24 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16

24 Ekim 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' ğandıkların Julio ide arkadaşlığım ilk ko nuştuğumuz gündenberi ayni ya- kınlıkla devâm ediyor. Beraber- ce Brezilyanın şimalini, — Vene- zuslla'yı, İnini'yi dolaştık. Bir gün, Eldorada civarında, efsane- Yye göre altınr çok olduğu bir kü - çük ırmak kenarına geldik. Orma- nin en sık olduğu buü yerde Lar- gen adlı bir adamın idaresinde be- nim gibi birçok insanlar bulunu- yordu. Uzun uzadıya bana bakdık- tan sonra: — Zengin bir damara rastlama- mız talilmizdenmiş, dedi. Eğer, Ben de çalısırsan, çıkarılanın onda Lirini alırsın. Dostuna gelince: Derhal atıldım: — Julio seni alakadar etmez Dana yerdim eder etmez, o ayrı bir mesele, dünyanın en mesut in- Banlarından biridir. Oradakilerden biri, haşin yüz- lü, kötü manalı olan gözleriyle bize bakan bir adam, Luziello: — Yemeğe ihtiyacı yok mü de- di. — Biz onunla her şeyimizi pay- laşırız | dedim. Mamafih, Luciello'nın bana bi- raz kızdığının farkına — vardım Bu, ufak yaprılı kolları uzun, insa- na Afcika gorili tesiri verea bir âadamdı, Bir tabah ona, sabrım kalma- dığı için: |— Arkadaş, dedim, Zannediyo rum ki aramızda bir ihtilâf var. Buna sebep ne? Omuzlarını silkerek: — Sebebi beni alâkadar eder, igedi. Bugünlük bu kadar yeter. Israr__etmcdim. Fakat, iki gün Bonra, kulübeme geldiğim zaman karıştırıldığını gör- Hüm: Muhakkak gizlediğim zar- paeedilen bir şeyin araştırılması ya- (pılmıştı. İçinde kıymetli bir şey bula- tmamıştı. Bir kutu içndeki altın Bozu bırsizim nazarı dikkatini cel a. Bütün huüsdlât Larsen in olinde idi... O halde? Bınları bana bizzat anlattı. Bu ıişi yapanın kim olduğfunu anlam'i. için kulübeden çıkm a, a *"tarşılaştım. Gitlüyordu, -le bana P- na vardı. mşim, Yumruklarımı kaldırarak adamın üstüne atıldım. meydan okuyan Kesndimd:a p - Tam adama vuracağım zaman, nerede saklandığını bilmediğim Julio aramıza girdi: Luciello: — Budala! diye hoöomüurdandı. Şimdi sana başkalarının işlerine karışmarın ne demek olduğunu gösteririm? Geriledi, — yumruklarını sıktı, ve arkadaşımın suratına müthiş bir. yumruk attı. Julio hiç mu- kabele etmedi. Sadece sustu, geri döndü, bir şey olmamış gibi ırmağa doğru ilerledi. Cu dakika sonra, Larsen'in ya- nında idim. Vakayı anlattım Larsen bana : — Tuciello çok hasistir, dedi. Julio'nun kendi yerini alacağın- Cen korkuüyor. Sanki arkadaşı- yediği he rşey onun cebinden çı- k yormuş gibi. Kendisinden bir çeyler çaldığına kanidir, — Biliyorsun ki, kararlaştır - dık) — suzdar fazla bir şey almı- yorum. — Julio ne senin hizmetçin ne de şerikindir.Pek zeki olmır- yan Luciello bir kabahatini bul- mak istiyor. Eşyalarımnı karıştır- ması da bundandır. Kendini koöl- laman faydasız değildir. Larsen'in evinden — çıktıktan sonra Luciello'yu gördüm, dişle- rini git rtarak bana: — Eğer namuslu bir adamsan, bugun akşam vakti kiırmızı karın- vsasınm bulunduğu yere gcli.