14 Ağustos 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Çelik yüreğin sergüzeşti vi EE ÖYLE OLACAK. | | YARASA KADININ (Şi KATİL $iZi ÖLDÜ) | NÖBETCİLERİNDEN SANDI VE BA. | | BiRi NÖBET BANIZI KAŞIR-İ | BEKLİYOR YA DEMEK BANA Ku- LÜBENİN iÇERİSİN DEN BiRisi . ğ ATEŞ ETMİŞ. ONA JSTEDİĞ - 1 TEZİN GiBi GüzeL OR Me? pi p“ - Vi vi ÖLDÜ şo» gYı FAKAT ÖLDÜR- YAPAR ” ME ... ANLADINIMI? za cene) TAOİM Bahçesinde Galata Çocuk Esirgeme Kurumu menfaatine BÜYÜK MÜSAMERE ve SÜNNETDÜUĞÜNÜ HALK ŞEHİR TIYATROSUNDAN Sanatkâr NAŞİD OPERETİ Sanatkâr HAZIM ve arkadaşları DENİZ KIZI EFTALYA SADI - SAFIYE* Bando - Varyete - Kukla Örkestra - Hokkabaz. Çocuk kaydı için Bahçeye müracaat 15 Ağustos Cumartesi günü akşamı ... uu Büyükdere Beyaz parkta 936 olimpiyatlarının hatırasını yaşatmak için bütün dünyada olduğu gibi Büyükderede Beyaz parkta tertip edilef bu büyük balonun: Gece yüzme yarışları - Basketbol Denizde meşalelerle fişenk yakma Müsabakası cidden görülmeğe lâyık bir ihtişam arzedecektir. (Yüzme müsabakalarına iştirak arzu ederler isimleri” İBeyaz park mildiriyetine kaydettirmelidirler). Akrobatik danslar - Hediyeli müsabakalar - Olimpik numaralar - Milli oyunlar — Masalarmızı şimdiden tedarik ediniz; Telefon: 32-43 mma» Şark Fuarı BARİ (italya) S5 Eylül 936 dan 12 Eylül 936 ya kadar Şark için en elverişli piyasa Ihracatçılar, Ithalâtcılar Mü- messiller iştirâk ediniz ! Istanbul Mümessilliği : Telelon 42268 İŞİKLİ mmm NEON wee REKLAMLARI Ucuz ve taksitle NECiP ERSES Galata : Sesli Han .. . | Hüsameddin i$ 'Tam idrar tahlili 100 kuruştur. BİL umum tahlilât, Eminönü Emlâk ve Eytam Bankası karşısında İzzet is Bey Hanı, 118 MAĞLUP FAUSTA râr «ınına soktu. O zaman etrafı- na bakarak nehrin yanında Sitede bulunduğunu anladı. Yere eğildi. Lartiğin nefesini dinledi. Tama- men ölmüş olduğunu anlıyarak ba- caklarından sürükleyip nehrin ke- marına getirdi ve suya yuvarladı. Moröver geriye döndü. Bu cina- yet onun aklını biraz başına getir- miş gibiydi. Bu hadise onun ne ka- dar cesur ve ölümden korkmaz bir adam olduğunu okuyucularımıza anlatmıştır sanırız. Lartik onu pek âlâ öldürebilirdi. Moröver de bunu bilirdi. Bununla beraber sirf plâ- nı bozulmasın diye kılıç çekmekte tereddüt etmedi. Büyük bir cesa- retle ileriye atıldı. Zaten bu düel-| lo onun İçin nebirinci, ne onuncu, hattâ'ne de yirminciydi. Moröver her halde cesurdu, yalnız Parda-| yanla karşılaşmak düşüncesi onu! türtir titretirdi. Acaba nasıl birbirine zıd iki ruh bi adamda bulunuyordu. Onu şimdi anlatacağız... #orüver Lartiği öldürdükten| sonra yavaş bir yürüyüşle Pressü- var Jö Fer lokantasına doğru git-! meğs başladı. Aklı biraz başına geldikten sonra acıkmış olduğunu hissetmişti. Artık kapılar kapanmak üzerey- di ki, Moröver lokantadan içeriye girdi. » Roset ona dükkünm kapanmak! vaktinin geldiğini söyleyince o da ona Jak Klemanın vermiş olduğu işareti verdi, sonra: — Şimdi kapı ve pencereleri ka: patabilirsiniz! Bana da güzel bir yemek hazırlayınız. Çünkü açlık. tan ölüyorum!... dedi. Rosetle Paget, verilen işaret ü- zerine hemen itaat ettiler. Hemen her taraf kapatıldı. Kapılar kilit lendi, lokantacılar