Çelik yüreğin sergüzeşti MADENİ 8ir Kİ GE VURARAK ANCILARIN Semi. İNİ IMBAR EDİYOR. BU SIRADA HAYDUTLARIN ŞEF: YARASA KADIN YERDE BAĞLI DOKTOR ÇAYMERSLE KONU- o. ki ETMEMİŞDİNİZ ŞUYOR.. > di ZAN güni, v BENi YANIT BOM Harbiyede BELVÜ bahçesinde Mevcut proğrama İlâveten Melike Cemal Revüsü başlamıştır. Fiyatlarda tenzilât yapılmıştır, hariçten meze kabul edilir. Telefon: 49091 ISTANBUL AMERiKAN KOLE erikan Kız Koleji | Robertkolej KIZ KISMI: . rl ge 3 Bebek, Tel, 35...3 : ERKEK KI > Mektep, , İn glizceyi e en iyi öğreten bir müessesedir. Almanca veya Fransızca iht yari mütehassıs muallimler tarafından öğretilir. Mimi terbiye ve külüre son derece che verilir, Alle hayatı yaşatı!r. Kütüphaneleri mükemmeldir. Kız ve erkek beden torbi; sporlar talebenin bedeni tekemmülünü temin eder. Lise kısmı dersierine munzam ticaret dersleri gösterilir. Mühendis Kısmı Ameli ve nazari usullerle elektrik, makine ve Nafia mühennisi | KAYIT GÜNLERİ: 1 Ağustosa kağar Çarşamba günleri saat 9:00'dan 12:00 ye kadar. i Ağustostan Sonra Çarşamba ve cumartesi günleri saat 9:00 dan 12:00 kadar. 7 Eylülden sonra ber ; Fazla malümat için mektupla veya bizzat müracaat edilebilir, AMMA A YU Kayseri Tayyare fabrikas rektörlüğünden : Kayseri Tayyare fabrikasma birinci sınıf olmak üz: yeci ve tornacı, kaportacı, ustalar imtihanla alınacaktır. İ: Kayseri tayyare fabrikasında yapılacaktır. Ve imtihanda olacak usta işçilere . derecelerine göre (3: 5) liraya kad Soydan Sünnetçi Ahmet Meşhur Sünnetçi başı Halep, Hnin torunu Sultanahmet Cağaloğlu cad. desi No. 41 'Tel: 20109 Her akşam PANORAMA . Bahçesinde 126 MAGLUP FAUSTA pusu tertip etmenin ne kadar güç olduğunu düşünerek Faustanm bulmuş olduğu çareyi beğendi. Ve Pardayan ile Dangulemin koruluk: tan çıkarak keçi yoluna saptıklarr.i nı görünce memnun oldu. Moröver bir dakika kadar vücu- dunun ürperdiğini hissetti. Aca- ba Pardayan gösterdiği yüksek kalpliliğe pişman olmamış mıydı. Fakat bunu hiç belli etmeden yü- rüdü. Onların yanına şelince atım-i dan atladı ve: — İşte mösyöler, geldim! dedi. Şarlin yüzünde bir gülümseme dolaştı, Kalbi çarpmağa başladı. Pardayana gelince ne bir söz söy. ledi, ne de bir harekette bulundu. Moröver de ona bakmağa cesaret edsmiyordu. Bakışlarını Şarle dik- mişti. Fakat göz ucuyla Şövalye- yitetkik ediyordu. Boğuk bir ses ve güç anlaşılır bir ifade ile: — Mösyöler, vermiş olduğunuz randevuya tam zamanında geli. şim, sözümü tutmak hususundaki kararımı size isbat eder sanırım. Eğer elinizden kurtulmak istemiş olsaydım, hiç gelmezdim... dedi. Bir cevap, bir tasdik işareti bek-i liyormuş gibi sustu. Fakat Parda- yan vaziyetini değiştirmedi. Şarle gelince o, yalnız şunu düşünüyor. İğ l © — Acaba : öğrenecek miyim?... Bu adam bana hayat mı, ümitsi lik mi getiriyor?... Moröver tekrar söze başladı: — Mösyöler, sizin hakkımdaki yüksek kalpliliğinizi kabul ederek, ya isteğinizi yerine getireceğim, yahut kendimi emrinize hazır bu- lundurmağa mecburum. Fakat i- tiraf edeyim ki umduğum derecede muvaffak olamadım. Bunun için sizden yeni;bir itimat talep ediyo- rum ve dün Monmartrde olduğu gibi bugün de aynı şekilde kendi- mi esiriniz addediyorum. Şarl müthiş bir surette sarardı. Pardayan Moröverin son sözleri ü- zerine hayretle ona baktı ve tatlı bir sssle: — Bugünkü haliniz. birçok mü- saadelere size hak kazandıracak sekildedir mösyö, Gerçi elimde si- lâh olarak karşınıza geçecek olur- sam, bana ettiğiniz fenalıklardan dolayı sizden intikam almak icin henüz kâfi derecede bir kin ve nef- retim bulunduğunu memnuniyetle söyliyebilirim, fakat hakkınızdaki hakaret duygum tamamen değiş- miştir... dedi. Moröver kendisi için ciddi bir iltifat olan şu hakareti iyi telâkl;i ederek eğildi. Pardayan tekrar söze başladı: — Fakat demin, tamamiyle mu- vaffak olâmadığınızı söylüyordu- nuz, demek kismen muvaffak ol. dunuz. — Evet mösyö. | Verilecektir. Müracaat ve imtihan ağustos nihayetine kada: edecektir. “MAGLUP FAUSTA 127 Dük, heyecandan boğulma dere- cesine gelmişti. — İşte mösyö, muvaffak oldu. Zum cihetle, olmadığım cibet şu- dur: Bana bahsettiğiniz kız Paris-! te bulunmayor. Bu muhakkak! Fa kat Mösyö lö Dük dö Gizin onu ne- reye göndermiş olduğunu anlama- ğa gelince, onu anlamağa muvaf- fak olamadım. Bununla beraber. bütün geceyi bu husüsta araştırma» larla geçirdim. Şarl: A — Kayıp!... diye mırıldandı. Moröver sahte bir heyecan ese- ri göstererek: — Mösyö, bu genç kıza karşı bir düşmanlığım olmadığına itimat e- diniz. Sizin için ise dündenberi bir şükran hissile duyguluyum. Size şunu da söylemek isterim ki; her ümit mahvolmamıştır. — Söyleyiniz!... Oh, eğer bir iz buldunuzsa, ne kadar ehemmiyet- siz olursa olsun söyleyiniz. Möröver Pardayana doğru dö- nerek: — Mösyö, sizin elinizdeyim, ya dövüşelim, yahut da bana birkaç gün daha müsaade ediniz! dedi. Pardayan: — Söyleyiniz! karş:Irğını verdi. — İşte teklifim şudur: On gün zarfında çalışarak yalnız kızı bu- lacağımı değil, sizi onunla görüş-! türeceğimi söylüyorum. On gün, Ebediyen kayıp! mösyöler... İhtimal ki bu sizin içi: uzun bir zamandır, fakat kızcağı Zin izini bulacağımı umduğum yel re kadar gidip gelmek için bu ka dar bir zamana muhtacim. Pardayan: — Bu yer neresidir? dedi. Moröver gayet tabit bir sesle: — Bluva! cevabını verdi, kızı kendisine tevdi edilmiş olduğu a dam Bluvadadır. Neden?... Bura siyasi bir sırdır. Gerçi bir aşk mel selesi için Düke ihanet edebilirse: de, memleketin selâmetine sit bi sırrı ele vereceğime şimdi ölmeği tercih ederim, Bu sözler,pek ustaca hazırla mıştı. Gizin Kral Üçüncü Han hakkında yeni bir suikastta bulun. cağını anlatıyor ve Şarl ile Parda yanda hiç bir tereddüt ve şüphe brl rakmıyordu. Moröver devam etti; — Kızın Bluvada bulunması im kânsızdır. Dük dö Giz sevgilisin bu kadar uzaklara göndermeği kat'iyen razı olmiyacağı gibi, he an için birçok tehlikelere karşı b rakmak istemez... Fakat onun m rede olduğunu bilen adamı beri Bluvada bulacağım. Bu adam, ben den hiç bir şey saklamaz, mösyö ler. Hayatımın ancak bu kız hak kında alacağım doğru malümatsl bağlı olduğunu söyliyecek olur sam hemen istediğim haberi ala bilirim... O halde mösyöler, bi