m mlm m Juvantin Kanzuk Saç boyaları Kumral ve siyah olarak sâbit ve tabii renk verir. 'Ter ve yıkanmı la çıkmaz. Yegâne zararsız ve ta' AL YA Mikinin Kangurus Boksör SIGARA PM Dr. Apostel Ağızlığın dahi r. Apostelhi Sıhhi ağızlıkları ile sigara içiniz Ağzınız, ciğeriniz, yüreğiniz dai temiz kalır. Ağızlıklar kutu içinde 10 taşld beraber satılır. i Anadoludan arzu edenlere posta ile tediyeli olarak derhal gö Deposu: Sultanhamam, WC iÇENLE tertibatı Kebapçı karşısında PiPO PAZAR Izmır: Mehmed Alim Şen Ocak, Başdurak 61 “e, Ankara: Ali Tümen Tütüncü Taşha, Bursa! Nurettin Neşet Saatçi Uzunçarsı 126 Moda Banyoları Bü sene fevkalâde. Duhuliye - (0 - küf nınmış sıhhi saç boyasıdır. İNGİLİZ KANZUK BOZANESİ Beyoğlu — İstanbul Mevduat için elverişli şartlâr Para plasmanı için öğütler Kiralık Kasalar Kimyager Hüsameddin 'Tam'idrar tahlili 100 kuruştur, Bil- umum takili Eminönü: Emlâk ve Eytam,Bankası karşısında İzzet Bey Hanı, Bütün gün arasız açıktır 18 : WAGLUP FAUSTA Isanm bu sözlerinden müteessir) ilerlemiye çalışıyordu. Kriyonun olarak: — Gebersin dinsizler, kâfirler! diye bağırdı. Gizin yüzünde memnuniyte, kri- ğ dırlarına, başına Allaha sığınarak! © Kral Gize bakmadan Juvaygö" yonunkinde bir abusluk belirdi. Dük kaşlarını çatarak: indirmeye başlamışlardı. zün önünde durdu ve hemen yere Kilisenin önünde toplanan halkl — Demek bizden şüphelenili- Biçare İsa: çökerek derin bir sessizlik içinde: daha kalabalik ve daha asâbiydi.| yor?.. dedi. da , — Affedin! Öldürüyorlar! Yan) — İsam.. Beni, tebaası tarafın Giz bunların yüzünde meinnuniyet| o Kriyon: Le gın var! İmdada yetişin öldürüyor.) dar dövülez, terkedilen, kovulan şizgileri sezmişti. Filhakika krall o — Hayırmonsenyör, bilâkis size lar! diye avazı çıktığı kadar gırtla.| kralı çağırdın değil mi? İşte gel Hanri buraya kaçip geldiği zaman) hürmet ediliyor, cevabini Verdi. ğını yırtarcasına bağırıyordu. As.| dim, benim lütufkâr İsam! Madem nezaketle karşılamişlar fakat mem) ( Juvaygöz ile havvarilerden bir kerlerin ahaliyi zabta çalıştığı, Gi-! ki beni çağıramk lütfunda bulun” nün olmamışlardı. Fransanın her tarafında olduğu gibi burada Gi- zin adı büyük bir hürmetle, kralın ki ise hakaretle anılıyordu. Giz büyük bir fırsat kaçırdığına kaniy- di. Krala karşı yapılan barikadın arkasından hemen krallık tacını) başına geçirmiş bulunsaydı; bütün! Fransa onu kral diye tanıyacaktı. Böyle bir fırsatı kaçırdığı için çok müteessirdi. Halbuki, Giz yalnız Parisi emri altında bulundurmak istemiş, ve eyaletlerle uğraşmak- tan çekinmişti. Şimdi içinden : — Ah Fausta!. Ne kadar hak. lıymışm ! Senin aklınla hareket et. medim. Fakat daha vakit geçme: di! Bütün yanlışlıkları bir hançer tamir edebilir, diyordu. Giz acaba papas Klemanı göre. bilir miyimdiye etrafına bakındı. Bu sırada kilisenin büyük kapıları açılıyordu. Dışarıya çıkan kalaba. lık bir asilzade heyeti halkı iterek! askeri, mahirane bir manevra ile alayı Gizden ayırdı. Yanında yal- nız maiyetinden on beş kişi kadar Kaçı, kırbaçlılar, silâhir halkla asil zadelerin vücuda getirdikleri çem. ber içinde sıkışıp kalmışlardı. Juvaygöz: — Vurunuz! Vurunuz! dedi. Her iki kırbaçlı yalancı kırbaç- larla Juyaygözü adamakıllı dövmi. ye başladılar. Onlar döverlerken Juvaygöz de: Bütün kuvvetile: — Sir!Sir! Fransa kralı nerede. siniz Bakınız şu protestanlar ne yapıyor? Fakat ben yine şikâyet etmiyorum. diye bağırıyordu. Ahali tıpkı Pariste imişler gibi: Yaşasın mukaddes Hanri! diye haykırırlarken Juvaygöz inliyor ve avazı çıktığı kadar ıztırâp içinde bağırıyordu. Böyle bağırmakta hakkı da var. dı. Çünkü dört çilekeş, fırsattan is- tifade lederek İsaya yaklaşmışlar çuha kenarı ve mukavvadan yapıl. mış kırbaçlar yerine hakiki sırmı- larla dayak atıyorlardı. MAĞLUP FAUSTA iş Juvaygöz daha ilk darbede ar- kasındaki salibi fırlatıp atarak kâç mak istedi. Fakat dördü birden sı- kı sıkı yakalayıp kırbaçlarını bal.| zin acaba kurt kapanına mı yaka. landım diye düşündüğü üç dört dakikalık bir müddet zarfında da. yak kâfi dereceyi bulmuştu. Dört adam bir kuduz hücumile herifin pastırmaşını çıkarmış, artık Jüvay gözden manasız ve ıztırap dolu bir iniltiden başka bir şey işitilmez ol. muştu. Birdenbire bir ses: — Yetişir, diye gürledi. , Kilise kapısında görünen bir adam Juvaygöze doğru ilerlemiye başladı. Dört dayakçı hemen da- yak faslına nihayet vererek kilise- nin içine atıldılar ve sırtlarındaki papas elbiselerini çıkardılar. Ve bu suretle ortaya Kalabr, Mon'se-| ri, Luvayni, ve Sent Malin çıkmış! oldu. Kiliseden çıkan adam vakur bir tavırla biçare Juvaygöze yaklaştı. Gelen adamı gören halk, sakinleş. ti. Kriyonun askeri selâm durdu. Giz yere indi ve başından şap: kırbaçlayınız! Sonra da asınız!. yanlışmız var., Bunlar.. sözünü 1” mamlayamamıştı. Çünkü üçüncü Hanri kendisine bakarak: — kasını çıkararak hürmetle eğildi. Bu adam Fransa kralıydı, Sa el ÜÇÜNCÜ HANRİ dun müsasde edersen yaralarir» dan aks.n kanı sileyim: Hanri, bunları söyledikten som ra ayağa kalktı. Mendilini çıkara” rak İsanın: - Haşmetpenah ! Haşmetpensh! Benim için ne büyük şeref.. Sözlerini kekelediği sırada kâr larını silmeye başladı. Halk hislerinde bukalemuna ber” ziyordu. Kralın diz çökerek, İsanı” kanlarını temizlediğini görünce şiddetli bir alkışa başladı. Kral, herkesi süküta davet ede” bir tavırla kollarını kaldırdı V*€ korkudan tir tir titriyen iki krrba€ ıyı işaret ederek: — Şu sefilleri yakalayınız! diy9 bağırdı. Hapsediniz! Adan ekili Juvaygöz birdenbire: — Fakat haşmetpenahım bi”