iie | | | | | | | | | | | İm,» HABER — Akşam Post (UN a üneTARİR telefon Mükâlemesi adeta sinirlenmişti; ini sabırsızlıkla yanl defadır, Ankarada: telefon etmeğe uğraşı- ile ho fasında da şakrak ses- maal akla olan iki kadının| iy ini dinlemeğe eee » Geçen her dakikanın bü. emmiyeti vardı. Dediko- i ka bir sey konuşmadık- a phe olmıyan bu iki kadı.| a sıkıldı, Yet kâfi miktarda beklemiş arar vererek, konuşma- | Tunu soktu ve telefon a bütün gün işgal etmek da, © olup olmadıklarını sor.| maldan en güzel musiki nağ- i bile gölgede bırakacak| eki, tl ve ahenktar bir ses işit. | taşa kaldı, — ai Raf bir kadına da- Bre pak, gine göre değil, sesine | “ biçerdi. Bu kadının sesi Sevim dış adar işittiklerinin en Beni, di. Yumuşak ve alçak bir a kaya adin konuşurken Rauf ekin gününe kadar dinle.! . il anladı. Yalanyş dür düşündüğü, gece rü-| Yat 8iren büyük münakasayı i Ankarayı bulmak için kay- iyi dakikaları unuttu. “Bu s9- My len başka her şey unutul. . Va h er dakika hüviyetini ar şelafrinahizesini e dehşet içinde kalı. Az Mei dağa kendi ağzından şu söz Rk düğünü işittiz İ Dizi, “A ederim, daha gitmeyi. | Kağı İma gerdi veya — d Ran peneyin, daha buradayım ün, ân sındakinin ne düşün. Kadn akk için can atıyordu. aa, Ta ile konuşmakta ol. , autmuşa benziyordu. nci kadın, mükâlemenin i R, srek telefonu bırak- “Mauf acele acele devam kesi . bil —: Tük bir gp ğumuza dair en kü- 5 e bile yok; fakat İline İşittiğim seslerin en| abi sahipsiniz. Bir yerde) ana, miyiz? Böyle işlerin ol. | geldi ve eline bir kitap aldı. Fakat | güzel sesli kadın eğri bacak men- lde 8 gün kitap ve ga- Ni benin, Dial duruyoruz. Fa. Mimi, «© başıma gelebileceği. işçi adar hi i üç aklımdan ge- Ör. » baştaz: Maşa ses çok tatlı bir kah. Ne, Pisa olmasın? Sizde pek ir Ne bir kişiye benzemiyor ?F, aym olacak kim bi. li bilmiye, içim bir kadın oldu. Fsunuz ki. Pek feci Ring aldanabilirsiniz... » Ea ? verdi; ik Bu a bunun imkânı! any ol © dünyanın €n sevimli! tg duğunuza olamaz ki. Ni gani ri iş eminim. Başka! © dersiniz? bir kahkaha da. ğumu sanıyorum. Beni dinleyiniz: Yarın saat birde Parkotelinin İo- Necip Bey Diş Macunu kanta kısmında buluşabilir miyiz?! — Hele şuna bakın.. Bir dakik bile kaybetmeğe razı değilsiniz öy lemi — Allaha ısmarladık... Saat bir de!.. | Rauf geniş koltuğa kurularak gülümsedi; kendi kendine: — Bundan iyisi can sağlığı. Şim| di de işe bakalım.. pap O gece akşam yemeğinden son-| ra Rauf hoşlandığı koltuğa yan bir türlü okuyamadığını anlad”, Aklı fikri ertesi gün öğleden sonra olacak buluşmaya saplanmıştı. Birdenbire zihnini bir takım ş“p heler bulandırmağa başladı. Ya bu deburun biri ise.. Böyle bir kadın- la yanyana otururken, lokantaya tanıdıklarından biri girse ve ya- nmdakini takdim etmek mecburi. yetinde kalsa? Sonra bu meseleyi nasıl izah edebilecekti? Telefon mükâlemesi hikâyesine kimi inan- dwrabilirdi? Bu güç bir işti, Rauf böyle dav. ranmış olduğuna şimdi pişmanlık duyuyordu. Yaramaz bir mektep talebesi gibi hareket etmişti, doğ rusu,. Şimdi ise iş işten geçmişti. Rauf söz verdiği bir kadını Park. stile yüz üstü bu ahuuyacah ka- dar kibar bir adamdı. Hayır, bu çılgınca işten yakasını sıyırmak için bir plân tasarlamalı idi. On dakika kadar derin düşün. dükten sonra, meseleyi halletme- nin çaresini bulur gibi oldu. Zili çaldı. On senelik sadık uşa- ğı İhsan geldi: — İhsan senelerdenberi sen ba- na tuhaf tuhaf hizmetler yapan bir adamsın; yalhız bu sefer yapaca- ğın is fazla ustalık istiyen son oyundur. — Buyurun!.. — İhsan, yarın hiç tanımadığım ve hayatımda bir defacık olsun gör mediğim bir kadınla Park otelinde buluşmağa söz verdim.. — Hiçbir şey anlamadığımı sa. nryorum, — Anlatayım İhsan. Bugün öğ. leden sonra Ankaraya telefon et meğa uğraşıyordum. İnsanı büyü. leyen bir ses işiltim. O kadar ken. dimden geçtim ki tanrradığım bir kadına randevu verdim. Çılgınlık etmiş olduğumu şimdi anlıyorum. Kadın belki de hamam böceğini andıran çirkinin biridir. Her ne ise; sözü kısa keseyim; bu kadmla buluşmağa gidecek de- ğilim. Berim yerime sen gidecek. sin, İhsan!.. | — Peki ama, ben onu nereden tanıyacağım? — Benim koyu lâcivert köstümü mü giyecek, sağdaki yaka iliğine de bir kamelya takacasım.. — Sağ yaka iliğimi dediniz. İhsanın sesinde bir acılık ve can sıkıntısı ihtizazı vardı; — Belki bu senin zevklerine ay- .İ kırıdır, fakat ne yapalım; sadece bir ümit var.. Bir. itler geçireceğiz. oldu. kendini tanıtmak için. Şimdi İhsan kadın da bahriye lâciverdi bir kos- tim tayvör giyecek ve yakasında kırmızı b'- karanfil bulunacak an. adın mı? Doğru, onun masasına İZE nl aki ön sz ağ gider, efendinin fena halde hasta- Yüksek ailelerin ve bilhassa gençlerin lezzet ve kokusunu se ve seve kullandığı yecâne diş ma cunudur. Dişleri: beyazlatır. mik ropları izale eder. Türk malıdır. Her yerde bulunur. Fiatı 1S kuruştur. Dr. Neceaddin Atasagun Doktor Necaettin Atasağun her gün sabah 7 den 8,30 a, akşam 16,5 dan 20 ye kadar Lâlelide Tayyare apartımanları daire 2 No. 3 de has- talarını kabul eder. Cumartesi güm leri saat 14 — 21 arasında yapılan müâyeneler parasızdır. Operatör Ürolog Doktor Süreyya Atamal Muayenehane: Beyoğlu * Parmak'j! kapı tramvay durağı, Roma oteli yatında 121 birinci kat 3—8 Her gün 15 — 20 ye kadar. lanmış olduğundan gelemediğini söyler ve teessürlerini beyan eder. sin; olmaz mı? İhsan senin mükemmel olan ze- kâna ve zevkine güveniyorum. E- ğer kadın güzel bir şeyse hemen kartını ister ve benim kendisile te- masa geçeceğimi söylersin. Çok güzelse bu temasın en yakm bir zamanda olacağına şüphelenme |! — Peki; eğer kadın sizin zevk. lerinize yaramıyacak gibi ise?.. — Bu takdirde İhsan, ona sade. ce nazik ve terbiyeli davran, bana gelmekte olan sayısız ziyaretçilere yaptığın gibi atlat. Fakat her iki takdirde de benim adımı kaiyen ağzından kaçırma. Anlıyorsun ya? — Baş üstüne efendim. Hpesi bu kadar mı?.. — Hepsi bu kdar. Yalnız unut. ma, Yarm saat birde. Hem de ir*n biter bitmez hemen bana gel". Ertesi günü saat ikide alışık ol. madığı koyu lâcivert elbiselerle, şaşkına dönmüş bir halde, olan uşak, Raufun yazıhanesine girdi. Halmın üstünde sabırsızlıkla beş aşağı beş yukarı dolaşmakta olan Rauf ona döndü: — Haydi çabuk söyle İhsan.. Ne ye benziyordu? — Efendim nasıl söyliyeim bil. mem ki,. Hepsi biraz çapraşık bir işe benziyor. Korkuyorum ki ba- yan da tıpkı sizin gibi düşünmüş olacak, Umduğunu bulamayacğın. an çekinmiş galiba!.. — Ne demek istiyorsun İhsan? Anlatsana!.. — O da randevuya hizmetçisini göndermiş! Ahmet Ekrem İ ücesinde batınca iş büsbütün de-! “ Yazan : Niyazi Anmet | 38 sene evvel bugün Küba ada kalıların eline geçti sı Ameri- Amerika, bu harpte 102,462,116 dolar sarfetti. Fakat deniz harbi tarihinde iki rekor kırdı Düşman Binbaşı Ispanyol Amiraline şöyle dedi: En cesurane müdafaayı yaptığınızdan dolayi sizi tebrik ederim İspanyanm idaresi altında bu- lunan Küba adası isyan etmişti. İspanya hükümeti Avrupadan as- ker sevkettiği halde bir türlü isya- nı bastıramıyordu. Baş kumandan Veyler neşrettiği bir beyanname ile ahaliyi askeri mevkilere çağır- dı. Fakat bu seferde açlık ve sefa- let baş göstererek halkm isyanı! büsbütün alevlendi. Amerika hükümetinin tebaası muhafaza etmek bahanesile gön- derdiği Meyn gemisi bir infilâk ne- ğişti. Amerikalılar geminin batırıl. dığımı ileri sürdüler. Deniz altında tam bir ay süren tahkikattan sonra verilen raporda bu iddiayı müda- faa ediyordu. Ayrıca İspanya heyetinin yaptı- ğı ve bu iddianm zıddı olan rapora ehemmiyet verilmedi. “Amerika Amerikalıların, dır düştunu yayan Reisi cumhur Mak! Kinley İspânyânm” Küba adasmı boşaltması için Madride bir.olti- matom gönderdi. Aynı zamanda İspanya hükümeti de Amerika se- firinin pasaportunu yolladı. Harp başlamıştı artık, * İspanyollar, kendilerine çok üs. tün olan kuvvetlerle omulmaz bir cesaretle çarpışıyorlardı. İngiliz konsolosu hatıratında: “Amerika- klar büyük kuyvvetirle icap eden mevkileri alamadılar. İspanyalıla- rın müdafaası cidden kahramanane idi. Müdafaaya iştirak eden İspan yollarm yarısı aç ve hastadır.,, di- yor. Adanın merkezi olan Kübanm en eski İspanyol şehri Santiyago, etrafı ormanlarla örtülü limanı ile! yılmadan mukavemet ediyordu. İs- panyol amiralı Çervera burasını üssülhareke yapmağı kurarken ummadığı bir surette muhasara edildi. Limanın ancak bir gemi gi- rebilecek kadar dar olan boğazın- dan çıkmağa cesaret edemiyordu. Çerveranm orada olduğunu ha- ber alan Amerikalılar, bütün kuv- veti limanın önüne toplayarak be) celeri projektörle etrafı aydmlat. makta devam ettiler. Amiralı kaçır maktan korkuyorlardı. Singapurda açlık başladı. Çerve- ra çıkmaktan başka çare olmadığı- nr anlıyordu, kararını verdi. * Limanın önünde bir duman vük. seliyor.. — Çervera filosu... Yuva zırhlısı mürettebatından birinin gördüğü duman doğru idi ve İspanya amiralı "Ya zafer veyâ ölüm,, e geliyordu. Amerika zırhlı-| larında tehlike işareti dalgalanır-; ken Çervera süvarilerine şu emri! verdi: İ — Sizin için seri bir zafer temen ni ederim. Ve sonra: — Alabanda sancak, tam yol... Kumandansını verdi, k j Sonuna kadar soğuk kanlılığını muhafaza eden amiral, her şeyden d evvel kaçma yollarını arıyordu. Fakat süratte ve kuvvette İspanya donanmasına çok üstün olan Ame. rika zırhlıları buna mani oldular ve deniz harbı tarihinde iki rekor kırdılar. Bu rekorlardan biri Amerikalı. ların bu muharebede olduğu kadar az bir zararla hiçbir galibiyet ka. zanmamış olmalarıdır. İkinci rekoru da, hiçbir deniz muharebesinde buradaki gibi bir filonun tamamen tahribine tesadüf edilmemesidir. İspanya filosunun hepsi mahvol. du. Fakat hepsi kahramanca sonu- na kadar döyüşmüştü. Batan gemi. | den çıkarılan İspanyol' Miralayı Ölit Amerikan kumandanına silâ.. hını teslim ederken şu cevabı aldı: — Dört gemi ile muharebe etti. miz. Teşlim olmadınız. Binaenalyeh sizin kılıcınızı alamam.. Amiral Çervera, aldığı yaralar. dan ateş alarak yanan zırhlıdan Amerikan gemisine çıkınca binba. $ı tarafından selâmlandı. Binbaşı: — Denizde yapılması mümkün en cesurane müdafaayı yaptığınız. dan dolayı sizi tebrik ederim.. di. 1898 yılı 16 teminuz günlü 38 sök evvel bugün, Santiyago teslim © du. Ada, tamamile Amerikalılara geçmişti. Tam 114 gün süren harp esna sında Amerika hükümeti 102,462 116 dolar para sarfetti. 5 Ispanyol filosunun 2300 müret. tebatından 1600 ü esir edildi. 350 si öldü. 150 si yaralandı. 150 kişi yüzerek sahile çıktı. 50 si de kayb. oldu, HABER AKŞAM POSTASI DARE Evi Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu : İstanbul 214 Telgrat adresi: istanpul HABER Yaz: işleri teloforu . 2AA7$ idare ve lân 24370 ABONE ŞARTLARI Türkiye © Ecnebi 1400 Kr. 270046. 720 . v9 Senesi & aylık K 806 “İ 300 «0 © 129. Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us , Basıldığı yer (VAKIT) mı ieân ş 4 iy e des