13 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

— F — MA - e Te Üa 'N F N —WT aa F . a A Ni d '. l R çi Fti Açl &5 ' W Elleen Aktris İken e € reş z Ya, (Nevy York muhabirimizin mektubu) ADINLAR umuümiyetle erkeklerden daha emniyetli bir hayat yaşarlar ve ömürleri daha uzun olur. Fakat ba- S zan çok daha tehlikeli bir hayata fevkalâdıyorıa_f- İşte size 1935 yılında geçen ğ * hadiseleri sayayım: iîînyıgmda olan en fantastik ve inanılmaz ir mükâfat konsaydı, bu hiç şüphesiz "i İton L, Jordon adlı kadına - verilirdi. . İ hntlidir_ ge_bedir. Genç, güçlü kuvvetli, tam sıh- L Ğ Zin ve ğ iMdiye kadar' hiç bir zorluk çekmeksi- “Yedi tane Orun yardımına bile baş vurmaksızın a Socuk içinç;“!uk doğurmuştur.. Yeni doğuracağı € tasalanmasına lüzum olmadığı gibi ı b « ber Ver Sti gelince telefon başıma geçip ebeye ha- 3ı;5;._ Mekten başka yapılacak hiç bir iş yoktu. jhl dar Ş;în“ılıkî herhangi bir seslenişini işitecek ka- ti bir ; K _-'_"e_rd= çalışmakta olan kocası her- hi l b““l:lm koşup getirmek için otomobili- e Ulunduruyordu. Hulâsa kadın için her hi ; Yeye y Fdı; ancak işin içinde kadın olunca hiç bir v 25 venmek caiz değildi ki. li tec,übquikânnn sabahı, Madam Jordan eski N manuune kden çocuğunu dünyaya getirmek za- # haber Eöçno.d Yaklaştığını anlamıştı.Henüz ebeye : Mutfikıa_n €rmek için daha biraz — vakti vardı. $ina vi __h'r kova alarak bahçedeki kuyunun Tüdü, Kapaksız ve açık kuyuya kova- iadı V€ az sonra ipi yukarıda çekmeye baş- - İTiyen W;:ıîşğm penceresinden annelerini gözet- Osma Gi Pateş arr onu, sağlz_ım aîlımlarla kuyu ba- ra tekrar bm gormüşlcrdı.. Bırkaç dakika soön- Ü fazla Hat akınca annelerini göremediler. Bunda İ ”Şm:y:m.ımk bir şey yoktu. Babalariyle ko- ıâ ç Bitmiş de olabilirdi. oîl' Di kıîîm“ gene oyunlarına daldılar ve aradan i Mmak i" beş dakika geçti, annelerine bir şey sor- ıj hu başçm bahçeye fırlıyan çocuklar kuyunun ya- | 0) Anqk'ndân geçerken kulaklarına bir ses geldi. c Şf İtin £ kafalarını kuyunun içine uzattıktan sonra . j İdi arkma vardılar: Anneleri kuyunun dibinde b | l ı G S n ta Ö Kuyunun dibinden inilti gibi gelen bir ses: — Babanızı çağırın!.. diye hırıldryordu. * Sir Ispanyol mugannisi Ormandi vapurunun hastalanmasına sebep Olduğunu söyliyerek Kumpanyayı dava etti Bazı kadınların 1935 yılı içinde başlarına gelenler pişmiş , » tavuğun başınağ gelmemiştir £ denebilir bir halde çıkmıştı. Çocuklar bu sesi işitince gırtlaklarını — yır- tarcasıma bağırmıya, ve tabanları yanmıŞ gibi koş- mıya başladılar. Çocuklar babalarının yantna varrp da annele- rinin kuyunun dibinde olduğunu söyleyince Za- vallı adamın aklı başından gitti ve bir — solukta kendisini kuyunun başında buldu. Çocuklarının doğru söylediğini anladı. Ku- yuda su çoktu. Bir insan boyuna yakındı, bere- ket ki çok derin değildi. Karısını çarçabuk yu- karıya çekebildi. Güçlü küvvetli adam, karısının kolları ara- sında üç buçuk kilo kadar ağırlığında bir de ço- cuk görünce az kalsın bayılarak yere düşecekti. Kadın hıçkırarak ağlıyor, bir taraftan da kendi kendine söyleniyordu: —Hiç şüphesiz çoktan ölmüştür. Ben ku yuya düşer düşmez doğdu. Başını suyun üstün- de tutamadım.... Çünkü kendi başımı yukarıda tutabilmek için ellerimle çabalryordum. Mösyö Jordan kadını eve götürerek hemen hastahanenin otomobiline telefon etti. Yegâne arzusu çok sevdiği karısını, zatülcenpten kurtar- maktı. Zavallı, donmuş ve mosmor kesilmiş kü- çücük yavrunun canlı olabileceğini aklından bi.le geçirmiyordu. Suyun altında kırk — beş dakika kaldıktan sonra kim yaşıyabilirdi. Anne, kulağını çocuğun göğsüne koyup da dinleyince kalbinin atmakta — olduğunu işitti. Mösyö Jordan buna inanmadı, bir mumyaya can vermek kadar imkânsiz görünmesine rağmen çÇO* cuğu sıcak banyoya koydular ve derhal tesirini gördüler. Çocuk nefes almağa başladı ve hasta otomobili kapıya geldiği zaman işitilen vıyak vıyaklar artık yaşamakta olduğuna şüphe bırak- mıyordu. Üç gün sonra, merakla beklemekte olan ba- ba, çocukla annesinin her türlü tehlikeyi atlatmıs olduğunu öğrendi. Zatülcenp değil her ikisi de nezle bile olmamışlardı. Te tam Bo voyı çekerken başımın dönmüş olduğunu ve bayı- larak kuyuya düştüğünü anlattı. Buz gibi su onu derhal ayıltmış, fakat 50- ğukla dehşet de doğumu tacil etmişti. Çocuğun başını su üstünde tutmağa çabalamış, fakat hal- sizliği buna engel olmuştu. Aynı kız mahkeme huzu- una bütün güzelliği gitmiş Pa Jüri Ç MAD heyeti ona 90.000 dolar tazminata hükmetti. Zaman zaman kendini toplamıya ve bağır- mıya çalışmıştı. Nihayet kırk beş dakika sonra çocuklarını yukarıda görerek bir hırıltı halinde bağırabilmişti. Yeni doğmuş bir bebeğin tam kırk beş daki- ka suyun altında yaşıyabilmiş — olması herkesi şaşırtmıştır. Mesele doktorlar için meraklı bi hadise olmakla beraber pek de bilinmiyen bir iş değildi. Bir bebeğin ciğerleri doğmadan bir çok zaman evel soluk alabilmek kabiliyetindedir; fa- kat doğuncıya kadar soluk almak fırsatını bula- madığı için, kendisine lâzım olan oksijeni anne- sinden çeker.Bazı çocuklar hemen doğar doğmaz nefes almağa başlarlar. Bazıları ise almazlar ve bunlara muhtelif yollarla soluk aldırırlar. Bu vakada da çocuğun ciğerleri ancak doğduktan kırk beş dakika sonra harekete geçmiştir. * Zamane kadınlarına “rahat ve keyif kadımı,, denmektedir, Hemen ekserisi de zahmet ve yor- gunluktan kaçınmakla beraber Konektiküt vilâ- yetinin Grenviç şehrinden Madam Delight Pal- mer Gaynor elbiselerindeki lekeleri temizlemeğe karar vrmişti. Bir arkadaş ona kaplan derisinde- ki benekleri bile silip atacâk bir leke suyu tav- siye etmişti. Madam Gaynor bazı leke sularının bir evi havaya uçuracak kadar patlayıcı olduğunu elle- rile gözlerine zarar verebileceğini duymuştu. Fakat beyin hastalıkları yaratan habis ruh sak- ladığını nereden bilsiridi? Kocası Mösyö Berkley Gaynor diyor ki: Şişeden çıkan tebahhurat kadına Nefrit zehirle- ri vermiş, böylece böbrekleri fena halde zorla- narak beynine vurmuş ve geçen mayıstatı beri bir sanatoryomda yatmağa mecbur kalmıştır. Bu leke suyunu imal edenler aleyhine kadın 100,000 dolarlık — zarar Zziyan —davası aç tığı gibi kocası da ayrıca karısının hizmetlerin- den mahrum kaldığı için 50.000 dolarlık bir taz- minat davası açmıştır. * Nevyork'un en zengin bira fabrikatörünün oğlu Louis J. Ehret bir gece sevimli aktris mat- mazel Eileen Wenzeli bir gezintiye götürmeğe * 1936, TAM BİR HAFTA GAZETESİ, İSTANBUL. Karobira vilâyetinin W Kathav kazesından Madam Alton L. Jordan kuyunun dibinde doğurduğu çoçuğlle birilkte, Sarkıcı Madam Nastla Pollakaova Normandi vapurunun kend.sini sarsarak büöbraeğindekl taşın oynadığını lddia etmektedır. kalkmıştı. Yolda otomobil bir lâmba direğine çarpınca, otomobilin — önündeki rüzgâr kesen cam matmazelin yüzüne düşerek parça parça et- miştir. Kızın yüzü hastahanede tam otuz sekiz yerinden yamanmış ve bütün güzellik doktorla- rının uğraşmalarına rağmen eski güzelliği iade edilemediği için aktiristliğinden de olmuştur. Kız mahkemede zengin delikanlıdan 250,000 — dolar tazminat dava etmiş jüri heyeti ise ancak 90.000 dolara karar vermiştir. * Kansas şehrinden madam Lorene Koldivel belki de matmazel Eilen kadar güzel — değildi; Fakat Şikago şimendifer kumpanyasının kendi- sine Ehret'in gaz lâmbasına çarpan otomobilins den daha çok zarar verdiğine inanmaktadır. İş- te bunun için jüri heyeti istemiş olduğu tazmina- tın ancak onda birini teşkil eden 1000 dolar taze minata karar verince bu sefer de inkisardan kalbi parça parça oldu. * Senenin inanılmaz vakaları için ikinci bir mükâfat olsaydı bunu hiç şüphesiz madam Nastia Poliakova'ya vermek lâzım gelecekti., Çünkü bu çingene şarkıcısı Fransız seyrüsefer kumpanya- sını, yeni inşa ettikleri ve kendilerine S0 milyon dolara mal olan Normandi vapuru yüzünden, da- va etmektedir. Vapur yolculukta o kadar sarsın- tı yapmış ki, kadıncağızın sol böbreğindeki bir taşı yerinden oynatarak zavallıya 100,000 dolar- lik zarar ve ziyan vermiştir. Madam Poliakova'nın kamarası turist sınıfı 960 numaralı oda idi. Oda geminin tam da çark- ları üstündedir. Havr'dan Nevyork'a yaptığı se- yahatini anlatan madam diyor ki: — Vapurun yaptığı fevkalâde sarsıntı, sol böbreğimi yerinden oynattı.. Bu yüzden daya- rulmaz ağrılar çektim ve ameliyata lüzum hasıl oldu. Ameliyat esnasında da zatürreeye yaka- landım. Bütün bunlar Normandi vapurunun çok fena yapılmış olmasından ileri gelmiştir. Vapü- run sarsıntısiyle uğradığım felâketler, kumpan- yayı dava etmeme ve zatar ziyan istememe hak verdirtir.