .bilir- sinir. Kızımla damadıma verdiğim ce- #ad: husw isbat eder sanırm. Sonra o. kağar zamandır bana müşavirlik ya. pyorsutuz. Herhalde karakterim hak- kında bi fikir edinmiş olmanız lâzum dır Bunun için de hiçbir şey saklamağa Wizam görmeden bana her şeyi açıkça anlatınız. Ben Zingaranm şimdilik ye- rinde kalmasını muvafık gördüğümü söylemiştim. Fakat şimdi bu kararımın doğru olmadığını görüyorum. Bu mese- le Üzerinde yeni bir karar (o vermeden evvel sizin tahkikatınızın neticesini öğ. renmek istiyorum YAZISIZ HİKAYE; İntihar budalalıktır! Tokat Mektep bahçesinde Rı ça gelerek bir çocuğun en vetli bir tokat vurdu. Ç dönünce: — A, dedi, ben seni / mıştım. Onun için vurdu: Tokadı yiyen itiraz eti — Ahmet olsam bile daşma böyle tokat vurur — Ahmede vurduğu sana ne? Muhakka Yetmişlik Bay Kâmil evl yordu. Doktoruna sordu — Doktorcuğum, ell dam genç bir kızla evleni olur mu? — Olabilir. a — Altmış yaşında bir — Belki, — Yetmiş yaşmda bir bir kızla evlenirse? —— O zaman muhakk GÜZEL PRENSES 271 Zellonun tereddüdü oOgeçmişti Her şeyi açıkça anlatmak daha muvafık ola- cağına karar vermişti. Tahkiketı etra- fındaki sözlerine şöyle devam etti: — Tahikikatı derinleştirdiğimi arzet. miştim. Gerek Karakâle hapishanesi ku mandanlığından bu mesele etrafında ge len tafsilât ve gerek (o ihtiyar kadının bu sabah tarafımdan yapılan O istintakı çok mühim bazı sırları ortaya çıkarmış tır. Emriniz Üzerine bunları size birer birer anlatacağım. Zingaranın oradan geçerken tevkif edilmesi sizin mührünüzü (taşıyan bir emirname ile kumandanlığa emredilmiş. Bu tevkif için tertibat almış (o bulunan kumandaniık, geceyarısına yakın bir za manda oradan geçen bir araba (içinde gelin kıyafetinde bir kadınla obearber Zingarayı tevkif etmiştir. Arabadan çı karılıp binaya nakledilen bu iki yolcu- dan gelin kayafetindeki kadının pren. ses Vera olduğu görülmüştür. Düşes Vera orada Zingara ile münakaşada bu- lunmuş, neticede o adamın yeraltı zin- danlasından birine atılarak ayaklarına da zincir vurulmasını ve. kaçmasıması.. na dikakt edilmesini sıkı sıkı kumanda- ns tenbih ederek oradan ayrılmış ve ara ba ile yalnız başma geri dönmüş. Krai; hayretle sordu: — Den.ek diişes kızım oraya Zingara ile beraber gitmiş? Peki ama gelin kıya fetinde bulunması ne demek? — Evet haşmetmaab. Gelin elbisele- ri giymiş hattâ başında tülü bile eksik değilmiş. Buna ben de hayret ettim. İh tiysr kağını sıkıştırdım. Çünkü oğlunun yanımda gelin elbisesile bir kadmın bu. lunuşundan herhalde haberdar olması Mirmdr. Hakikaten de haberi (o varmış. Zinyara, civardaki Helmano (o köyünde bir kızla evleniyormuş. Fakat bunu ba- ber aw Düşes Vera bu İzdivaca m olmuk için gelini kaçırtarak kendisi o nun Julığına girmiş ve evvelce hazır nan program mucibince yeni evliler bı men nikâktan sonra ecnebi bir meml ket: gitmek Üzere araba ile hududa b ceket etmişler. Anlaşılıyor ki Zingar beraberce arabaya bindiği yüzü tüller) samsıkı kapalı olan gelinin evlenmek ii «cdiği kız değil, düşes Vera olduğun İatkedememiş. Kadıam bu ifadesi Kar kâle kumandanlığından gelen malüma ta da uymaktadır. Çünkü Vera yüzü deki tühi ancak kumandanm odasınd açmış ve Zingara ancak o zaman ken disini tenryarak müthiş bir hiddete ka pılmış. Kral, hayret ve teessliründen ne d yeceğini şaşırmıştı. Kızı nasıl © oluyo du da bir erkeğin evlenmek © istediği kızı kaçırıp kendisini onun yerine ko yuyordu. Bu malümatın doğruluğundaı şüphe edilemezdi.Çünkü resmi tahki) tın verdiği netice idi. Halbuki Vera Zi garanın hapsedilmesi hâdisesini kend sine anlatırken hiç de bunlardan bahsel memişti. Şimdi mesele büsbütün b bir mahiyet alıyordu. Merakla müşavirine sordu: — Bütün bu malümata inanmamız zımgeliyor, Fakat acaba kızımın kendil sini gelinin yerine koymaktaki maksad neymiş? Hakiki gelin ne olmuş? Bü bu hâdiselerin herhalde mühim sebepli ri olmak icap etmez mi? — Hakkımız var, haşmetmaab. Be: de bunu anlamak istedim. Fakat ihti kadın bunun bir ser olduğunu, bu ise ancak oğlunu serbest bıraktırmağI vaadettiğiniz takdirde bizazt size söyl liyebileceğini bildirdi. Bütün ısrari rağmen başka bir şey söylememekte nat etti. Arzu ederseniz kendisini biz;