emanım iğ diyor Bugün Sinci vardın da Vetlisi ola rak Londra. da bulunan V Sanatkâr “iğ maca. AN anla tıyor, la Londrada n bildiriliyor: kemancı An- LR #on Viyana seyahatinde kral şti Vardı musikisile teshir et” Rt Kep Pane Bâvarttan Macar halk hava ir da mak Üzere aldığı akı, Yayla olduğu kadar ka- lerini heyecan ürpertile kan Kocze şimdi Londra hdr, Yeğâne dedikodu mevzuu- «Sak vel dudaklardan düşmediği n kurtar, (A gazetecilerin ellerin me iateğ aktadır, Herkesin öğ“ N yaşadı; Bi mesele, güzel kemane! Maceralarıdır. Kendisi oran er BE İçinde bizaj inin, sonra ka de biraz fört yapar TAMİL. ibi basit karşılıklar Bazetecileri at Sıkamıyacağ, > Evet hayat ama, yal dtmek meç ir anlayınca: Diz bir tek defa, de kalmış mace- cağ > ytar, 5 ein Va Şingene bandosu 1923 de İn, , YeNbure şehrinde © kurulan a i İm çalmak üzere angaje P la Oraya gitmişti. Bütün İs- bei ei vuruldu. Kral Güstav bile kat tin, € göğsüne bir nişan takti ir ei en çok alâkadar eder eve e; Büzel gözdü, Bu gözler ne- Madi İYse orada karşısına çıkıyor ve Bu özlerinin içine dikiliyordo, ty tin sahibi Stokholm'ün en Yıldız, osu olan Lorensburg'un sevim Ayı, Astrid Wedberg'di. Kep Sarışındı, cenuptan gelen bu : ct onu efsunlamıştı. Artık ük; tn $9Y düşünemez olmuştu. Hal de ti donanmasından mülâzim Gu dü çenli idi, Bahriye © zabiti işkil Bale, Eelerini nişanlısına söyledi, yg, çak asan olmayınca, yüreği beş, ,) DİK kıskançlık sardı. Bir gece bvele,. ndosile o Gotenburg'un . şk bar , “den birinde İsveçin o bütün ban, “Yetesini gaşyf ederken bir ta- in dr, Masalardan birinde otu- ak zim Guner tabancasını çıka - Ndeleği çekmişti. Sahnede (Kocte ta © elinden kemanı düştü; örta- eli dehşet çığlığı yükseldi. Sol ku rhaj emen arkasından yaralanmıştı ki ylirılan doktorlar onun ölmesi İs. almış olduğunu söylediler. j evimi Astrid ne diyeceğini şaşır- e Boyuna “ben onun yalnız müsi- i Mt ay candam., deyip duruyordu. oMlâzim Güner tevkif edildi. İşte biz oi da çingene tivanmertliğini gös- © Yattığı hastaneden polise ve ad- mükâmatma bir istida göndererek we merhamet diledi. Bu dileği 1e'af o isine bir vazife verildi. cce iyileşince İsveçten ayrıldı ve nim resmi! Üzerine bugün Londrada) latmak istemişse â€) urda ben de âşik Ol| | ingene kemane İk aşkım astrid, son aşkım da | Astridi bir daha görmedi. Kadın şimâi âteşli bakışlarile de bütün) İ İ teki bir gece yakındaki şehre sıvıştılar | başka birisile evlidir. Fakat Kocze biç evlenmiyecektir, İngiliz kızları boş ye- re ümide kapılmasınlar. Bakın ne di- yor? 4 — O gündenberi yalnız kemanım çin yaşıyorum. İsteseydim Macaristan asilzadelerinden dokuz kızla evlenebilir| dim. Fakat unutamıyorum. Eğer imkâ- nı olsaydı. Astridle evlenirdim. Jsdir. “Bir mahkümla HABER — Akşam posfası Banyoda gazete okumanın sonu “Delidir /,, diye tmarhaneye götürü imek m idir Peşteli borsa simsarının başına gelenler merakla okunma (Budapeşteden bildiriliyor) : Banyo ter.ekesinde yıkanırken $sr- kt söylemek, eski, ryhiyatgıların söy“ ledikleri ire de zararsız, hatti fay- dalı bir âdettir. Fakat bazı âdetler de vardır ki pek o kadar zararsız değil Bunlardan birisi elektrik pri? ve lambalarını karıştırmaktır. Insan bap yoda iken elektrikle oynadı m elek- triklenmek tehlikesine maruz kalır. İkinci bir âdet de ılık suda rahat rabat uzanırken kitap veya guöte © kumaktır. Pergö Markus otuz yaşındadır. Gü- zel bir bekâr olan bu kambiyo ve para borsası simsarı, Budapeşteliler ârasın- da banyoda iken okumanın aleyhtar- larından biridir. Düşmanlığınm de bir sebebi vardır. Pergo, eskiden, baynoda keyfi keyfli okumanın hiç de düşmanı değil- di. Bilâkis sabah gazetelerini ekseri. yetle banyosunda iken gözden geçirir-! di. Bu, onca paha biçilmez bir zevk- ti, Pergonun başma gelenleri, banyo- da onun gibi okumayı sevenler öğre- | nirlerse muhakkak bu sevgilerinden vaz geçeceklerdir. Pergonun her sabah gazetesini ge- evlenen kadın Şimdi doğaca gayrı T tehlikesile karşılaşıyor Amerikada Misuri çiftçilerinden bi - yaşında çok Mişuri suçundan yaşında #inin kizi olan yirmi bir sevimli ve güzel Hazel Veyt, devlet hapishanesinde katil milebbet güreğe mahküm kırk ki Corç Sınitle tanışarak evlenmişti. Smit kızm çiftliğinden ki kampta çalışan kazanmış rsahpustu. Kendisine ha- füshane idaresince büyük bir serbest - lik verilmişti. Bir gün Veyletrin evine «e çiftlik evinde arkadaşsızlık» tan patlayac ak bir hale $ olan Mis Hazel, erkekte bü rüyalarının gerçekleştiğini gördü ve onun hüküm giymiş bir mahpus olmasına ehemmiyet metre öte gitti. İss bile vermedi. Bunlar sık sık buluştular ve çılgınca seviştiler, Evlenmelerine karşı hiçbir n mani olamıyacağına karar vere çe ve sulh hakimine nikâhlarını kıydırdr - Jar; Smit hapishaneye Hazel de evine dör! dü, Mahkum affedilmesini bekliyordu. Pakat, bu bir türlü tahakkuk etmedi, | Hazel gebe idi, vaziyeti kurtarmak için yegâne çarenin firarda olduğunu söyle- di. Birkaç gece sonra da buluşarak Şi- kagoya kaçtılar. Altr vilâyetin polisi etrafa saldırıldı. $mit kendine iş sramağa koyuldu karı- sr da hastalığına rağmen haftada yirmi lira yevmiye ile garson oldu. İki ay kazasız belâsız Smit bir gün Şikagoda Misuri devlet hapishanesine gönderil- di ve münferit bir hücreye kapatıldı. Bugün oradadır. Ölünceye kadar da! hürriyetine kavuşamıyacaktır. Mi | iumumisi bu İzdivacın gi ğunu ilân etti. Bir mahkü. Mun medeni hukuka malik olamıyaca isini öldürmeğe kalkışan adam için) Sını karar verdi. Böylece Harel henü? doğmayan ço- 2 *u. Mülâzim Güner donanmadan is-| teğunün gayrimeşru olmas: tehlikesile etmekle beraber silâh teşhiri su -| karşılaşınca nikâhmin meşru'İyetini ta- wn Dersat etti, Yabancı ülkelerde mtmak için mücadeleye girişmeğe ka» rar verdi. Gazetecilere: | — Evlâdımın piç olarak doğmaması| ayri meşru sayılması birkaç kilo itimat | k çocuğunun icin memlekette ne ks dar mahkeme va: sa hepsine başvuracağım. Corcu sevi: yorum ve onunin değilim. Onun bir daha dışarıya çikmi- yacağı anlaşılıyor: şayet tesadüf yar - Sen eder de çıkacak olursa benim dai- ma kendisini beklediğimi görecektir e Posta güver- cinleri ve telsiz telgraf Birinci sııf postacı sayılan gü. vereinlerin ara #Ta niçin şaşırmakta oldukları uzun zamandır tetkik edil. mekte idi, Italya ve Belçikada gerek posta ve gerekse . Yarış güvercinler: yetiştiren mütehassıslar bunun sebe. bini bulduklarım iddia etmektedir ler. Mülehnesısların söylediklerine gö. evlendiğime pişman İ pe, telsiz telgraf dalgaları en iyi cins güvercinlere bile Yollarını şaşirtmak. tadır, Fransiz harbiye nezaretinin bir mütehassısı bu “Azarivenin doğru veya yanlış olduğunu anlamak için : ler yapmıştır. mensup İki yüz ve telsiz telsraf makinelerinin işletilmesinden beş da. kika sonra kuğlar Yollarını kaybede. rek havada dönüp durmuşlardır. Te". uzun uzadıya te F , ordusun. güvercin uçurumu; tirmekte olan çocuk, bir gün azıcık ge- cikmişti. Pergo da Trata sokağmda- ki yeni apartımana taşmalı daha bir kaç gün olmuştu. Yalnız yaşadığı bu gık daireyi gündelikçi bir kadın der- leyip toplıyarak temizlerdi, Kadın umumiyetle Pergo çikrp gittikten son ar geldiği için sabahları banyosunu kendi hazırlardı. O gün de tam banyosuna gireceği dakikada kapmın zili çaldı, Kapmm çalmışı müvezziin çalmasına benziyor. du. Nitekim kapmın alt aralığından içeriye doğru itilen gazetenin hışırtı. sını da işitti. Gazeteyi bir an evvel eline almak armsile koridora koşan Pergo, çırçıp- lak olduğunu da unutmuştu. Fakat dairesinde tek başına Ş için İ bunun ne mahzuru Gazetenin korid Gr olduğunu görünce canı sıkıldı. acele ettiğinden gazetenin içeriye an» cak ufak bir ucu girmiş, en büyük kiz- mi kapının dışmda kalmıştı. Pergo kapıyı açınca gazete de ks- pının kana birilkte ileriye doğru sürükler Dışarı “bir adım yetişabilecekti. Bunu bir saniyede Ya pacak ve kendisini kimsecikler gör- miyecekti. Bir elile kapının bir kanadını tu- tarak gazeteyi almak için yere iğildi, | Fakat tam bu Sırada açık pençereden #iddetli bir rüz; ve kapıyı küt. tedek kapadı. Pergo gimdi apartımanın merdiven İ başmda çır çıplak kalmıstı. Kendisi ! ikinci kattaki daireyi işgal ettiği üstünde daha üç daire vardı. Aşağı dan veya yukarıdan her dakika insan- ların gelip kendisini böyle anadan doğ ma bir halde görmeleri ihtimali pek çoktu. Kendi dairesine girmek için uğraşmanm hiç bir faydası olamazdı Çünkü içeride kapıyı açacak kimse yoktu. İşin en kötüsü bir takım ayak sesleri de işitmeğe başlamıştı. Yuke- rıya birisi geliyordu. Bü gelen adam nerede ise meydana çıkacaktı. Onu bu kötü vaziyette yakalıyacaktı, Ça- buk davranmı mecburiyetinde idi Bunun Üzerine komşu dairenin ziline bastı. Komşusunu tanıyordu. apartımanın diğer kiracılarile henüz tanışamamışlı. Kiracılardan (o birisi kend'sile karşılaşacak oulrsa, bir de liye tesadüf ettiğini sanacak ve bütün Ar esti borsa simsarına İlç de yakışmazdı. Pergo komşusunun oevinde yalnız bulunacağı ümit ediyordu. . Karısı her balde çoktan çarşının yolumu tut- turmuş olacaktı Oradan büyükçe ve İ ödünç bir penivar alarak kapısını açtır İ mak için bir çilingir çağırmak niyetin- de idi. Kapıyı bir hizmetçi kız açtı. Per. go, kol familyanın bir hizmetçi kız. ları olduğunu biliyordu. Bu henüz ya de Çocuk; atarsa| Fakat) dünyayı ayağa kaldırdıkktan başka İ polisi de çağıracaktı, Böyle kötü bir İ vaziyete düşmek, hürmet kazanmış bir; ğer gonun yüzüne kapıyı da kapadı. Kızın çığlığını duyanlar yukarıya koşuştular. Çok geçmeden Pergonun çevresini hayretten dona kalmış kadın ve erkekler kuşattılar. Zavallı sim- sar, haşlanmış bir istakoz gibi utam- cından kıpkırmızı kızardı. Vücudi- nu hâlâ elinde duran gazete ile örteme- ğe savaşıyordu. Vaziyeti çok kötü idi Olup biteni beyhude yere izah etme- Ze uğraşıyordu. Bar bar bağıran ka dınlarla, fena halde kızan erkekler hiç bir şey dinlemek istemiyorlardı. İçlerinden birisi belediyeye telefon ederek bir hasta otomobili getirtmiş- i tibile Pergo daha ne olduğunun fars kına bile varmadan güçlü kuvvetli iki | adam onu yakalıyarak otomobile #ok- uş ve en yakın polis karakoluna gö- Anlaluğı hikâye inanılamıyacak kadar basit göründü. Polisler onu güler yüzle dinlediler. Fakat sözle rinden hiç birisine inanmadıkalrını da hemen söyleyiverdiler. Pergo buna İ şiddetle itiraz etti. Kızgmlıktan ken» dini kaybetmişti. - Dehşetli bir sinir bozukluğu ile bağırıp çağırmağa baş- ladi. Bunun üzerine (o polis komiseri karşısında tam manasile çılgın bir delinin bulunduğuna kanat getirdi, Derhal polis doktoru çağırtldr. Sabah- ları gazetesini: banyoda okumaktan hoşlanan adamın akli vaziyetinin mu- ayenesi İcap ediyordu. Polis doktoru bir akıl mütehassısma lüzum gösterdi. Mütehassıs da ancak öğleden sonra geç vakit gelebildi. Mütehassıs ise Pergonun aklını pek bulanık bulduğunu vücudunun ise ta mamile normal olduğunu söyledi. Ma» ahaza timarhaneye gönderilecek bir vaka olmadığını da ilâve etti. Nihayet apartımanm kapısını bir İ gilingirin yardımile açınca dışarıya bii sel hücum etti. O sabah güzetesine bir an evvel kavuşmak endişesile ban- yonun musluğunu ve banyo Oğasının kapısını açık bırakmıştı. Su da akşa- ma kadar durmadan akmıştı. Daire tufana uğramıştı. Kıymetli kitaplar suda yüzüyor, âlâ İran ve Türk halıları sır sıklam bir haldeydi. Yalak takımları ıslanmış ve şik mo- berbat olmuştu. Banyoda keyfli keyfli gazete oku- manın İnsana neye mal olabileceğine dair gerçi Pergo ağzını açıp kimsecik- lere bir sey söylememiş ise de, elâle- min ağımda kilit yok ya. Mesele er- tesi günü bütün Pöşte gazetelerinde büyük puntularla yer almıştı. Pergo kendisine sual soranlara da şu cevabı vermektedir. | : ! — Banyoda bir daha okumak mı”. Büyük sözüme tövbe!.. Bekâr ve koca bekliyen genç kızlar ise: — Oh olsun çapkma!. Eğer evli olsaydı başıma hiç de böyle bir gey gelmezdi.- Gazeteyi kapıdan karısı a siz makineleri durdurulur durduru!.) köyden gelmiş, utangaç, yarı aptal bir) larak kendisine verir, yahut ona kapı mâz kuşlar yeniden Yollarını bularak doğru istikamete uçmuşlardir, kıza benziyordu. Karşısında içeriye girmeğe uğraşan çır çıplak bir erkek yı açardı. Demektedirler,