—cin ya dedi. Hiddetle: —- Peki geleceğim!. dedim. Mamefih, o — gittikten sanra beni .. korku aldı. Kırmızı ka- rıncalar yuvasının körkünç - bir Buraya geldiğim şöhreti vardı, zaman öğrenmiştim. orada üç in- san ölüsü bulunmuştu. Galiba Larsen de beni bu — ölenlerden birinin yerine almıştır. Fakat, bu adamların nas-1 ve niçin öldü- rüldüğünü bilmiyordum. Derhal bu adamların Luciello tarafından kendilerini müdalaa etmek üzere oraya çağırılmış olduklarını dü - şündüm. Ne olursa olsun, güneş ufka yaklaşırken, bıçağı iyice muayene ettim, allahıma dua ettikten sonra yola düzüldüm. Luciello beni bekliyordu. Elin- deki silâh güneşin son ışıklariyle parlamakta idi. Hiddetle gidip geliyordu. Hiç titremeden ben de bıçağımı çıkardım, ve yürüdüm. Kırmızı karıncalar denilen yere dikkatlı baktım. Acaba hangimi zin ölüsünü, Luciello'nunkini mi yoksa benimkini mi karıncala: kemireceklerdi?. Aramızda yirmi adımlık bir me- safe vardı. — Kırbaç şaklamasına benzer bir ses işittim. Sağımdaki ağaçların yapraklarında kormızı bir parlaklık hasıl oldu, sonra Lu- cisllo'nun yere düştüğünü gör - düm: Bu facianın sebebini bir türlü bıçakla maymuna benzeyen adama doğ- anılıyamadım. Elimdeki ru koştum. Hiç kıpırdamıyar - du. Yeni parlamağa başlıyan ayın ışıkları altında parlak solgun yüzünden akan kırm:zı kan çizgi- lerini gördüm. İhtiyatla dokun - dum, Ölmüştü. Nereden geldiği, ve kim tarafından atıldığı bilinmi- yen bir kurşun kafasına isabet etmişti. Ü M DH Ertesi gün, şafakta, evvelâ Lu- ciello'nun sebebi anlaşılmıyon ki- nini, sonra da kendisini öldürea ;adamın ismini öğrendim. Deli Julio yanımda idi, elinde L.Lrh —_:4—_ Bır cınayetm kahramanı torba vardı. — Nu istiyorsun? dedim. Elindeki yükü bana uza' ı, con- ra elleri boşalınca manası anlaşıl- maz bir takım hareketler yopma- ğa başladı. — Larsen ve ötekilesi, hır sızlar.. — Ne! ne derniek * — Luücieilo'yu da, Larsen'i de tiyeorsun? öldürdüm.. Çünkü bu gcce altıa tozu dolu torbanı zip kaçmak istedi.. — Nasıl ? öldüz.. Fazla bir şey — süyliyemedim. Yerimden fırladım, — gittim, ta- bancamır alarak Larsen'in evine gittim. Bomboştu. Julioya inan - mak istemedim, kırmızı karınca- lar yuvasına doğru lerledim. Luciello'nun yalnız beyaz ke - mikleri kalmıştı. Sonra,, nehire doğru ilerledim. Biraz ileride boylu boyunca yerde yatan bir şey gördüm, yaklaştım: Larsen idi, Yarasının çok ağır olmasına ı'ağmbıı hâlâ nefes aliyordu. Üstüne doğru eğildim, biraz hareket yaptırdım. Kurşun göğ - süne isabet etmişti, Fakat kan ak- mıyordu. Biraz su içirdim. O za- man gözlerini açtı, beni tanrdı ve mırıldandı : — Sen dördüncüsün.. Luziello çok şükür seni öldüremedi. Altı- nını saklamak istiyorduk, altınını anladın mı? | — Beni de öldürecekti, fakat paylaşma zamanrı gelince.. — Evet! diyebildi.. — Ya ötekileri? ötekiler ne ol- du? i — Hisselerini aldılar, gittiler . Senin — deli gece yarısı hepsini sepetledi.. Korktular, bana da yapacağını, yaptı.. Deli Julio'nun bu işleri nasıl anladığını, Oortaklarımın kafala - rındaki kötüniyetleri nasıl sezdi- ğini bir türlü öğrenemedim. 24 Birinciteşrin — 1936 Her hafta Cumartesi günleri HABER gazetesine ekli olarak parasız verilir. | ŞüTçıFumEuı RAHj'.ı Mı'z.A DİYE. CEK'"YOK... oeeımı BoB... HYOYK ... O! KENDıHı ERHALDE: KOŞU MAN LİNDE (ÇCALBATDIŞARI ÇIKMAK İSTİ- YOR..AMA ÇENBERDEN F SIKMAK (İŞİN; YFAMADI *DİKKAT EDıYoRMU— SUN NASIL' TOP- O .KADAR ZAHME ÇsxıP "I'UNEL AŞ TIKDAN(SONRA u“ç-'r ;ÇOK KiMSELER YBo böc 'BER ıÇlNDExDöNE LER S İ 'DURURLAR. VE D GlBılÇE v %E'IRAFıNoAKıç ea? En üeç önümüzdeki hafta içinde Wiki size yeni me- cerasını anlatmağa başlıyacaktır. Bu gazeten zd'en ayrı ve forma forma verilecektir. Sartırsız'ıkla beklisyiniz SÖT LEREAK Be zi $ HASŞTE'BİR )

Bu sayıdan diğer sayfalar: