15 Eylül 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—ej aa aa AYU y MA AT A Miyecek sergüzeştler Niyazi önündeki rakıyı bir yudum- iîtl Eski mektep arkadaşı — Talâtı den büyük — bir sevinç duy- Bir anlaşamamazlık yüzünden Ataları açılmış. bir sene birbirlerinden yı kesmişlerdi. Tepebaşı mey- l—üerındın birinde karşılaşmaları ara- ıoğukluğu birden kaldırmıştı. Gözleri parlıyan - Niyazi, hususi dair izahat — veriyordu. — Evlendiğimden haberin var mı? — Evet, söylemişlerdi. — Karım o kadar tatlı, o kadar can bir kadım ki.. Evine çok bağlı.. Dudaklarında — saâdetin, biraz da n verdiği tebessüm — beliriyordu: — Ne kadar müşfiktir, bilemezsin. Ya sen, hâlâ bekâr mısın?, — Her zamanki gibi, Hürriyeti her “Yden fazla sevdiğimi — bilirsin. — Yani ertesi gü devamı düşünül- yaşamak daha a hoşuma gidiyor. — Evet, şimdiye kadar öyle idi. ,'k“. bu defaki geçici bir hevesten fazla —bir şey. çok güzel bir kadına 'ğim, £t * * k Altı —aydır. tanıdığı — halde, hayatı hakkında — hiç bir malümatı yok- tul Onasualsorunca veya biraz kıs- € görünce, kadımın — kendisinden ştığımı — görüyordu. Hemen he- Men her gün — öğleden sonra, — gü- Zel — ve şik haliyle, —ayni şefkat ve a- aşkla — evine geliyordu. Kadın gitmek üzere hi srlanmağa başlayınca, bir sıkıntı, bir yalnızlık İ duyuyor, sevgilisinin daima Yya- finda — kalmasını — istiyordu. Nereye zidi?ht? kime ne yapıyor?. * * & Niyazi: — Demek, âşıksın! diyortru. — Belki.. Bunu yaşryacak adam - zaafm var, bir bakışla ar- nı tetkik — ediyordu. — Başında ak yok, sihhati yerinde , kadınlar- Ca ideal sayılan bir vücut.. Erkek kıs- kançi'ğını bütün dehşetiyle — duyan âzi, — Talâtın karşısında kendisini Tayıf — ve çelimsiz buluyordu. Mektep arkadaşr olan bu iki dost - I—.admîara Birden kararan 3Yni yaşta idiler . Çalışma ile geçen İ"lçliklerini ayni neviden — ümidler ve — İğtiyaklar doldurmuştu. — Emniyetli Ve hararetli bir dostlukla bağlandık- lar gündenberi, biribirlerinden ne şüp- düşmüşler, ne de bir şey gizle- Mişlerdi. — Cephede bile silâh arkadaş- İtğr etmişlerdi. Niyaziyi — hatrralarından uyandı- Talâtın — sesi oldu: — Güzel mi? —- İnsanı teshir edecek kadar.. He- R — yüzü... Beyzt bir şekil düşün, İki de iri göz.... Talât sandalyesini masaya yaklaş- Stde. —“Tecessüsü birden kamç:lanmıştı. İSbdki — bilinmiyen , bir ihtiyaç onü faha fazları — öğrenmeğe zorluyordu. Sordu: — İstanbullu mu? Pek değil, İstanbullulardan çe- Mğuni bilirsin... — Ö halürc.. Ç — İzmirli, Fakart İstanbulda bü- Yümüz . Talât —daha fazla —Mmerak etmeğe h'!hdı. Ağzındaki sigarayı asabi- Yetle içiyor, arkadaşı — konuştukça Utan gari heyecana hâkim olmağa '“'l'y | Talât derlııl: dedi, Peki ama, — ismini söylemedin, Byi — Harikulâde güzel, insana çok DŞ ©r — tedar ettiren bir ismi var: Ley- &—e & & ı Parlak renkli küçük — salona, son — karanlığının — mavi aydın- ve sinirli bir halde olan yüıüm tatlr bir — sarılık M’Wdu. Alçak bir koltuğa otur- ellerini başına — koymuş, odada giden — Talâta muş, bir aşağı — bir yukarı bakıyordu. — Ayrtılmamiız lâzım.. Çok düşün- düm. Çaresi yok. — Bir başka kadını mr seviyorsun? — Belki de... — Önu seviyor musun? — Rica ederim, israr etim. Leylânın fazla sormağa ne kuvveti, ne de cesareti — vardı. Dostunun ka- rakterini biliyordu. — Gözleri önün- de ikinevi hayatı, Talâtla olan aşk, Niyazi ile olan — şefkat ve merhamet hayatı geçit resmi — yapıyordu. Her ikisini de Truhuna yakın — buluyordu. İkisini, bir tek şahıs imiş gibi, biri- birinden ayrı — güç telâkki ediyordu. Tam bir âşık —olan Talâtı kaybederse, gizli hislerini —kim keşfedecekti ? Beyhüde yere kafasmda, biribirin- den farklı olan — bu iki adamın, bi- ribirlerini en suretle tamamladıklarının sebebini arıryordu. Talât — konuşmak isteyince, sus - turuyor, çünkü söyliyeceği lâkırdıla- rın — canını sikacağını biliyordu. Artık, onun yanında kalmağı istemiyor, bu süküt Leylâyı — boğacak gibi idi. Şim- di; birtek —arzusu vardı: Kaçmak. — Talât kucaklamak için yaklaştığı zaman, — Leylâyı — değiş- miş, bambaşka — bir kadın olarak gör : müştü. Beklenmiyen bir hareketle, Talâtın kollarından — sıyrıld', ve hıç- kırarak — oradan çıktı. * &* *& Üç ay sonra, iki arkadaş tekrâr bu- luştular. Niyazi süküti, eskisinden a- sabi bir adam olmuştu; eski canlılığın- dan eser yoktu. Talât derin bir şaşkınlıkla: — Nen var, diye sordu, hasta mı- sın? — Hayrr. hiç bir şeyim yok. I er mi.. ayır, hayatım.. Leyli., artık l bcnı sevmiyor.. Nuh Cem Moskova -Volga _ kanalı Kanalın bitir Imesi için hummalı bir Çalışma var 128 kilometrelik muazzam Mosko- va - Volga kanalınım inşaatı artık bit- mek Üüzeredir, Bu kanal üzerinde 450 büyük inşaat bulunacaktır. Bunların arasında 2 ka- palı set, 5 muazzam tulumba istasyo- nu, 7 topraktan ve 3 betondan baraj mevcuttur. Şimdiki halde bu inşaattan 200 tanesi tamamen bitmiştir. Öteki- ler üzerinde de büyük bir faaliyetle çalışılmaktadır. Yalnız toprak tesviyesi icin 125 mil- yon metre mikâbı toprak attırılmıştır. Ayrıca 2,5 milyon metre mikâbı da beton ve beton arme könulmuştur. Bugün kanalm kıyılarının düzeltil- mesi, ağatlar dikilmesi ve inşaatın be- diileştirilmesi ile uğrasılmaktadır. Bu yeni su yolunun İşletilmesine lüzumlu | binalar da — yapılmaktadır. Kapaklı bendlerin makineleri tamamen konul- muştur. Bu kapaklı bendler vasıtasile, bu kanalda işliyecek olan gemiler münhat araziden yüksek âraziye cıka- rılacak veyahut yüksek araziden al- çak araziye indirilecektir. Moskova civarında vücuda getirilen sun'i büyük bir göl üzerinde yölcü ve eşya İçin iki büyük limanın inşası bit- miştir. Ayrıca yolcular için birer de gar inşa edilmiştir. Sovyet millf ekonomisinde mMmühim bir rol oynayacak olan bu yeni sü yo- lunun açılışı yakmda yapılacaktır. Kuşpalazına karşı yenil bir ilâç Eaki aşıdan çok daha tesirli olan yeni bir toksinin bulunması çocukların en müthiş düşmant olan kuşpalazını büsbütün — ortadan kaldıracaktır. Yeni ilâer Amerikanın Yale üniversitesi dok- HABER — ÂAkşam Postağı Tenton amca randevusunu hatırladi Yazan : Niyazi Ahmet 42 sene evvel bugün Çin - Japon deniz harbi başladı Japonlar büyük fütühatlarına Rusya, Fransa ve Almanyanın müdahalesiyle devam etmediler. Yalnız Formoz ile Piskado adasını tamamiyle elegeçirdiler 1894 yılı 15 Eylül günü, 42 sene, evvel bugün, Çin filosu, nakliye sefai. ninin himayesinde Talyen . Van lima. nından Yalo şehrine geliyordu. Büyük bir harbe hazırlanmıştı. Çin filosunu karşılıyacak ve çarpışa. cak olan Japon filosu da Cobeki açık. larında iki gündenberi bekliyordu. Fakat hiç bir tarafın birbirlerinden haberleri yoktu. Her iki filo birbirlerini görme- leri aynı zamanda oldu. Çinliler altı mil süratle Japonlara doğru seyre başladılar. Japon filosu iki fırkaya ayrıl. mıştr. Birinci fırkaya Amiral Coboyi, ikinci fırkaya Amiral İto kumanda e. diyordu. İlk ateşi Çinliler açtılar ve düş. man üzerine ilerlemekte devam etti. ler. Japonların dümdarını teşkil eden Fozo ile Hiyei, mahmuzlanmak üze. reydiler. Amiral, büyük bir cesaretle Cin — Yo — En ve Tivg — Yo — En arasından hatı yardı, geçti. ÂAz sonra Çin filosu intizamını kaybetti ve umulmıyan'zararlara uğ. radı, İki gemi muharöbe hattından kaçtı. Yong