Bütün geceyi böyle konuşa. tak geçirdiler. Artik sabah ol. mak Üzere idi. * ; “Diğer taraftan Akbar Kifoz da yatmış, fakat gözüne bir tür- İl üyku girmiyordu... Acaba Yapacağı işin sonunda kendisi- « Bö'bir fenalık gelmesi ihtimali Vâr'mr idi? Bir çok defalar vuyu çi a #öylemek istedi isede gene vaz geçti. Bir: koltuğa çökmüş derin derin düşünür. K a şürstle gelen bir atin AMİ öllerile srçradı. Biraz ön” Tğibir uşak yukarı çıkarak bir 4 Botacinm kendisini göcenek ix g e veriyordu. oz, büyük bir me- rak içinde sabahın üçünde ge- ln bu postacınm. ne gibi bir ;Öhüber getirebileceğini düşünür. n yukarı gönderi İ mesini, eraretti. Zatem kapi di- binde bekliyen adam, emri dü- ar duymaz içeri girerek yerle- re kadar kapandıktan sonra koynundan çıkardığı bir kâğıdı Akbar. Firoza uzattı. “Röğtac- "mın büyük bir heyecan içinde olduğu yüzünden belli olişyor- "Şimdi Akbar * &e'yazılmış olan kâj «du, , Mektupta roz, İniğiliz- iimlerle fngiliz ordu anlarından General Kampbeli yak hapsettiğinizi ha ber aldık. Eğer kendilerini bu sabah güneş doğuncıya kadar serbest bırakmıyacak olursanız kasabanız: topçu kuvvetile ya- kup yıkacağımı şimdiden bildi- Züzbaşı Makim Vaziyet fenalaşmıştı.. Akbar Piroz İngiliz kuvvetlerinin ne kadar uzakta olduklarını anla - mak için postaer ile kanuşmağa başla ” A) Güya buraya, rahat rahat denir banyosu yapayım diye gel- dim. Aslandan rahat mi var? Zlusana emer — Esrarengiz Tayyare EŞ - 7 7 Sana bu kâğıdı kim ver — ingiliz. askerlerinin kur handan.” * — Buradan ne kadar wzâl tadar? — Yayâ iki saat. Ben yol da keşilerimi otlatırken birden- bire karşıma çıkan iki ingiliz askeri beni yakalıyarak kuman- danlanrmın kârşısna götürdüler, kumandan da size verdiğim ktubu Yazarak: — Bü mektubu Akbar Piro: sa götüretek Ve verdiği cevabı bize getireceksin: Sen gidip ge- inciye kadar askerler keçile- rine bakacaklardır Dedi. Ben de hayvanım çatlatırcasına koş- turarak buraya geldim. — Peki. Askerlerin anikta- sne kadardı.» Topçular var — Bin kişi kadar. Dört tane de topları var. — Peki. Vereceğim emre kadar aşağıda beklet. Akbâr Firoz, artık işin şa- Kası olmadığnı anlamıştı. Sa ate baktı, Üç buçuk oluyordu. Demek ki karar vermek için bir saztlik zamanı vardı. Neye ka var vereceğini de şaşırmıştı. E- i best bıraka” Cak olsa hem düşündüğü işler alt üst olacak ve ihtimal ki İn- ler kendisini gene de ser bırakmıyacaklar. Yakala p ya idam edecekler, ve yahut da hapsedeceklerdi. Bir an ak lıra ihtiyar Hindlileri çağırıp işi onlarla müzakere etmek gel- di ie de bundan çabuk vaz- geçti. Çünkü ihtiyarların #ngi- İizlerden korkarak. mahpuslar serbest berakmak istiyeceklerine şüphe yoktu. En iyisi” böyle bir mektubun egimiş —olduğun- dan kimseye bahisetmiyecek ve adamları vasıtasile , . İngilizlere, karşı koymağa, çalışacaktı. Bunun üzerine hemen demin gelmiş olan postacıyı çağırt Askının 2) Boşluğa atlamalı; o başka göre yokl cak tehdit eti, — Bana, İngilizlerden b mektup getirdiğini kimseye söy lemiyeceksin. Eğer ağrındeğ bir harf kaçırdığını duyarlön: öldüğün gündü: Zavallı çoban, korkudan tit tiyordu. Akbar Firozun bei dediğini yapabileceğini ve a dam öldürmekten hiç de çekin. mediğini gayet iyi biliyordu. Kimseye bir harf dahi söylemi yeceğini müteaddit defalar tek- Tar ettikten ve Akbar Firozun ayaklarına kapandıktan sonra, dışarıya çıktı. Ortalık aydınlarmağa başla muştı, Her şeyin mahvolduğu- nu hisseden Akbar Firoz, işinin işin iyi bir meticeye ermesini dür şünüyordu. Nihayet kati ola. Fak şuna karar verdi: Çavuş biraz sonra mahpus- ları öldürecekti. O dâ aynı za manda çavuşu öklürecek ve bu suretle katili cezalandızmış ola- Fak yanma adamların: topliya cak ve İngilizlere karşı koyma» Za gidecekti. Tam bu sirada kapıdan giren © uşak van geldiğini haber verdi. Odaya giren çavuş sadece: diyorum! Dedi. — Haydi, elini çabuk tut Çavuş derbal dışarı çıkt. Artık herederise güneş doği yordu. Akbar Firoz da yani dan hiç eksik etmediği talan - tasını elile yoklıyarak çavuşu takibe başlâd.” Çavuş hzl hızlı yürüyor Ve stzafına hiç bakmıyordu. Nihayet haplaha menin önüne geldi, Nöbetçilere Seslenerek kapıyi açmalarını emretti, Bu esnada mahpusları kur- tarmağa gelmiş olan İngiliz kuvvetleri kumandanı, gönderi- len postacıdan hiç bir haber çık. saadığını. görünce artık vaziye- te müdahale etmek lüzumunu hisetmiş ve topların yerleştirile- rek ateşe hazır olmalarını em- faydası 3) Şimdi de sskıyı düğmelerin den çıkarmalı. — Çabuk, Ahmet, çabuk söyle, bana nasıl yüzülebileceğini 5 - retsen e. retmişti. Çavuşun tam hapishane ka- pısında durduğu sırada ilk mer- mi ıslık çalârek çavuğtan kırk uzağa düşür. Kim- $e ne olduğunu anlamağa vakit kalmadan gelen ikinci mermi ise tam çavuşun . bulunduğu yere isaböt etmiş ve hapishanenin bir kısmını yakmakla beraber Şavuşu da öldürmüştü. Biraz ileride duran Akbar Biroz ise ancak bir duvarın arkas &i- Zınmak & miş ve sonrâ alabil mağa başlamıştı. ve hiç bir mania ya rastiamadan - bapi bulunduğu tarafa doğ meğe başlamıştı. Bu süvariler biraz sonra bir adamın deli gibi közütak karşı dan geldiğini gördüler” Bu, ne yapacağını şaşıtmış olan Akbar Firoz idi. Karşıdan İngiliz at- kiarınm geldiğini görünce he men silâhma" davrandı.“ Fakat kalmıştı. Beyaine. yedi kurşunla olduğu yeke yık anlatıyorlardı. Kendilerini idam etmek istiyen müddeiumumi de saklandığı evden çıkardark el. lerine kelepçe geçirilmiş, mah- kemesi görülmek üzere bekle - tiliyordu. 4) Şirakkk'l Küylik Hüsmüye büyük baba 84 bir top hediye etmişti. Fakat bizim afacan hentis topa İyi vurmasını beceremedi Ü için, camları çerçeveleri kı. riyor ve bu suretle babasma bir sürü masraf kapılrı açıyor. du, Babası bu işin sonu gelmedi. ğini görünce, yaramaz. oğluna, dağ ER azelesine e) YotnUN CEK SİM ELAN topa nasıl vurulacağını. öğret mek istedi, Topu önüne koydu. Hız aldı. Fakat, ne yapsın ki ayağın. olarak parasız verilir” BAKNE Güzer, #İAVALANI YO Rum Size haftada birkaç gün ye- ni bir macera- sını anlatma- ğa başlıyacak.) tır. Merakla bekleyiniz. daki bol kundura daha evvei fırlayarak karşısındaki camı sangır şungur aşağı İndirmiş tir,