ateşlerini tek- rar yakarak Morövere yemek ha- zırladılar. Moröver büyük bir iş- tahla yeyip içti. Lokantacılara bi- raz takıldı ve onlarla alay etti, Sonra birdenbire, önündeki şi- şeyi bitirmeden derin bir düşünce- ye daldı. Roset ile Pağet ortun bu halini görerek yanından çekildi. ler. Nihayet Moröver ayağa kalka. rak kılıcını kuşandı. Roset koşup kapıyı açtıysa da jantiyom, onu bir işaretle durdurdu: — Oradan değil, buradan geçe ceğim! dedi. Ve evvelce yapmış olduğu işare ti bir daha tekrarladı. Roset eğildi. Moröver öne düşe- rek Faustanın sarayına geçilen kü- çük kapıya geldiler. Moröver haç şeklinde mıhlı duran çivilere do kundü. Kapı derhal açıldı. O da i- çeriye girdi. İçeriye girer girmez kapı kendi- liğinden kapandı. Bu odada her z ve eyi ... —— rare a d i mü di : & v vaad erir lak iie seir lük kii ii ZEZE İŞE EZİLİR MAĞLUP FAÜSTA 119 —————— e — zaman yanan Jâmbanın ışığında kadar olduğunu anliyacâktın. Moröver Faustanm hususi hizmet- çileri olan Lea ile Mirtisi gördü. ' Onlara: , — Prenses Faustayı görebilir miyim? Yoksa yattı mı? dedi, Mirtis ile Lea âdeta, Fausta u- yur mu, yabut istirahat eder mi de- mek ister gibi hayretle bakıştılar. Hakikaten Moröver henüz sözünü bitirmişti ki, Fausta geldi ve san- dalyasına oturdu. İki hizmetçi derha! gözden kayboldular. Her defasında olduğu gibi bu sefer de Faustanın gelişi birdenbi- re ve sessizce olmuştu. — Mösyö'dö Moröver, sizi bu akşam göreceğimi hiç ummuyor- dum. — Hakikaten bu akşam Paris- ten pek uzaklarda bulunmaklığım lâzım geliyordu. — Orleanda durarak emirleri- mi bekliyecektiniz.. — Doğru madam! — Bir at ile bir arba, sizi Mon- mart: sırtlarında bekliyecekti. A- raba onun için, at sizin içindi. — Atla arabayı söylediğiniz yer- de gördüm madam. — Her türlü engelden ayrı bu- Tunmak, bir hafta kadar vakit ka- zanmak için Mösyö dö Gizden size bir memuriyet de kopzrmıştım. — Doğrudur madam Dük beni Bluvada sanıyor. Kralın oraya va- Tıp varmadığını ve kuvvetinin nsl — Şu halde ortadan kayboluşu- nuzun hakiki sebebi, örtmek ve bunu sebepsiz bırakmamak için her şey düşünülmüştü. Dük size benim verdiğim vazifeyi gizli br- raktıracak bir memuriyet vermişti. Son süratle hareket etmeniz için her şeyi temin etmiştim. Sizin için buradan yalnız ayrılmak kalmıştı. Halbuki siz, henüz buradasınız. Ah, ah!... Mösyö dö Moröver pek tehlikeli bir oyun oynuyorsunuz... — Bu da doğrudur madam. Bu anda oynamakta olduğum oyun pek tehlikelidir. Bugün ölmeme kıl kalmıştı. Belki de yarın öl müş clacağım. Halbuki burada, şimdi emniyette bulunuyorum. Ma. dam, bir kelime ile, küçük çinge nenin henüz manastırda bulunma» sının sebeplerini, araba ile ata lü- zum kalmadığını, memuriyetimin faydasız olduğunu ve benim Orle ana koşacak yerde burada bulunu- şumu mazur göreceksiniz. Madam, . Monmartr sırtları üzerinde, tam manslıra yaklaştığım sırada bir en- gele rasladım. Fausta boğuk bir sesle — Ben emrettiğim zaman engel falan tanımam!... dedi. — Hakkınız var... Fakat bu en gel, benim gibi'canla, başla size bağlı olan âciz bir fantiyomü dur- duracak değil, Şartrdeki gibi hükö met ve devlet işlerinin gidişini bile