Vey ateşler içinde Talu adası istikametinde ilerledikten son. ra karaya oturdu, Diğer bir gemi de | ateşler içinde muharebeden çıktı. Japon filosundan da üç gemi ay. _rılmıtı Akauıın süvarısirtelef ol | mandayı elıne alan ikiııeı kıptan ile seyir zabiti de yaralılar arasındaydı. lar. Bu gemi ll zayiat, 17 yaralı ver. di. Diğer Hiyei'de 19 ölü, 37 yaralı vardı. j Bir aralık Maçuşima Japon ami. ral gemisine ön iki pusluk bir kum. bara rasladı. Gemin'n bataryada bu. lunan cephanesi iştial etti ve gemide yangın çıktı. Büyük top kundağın. dan, ön iki santimetrelik top da de. nize düşmüşlerdi. Süvari ile ikinci kaptan öldürülmüştü. Fakat, Çinlilerin büyük zırhlıla. rında cephane tükenmişti. On iki pus. luklardan ancak birkaç atımlık kal. mıştı. Japonlar son bir hücum tecrübesi yaptıktan sonra müharebeyi tatil et. tiler, Muharebe dört saat sürmüştü, Ia- ponların Maçuşima ile Hiyei muhare. beden sakit kaldılar. Çinlilerin Ting . Yu . En'i her cinsten isabet eden iki yüz mermi ile aleyler içinde kaldık. tan sonra güçbelâ söndürülebildi. Çin . Yu . En de aynı vaziyetteydi. Bu muharebede Japonlar 95 ul.ü, 203 yaralı verdiler. Çinlilerin üç zırh. lısı batmış, biri karaya oturmuş, iki. si kaçmış ve biri yangından mütees. sir olmuştu. Çinlilez PortArtür limanma kaç. maktan başka çare bulamadılar. Fa. kat Japonlar arkalarını bırakmıyor. lardı. Burada bütün Çin kuvvetleri mahvedilebilirdi. Fakat Japonların muhasarayı gevşek bırakmaları yü. zünden Çinliler kaçmağa muvaffak oldular ve (Vay - Hay - Vay) limanı. na sığındılar. Japonlar Port Artürü zaptettik. ten sonra Vay . Hay - Vay'ı dâ muha. sara etmişlerdi. Buraya gelmiş olan Ting . Yu . En ile bir kruvazör ve bir mektep re. misi, bir küçük gemi, Japonlar tara. fından batırıldı. Liman zanptedildi. Japonlar diğer taraftan Koreyi de almışlar ve Niyo Çovanga kadar iler. lemişlerdi. Formaz ve Piskada ada. ları da Japonlar.n eline geçmişti. Çinliler harbe devam edemediler ve sulha mecbur oldular. Fakat Rus. ya, Fransa ve Almanyanın tazyikleri ile Japonya fütuhatının büyük bir kısmından vazgeçti. Yalnız iki ada “Formoz ile Piskado Japonların elin. de kaldı. Meyve nasıl muharaza edilirmiş ? Biz hâlâ taze meyveyi — ihraç için nasıl ambalaj edelim diye projeleri gözden — geçireduralım,' elin u7'u her sene bu iş için mektedir. Amerika — labratuvarları bu sene taze meyveyi — muhafaza etmet için iyoden sargı kâğıtları — yaptılar, iyod . <yvenin —ne manzarasını, ne de tzdını bozmaktadır. Şimdi — Amerikada gönderilecek takallar dır. İyodlu kâğıtlar eriklerle şeftalilerin — ——— —.. ü —x e— — —mam ZŞ S A yeni bir usul icad et — Bu Ö uzak yerlere | üzüm, domat-e ve pors iyodlu kâğıtlara sarılmakta « — üstündeki koyu sarı çürüme lekelerini —i de izale etmektedir. torluk koleji bulmuştür, | Ü an b HABER AKSAM POSTASI IDARE EVİ Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu : İstanbul 214 Telgraf adresi: İstanbul HABER Yazı işleri telofonu : 23872 ldare ve İlân : 24870 ABONE ŞARTLARI Türkiye Eecnehbi Senelik 1400 Kr. 2700 Kkr. 6 aylık 730 ,, tâso - 3 aylık 400 «& 800 , * âaylık 150 « 300 « Sahibi ve Neşriyalt Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldiği yer (VAKİT) matbaası &— Korna çalmak yasaktır Londralr bir kadın evinin civarında otomobillerin gürültü etmesini !ıtemedıâ için bahçesinin parmaklıklarına “burada korna çalmak yasaktır,, diye bir levha as- mıştır. Fakat Belediye makamları bunun nizami bir ihtar olamıyacağını bildim'ğr lerse de şoförler bunu bir nezaket eseri olarak dinliyeceklerdir, - Di

Bu sayıdan diğer sayfalar: