16 Temmuz 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

16 Temmuz 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Küçük Çiftlik Parkınd MÜNİR NURETTİ ve Arkadaşları Fahire Rerfik Arta Her hafta SALI—PERŞEMBE—PAZANH Günleri Akşamları Koönserlerine devam edeceklerdir. Telefon 4199 Taksim Bahçesinde Yerli Mallar Sergisinde YEDİKULE GAZHANESİNİN PAViYONUNU GEZiNiZ İSVİÇRE . MAMULİTI MA FİATI UCÜZ Taksim Bahçesinde m Yerli Mallar Sergisinde Elektrik Şirketin Paviyonunu gezin Acele salılık gayet işlek gazino Müracaat: Sirkeci Bahri Sefit oteli Ali beye. 522 O FAUSTA FAUSTA 523 makla beraber bir ölüm müjdecisi. dir. Bunları söyledikten sonra Faus- ta kıvrıla kıvrıla büsbütün gözden kayboldu. Pardayan şu kadınım bü. yülü sözlerinden bir parça mütees- sir olmuşsa da uzun müddet kendi- sini toparlamamak adeti olmadığı| için ormuzlarını silkerek kılıcını yokladı: — Ölmek! Evet, madam Fausta böyle dedi. Fakat onun demesile| benim ölmem lâzım gelmez ya?..! Böyle tehlikelere kaçkere gerek yal ız başıma, gerek yanımda ölen ba. bam bulunduğu halde atıldım. Hiç birisinde postu kaptırmadım da neden şimdi buna muvaffak olamı: cak mışrım? Odanın mutlak sessizliği Parda. yana gitgide tesir ediyordü. Şimdi| elinde olmıyarak acaba nasıl bir| ölümle idama mahküm bulunduğu. nu düşünüyordu. Pardayan gözleri etrafta, kulak. » ları kirişte, ağır ağır evvelce gir- miş olduğu kapının bulunduğu ta- rafa doğru yürüdü. Orası kapalıydı, Hatta kilit ve anahtar yeri bile görünmiyordu. Mutlaka hususi bir tertibatla ka- patılmıştı. Şövalye ise bu tertibatı bilmiyordu. Birdenbire Rosetin an- lattığı hikâyeyi hatırlayarak göz- lerini tavana dikti. Orada adam asamağa yarayacak bir şey göre- medi. İ — Fakat her me olursa olsun, buradan çıkmalıyım. dedi. Bu se. fer odanm öbür ucuna Faustanın arkasında kaybolduğu halıya doğ. ru yürüdü. Halıyı kaldırdı. Bir ko. ridor göründü. Bu koridorun nere- ye çıktığını Şövalye bilmiyordu. Fakat korkunun başlangıcı ' olan bir ürperti vücudunu dolaştı: — Adam sende.. Şu büyücü ka rınm istediği olacak diye bu tilki kapanında tıkılıp kalacak değilim ya!.. Haydi bakalım, ileri!., Kendi kendine bu kumandanyı verdikten sonra uzun ve sağlam adımlarla ilerliyerek boş bir salo- na girdi. Hemen girdiği kapının arkasından kapandığını veileri. den başka bir kapının açıldığını gördü. Pardayan: — Demek şu kapıdan geçecek. mişim, Geçeyim bakalım ne ola. cak. Böylece Şövalye biribiri peşin. den birçok salonlardan geçti. Gir- diği yerlerde müthiş bir sessizlik hüküm sürüyordu. Yalnız gizli bir el önünde bir kapı açıyor ve arka. sındaki kapıyı kapıyordu. Şövalye etrafında gördüğü kıymetli eşyala- ra dikkat etmiyordu, durmadan ilerliyordu. Taht salonunu da geç- ti. Fakat bu yalnızlık onda gitgide tuhaf bir duygu uyandırıyordu. Kılıcı elinde olduğu halde: — Demek herkes benden kor: kuyor... diye bağırarak o koşuyor- du. Hakikatte ise korkan yalnız kendisi idi. Birkaç odayı geçtikten sonra|, çıplak duvarlı bir daireye girdi. Burası hakikaten bir darağacı ka. dar korku veren bir yerdi. Pardayan orada bir takım adam lar, hakiki adamlar görerek içi ra- hatladı. Uzun birnefes aldıktan sonra: — Şu boş odalarda ne kadar korkmuştum ! dedi ve müdafaa va- ziyeti aldı. Fakat asıl burada korkmalı idi. Karşısmda otuz kişi kadar vardı. Her birinin elinde kılıç ve hançer bulunmuyordu. Salonun duvar ker narları boyunca dizilmiş, sessizce duruyor, ortada ise gayet geniş ve tekerlek bir delik görünüyordu. Bu deliğin altından Sen nehrinin sula. rı hazin hazin akıyordu. Burası vaktile Metr Klodun d girmiş olduğu idam salonuydu. Pardayan etrafına bakındı. Ç kacak hiçbir yer yoktu. Girdiği k; pıda evvelkileri gibi kapanmıştı. B anda köşelerden birine sığınara orada kendisini müdafaa etmel aklına geldi. Fakat bir zil se duydu ve hemen duvarların ken$ rındaki silâhlıların hareket ettik! rini gördü. Bunlar yavaş yavaş o: tadaki deliğe doğru ilerliyorlardı , Pardayan için iki ihtimal vard Ya bunların kılıçları altında vermek, yahut ortadaki deliğe yarlanmak.. Pardayan hemen kill cinı bunlardan birine, sonra b ikisine havale etti, Kılıcı isabet el tirdiğine emindi. Fakat hiçbiri di memişti. Zırhlı olduklarına karel vererek birkaç tanesinin yüzü isabet ettirdi, Yine bir şey olm dı. O zaman tüyleri ürperdi ve b raz dikkat edince bu adamlar yüzlerinin d- maskeli olduğun farketti, İhtimal ki birer makin< diler, Şövalyenin elindeki kılıç bunlarla baş etmesi imkânsızdı. Birdenbire dairenin küçülm olduğunu gördü. Bir canavar ağ gibi açık duran deliğe üç adım ki

Bu sayıdan diğer sayfalar: