akil vasıtala- da güçlükler “dulun birçok nakil vasıtalarım- İp gelme bilet usulü vardır. İda- © bazıları, bu gibi biletleri alanla- wilât yapmamakla beraber, avdet Mi yalnız o gün için muteber sa- *. İşiniz çıkıp da kullanamadınız | dar verdiğiniz para ik tebi şirketler, halktan mümkün p © fazla para sızdırmak için, Os- ğ “devletine birtakım mantıksız, & usuller kabul ettirmişlerdir ki, onlardan biridir. |) <rikada da, vaktiyle böyle bir gi- | ime bilet usulü varmış. Vatan- “dan biri, yüksek şüraya mürâci- MİŞ; : Ben para verdim. Bu paramn hilinde müstefit olmaktan beni Dizam menedemez, Halbuki hü- “lo filânca şirket anlaşarak, “pa- Verilen bilet ayni gün zarfmdı Mİmazsa hükümsüzdür!,, diye mu kalmışlar, Bundan benim hakkım Vluyor! - demiş. ksek şura da, halktan bu adamm ini doğru bulmuş. Bir vatandaşın para mukabilinde müstefit ol , Biçbir nizamm mâni olamama» yasa osaslarındandır!,, diye hü- Şıkarmış. İşte, o gün bu gündür, Wikada, bu bilet münasebetsizliğ- üne geçilmiş... le eönebi şirketler infisah edip pa devletin eline geçtikten da ayni nizamlar devam edip du- * Bunları kaldırmak lizmmdır. âbonman biletini istediğin gün Tiyorsun da, bileti niçin kullana- Mm? Gerek ovapurların trenlerio Zerek istasyon ve iskele kapı- 8 çıkarken kontrol o kadar fazla- İ: bu hususta halk tarafından hiç 4 “Üistimal yapılmasına imkân yok- | eğer sulistima! emvzu- abone karnesi olanlar da ya- « Bibi kayıtlar, o nakliyat vasıts- . İslediği sahalardaki faaliyeti 2- Neticede zarar vine müşkülâ- a n ir. Netekim, işte Bo Yas vazi yeti TTEYGANAA YERE Va” e Pahalı ücret derken, İstanbulun o çı sahası öldü... Eğer Kadıköy va-! nm geraiti Boğaziçinde ve Be- inki Kadıköyünde - olsaydı, bu- #hrin manzarası elbette bambaş- a, İçi ve şehirler arası nakliyatı. Ylaştırmak, ucuzlalmak, kapitti- artığı münasebetsiz kayıt. “azade kılmak için eskiden mü- b bütün nizamları gözden geçir- ii, © Bu revizyon cidden lâzımdır. ->t cihetten, meselâ, deniz yolları © “bilet alıp da karar verdikleri ptten vazgeçen yolcular yarı © yanar; bir bilet, diğer vapura *dilmez?,, gibi yepyeni usuller , 48. Halbuki, simdiye kadar böy- a yoktu. , Ye ettiğimiz “kolaylaştırma, N. e, seyahati teşvik,, siyase- ta tabana zit bir hüküm... Dev- |, akip ettiği yoluda uymuyor. dikkati celbederim. R Vâ-Nd amutayda dün «, Sörüşülenler is dün Tevfik Fikret Sılayın baş yda toplanmış, Şürayı (o Devlet Ve Nafia dairesi reisliğine Ası- Bene Şürayı Deviet © azalığına A İntihapları yapılmıştır. Hudut ka tın tetkikine dair Sovyet Rüs- iş Ürkiye arasındaki ve gene Tür- ta, Yugoslavya krallığı arasında- *t mukavelenamesinin tasdiki- Hay irihalar kabul edilmiştir, Mn Sıhhat vekili söz ala- ir, İclâketi hakkında izahat ver ie izahat Adanaya dair telgraf- dadır. Bi Nr İotıyarın Yakları yandı va Ermeni mahallesinde otu - Yaşında Leon basta oldu - Mangalda kömür yakmış ve 0- Minştar, İhtiyar adam uyurken Yorgan mangala düşmüş, a- » yânmağa başlamıştır. Ateş ç an sonra ayaklarına da “nie ve zavallı damm ir ğ tar, Leon hastaneye kaldırıl- De kim. Ispirtolu buğdayla Ördek avlayan iki çocuk Yirmişer gün hapse mahküm oldular Meşhut suçlara bakan sulk ceza - kemesi dün Netmi ve Ziya isminde iki çocuğu yirmişer gün hapse mahküm et- miştir, Davacı Çapada oturan Saniyedir. : kâyetini şöyle anlatmıştır; — Bu çocuklar kapımın önünde ge- zinen iki ördeğimi çalmışlar. Kaçarlar- ken bahçede top oynayan birkaç çocuk bunları yakalamış.. Suçlu Necmi sorguya çekilince şun- ları söylemiğir: — Bütüğf kabahatler Ziyada. O beni baştan çıkarttı. Ördek çalalım da sata- km. Sinemaya gidelim dedi. Benim ba- bam her akşam ispirto içer. Dün gece bir avuç buğday aldım. İspirtonun içine attım. Buğdaylar burada o iyice şişti. Bunları bindilere, tavuklara serpip ye- direcek ve sarhoş edecektik. Sabahleyin ava çıktık. Çapadan geçiyorduk Ziya: — Necmi burada bakırdaklar var; de di. Ben bundan bir şey anlamadım. Me- ğer hakırdak ördeğe derlermiş, Buğday ları serptim. Biraz sonra sarhoş oldu- lar. Şuraya, buraya yıkılmaya başladı- lar. Birer tane yakaladık. (OSamatyaya doğru kaçıyorduk. Çocuklar bizi yakala “Umumi müfettişler kongresi Ankarada mesaisine başladı Abi mekle ke iy hiye VERİ ve parti genel sekreteri Şükrü Kayanm reisliği altın- da toplanm ş 'r. Bu toplantıda umumi müfettiş Ab. Va Özmen, general Kâzım Dirik, Tahsin Uzer, general Abdullah, jandarma umum kumandanı general Naci, gümrük muhafaza kumandani general Seyfi, emniyet umum müdürü Şükrü, matbuat umum müdürü Vedad Tör, vilâyetler idaresi umum müdürü Fazıl bulunmuşlardır. Kongrenin çalışma plânı şöyle ha zırlanımıştır: Mmntakajardaki asayiş: Hâdiseler ve sebepleri, tedbirleri, jandarma, polis, mahajli teşkilât, köy bekçileri, istihba- rat, Kaçakçılık: Hâdiseler, sebepleri, alı nan tedbirler, mukafaza teşkilâtı, irti- bat, istihburat ve mercileri, Hudut: Vakayi, hâdiseler ve şekille- Ti, tedbirleri, teşkilât mercileri, Her umumi milfettişliğin kültür, ba- yındırlık, ekonomik, tarım ve sağlık sahalarında yapacakları işler progra - mı, . 1 — Umumi müfettişliklerin bu sa- halarda yapacakları işlerin plânları, âletlerin ihtisaslarma göre ayrılıp ilecek, 2 — Halkım ve köylünün refahını ve hayat ucuzluğunu temin edecek esbap tetkik edilecek! Umumi müfettişlerin salâhiyetleri: Her mine kadrosu, memur - gü ların seçi: intihabı, tayinleri, Her müfettişlik mıntakasındaki hu- susl idareler, belediyeler ve imar işle. ri. N Köyler ve köylülerin kalkınması, mülki teşkilât ve nahiyeler, siyasi kı- HABER — Akşam poslasr Başvekilimizin bir işareti: Denizcilikte, deniz ticaret ve sanayiinde yükselmeğe mecburuz Balıkçılık kongresi dün İzmir meb- usu Rahminin riyasetinde son toplan- tısını yapmıştır. Teşkilât ve tetkik en- eilmeninin bir hâfladanberi yaptığı mü zakereler neticesinde hazırladığı rapor okunmuş, münakaşalar yapılmıştır. Mu rahhaslar, hükümetin balıkçılığı hima- ye yolunda gösterdiği alâkadan dolayı| minnettar bulunduklarını söylemişler. dir. Kongrede hazır bulunan iktısat ve- kili Celâl Bayar, kongre kapanmadan evvel bir nutuk söyliyerek demiştir ki: “— Arkadaşlar, 8izi buraya topla » mağa karar verdiğimiz zaman acaba faydasız harekette mi bulunuyoruz di- ye ufak bir endişe geçirmiştik. Bura - daki çalışmalarınızı gördükten ve ka - rarlarınızı okuduktan #onra İsabetli bir karar verdiğimize kanaat getirdik. Cumhuriyet hükümeti balıkçılığı ve alelümum deniz işlerine, deniz sanayi ve ticaretine büyük bir ehemmiyet ver mektedir. Bu ehemmiyet her şyede ol- duğu gibi Büyük Dâhi Atatürkün ik hamından feyiz almıştır. Bana bir gün hükümet reisimiz İsmet İnönü aynen şunu söyledi: — Biz Türk medeniyetini bugünkü seviyesinden daha