Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Selanık yangınından kurtulan Küçük çocukları naları tanıyamıyor Selânik belediye hastahanesinde. — yukua gelen yangının pek feci sahne. — leri meydana çıkmaktadır. Hastaha. ne yanarken doğum kısmındaki lohu. — salar dışarı çıkarılmış ve bunların — çocukları de hep birlikte bir çarşafa — doldurularak kaçırılabilmiştir. Şimdi analar çocuklarını ayırt edememekte. dir. Bir çocuğa birkaç talip — birden olduğu gibi anası çıkmıyan çocuklar da vardır, Dört yaşında bir kız çocuğunun enkaz altından cesedi çıkarılmıştır. Gümülcineli bir ihtiyarla ameliyat ya pılan bir genç de yanmıştır. Ateşin, hastahanenin cenüp tara. findaki pavyon mahzeninden çıktığı anlaşılmıştır. “Garsonların bahşışı aşağılık bir şeydir!,, -— Almanyada bu düşünce ile —- bahşışı almak yasak edildi Morning Post gazetesi Berlin hususi muhabiri yazıyor: Alman garsonları müşteriler tara- fından bırakılmış gazetelere mutfa- — ğın bir köşesinde göz atmaktalarken, mesai cephesi lideri Doktor Robert Ley'in, fena halde bahşiş aleyhinde bulunduğunu ve bahşişi, Almanlara — yakışmıyan kötü bir âdet olmakla it- — ham ettiğini öğrendiler. — * Alman lokanta ve otelciliğinin or- — ganize ettiği bir sergide Doktor Ley - demiştir ki: “Biz Almanlar hâkim insanlar ol- mak isteriz. Boyun eğmek, zelil ta- — yırlar takmmak bize yaraşmaz. Her yi ym'ddaş, bahşiş istemeyi ve ya kabul y vakarsız bir iş telâkki ede- cek derecede tahsil ve terbiyesini yükseltmiş olmak lâzımdır. Çalışan a- damm, ücretini almak hakkıdır. Fa- (kat bahşiş âdeti, aşağılık bir şeydir. — Ve bu, maziye ait bir proleter âdeti '''''''' Doktor Ley, “Bahşiş” kelimesiyle her hesap pusulasma — ilâve olunan yüzde 10 u veya pek çok memnun ol- muş müşterilerin ilâveten - verdikleri küçük bahşişleri kastedip etmediğini tasrih etmemiştir. Bu akşam, Berlin garsonlarından birkaçiyle Alman mesai cephesi lide- rinin sözleri hâkkımda konuştum. Unter den Linden otellerinden bi- rinde, ismini gizli tutmaklığımı şart koştuktan sonra bir garson dedi ki: “— Pek güzel, pek —âlâ!.. Fakat Doktor Ley, tam manasiyle ücretimi misafirlerine verdirtmeyip de kendisi vermesi hususunda patronumu ikna edemediği müddetçe bu, Almanlara yakışmıyan, vakarsız ve dediği gibi proleter hareketinde devam etmekli- ğim bir zarurettir.,, Garson bunu gsöyledikten sonra, verdiği mülâkatım bedeli makamında uzattığım parayı “teşekkür ederim,, 't |— olarak aramızdan defedilmelidir.., deyip aldı. " 'ı af _,._dğ_,_“ı Ka Çit Fetir a ; Bir karı koca ıssız bir ada kiraladılar N A Âşıklar rahatsız edilmelerini iste. :ıııezler Sevginin ilk hararetli gün- ud Teri ne kadar sükün içinde geçerse hdx » derece koyulaşır. Birbirine — yeni kavuşan iki sevdalı, ilk zaman. — Jlarda aşktan başka bir şey düşünme- meli, hiç bir tasa onların zihinlerin- — de yer bulmamalıdır.,, Şimdi Amerikada bu düşüncede uluııanlar çoğalmaktadır. Nitekinı |—defa olarak tatbikata geçmek şe- w refini de Amerikan ordusundan mü. O <lâzim J. F. Prin ile karısı Nevyork — vilâyetinden Sirakozlu güzel kazan — mıştır. Bu karı koca, evliliklerinin bal a. — yını geçirmek üzere Filoridanın Fer- T nandina kıyıları açıklarında Talbot adlı ıssız, küçücük bir adayı kirala. ı mışlardır, Burada “ideal,, sözile tav. — sif ettikleri bal aylarını geçirecek- F—'ş lerdir. — Madam Prin, issiz adasına doğrü | yola çıkarken gazetecilere demiştir- Üi — Hele bir düşünün; Avrupadaki — harp tehlikesini, esham borsasındaki — iniş çıkışları aklınıza bile getirmeden, — bomboş bir zihinle iki haftayı ıssız ve kimsesiz bir adada geçirmek ne şâi. — Tranedir!. ) Karı koca adaya varır varmaz tam — manasile tabilleşmek için balık tut. — Mağa ve yakaladıkları balıkları pişir- — mek için çalr çırpı toplamağa koyul - muşlardır. - Bünlar gecelerini açık havada u. — yuyarak geçirecekler ve ekzersiz içir — de adayı dolaşacaklardır. İstanbul Üçüncü İTcra memurlu- gundan: - Mahçuz ve paraya çevrilmesine ka- — Tar verilen büfe, sandalye ve saire — gibi ev eşyası ikinci açık arttırma — Büretiyle 21-10-936 Çarşamba günü , saat 16 da Galatada Voyvoda Caddesi Kartçmar sokağı 16-18 numaralı ar- 'Ü dîyo önünde satılacasfından isteklile- '_ rin mezkfir gün ve saatte mahallinde | hazır bulunacak memuruna müraca - atları ilân olunur, Güzelliğin sırrı yalnız... Necip Bey yağsız kremini kul- lanmakla temin ediliyor. Çünkü Necip Bey kremi güzelliğin sırrr dır. Cilde beyazlık ve güzellik verdiği gibi sivilce ve çilleri ka- tiyen giderir. Tüp ve vazoları hes kremden utuz ve emsallerinden üstündür. Her mağazada bulunur. Deposu Eminönü Necip Bey ma- ğgazası. Yeni eserler Bitikler bilgisi İstanbul Ziraat odası ikinci reisi ve nebatat mütehassısı muallim Lütfi Arif Kenberin “Bitikler bilgisi” adı ile yeni bir nebatat kitabı çıkmıştır. Bu kitabın lise talebesi için ve müf- redat programına uygun olarak ha- zırlanmış olması mekteplerimizde ne- batatın — teşrih ve fiziyolojisi kısmın- daki boşluğu — dolduracağımna şüphe yoktur. Müellif her bahsi pratik ve teknik lâboratuvar tecrübelerine isti- nat ettirmekte ve renkli resimleriyle her bahsi izah etmektedir. Lise, zira- at, orman talebesine, genç tabiiye muallimlerine tâvsiye ederiz. Fiatı 75 kuruştur. 4 di mdır: Metodun muvyaffakivetli i ':İâain:'müi- doktorda kanaat ve telki | muvaffak olmuştur. Ancak sinir müte- Sey”ijller'in i telkinle geçirilmesi Bir tıp mecmuasında bunun operatör ve doktor tedavisinden daha tesirli olduğu söyleniyor Elinin bir srvazlamasile ve — efsunlu dualar okuyormuş gibi dudaklarını kı- pirdatmasile seyilleri geçiren eski üfü- rükçülerin hareketlerini Amerikan dok torlar birliği mecmuasının son nüshasi pek de yabana atılacak bir kaşkariko ol madığını yazmaktadır. Doktorlar arasında yapılan ankette seyillerin akli telkinle geçtiği anlaşıl - mıştır. Düua okur gibi mırıldanmalar ve saire de Üfürükçülerin sadece bir fan- tezisidir. Bu ilmt ankette bu gibi adam- lar tarafından yapılar telkinin doktor tedavisi Ve operatör ameliyatından da- ha tesirli olduğu anlaşılmaktadır: Mecmuada misal olarak — gösterilen vakalardan birisi çok gariptir: — İsviçre tabakat — bilginlerinden — (Ceolocist) Heim babasınım baştan başa — seyille kaplı olan eline küçük kız — kardeşinin parmağını dokundurarak “işe bu yok olacak,, dediğini ve hakikaten seyillerin| yök olduğunu kendi gözlerile gördüğü- nü söylemektedir. Aradan seneler geçtikten sonra ken- di elinde de birkaç seyil çıkmış ve bu telkin işini bizzat kendi kendine dene- meğe kalkışmıştır. Denemenin muvaffa kiyetli netice verdiğini ve ilk — seyilin telkinden dört gün sonra yok olduğunu söylemiştir. Heim başkalarının üstün- de de bu telkin işini denemiş ve bir - çoklarının ellerile yüzlerinden seyillerir yok etmeğe muvaffak olduğunu görün- ce işi buna dökmüştür. Nitekim şimdi İsviçrede bu yüzden bir hayli para ka- zanmaktadır. Amerikan doktorlar birliğinin mec- muasına göre böyle tedaviler — için iki nin tesiri altında kalması muhtemel o- lan adamınm teheyyüç kabiliyeti. Fransız asabiye — mütchassıslarından doktor Bonjour seyilleri hep telkinle te davi etmiş olduğunu ve bütün deneme- leri esnasında hiçbir muvaffakiyetsizli- ğe uğramadığını söylemektedir. Dok - tor şu neticeye varmıştır: Mademki se- yiller telkinle geçiyor binaenaleyh bun- ların menşei sinir bozukluğudur. Fakat Amerika mecmuası bu nazariyeyi ka - bul etmemektedir, Seyillerin bulaşmak suretile deride şişkinlik yaptıklarını ve dört haftadan yirmi dört haftaya ka - dar tam kıvamlarımı — büuldukları tesbit edilmiştir. İsviçrenin Zürih şehrinde deri müte- hassısı olan profesör Bloch, — arkadaşı Heim'in kullandığı usulden daha karı - şık bir yol takip etmektedir. Profesör seyili çok dikkatli bir surette muayene ettikten sonra hastanın gözlerini bağ - lamakta ve elinden tutarak bitişik o- daya götürmektedir. Eğer Seyil elin Üs- tünde ise, bu elin üstündeki seyilin re- simlerini tabit büyüklükte çizmektedir. | Bundan sonra seyil ve hasta ile hiç bir ilişik ve münasebeti olmayan bir maki- neyi işleterek gürültü Yaptırmaktadır. Bu gürültüler arasında S€yili kırmızı, yeşil yahut mavi bir boya ile hoyryarak tekrar muayene odasına — götürdükten sonra hastanın gözlerindeki hağı çöz - mektedir. Bundan sonra Profesör boya- nn seyilden çıkarılmamasını aksi takdir de geçmiyeceğini ıoylcmektcğır Hastaya iki hafta sonra tekrar gölmesi için tali- mat verilmektedir. ' Profesör Bloch bütün tecriüibelerinde hassısı olan bir hastasıma profesör tel- kin ile tedavi edeceğini Söyleyince asa- biyeci kahkahayı atmış Ve böyle bir u- süle inanmadığını anlatmıştır. — Fakat seyillerden bıkıp usanmış bir halde bu- lunduğu için profesörün tedavi usulüne razı olmuştur. Ve tuhaf değil mi: İti- kat etmemesine rağmen seyillerden iki hafta zarfında kurtulmüştuüur. — Doktor şaşa kalmış ve ne diyeceğini bileme - miştir. 1 Mecmuada bu anketi yapan doktoör diyor ki: Hasta doktor tedavisinin cid-| di ve hakikt olduğunı butun kalbıle i- Alka takhrlik atmnale gçamlımtrm. Cütmlrii aalr “dir. Vuruşlarda yapılan en mühim bir nanmalıdır. Jl- Eseri hazırlıyan Nüzhet AD Dü Dikkat: Bu yazı, yalnız pazartesi, çarşanbıı ve cumartesi grı'lnl — T4 Voley vuruşlarda isabet ! zaman için kabil degıld VURUŞLAR Evvelâ şunu söylemek isterim ki futbolda şahsa göre. değişen usulde vuruşlar mevzubahs olamaz. Topa vu- rüş tekniğinin esaslarını kavrayıp tatbik edebildikten sonra belki futbol- cunun vücut kabiliyetine, uzun yahut kısa boylu olmasöna göre bu esas teknik değişmeksizin bazı - ikinci de- recede tadilât mümkündür. Fakat Vvuruşun esası hiçbir vakit değişmez. 'Topa iyi bir vuruş yapabilmek için futbolcu tamamiyle topun arkasında bulunmalıdır. Yani futbolcunun aldığı vaziyete göre topun biraz sağda veya solda bulunması çok fena bir stildir. İstenilen noktaya sevkedebilmek için topla ona vuran bacak düz bir hat ü- zerinde bulunmadıkça vuruşlarda is- tikrar beklemek hatadır. Vuruş esnasmda — oyuncu - toptan çok geride yahut da topa çok yakın durursa gene iş bozulur. Çünkü uzak- ta olunca temasın kuvvti ve hızı azal- mış, çok yakında durunca da baca- gn savruluş ve hız almasma imkân verilmemiş olur. Vaziyet bu olunca, vuruş bacağın topa savrulduğu esnada Trahatça hız alacak kadar geriden savrulması lâ- zımgeldiğine hükmedebiliriz. Halbuki vuruş bacağımndan maada bir de oyun- cunun üzerinde durduğu ve muvazene temin ettiği yere basış ayağı vardır ki bu da vuruş bacağı kadar ehem- miyetle tetkik olünmak lâzımdır. Ye- re basan ayak o halde topa mnekadar yakm basmalıdır? Bunu santimetro uzun bacaklı futbolcular olduğu gibi kısa bacaklılar. <da vardır. O - halde yere basan ayak vuruş bacağına na- zaran (sağ veya sol olacağına göre) topun biraz dışmda ve vuruş yapacak bacağım serbestçe- ve hızlı olarak savrulabilmesine müsaade edecek bir vaziyette diz bükük olmaksızm sıkı- ca yere basmalıdır, demek mecbhuriye- tindeyiz, İyi bir vuruş yapabilmek için ayak topun hangi noktasma temas etmeli- dir? Bü suale cevap verebilmek için topun ne şekilde yani yüksekten mi yoksa alçaktan mı seyretmesi arzu olunduğunu tesbit etmek lâzımdır. Bu meseleye şütlerde temas edece- ğimiz için şurada iki şekli kısaca an- latalım. A — Eğer topnu aşafıdan seyret- mesi isteniyorsa ayakla tam orta nok tasını bulmak lâzımdır. B — Yok eğer havaya kaldırılması matlup ise ayak altıma sokulmak icap eder. Yukarda anlatılan usul duran bir topa vuruşun tarifidir. Esas kaide de- gişmemekle beraber yuvarlanarak ve ya hâavadan gelip de yere düşmek ü- zere bulunan toplâarda vuruşlar daha ziyade güçleşir. Çünkü bu takdirde yalnız topun hangi mNoktasma nasiıl vurmak lâzımgeldiğini değil, ayni za- manda ne vakit vürulmak lâzimgeldi- ğini de hesaba katmak icap eder. Bu bir an meselesidir. Bu anı kacırmakla vuruşu tamamiyle noksan ve yanlış yapmış oluruz. Tonun ayakla temas etmesi lâzımgeldiği anı o kadar İyi tasarlamalı ve ayağı bu vuruşa göre o kadar iyi ayarlamalıdır ki en az e- nerji sarfiyle en iyi netice almak ka- bil olsun. Çünkü topu, var kuvvetiyle tekme sallamakla değil, ancak biçim- li bir vuruşla istediğimiz yere, işte- diğimiz yükseklikte yollamak - kabil- yanlışlık da vuruşu yaparken * topa bakmayıp nerede vurulacağıma yahut nereye gideceğine dikkât etmektir. Topü vuran bir oyuncunun ilk mülâ- hazası vuruşu bicimli ve metodik yap mak olmalıdır. Havada nasıl seyretti- gini tetkik olsa olsâ ikinci bir zevk| meselesidir. Bunun için t0 la temas hareketi bitmedif gözü ayırmamak şarttır. W ğer sporlarda, meselâ tenisı Basketball ve sairede blfw topu gözle en son dakikayâ — kip olduğuna göre futbolul , istisna edilemiyeceği çok &— Vuruşlar arasımda voley *” voleyleri de unutmamahyf_"' da faydalı vuruşlardır. F Ki olmadıkça bu vuruşları n lanmamak daha hayırîldfj' voleylerde isabet her zani bil değildir. Bu vuruş, b rasıra, muhacimler için Kâ ekseriyetle lüzumlu bir 11'ı reddütsüz ve anında ği ayar edilmiş bir voöleyden rin gol kazandıkları ise I dir. Vuruş esas.itibariyle © kat esas ayakla topun T ve noktasını iyice tasarlan tirmek olduğuna göre keslif le top iyi takip olunursa, " muvaffak olmamak için " yoktur. Yarım voley vuruşlara gel lar, topun tam yere temas & nada yapılır. Bana kalırsa * ley vuruşlar,topu durdurmâ* kit müsait olursa hiçbir V& nı tavsiye değildir. Çünkü topu ayağın tabaniyle © bilâhare istenilen istikamett min bir surette vurmak hef ha muvafık olur. Takimm her oyuncusunâ * mak Üzere vuruşların hef ' , Wüüşe ü Şirik eçi UA AAA El'.ıx. .. (7 zayıf olan , eyuncuların bü hasrmların cok çabuk bularax laylıkla işletmez bir hale ri kuvvetli bir ihtimal halif” pa ayağın hangi kısmı il& © İşte size bir sual ki cevahif mekle sahada tatbik arasil” kadar fark vardır. Hepimij' futbol ayağın ucuyla, tabifı’ ile burnu ile vurmak bü İrştör. Çünkü böyle bir V bet ve mesafe kestirileme> beraber birinci sınıf deret” selmiş birçok oyuncularır” | ki hâlâ bu-sakat usulü tatP” tedirler. H Topa ayağın taban sındaki üst kısmı ile ve © üst kısmı —arasındaki 1i* noktasiyle vurulur. Bu n0ft vakit ayağın bilek mafs9t” aşmaz. Bunun haricinde ©© kısmiyle pas vermek de V& nuü vuruşlar arasında tarif temiyorum. Çünkü esas İtİ” ruşlara değil, pas vermey” Hem de vuruştan ziyade t dış kısmı yahut da siırasit” kısmı ile bir itişten ibaret” la geri vuruşlara gel'nce çalım sayılır ve bir hasmi maksadiyle olmadıkca bu V . tifade lüzumsuzdur. Topa *” bir temas kâfidir. Fazla fma hacet olmadığı gibi HS da pas alacak bir oyuncü (p zun mesafelere gönde ı"' a madığı için vücudun Tit kat'iyyen kaybetmemeli “* ) man oyuncü ne öne, ne * doğru meyletmemelidir. — _1' Vuruştan sonra, vuruş "j cak derhal geri çekilmemel'ı ta arkasından takip eti hareket tenis oynıyanlarcâ "4 dur. Aksi hareketle yani VU" ve kuru yapmakla topâ yir ve istikamet verilemeZz: Vürüuş esaslarmı şöyle F tıktan sonra bir de bunlâ*" lif çeşitlerini gözden ;'” ", ( De HÜ