i'h'“ — 1936 ! B G a . u :.' —— f n;la davet Üai ! Sİnekler İ Yüzeta to“?lp Mevzuu şudur: PDişleri mü dhğ“fçllarmdan birine ! Tü, şöyle bir emir ver İ liye "::ğe köyüne gidiniz! Ora. HL Ve i #ilerin insanlara — konan Ü, fötoğrafımı çekiniz! Ak: Ota £, köye gitmiş... Bak. Bo VIZIr da vızır uçuşup / bira « Fakat, ellisini, alt- Geh!'aya Nasıl toplasın? Bi t“nîem Geh! . dese olmaz! aç lara göre bir şifehi da l I::i' Pisi, pisi Wr, kedice,, İ_ hıı Sînwel.derle insanlar ara- :h'h hsiyete rağmen bir ko. üs edememiş... Hat. Mecidiye köyünde | Üniz pi Alan seyahat etmişseniz Dir ga ! Yaplar, gözlerin! Sij » gBözlerinin etra- ohl,_ı. ”a ti haşeratı kovmaz. | " - Mmhat rahat, endişesiz, Türk, bi Fakat, — bizde öyle "ım Seneye kadar o dere- y ütde , Mfamış, onlara, yüzün. Ü 4 FTece fazla birikmek ermellıiştir. Koğar, du. -_ On lâubalîliğe alışama. | A . hll-' düşünmüş, taşınmış, .k İan hi ;Ik edip, sokaktak; ço- ;_şunu * demiş ki: Y'İiın Teyim, yer misin? B 'hu:ğ Ş““a olmaz,. Hak etme. h h€ g çî? de gel şundan az.. , haj İT Bir iki — dakika p ' alayım__ Sonra yersin j 'c:“' ş N Bböyle uyuşulduktan Dhir Tüpay " Sürülünce, etrafta Bi __a"ayq Sineklerden yirmi o. Sima, a Planmış, — Resim de ""vıdi' ; bti t A"Gmü bazı. — rafiklerimiz, , Belki p. Vari gazetecilik sa- S0 SHat, bazı resmi ma. ezhanı mucib t:rış" Eğer rivayet doğru “aleyhinde dava açıla. İtd ki, hakimler, fotoğ-| €n dolayı hapse s0"-.| ç h tim SA aNa demişti ki: İtk N tm birinci Şartı, de l;ıhh “ l':"'. Yoksa, istediğin d, kle, bir Şey tuta. hahı__bütiin mektep 'lı,âı h hafile Sürsen ve saat. : İStanbulda mü. î':;_k kesafeti nü. 1metre murah- tet nil;'_':d_“n henüz kırk elli “si;;kfak;”’ bir gazetr çe davetiye ,nin| hu llîişünmı.:si ve kıılianması, k- ı,,m“l'“e"e, hatta bir. "Silanacak bir zekâ ir iz : slnveî:lfemiü bu dere, , furyası olur, ne ü foryası olur, ne Te heyeti seçimi bi aAksamı bitecek ' kt:ı-_ N taksi durak hl li ) olmasıdır. | HABER — Akşaâam pos&tasr DA Elekitrik şirketi Kaçakçılıktan mahkemeye sevki emri geldi Nafia vekâletinin talebi üzerine Da- hiliye vekâleti dün vilâyete çok mühim bir tebliğ yapmıştır. Bu tebliğe — göre İstanbul vilâyetinin Anadolu yakasn?- da kullanılmak üzere gümrük resmin- den müuaf olarak memlekete giren elek- trik malzemesini şehrin diğer tarafla- rında kullandığı cürmü meşhutla sabit olan Elektrik Şirketinin — mahkemeye verilmesi için evrakın Cumhüuriyet Müd delumumiliğine — sevkedilmesini âmir bulunmaktadır. Tahkikat fezlekesi bu - günlerde mahkemeye tevdi edilecektir. 'Tebliğ şudur: “İstanbul Elektrik Şirketinin Anado- lu cihetindeki tesisata sarfetmek üzere müsaade ile bilâresim memlekete ithal ettiği malzemeyi Rümeli cihetinde isti- mal ettiği yapılan teftiş esnasında tes- bit edilmektedir. 1918 numaralı kaçakçılık kanununun birinci maddesinin E fıkrasına muhalif olan bu hareket hakkında gene kanunun ikinci ve üçüncü maddelerinin ehemmi- yetle nazarı dikkate alınması.,, Erimiş demirle Zavavllı bir amelenin ayağı yandı Dün bir kaza neticesinde bir amele- nin ayağı yanmıştır. Şişli Hanımoğlu sokağındaki döküm fabrikasında amele hulüsi ile arkadaşı İsmail puta ile eri- miş demir naklederlerken puta devril - miş ve Hulüsinin ayağı erimiş demir al tında yanmıştır. Bir çocuk yantlı Emirgânda iki yaşında bir erkek ço- cuk feci şekilde haşlanmıştır. Ayşe isim H fakir bir kadmmın çocuğu olan bu yav- rucuk dört yaşındaki kardeşinin kendi- Slül uranrgala 14x010€8l ÜUzcıdıae kızgin çayl suyu başından ayağına kadar dökül - müş zavallı cocuk vanmıştır. Suçlu ve güçlü -İSöz attıktan sonra dayak da atmış! Dün akşam Şehzadebaşında bir genç kıza söz atan bir adam daha yakalana - rak müddeijumumiliğe — verilmiştir. Bu civarda oturan havagazi memurlarından Mehmet Nurinin on dört yaşındaki ye- ğeni caddeden geçerken şapkacı Rıza ona söz atmış ve üstelik müdaahle eden Mehmet Nuriyi de döğmüştür. Hakkın da takibat yapılmaktadır. —— İçki şişeleri ölçülü olacak ' Ölçüler nizamnamesine göre ölçüleri Üzerlerinde kabartma olarak işaret edil memiş olan şişelerin kullanılmaması lâ- zımdır. Fakat — nizamnamenin 87 inci maddesinin verdiği salâhiyete istinâden memlekette bu nevi şişeler bulunmadı- ginden kullanılmasına cevaz verilmişti. Şimdi, yeni sene t;aşından itibaren bu nevi şişelerin — muayyen miktarda tahdit edilerek yerlerine ölçülü olanla- rın ikamesi takarrür etmiştir. — İktisat vekâleti bu sene sonundan itibaren ni- zamnamenin verdiği salâhiyete istinaden ispirtolu içki satan fabrika ve imalât - hanelerce kullanılacak şişelerden en az yüzde kırkının ve diğer içkiler şişelerin den de en az yüzde otuzunun — ölçülü olmasına karar vermiştir. - y , ,/ ___;J——x n v aN 5! î Istanbuldan Konyaya Telefonla görüşmek 100 kuruş Evvelki gün Nafıaj’ekili Ali Çe. tinkayâ tarafından — Ankaradan ilk konuşması yapılan Konyâ telefon hat. tı cümhuriyetin yeni bir eseri olarak 29 ilk teşrin bayramında umuma açı- lacaktır. Konyanın Ankaraya raptiyle kon. ya — Afyon — Eskişehir — Ankara ve İstanbul arasında telefon mükâle. melerine imkân verilmiş olmaktadır. Nafıa Vekâleti, Konya ile Afyon, Es- kişehir, Ankara arasında telefon mü. kâlemesinin beher üç dakikasından 75 beher üç dakikasından da 100 kuruş ücret alınmasını münasip görmüştür, Konya ile Afyon, — Eskişehir ve Ankara arasında her zaman görüşme. ler yapılabilecektir. Fakat —Ankara ile İstanbul hattı çok meşgul olduğun dan Konya — İstanbul arasında saat 2, 4, 6, 8, 10, 12, 14, 14, 18, 20,22, ve 21 de konuşulabilecektir. Şimdi Adana ile Konya arasında telefon hattı çekilmektedir. —FT e Şarapçılık Memleketimizde ileriiyor Aybaşından itibaren indirilecek şarap fiyatları için ellerinde stok şa- rap bulunan bayiler şimdiden beyan. name vermeğe başlamışlardır. Maa. mafih arada cümhuriyet bayramı bu- Junduğu için bu müddet zarfında stokların çok hafifliyeceği umulmak. tadır, Hükümet, memlekette şarap İs- tihlâki gittikçe arttığından şarapçılık için yeni tedbirler almaktadır. Kızıl. ırmak kenarında bağ ye üzümü ile ta. nınan Kalecikte şarapçılık — ilerlemeğe başlamıştır. Burada hükü metin müzaharetiyle “Kalecik Şârap kurma birliği, namı altında bir teşek- kül vücuda getirilmiştir. ları bu yıl 30 — 35 ton şarap yapmak. tadırlar. Bu teşekkül ileride şarap kurma kooperatifine çevrilecektir. Memleketimizin tanınmış şarap mnıntakalarından biri olan Trakyada da şarapçılık tekniğfinin süratl> inki- şafı için yeni tedbirler almmaktadır. Ziraat Vekâleti Trakyada icap ettik. çe seyyar çalışacak bir şarapçılık kur. su kurmaktadır. Bukursu Ziraat Vekâleti Trakya mıntaka mütehassısı Salâhattin idare edecektir. PAZAR : BİRİNCİTEŞRİN — 1936 Hicri: 1855 - Şaban: 9 C--.'ım:.ıuDoou;u nlnpw 622 — DKM SERİTEİ ola Forot 500 11,58 1454 1717 18448 442 turkaa 146 643 989 1200 1.31 11 98 GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? İngiliz — İtalyan gerginliği azalmağa baş lamıştır. Konyada bir küp dolüsü altın bulundu, - Kalb kalbe karşı olunca A.K.K imzasile aldığımız mektupta deniyor ki: “Bir kız seviyorum. Kendisini nerede görsem gülüşü- yorüz. Fakat daima teyzesile geziyor. Hiç yalnız tesadüf etmedim. Yalnız tesadüf etmek ve konuşmak için ne ya- payım?,, CEVABIMIZ: Her zaman iltifat ettiğine göre, kızın ve İstanbul — Konya konuşmalarının | oldukça Birlik aza.| a— arhoşlukan sabıkalı Bu sefer on gün hapisle kurtuldu AMA ... Rezalet çıkaracak derecede sarhoş olmaktan müteaddit defalar mahkeme ye getirilen ve mahküm olan Hayri, dün gene sarhoşluk yüzünden Beyoğ- lu Cürmümeşhut mahkemesine sevke- dilmiş ve neticede on gün hapse mah- küm olmuştur. Saçı sakalı biribirine karışmış, yır- tıklardan gayrikabili tamir bir hale gelen elbisesini mahkeme koridorun - da tamire çalışan Hayri, hâkimin karşısma çıkarılınca yerden bir te- menna ile sandalyeye oturdu. — Gene mi geldin Hayri? — Allah ömürler versin beyim! — Bak, sarhoş olup, ötekine heriki- ne sataşmışsın, ne dersin? — Vallahi beyim, rakı içtim ama, sarhoş değildim. — Nekadar içtin? — Hiç! Üç şişe 22 likle, meyhanede yetmiş kuruşluk kadar bir şey... — Parayı nereden buluyorsun? — Dileniyorum, çöp tenekelerinde bulduğum paçavraları satıyorum. — BSen ne zaman uslanacasın? — Ben ne yaptım ki uslanayım? E- ger rakıdan vazgeçmemi söylüyorsan ©o başka, şimdi on lira bulsam on lira- lık içerim. Şahitler de Hayrinin suçunu teyit edince hâkim: — Hayri, dedi, seni bu seferlik on gün hapse mahküm ediyorum, eğer bir daha buraya getirilecek olursan Bakırköy hastanesinde üç ay yatmana hüküm vereceğim, Hayri, yerden temennayı bastırıp — Allah ömürler versin beyim, di- yerek dışarıya çıktı. 24 saatte 33 zabıta vakası Soön yirmi dört saat içinde polis ka- yıtlarına göre şehrimizde yedi hakaret altı dayak atma ve dayak — yeme, iki sarhosluk, sekiz yaralama, yaralanma, dört hırsızlık, iki dolandırıcılık ve tav - cılık, dört de müteferrik vaka olmüştür. Yeni meşhut cürümler kanunu veçhi- le bunların ekserisi derhal müddeiumu- miliğe ve meşhut cürümlere bakan mah kemelere intikal etmiştir. ——— ğ ——— Küçük sanatlar kongresine hazırlık Küçük sanatlar kongresinin Ankara- da sonteşrinin on ikisinde toplanması takarrür ettiğinden bütün ticaret odala- rına hazırlanmaları bildirilmiştir. Oda- lar mıntakaları dahilinde küçük sanayi- in dertleri, dilekleri, inkişafı şartlarını gösterir birer rapor hazılayacakladır. Ankara sergilerine gideceklere kolaylık Devlet demiyolları idaresi gerek 28 teşrinievvelde açılıp on beş gün sürecek el işleri gerek 16 kânunusanide açılıp bir ay sürecek olan kömür yakan vesa- it sergilerine iştirak edecek ve ziyarete gideceklere yüzde 50, eşya gönderecek- lere d yüzde 70 tenzilât yapacaktır. da size karşı meyli olduğu anlaşılıyor. © kalbe karşı olunca, aradaki maniaları atlatmak,hele ihtiyar bir teyzeyi bertaraf edebilmek çok kolay olabilir. vaziyetinizi ve sevdiğinizi söylediğiniz kızın ailevi