ileri götürmek ve yükseltmek İçin denize inmeğe mecbu- ruz. Denizcilikte, deniz ticaret ve sana» yiinde yükselmeğe mecburuz, Hükümet reisi, Büyük Önderin ilha- mile milletimizin medeniyet seviyesi - nin daha yükselmesi için denizeiliği bei almam dez gene bu fikirle tatbika çalışacağız, Ar- kadaşlar müsterih olabilirler, biz yap- tığımız kongrelerde alâkadarların ver dikleri kararları ehemmiyetle nazarı dikkate almaktayız. Hattâ kongrenin Meelise arzedeceğiz. Bundan evvelki kongrelerde de verilen birçok karar - lar meclise arzedilmiştir. En son ola- rak bundan beş gün evvel toplanan kü- çük sanatlar kongresinin kararları bu gün kanun projesi halinde Vekiller he- yetine arzedilmiş bulunuyor. Sizin ka- rarlarınızı, tahrire ai kısımlarını ik - malden sonra bir hafta sonunda ka - nun projesi halinde hilkümete takdim edeceğiz Ümit ederim ki kararlarını - zan bütün memleket için faydası tecelli eder, Ben buna şahsan kanilm. Size ifa ettiğiniz vazifelerden ve bizi tenvir et- tiğinizden doalyı teşekkür ederim, Av- detinizde hayırlı yolculuklar dilerim. Wurahhzslara ziyafet İktısat vekili Celgl Bayar dün balık- çralr kongresi azası şerefine şehir 10-| kantasında bir öğle ziyafeti vermiştir. Ziyafette murahhaslarla Iktısat vekâ- Teti erkânı ve İngiliz konsorsiyomu re- isi Makenzi hazır bulunmuştur. Karısını öldürmekten suçlu genç Ölümün bir kaza neticesinde olduğunu söylüyor heyecanı geçmeden alınan kararları # sım? Siyasi elemanlar, menfi propaganda İar, menbaları ve sebepleri, müspet| propaganda ve icraat. Nüfus siyaseti;* Teksif, dil, ırklar, iskân siyaseti. Cumhuriyet halk partisinin Ceşkilât ve halkevleri, Dünkü toplantıda Abidin Özmenlin raporu okunarak üzerinde görüşmeler yapılmıştır. Dahiliye vekili ve parti genel sekre- teri Şükrü Kaya umumi müfettişler şerefine dün bir öğle ziyafeti vermiş. tir. Kongre devam etmektedir. Birincikânun — 1446 Hicri. 1355 — Ramazan 23 Musrda kargaşalık beşgüsterdi. a Mehmet ile karısı Mir'at Haydarpaşada Kordon boyunda işle- nen bir cinayetin muhakemesine dün ağırcozada başlanmıştır, Suçlu şimendifer işçilerinden Meh- mettir. Kendisine isnat eğilen suç, ka- rısı Mir'atı dayısına bir mektup yazalı- ği sırada tabancayla öldürmektir. Mehmet, karısını öldürdüğünü inkâr etmektedir. Kadının elindeki tabanca - nın patlaması Üzerine öldüğünü söyle- mektedir, Dün birçok şahit dinlenmiş- tir. Mahkeme diğer bazı gahitlerin çağ rılması için başka güne birakıldı. Doktor ve saylav Ziya Nuri vefat etti Kocaeli mebusu general Ziya Nuri dün Ankarada Anadolu klübünde ve - fat etmiştir. Cenazesi bugün merasim- 16 kaldırılacak, trene konup İstanbula getirilecektir, Merhum memleketimizin büyük tıp profesörlerindendi. Seneler- ce tip fakültesinde hocalık etmiş, bir - gok talebe yetiştirmiştir. Ölümü büyük İGEÇEN SENE BUGUN NE ULDU? | İcessür uyandırmıştır. Ailesine taziyet- lerimizi bildiririz. Hakiki saadet beklemeyiniz Yaralı kalb ri mk i imzası'ile aldığımız mektupta deniyor ki: Evliyim. Buna rağmen bir genç adamı bütün ruhumla sevmekteyim. Bazan aşkını isbat etmekte, bazan da bana tasamile iâkayt durmaktadır. Ondan uzaklaşmama imkân yok. Çünkü onu hergün görmek mecburiyetindeyim. Onu unutmak için ne yapmalıyım? tuyor demektir. CEVABIMIZ: Bu zat size meseleyi daha kolaylıkla hal etmeniz için yardım ediyor ve kendisinden hakiki bir saadet beklememeniz lâzım olduğunu, evinize akıllıca bir hareket olacağını size hareketlerile anlatmıs o- avdetin en ftelâketinin tekerrürüne mani olalım “Tan” da Ahmet Emin Yalman yazw yor: Yurt bünyesinin bir köşesindeki 19- tırabı bütün bünye ayni saniyede du- yacaktır. Fakat, felâket karşısında yalnız beraberce inlemek kâfi değil - dir, Kış başlangıcında yurtsuz, kimse- siz kalan, aylarca süren emeklerinin mahsulünü birkaç saat içinde kaybeden vatandaşlarm yardımma koşmak bil - tün memleket için borçtur. Bu müstacel vazifeyi yaptıktan sön- ra Adanada vakit vakit tekerriir eden tufan felâketlerinin önüne geçmiye nit esaslı çareleri düşünmek icap eder. Bir gün içinde bahvolan mahsulün kıyme- ti, sulara karşı sedler vücuda getirmi- ye, tufanları az çok kayıt altına almı- ya kâfi bir paradır. Memleket, ilk ihtiyaç tanıdığı her derde çare buluyor. Adana tufanları e zeli bir derttir, Felâketin acısı geçme- den buna çare aramak, ıstıraplar için- de bulunan Adanaya karşı gösterilebi- lecek slâkaların en müessiri, en ciddi- sidir. Filhakika bu sefer, felâketten müte- 68sir olanlara birer birer yardımdan başka, esasi: fenni bir tedbir almak pek yerinde olur, Yurt içinde turizm teşkilâtı Bu sabahki “Kurun” da Hakkı Süha Gezgin: "Yurtçu ve soy davası giden bir dev letin ilk işleri arasında halka kendi yurdunu tanıtmak meselesi de vardır.,, Diye başlıyan yazımnda ezcümle di- yor ki: “Büyük şehirlerde Avrupa gezileri i yapmak, uğrunda klüpler kuran kim- seler var, Bu kuramların hiçbiri, hal. ka ucuz, eğlenceli memleket gezileri tertip etmiyor, "yahut edemiyor. . Hakkı Sithanin yazısı şöyle bitmek- tedir; “Her Türke Ankarayı göstermek, o- rada ansızm fışkıran ve betonlaşan Türk iradesini Türkün kendisine al- kışlatmak bir inkılâp vazifesi de sayı- Jabilir, Şu halde Ankaraya uğramak güreti. le altı aylık, bir senelik ucuz *ren bi- Jetleri usulü kaballenebilir, Yol vasıta larmın hepsi devlet elinde olduğu için bunun büyük manevi kazancı yanmda pek küçük kalan maddi fedakârlığa kat lanmak, güç bir hamle değildir. Geçenlerde arkadaşımız (Vd - Nü) Anadoluyu tetkike ve yazılarını ora- dan göndermeye giderken hepimizin vakit vakit memleketi görmemiz lâzım - geldiğini ileri sürmüştük. İşte bunu diğer bir sekilde bir arka- daşımız daha tebarüz ettirdi. Fakat Hakkı Süha bir yeni fikre da- ha yol açıyor. Bunu daha genişleterek diyebiliriz ki: Avrupa memleketlerine olduğu gibi memleket içinde memleketi gezdirmek için bir seyahat teşkilâlı vücuda getir- mek gerektir. Bu her memlekette var. dr. Belediyeler de buna önayak ola- bilir. “Önce vatanı görelim!, sözü, her memlekette sık sık işitilen ve tat- bik edilen bir wmdedir, Arkadaşımızın dediği gibi, yol ücret leri de bugünkünden daha ucuza gele- cek surette tanzim edilirse artık biz yukarki sözü şu şekle getirebiliriz: “Yurdumuz ne güne duruyor! Bu- günden tezi yok, gidip her bucağım görelim!,, 1 Ar, Münir Nureddin Ikinci konserini yarın veriyor On beş gün kadar evvel (o verdiği ilk konseti rağbetle karşılanan Münir Nu- reddin mevsimin ikinci: konserini yü- rm akşam verecektir. Haber aldığımıza göre programda: Esaslı bir değişiklik yapılmış ve birçok şarkılar ilâve edi miştir. Bu konser &yni zamanda tarihi bestelerle berâber (oOAnadoludan yeni toplanmış olan bir çok halk türkülerini 4 ihtiya edecektir,