Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
—-1__ || bekııf"_üb" âllesinin — korkunç ölümi Ü önik kleri bir saatti. Akşam yeme- &İ beş k.ışum ekmekle geçirmişlerdi: O da | karanıılyeçbiş kilo ekmek. Kızıl alaca ;/ » Çiplak L Doyuyordu. Öte odayı tunç bir. renge kaç satıdal ye beriye - atılmığ bir- Ni gören b'ye' yemek masası vazifesi- Ü bütün eş T Sandık, üç minder evin # febur, ırum: teskil ediyordu. Le- İ Sünüy Vucları içine almış, dü- Ordu. Fakat, taliin verdiği bu ke Mirici bunalmış bir halde İdi, Üçayh | ğk. hyuudtt;g:' dört ay dermansız- KP aler kadar hağin TERA YÜE Mdeaduiîr kadar 'lllıl:;m insanlarla Ü her bey , -. BSefalet anlarında 6 doğ dd Sefilleşiy, felâk t biribirini m enmiş- kud- 0 BN b Fîîîı?gm mücadele et- tevazı Mobilyesini BU ?&î ai bötü Vaziyet karşısında : k Hietsiz bir yardımda bulün- ;"ğan sökmu;_'u:ı" mi?,, Jak, a- B rizli kumm"dğaîw“î:şmu. solgun bk dosiıt“ Huel'in öldükten sonra evlâ 81 oğluna bakıyor. Ve 'âı&lmtînmdiği bu çocu- c w bimğe — Mt iret bir Yor.. Yapy t'eı y gîtü Mi? diye düşünü- vetiyi &a - tecsstif ediyor. | hazine!er’ I;Zsî âuıw& UŞA ÖŞ Mün Güçe, Sfedebilirdi; halbuki, - B da "Tecek yalnız kalemi vardı; o « Madam bir Seğle; Lefebvr solgun ve donuk -— Ta;î.! dönecekg diye mırıldanıyor, Üa v 3 Cesaret, kocacığım! Biraz Knlb. <ar uyordîındş kuvyetli bir nikbinlik du- Yen va J Asanları uçuruma sürükli- kötü ök'm mantığını felce uğra- B"“Uma tesadüfleri kabul ediyor. Üele e%?mhr, artık önun da müca Mm h k küvveti kalmamiştı. Bu k İraz daha devam ederse, o da Bibi, yaşamaktan iğrenmeye ollarında sıkıyordu. Iıâl%"uüık bu muztarip İnsan- | odq:“l bulutlariyle sarıyor; çıplak k gittikçe azalıyordu. ıorld v ' a'da sahli g öğlenceleri raegır vemaği T : Burada hayalar biraz şoğuduğu için | denizin artık tadı kalmadı; bütün yaz | heseli kahkahaların gürültüsile çınlayan Plâjlara derin bir sessizlik çöktü. Hal- E buki Âmerikada Floridanın ilik sahille- r Zevk ve sala mevsimini asıl — şimdi — açmaktadır. Çok neşeli olan Florida plâj _Iarmm en son eğlencesi; havaya uçu- | rulan balonları yaylardan fırlatılan ok- larla Vurmaktadır. Zehirli ok — J. * H. Rosnij'den — Kapmın zili çaldı. Hepsi yerlerin- den sıçradılar, Dışarda bir ses; gene feci havadisler getiren bir ses. Hem korkutuyor, hem de hâlâ umut verici; insanlara küfrediyor, fakat rmakla- rm sesi kadar okşayıcı bir eda ile ya- rm için vaitlerde bulunuyor. Madam Lefebvr titriyerek kapıya doğru ilerledi. Kapıda kısa boylu, za- yıf, kuru, göz bebekleri yorgun bir a- dam göründü. Evdekilerin yüzüne 'ae- cessüsle baktıktan — sonra, acajp bir Madam ve Mösyö Lefebvr ile mi k;myum,m? diye sordu. Genç ka- — Pek âlâ! dedi... Fakat, Bize veri- lecek acı bir havadisim var, Biraz durdu, betbahtları Ürküten, yıldıran sükütunu dinler göründü sonra havadisini anlattı: ! — Amcanız Selestin Lefevbr öldü! Karşısmdakilerin ı_mr:%yetlerlni da-| ha iyi görmek için gözlerini açtı. Solgun yüzlerde, evvelâ, dehşete ben- zer bir hayret uyandı. Sonra Jak k- sık bir ses çıkardı. Bu seste Lefebvrin susan yüzünün anlatmak istediği bir kurtulma hali vardı. Adam devam etti: — Bunu — beklemiyordunuz, değil mi? Jak, haşin bir tavırla: — Hayr! dedi.. Nasıl bir hareketi- arzı bek:ü 1iyorsak.. — Onun yegâne akrabası mismız? — Yegâne akrabası, Karım ve ben, ölünün ayni derecede yakm akrabası- yız. — O halde, Mösyö Selestinin yegâ- ne varisleri? Bundan emin misiniz? Adam, şüphe uyandıran bir ağırlık- la: — Vziyetiniz çok feci.. diye ilâve et ti. Daha bir şeyler söyliyecekti, fakat küçükleri görünce sustu, dudaklarmı ısırdı. Sonra, biarz daha nazik bir eda İle: — Sizinle husust bir surette könüş- maklığım lâzım! dedi. Tak adama doğru ilerliyordu. Daha fazla sararmıştı. Madam Lefebvrin yüzü üzüntülü bir mana almıştı. Fa- kat kocasından daha sakin görünü - yordu. Sonra, Piere dönerek: — Evlâdım, dedi, haydi küçükleri al da, gezmeye gidin! (Devamı var) Kral ne vakıt gülümser Kral sekizinci Edvard İngilterenin Decside şehrinde Abergeldi şatosu. nun saat kulesi önünden geçerken gü lümsemekten kendini alamaz, Çünkü bir vakitler bir çocuk bu kuleye tır - manmış, elile yelkovanı ilerleterek saati bir saat ileriye götürmüştü. Zi. yaretcilerle oradan geçenler: “Vay canına, vakit ne de çabuk geçiyor!,, Diyerek ceplerindeki saati çıkarmarş ve hepsi de saatlerini kuledeki saate göre ayar etmişlerdi. Fakat suçlu çocuk bulunmuş ve babası tarafından ceZaya uğratılmış. tı. O gün bugün saat kulesi kilitl! durmaktadır. Kral sekizinci Edvard bu kuleye baktıkça hep güler, Çünkü, saatin ayarını bozan çocuk kendisiydi. Soförleri yavaş gitmeğe alış- tırmak İçiİn Fransa, otomobil ve motosiklet kullananların arabalarını yavaş sür. meleri için yeni bir Çareye haş vur. muştur. Geçen hafta PFariste bir kaplum. bağa yarışı tertip edilmiş ve tayin e. dilen noktara en geç varan şoföre güzel bir mükâfat verilmiştir, HABER — Akşam postağr Tentoen amcanın sesi AKSAM POSTASI “DARE Evi! Istanbul * Ankara Caddesi A Posta kutusu t İstanbul 214 . T elgraf aöresi : İsStârmbul HABER * Wazı işleri telofonu : 23879 ' Jdare velilân . ( 24370 ABONE ŞARTLARI 'Igrâ 'ı'(.ı İ * Senelik .6 aylık B aylık * aylık Sâhibi ve Neşriyat Müdürü; Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKIT) ın;ih.',' İi —— ———————— e - | yordu.,, VA suUunUÜNEe f İ Yazan : Niyazi Ahmet 231 sene evvel bugün A Tarihin güzel Ninon'u ebediyen gözlerini kapadı “ö 85 yıl yaşayan Ninon “Bir orduya kumanda | için Jâzım gelen fikri bilginin yüz derece fazlası aşk için lâzım ,, derdi ! " satır: “Kestane renginde birçok ve ağır saçları, tam beyzi olan çehresini siyah bir hâle içine alarak, ipek buk lelerle omuzlarına ve boğazına doğru dökülür. İri incilerden yapılmış bir gerdanlık, simasındaki çizgilerin lâ- tif inkisarını son şualarile ve gene ipekten yapılmış dekolte fistanını in. ciler süsler, başı küçük ve güzeldir. Geniş ve açık alnının altında, kesif kaşların çifte kavisleri ile gölgelen. miş olan yerde, işte bu siyah gözler, bu ateş saçan gözler, cihanın bütüa gözlerinden ziyade teshir edi- ci bir şaşaaya mâlik olan — bu cazip gözler vardır. İnce, düz, nazik bur- nu, ağzının güzeliğini ikmal etmekte ve çenesindeki küçük çukur ise bütür. bütün bu yüz güzeliği arasında en ziyade göze çarpmaktadır. Vücudu çehresinden daha az lâtif değildir. Kalbi de gönül kapmak kuvvetile do. ludur. Ninon, menfaatperest olmak tan uzaktır. Müşfik, cömert ve sır saklayıcıdır. Fikri terbiyesi herkesi hayretlere düşürür.,, Bir başka yazıcının sözleri: “Aşk dalkavuklarından birinin gö zünü açmak istediği bir oğlu olursa, onu Ninonun mektebine gönderirdi. Onun verdiği terbiye pek mükemmel idi. Onun yetiştirdiği gençlerin pek büyük farkı oluyordu. O, onlara aşk yapmakta bir lâtif tarz ve nezaket öğretiyordu. O, itaat eden bir tabi- man içinde onu kâmil bir İnsan yapı Âşıklarından biri Ninona yazdığı mektupta şunları söylüyordu: “Sizi temine cesaret ederim ki dün yada hiç kimse sizdeki güzellikleri benden daha iyi muhakeme edemez.. Eğer sizin o güzslliklerinizi tanıdığım kadar yaymağa kâfi derecede fikre sahip olsaydım pek nefis ve pek lâtif rayihalı şöhretinize bir şey daha il-. Âve edebilirdim.,, # & & Ona ilk zamanlarda yalnız “An,, derlerdi. Bir aralık “Anin,, dediler. “Nani,, diye çağırdılar ve nihayet Ninon adını aldı, Küçük Ninon, on altı yaşında iker sevişmeğe başlamıştı. Volter onun Rişliyo ile de alâkadar olduğunu ya- zar. Babası, kızının göz kamaştıran gü zelliği ve şöhreti ile mağrurdu. Ona muhtelif lisan ve musiki öğretti. Her şeyi dillere destan olan genç kadınm etrafı asil insanlar, genç erkeklerle dolmuştu. Fakat o, hiç birini reddet miyor, hiç birisine ümit vermiyor ve hepsi ile anlaşıyordu. Bir aralık Şövalye dü Bare ile â. şikane münasebhata girişti. Şövalye daha sergüzeştçi çıkmıştı, bir müddet sonra genç ve guüzel Ninonu unuttu. Bu, Ninon için bir elem ve hicran dı. Kendisini manastıra attı. Fakat burada da yaşıyamadı. İnsanlardan, hayatın gürültülerinden uzakta ra- hat yaşıyabileceğini sanarken yalnız. lıkla mahvolacak hale geldi. Kendi. ni manastırdan dişarı attı ve tekrar hayata karıştı. Ninon zengin değildi, Fakat avuç dolusu para saçanlar çoktu. Yalnız Ninon, para ile elde edilir kadınlar- 4 at bulursa az bir zahmetle ve az za.| Güzel Ninon için yazılmış bir kaç[ yonlar sarfedenler hiç bir şeye malik olamamışlardı. K * & » Ninon bir aralık Marki Dandelu adında birile tanışmış, sevişmişti. Çok — uzun sürmiyen sevişmeler, Markinin başka bir kadmla evlenmesile niha, yet bulunca Ninon şöyle dedi: | — Erkekler, kadınlarm tadama. dığı binlerce hürriyetten zevk alıyor — lar. Bu halde bef*te kendimi erkek — yaparım. 5- N Ondan sonra Ninon da erkek gibi yaşamağa başladı. Salonuna kont- lar, markiler, mareşallar davet eder istediği gibi eğlenirdi. Etrafında dö- nenlere çok defa şöyle derdi: : « — Bir orduya kumanda etmek için lâzım gelen fikri bilginin yüz derece fazlası aşk için lâznııdır.j j Erkek gibi yaşamağa başladıktan — sonra derin ve ebedi bir aşkla bağlar mamak için her şeyi yaptı. Bir gün ? kendisine tapman bir sinyora şöyle — söyledi: “— Zannederim ki seni üç ay seve ceğim. Bu benim için pek uzundur. Adeta bir ebediyettir... ğ Güzel, sihirli Ninon, bu yaşayış içinde en büyük ıztırabı bir aynanın karşısına geçtiği vakit duyardı. ' İhtiyarlamak, ihmal edilmek, unu- tulmak onun için tahammül edilmez şeylerdi. Hissediyordu ki — kıy metli, güzel ve eşsiz bir kumaştır. Fakat işte bu kumaş senelerin güneşi ile soluyordu, " 1705 yılı 17 ilkteşrin günü, 231 se. ne evvel bügün, Ninon ebediyen göz- lerini kapadı. Tam &5 yaşında idi. —e dan değildi. Onun güzeliği için mil- Inflüenza İçin — aşı bulundu İngilterenin Hampsted ve Ameri. kanın Nevyork şehrinde çalışmakta olan âlimler İnfluenzaya nihayet ga. lebe çalındığını iddia ctmektedlrl&t. Yeni bir asr üzerinde çalışmakta olan Hampsteddeki (Tıbbi araştır. malar milli enstitüsü) uzun zaman. dır hayvanlar üstünde yaptığı tecrü. belerini muvaffakiyetle bitirmiştir. İnfluenzaya karşı muafiyet veren ye. ni aşı, şimdi, insanlar üzerinde tat. bik edilmeğe hazır bir haldedir. Bu aşıda tıpkı çiçek aşısının hazır. lanmakta olduğu tarzda yapılmakta. dır. Evyelâ hayvanlar İnfluenzanın virüsu ile aşılanmakta, sonra da aşt onlardan almarak kanla hazırlan. maktadır.. ' Aşı 0 kadar müessirdir ki bu has. talığa tutulan fareler 72 saat zarfın. da tamamen iyileşmişlerdir. : Londralı mütehassıslardan Dok. tor V. A. Baker diyor ki a — İnfluenzaya karşı yapılmakta — olan mücadelede bu İlk ve hakikt ilerilemedir. —İnfluenza doktorluk dünyasını uğraştıran en büyük mm.—l. lelerden biri idi. Şimdi ise halledil. miş gibidir, Yeni aşı sayesinde her gün binlerce kişinin hayatı kurtarı. lacaktır. ; Amerikanın Rokfeller müessesesi | ise meseleyi başka bir yoldan hallet. | miştir. Onların aşısı doğrudan doğ. 'ruya İnfluenzaya tutulmuş huuüw alman kültürdür. : Bu aşı insan İnfluenzasına tutâlı.* bilen hayvanlarda cok iyi tesirler yan maktadır. ı“'mî