Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ğ '1935 " HABER — Akşam postası uı — Otobüs (Baş tarafı 1 incide) görülmeye başlan 1; gecikiyor, Irladım. Otomobilleriz Yerden kapalı bir otom3 t altıyı Bgeçiye .. Üratle Çukürhisara de : ıeçk:ıyukbir&mm.. Ekspre- K !nühimışma göre kaza herhalde | Mü a “ a) tan kuomeî.mhk yolu süratle aldık- Ptm Yolda koşuşan köylülere ni lüş v:';? Bidiyorsunuz? Büyük bir B Yecan içinde cevap — verdi- —— Ka ; . Mrlikzt: Y&rine gidiyoruz.. Köylüler- ÜNi Gi bir kilometre sonra Molla üîîdakl tren yoluna vardık. atlayıp kaza Yerine koş- ı T yırtan haykırmalar, 3, inlemeler duyuyorum, pro- î ?_&nan lokömotifin arkas&m- bir katar uzüyor, ( Kaza yerinde stün teııeı-t;nm bir kenarında bir oto- lda ekleri,, Bir kısmı hat üze- ! * İlerliyorum. Ayağım ' dokundu. Eğilip baktim. B Ti ân İcinde vücuttan ayrıl- Ye, titreye tüylerim Ürper- dölaştyorum. Bir köylü- Sü lâmba altında taze biber klaştım. Yerlere serilen Tmizı kana boyanmış... cesetleri. Kopmuş bir Yor. Yerde taşlar üzeri- e Yu.n Yatmış bir çocuk.. Ölü. Yüzü elbisesi parça parça cesedi. Annesi bBu ka- nenmcağın" Biraz geri, tarafa gidresem kopmuş %q)ğî ayrılmış bacak, kol. *i SÜD " lla | 'İl mkî“;ı'&dfl Burada yatan vücut- ÖR ebilen iniltiler susmıyor. İneh âîen gelen doktorlar, tren- hldadum Fransız kadını yaralıla- Uşlar, trenin sıhhi ihdan tedarik edilen ilâç- Yapılıyor, Ekspreste Fahreddinin sesi du- S B |. Müd;ğ YA yetişin çocuklar.. h Yor, hi UME bir yandan tahkikat bi &e hu;ıîa'“dan Yarası sarılan ya- Di Istıraplar içinde ötomo- Ka hire — yollanıyor. B l:"'ieqk hîîy Soramıyorum. Ne ben Pa Yarı a. * Onlarda söyliyecek Dim ı&hııeyi * Söylesinler zaten! Bu Ha Bltaz p AT gibi ben de görüyo- M hî"'dman veya sesi yük- Ütey Üeç,mı laşıyorum : | üimi FeVan Olsun diyorum. Ne bu, ne B yit ça Yemiyor. Hepsi bitkin, ODt Meak Ş7 hepsi yaralı.. Pattti $ Yok yaralıların hepsi wl baîdq taşmdı, Ölüler tren hattı . A ME““'& kaldırıldılar. — Oto- : !:"lkıııu“'— ıpkm çekildi. | İ Oros ii 4 — Üü WM' yüknerî:ı içinden hıç yoluna de- ü'"t:_ine köylerden geti - Röbetej gCT örtüldü. Jan - kişehi, İ Konuldu. Şehire dön- t'nblıı facianın he- B Y Ordu. Hastaha - P Tei aralılardan bir küçük ' ;r[ bi “;'! Te d: y'î?ıiy'emiyordu. Ne t t| ralr $ & | "ytîığk“'uî tesbit edumâî“yâ: 2i n ':r kıııblr halde geçirdikten son- Tüy ga e gi ile gittim, Bekişehir- îüzüb.q Ylerden gelenler kop - ıa“ümhel:înled, gündüz Ülam, *& dehey ei ” ütlardan ay - lıu“.hn y € seyrediyorlar - i tö.:%?oîhu. Zaman zaman , qîliy%'d"'etlerin tanınma- Ce.,meu' Öğleye doğru lan dr Eskişehire kaldr - - İlk olarak Eski - | | Eskişehirdeki faclası Şoför Ahmet sabahleyin Eskişehire girerken jandarmalar tarafından yaka - lanmıştır. Şoför Ahmet — kaza olunca kendisini yandaki hendeklerden birine âatmış, facia yerinden uzaklaşmıştır. O- tuz beş yolcudan sağ kalanların inilti- leri kendisini insant? vazifesi olan yar- dıma bile çekmemiş, sebep olduğu kaza yerinden kaçmakla kurtulacağını zan- netmiştir. Sabaha kadar serseri bir hal- de dolaşan ÂAhmet nihayet yakalanmış müddelumuminin önüne çıkarılmıştır. Müddeiumumi şoför Ahmedi derhal bir otomobile koyup facia yerine gö - türmüştür. Şoför Ahmet facia yerinde gözlerini mütemadiyen başka taraflara çevirerek şöyle demiştir: “— Ben 12 senelik şoförüm. Asker - liğimi yeni bitirdim. Bu otobüsü yeni - alarak işe başladım, Trenin — geldiğini görmedim. Yolcuların beni: — Tren geliyor diye ikaz yalardır. Yalnız tren yoluna şoför muavini Muhiddin: — Kaç! Tren geliyor dedi ise de ©- tobüsü kurtaramadım. Başıma da bu fe- ci kaza geldi. Tren makinisti Mes'ut kendisile ya- rışa kalkan otobüs şoöförünü düdük ça- larak ikaz ettiğini, fakat bir geçit yerin de ötobüsün tren hattında göründüğünü kazanın önlenmesine imkân olmadığını söylemiştir. Dün telefonla verdiğim — isimlerden başka teşhis edilen maalesef — olmadı. Müddeliumumilik tahkikata devam etti ği sırada bunun da biran evvel ortaya çıkarılmas? için çalışmaktadır. Neticeyi alabilirsem bildiririm. Otobüstaki yolculariın isimleri Bursadan alınan haberlere göre oto- büse binen yolcuların — listesi şudur: Hangilerinin ölü, hangilerinin — yaralı olduğu malüm değildir: İstanbullu Alj kızı Şükriye üç çocu- ğgile beraber, Mucurlu — Mehmet oğlu Mehmet ailesile beraber, Gelibolulu Hü seyin Kâmil ailesile ve dört çocuğile beraber, Bursalı Mehmet Emin kızı Se- her, Mehmet öğlü Metit Ve Ali, Anka - ralr Mustafa kızı Hüri bir çocüğile bera| ber, Eskişehirli Kadri kızı Fatma, Eski şehirli Hüseyin Hulüsi, Bursalr Numan oğlu İsmail, Eskişehirli Hüseyin oğlu İsmail, Eckişehirli Nuri — oğlu Rama- zan. ettikleri çıkınca |cileri de dün | i 'tir. Dün Ankaraya gidanler arağın. —— t ğ — — Kıymetli u u u L yi misafirimiz Muüuhterem misafirimiz Yugoslav. ya Başvekili Milan Stoyadinoviç dün akşam hususi trenle Ankaraya hare- ket etmişti. Ankara muhabirimizin bu sabah bildirdiğine göre Başvekil Ankaraya muvasalat etmiş ve büyük bir mera. simle karşılanmıştır. Dün öğle üzeri Yugoslav könsoölos luğunda gazetecileri kabul eden yük- sek misafir şu beyanatta bulunmuş. tu: “Türkiye cümhuriyeti toprağına ayağımı ilk defa basarken, daha ev- velden ve uzun zamandanberi tanıdı- gim kıymetli Türk matbuatı mümes. silleri vatısatiyle, dost ve — müttefik Türkiyeyi büyük bir sevinçle selâmlı. yorüm, Her Yugoslav devlet adamı için yeni Türkiye —ile antant ve dostluk Balkan sulhunun temel taşı, dünya sulh ve terakkisi için de yardımı mü- him clan bir memlekettir. Balkanların dünya matbuatında mütemadi anlaşamamazlık ve kavga misali olarak gösterildiği günler ma. zide kâldı. Bugün Balkanlarda sulh, her geyden daha mühim olan bu me. seleye verilmesi lâzım gelen ciddiyet ve ehemmiyetle anlaşılmıştır. Bugün — bütün Avrupa sıkıntılı günler geçirirken müstakar ve daimi bir sulh için en fazla çalışılan yerin Balkanlar olduğunu söylemek müba- lâga olmaz. Benim Ankara seyaha. tim buna bir delil daha teşkil etmekte. dir,» Yüksek fisafirimiz öğle yemeğini Yugoslav konsolosluğunda yedikten sonra Dolmabahçe ve Beylerbeyi sa- raylarını gezmiş ve akşam üzeri Ân- karaya gitmiştir. ' Şehrimize gelen Yuı__;o'slav gazete. akâ_m Ankaraya gitmiş- Süllüü #i H4 da Ziraat vekili Muhlis, parti grupu asbaşkanı Hasan Saka, Tekirdağ say. lavı Cemil, Belçika elçisi Dö Reymond da bulunuyordu. Çok sevilen Bayanlar: ud Mısırlı; İbrahim, kanun; Okuyucular: Yaşar, Hamit, LONDRA Melike Cemal: Nebile, Dürdane, Neriman, Fahriye. Saz heyeti: Keman; Cevdet, kemence; Sotiri, piyano; Feyzi, Fiyatlarda tenzilât Tle. 40221 gea Birahanesinde bayramınızı sonsuz neşeler içinde geçiriniz Arap revüsü Ahmet, Solist Mustafa Akşam serinliğine karşı işte sonbahar kendinizi muhafaza etmek için bir Elektrik Radyatörü satın alınız o size nezle ve gripten korunmak harareti derhal verir SATIKR - veresiye satılmaktadır. için icabeden ihtiyat Müdürlüğünden: leri yapılmak üzere, ıi ile Annesi tanm- M fanmmamıyordu. Devlet Demiryolları Umum Ankara Elektrik şirketi işleri şefliği atelyesini idare edecek — bi- rinci sınıf bir elektrikçi ustasına ihtiyaç vardır. Bu iş için sanayi mekteb! mezunu olup uzun müddet müstakiler atelye idare etmiş bulunanlar tercih edilecek ve kendisine 109 lira nın muadili 42,70 Kr. saat gündelik verilecektir. Taliplerin deneme vesikalarile birlikte Ankarada cer dairesine| İstanbulda Haydarpaşa işletme müdürlüğüne müracaatları (1419) Akdenizde gemilerin aranması ihtimali d Portekiz, Gene e varmış ral Frankenun hükümetini tanıdiı ; Deyli Ekspres Berlin muhabiri ya- ziyor: Almanya, Soövyet Rusyayı İspanyaya gerek Baltık denizi gerek Akdeniz yo - luyla silâh göndermekten İtalya ile itti- fak ederek alıkoyacaktır. Rusyanın İspanyol hükümetine yar - dım etmek kararını verdiği — Berline şayi olduğu zaman Alman — hükümeti adına bu yolda bir beyanatta bulunul - muştur,. Alman hükümeti adına konuşan zat bilhassa demiştir ki: “Soövyet Baltıkında ve — Akdenizde gemileri aramak ihtimali de mevcuttur,, Portekiz, General Frankonun hükümetini tanıdı Portekizin bugünkü İspanya hükü - meti ile münasebeti kestiğini yazmıştık. Son gelen haberlere göre Portekiz hü- kümeti general Frankonun asi hükü - metini tanımıştır. 