vaziye tini iyice bilmediğimizden bu hususta yürüyeceğiniz yolu tayin bizim için imkânsızdır... Binaenaleyh kalb Ancak Sabahranlar Isorahinm Pş. ve... Iİstanbul berberleri İstanbul berberlerinin yıllardanberi halledilemiyen bir derdi var: Hafta tatili, — * Bu sabahki Kurun refikimizde Ha- san Kumçayı Adanada pamuk amele- sinin her hafta pazartesi günü öğle- den sonraki dualarını hatırlatarak şöyle devam ediyor: Ellerinden kazmalarını atarken hepsi de yüksek sesle: “— İbrahim paşaya rahmet!,, Diye dua ederler. İbrahim paşa vaktiyle Adanada va- lilik etmiş olan bir zattır. Amelenin hafta tatilini ihdas eden odur, Bunun için amele arasında her hafta sonun- da işini bırakırken kendisine dua et- mek âdet olmuştur. Bu âdet yalnız A- danalılarm iyilikbilir insanlar olduğu- nu değil, ayni zamanda hafta tatilinin bütün işçi ve pek tabil olarak Kamuta- yın önümüzdeki içtimamda hafta tati- li kanununun çıkmasını bekliyen İs- tanbul berberleri için ne büyük bir ih- tiyaç olduğunu göstermiyor mu? i * Türkiyeden giden rumlarla ermeniler | Yunus Nadi bugünkü başmakalesi. le bu mevzu etrafında bir seriye baş- ltyor ve başlangıçta şöyle diyor: Antakya, İskenderun ve havalisin- deki Ermenilerin bu müstesna surette ehemmiyetli günlerde Türklerle bera- ber hareket etmekte — olmalarındaki müessir manzaralardan mütehassis ol- mamak mümkün değildir. Bu müna- sebetle bazı hâdiselerin görülmesi ve dinlenmesi neticesi çoktanberi kalbi- mizde toplanmış olan duygüuları orta- ya koymak isteriz.,, Biri kendisinin bundan sekiz yıl ön- ce Bükresş istasyon lokantasında biz- zat bir Ermeni ile karşılaşışını ve o- nun memleket hasretini anlatan ve di- ğeri de bir arkadaşının basından geç- miş bir vakayı hikâye eden Cumhuri- yet başmuharriri maksada söyle avdet ediyor: Bü yoldaki hikâyelerin onlarcasını, yüzlercesini tekrarlamak kabildir. Ta- rihin bir kasırgası orduları devirir, memleketleri yıkarken önüne geçile - miyen savletlerile bazı cemiyetleri de köklerinden sökerek hercü merceyle - mişti. Antakya, İskenderüun ve hava- lisi Ermenilerinin Türklüğe baflılık- larr hâdisesi vesilesiyle o kasırganın diğer safhalarma da bir nebze temas edeceğiz. Büz X İki tenkit arasında M. Turhan Tan bugünkü yazısında, “Tan” n münekkidi Ahfeş'i fena hal: de haşlıyor: Anladım ki Abdürrahman Çelebi ro- lü oynamak istiyen bu münekkide ilk sarf dersini vermek bana düşüyor. Nimetsiz bir külfet olmakla berâber işte o zahmete katlanıyorum: Türkçede (L), fiilin asliyle ekleri arasınâ girince müteaddiyi lâzım ve malümu meçhul yapar, makabli de meksuür okunur: Tanımak, tanılmak gibi!.. I Gene Türkçede (N) fiilin aslına ek olarak girerse mutavaat ve bazan meç hul ifade eder: Tanımak, tanınmak gi- bi! Mutavaat, hadesin failine rücuunu veya failde vukuunu beyan eden fiil- lerin binasıdır. Meçhul ise, faili zik- rolunmayıp mef'ulü naibi fail namile yerine kaim olan fiildir. Meçhuller baş Irca müteaddi fiillerden yapılır: Gene tanımak ve tanılmak gibi!... Şimdi Abdürrahman Çelebi rolü oy- namıya kalkışan yazıtıya sorarım: Şu basit sarf kaidelerine göre tanılmak yanlış mıdır? Ayni zamanda ona öğ- retmek isterim: Bütün Anadoluda yalnız “tanılmak” kullanılır, tanmmak kullanılmaz. Bizim Ahfeş ne bilir ki gramer, Getirir sade geviş, bir de meler!