19 bin kişi kurşuna dizildi Burgos 27 (A.A.) — Nasyonalist kuv vetlerin bazı sevkulceyş sebepler do - layısile Madrit üzerine yürüyüşlerinde Aranjuezden geçmiyecekleri bildirilmek tedir. Escorial şimdi tamamile ihata e - dilmiş bulunmaktadır. Mühim hükümet küvvetleri, burada çok yüksek kıymette tarihi eserleri ihtiva eden ve bizzat ken disi asarratikadan olan meşhur manas - tıra tahassun etmiş olduklarından bun- lara karşı harbe girişilmiyecektir. Role- do civarındaki bir tünelde — hükümet takviye kuvvetleri getirmekte olan iki zırhlrı tren nasyonalistler — tarafımndan yakalanmıştır. Madritte iki bini kadın olmak üzere 19 bin kişinin kurşuna dizildiğini bil - dirilmektedir. Franko Madridin teslimini Istiyecek ğine göre, General Franko, Madrit hü- kümetine bir ültimatom vererek bu şeh- rin derhal teslim olmasını istiyecektir. 48 saat zarfında hiçbir cevap gelmedi- ği takdirde nasyonalistler Madriti silâh kuvvetile zaptedeceklerdir. Berlin 28 (Hususi)" — Londradaki ademi müdahale koömitesi, Sovyet mu - rahhası Mayiskiye henüz talimat gel- mediğinden dün talik edilmiştir. Londra 28 (Hususi) — İspanya işle- rine ademi müdahale — komitesi bugün Sovyet Rusyanın cevap gelse de gelme se de toplanacaktır. Almanya Iİmmaparatorluğa mı dönüyoer ? Hitler bUNa karar vermiş Almanyanın imparatorluğa doğru gidişi haberleri teeyyüt etmektedir. Fransızca İnformation gazetesi de Berndeki muhabirinin verdiği şöyle bir haberi neşrediyor: Muhabirin Alman işleri hakkında alelümum iyi malümat alan mena - biden öğrendiğine göre, Hitler, Al- manyadaki esas prensipleri temelleş tirmesi için İtalyadaki rejimi en mu- vafık gördüğünden Almanyada kral- lığın tekrar tesisini düşünmektedir. Hitler uzuün tetkiklerden sonra Lu- neburg - Brünswik hanedanını in - tihap etmiştir. Bu hanedan ayni i - $ simdeki dükalıkta 1918 sene kadar hüküm sürmüştür. Bu hanedanım re- isi Büyük Britanya ve İrlanda Pren- 'osi ve Brünswik - Lunburg dükası Ernest - Anguste - Georgesdir. Vi - yana civarında kâin Penzigde 1887 Burgos 27 (A.A.) — Haber verildi - de doğmüştur. Küçük esnaf edilmek bu suretle tanzim edilişi, pamuk ipli; yapan fabrikatörlerin işine gelmemiştir. Bunlar da az mal çıkarma yolunu tut- muşlardır. Bu yüzden pamuk ipliği buh ranı başgöstermiş, nihayet iplik almak için sokakta bekleşen, bu kalabalık mey dana gelmiştir. Kalabalığın arasında bir kaç kişi ile konuştuk, biri, işin iç yüzü- nü daha iyi anlatıyor: — Vekâlet fiyatları indirdikten son- ra, iplik buhranı çıktı. Halbuki, bir pa- ket pamuk ipliği 475 kuruşa satılırken böyle bir buhran yoktu. Vakıa fabrika- lar bize vekâletin tesbit ettiği fiyat üze- rinden mal veriyorlar, fakat almak ka bli değil.. Az mal çıkardıklarını söylü- yorlarsa da bu yalandır. Fabrika çıkarı-| lan malları kendi adamları — vasıtasile esnafa daha pahalıya veriyor, Biz fab- rikadan istediğimiz zaman, bugün malı- miz yok, yarın çıakcak diyorlar, tezgâh larımızı boş birakamıyacağımız için bir kaç kuruş fazlasile — mutavassıtlardan pahalır almak mecburiyetinde kalıyoruz. Bu, niçin böyle oluyor? İktisat vekâ- leti pamuk ipliği fiyatlarını tesbit et - tikten sonra, meselenin tamamile halle- nasıl himaye istiyor gul olmalıdır. Meselâ Şu iplik buhranr- na karşı tedbirler almalrdır. Bütün ku- — maşçı esnafı, fabrikalarım önünde bek- leşiyor.,, , . ABaş tarafı, 4 m)îfî dertlerimiz var, Biraz da bizimlbm n Kumaşçı esnafı deyip geçmemeli, İs- tanbulda bunların yekünu 600 u bul - maktadır. Bu küçük tezgâhlar, ekseriyet le Mahmutpaşa, Çakmakçılar yokuşune daki kârikadim hanların içindeki, oda « larda çalışmaktadır. Ekserisi ondan faz la amele ve motör — kullandıkları için, teşviki sanayi kanunundan istifade ede- mezler, Fakat büu küçük tezgâhlar Ana- dolunun en büyük ihtiyacınt temin ete mektedir. Köylülerin giydikleri kasket« lerin kumaşları, bu hanlarda yapılmak« tadır. Bu kasketler, burada küumaş hali- ne getirildikten sonra, kasket ve hazır elbise yapan imalâthanelere sevkedil - mektedir. Yalnız Çakmakçılar yokuşun da, kasketlik kumaş doküyan on beş « ten fazla imalâthane vardır. Bu itibar » Ja hepsi yerli pamüuk ipliklerini kullan- maktadır. Bu itibarla iplik buhranı, ve- yahut iplik tevziindeki güçlükler küçük sanayii ehemmiyetli bir surette alâka- dar eden meselelerdir., H. A. dildiğine kanidir. Halbuki fiyatı tesbit ten başka malların tevziini de kontro' etmek icap eder. Neden fabrikalar mal yetiştiremiyormuş?.. Bunun sebebi ne- dir? İktisat vekâleti müfettişleri bu mesele hakkında tetkikat yapmalıdırlar. Çakmakçılar yokuşunda, Boğos is - mindeki bir kumaşçı diyor ki — Gazetenizde bu meseleden ne ka- dar bahsederseniz esnaf o kadar mem- nün olur. Bütün kumaş dokuyan küçük esnaf, pamuk ipliği çıkaran fabrikaların elindedir. İplik bulamadığı için, tezgâ- hınr çalıştıramıyan esnaf bile — vardır. Demin kalabalığı gördüğünüz, umumi harpteki ekmek tevziini — hatırlatıyor. Esnaf zorla iplik alryor. Hükümet buna, bir çare bulmalıdır. Kumaşçı esnafı hükümetten büyük himayeler beklemiyor. İstedikleri, ko- layca iplik tedarik etmekten ibarettir. Bu bahisler etrafında — konuştuğum bir kumaşçı diyor ki: — Hükümet büyük sanayii — himaye ediyor, fabrikalara büyük muafiyetler veriyor, vergi almıyor. Küçük sanayiin himayesini unutmamak lâzımdır. Bizim Bu sabahki tramvay kazası (Baş tarafı 1 incide) samaklarmma asılmışlardır. Bu sırada, Yedikuleye yolcu almak üzere Aksaray deposundan çıkan bir başka tramvay da zuhur etmiştir. Römorkta biletçilik eden Sabri bu- nu görünce, çocukları kazadan esirge- mek için ön sahanlığa fırlamış, haşarı oğlanları arabadan indirmek istemiştir. Fakat arabanın arka basamaklarında- ki çocukları da yerlerinden — indirmek — için başmı kapıdan dışarı çıkararak ar“ kaya bağırmağa başlamıştır. Bu sırada depodan gelmekte olan tramvay, bi - letçinin başmma çarpmıştır. Sabri ağır yaralanarak yere' yuvarlanmış, tramva- | yın altında tamamile ezilmek tehlikesi- ne martız kalmışsa da, vatmanların atik hareketleri sayesinde muhakkak bir ö- lümden kurtulmüştür. Yaralı hastahaneye kaldırılmıştır. İ- şe müddeiumumilik el koymuştur. Sab- rinin yarası çok ağır ve hayatı tehlike- — dedir. —