SEM İS TEMMUZ — 1936 — : Manevi ölçüler de bambaş. Makbul bir delikanlı sü- da an, lâfa karışma. i i her mesele hakkın. irane fikir yürüten kıymet bı da binbir misal bulmak M. insanların yaş ölçüsü , — zam bir inkılâp gecirmiş- Biden, R Das yaşmda? . derlerdi. in da bulundukları senele- bi Mdedir, bakarak, hemcinsleri- hkmda Biziiikiği «dikmek j Dekan efendim, ortaya birden r ni bir nizam çıktı: Kadınların yaşı sorulmaz, bi » - dediler. “pla, Ne yapalım? Bizde sus pus | ten arkadan arkaya sorsak Rujlar, pudralar, saç boya- a Masajlar, sporlar, usta terziler gi Mekacılaz ve nihayet güzellik dınların yaşını o derece bay, usullerini keşfetti ki, yir- j Yaşındaki bir kadınla kırk “eki ekseriya farkedilmez ol- t€e * Kimi saklıyor, on sekiz a kendini küçültüyor; kimi de ri, “Avılik olsun, şakaya boğul , . üye gitsin ve orijinal . İn diye otuz ikisinde iken: yi” > Yaşmdayım! Anlaşılmıyor ie ortaya bir lâf atıyor... ; çâr rağ terazisi o bozuldu, i şaşaladı; artık bir şey İ y, "mez oldu. UNİ yeni nazariyeleri de buna *dinize “Hayat ellisinden başlar, e Pnaş! iddia eden eöerler yazıl. hi aber, diğer taraftan dek. 36 ma ömrü vasatisinin kırk in öy ğunu haber veriyorlar. ” » Âdem oğlu, mezara gir. kt nde beş yıl sonra mı yaşa- i,liyor?.. Aksiliğe bakın ) X, , iddiada bulunanlar, uhrevi J , iş de ş İtanmıyan maddiyetçi kim. bu müteselsil tenaku- gli sinden çıkın... Gelin de yaş agi olacak bir insan ölçü. .İ e artık kullanılmaz bir hale ir Lİ yerine kaim olmak üze a bir ölçü bulmuşlardır. Memet ne gençleş- iu, Zamanımızda sıhhat, alâmeti olan sıklet fa2- : ri ig yarık nişanesi ol- y Me bu maddiyatçı devir. ) da ölçüsü artık kilo ol- r. fva-NO) o. Sirağı iş arıyor Sirağı bir eczanede çalış i İŞ arıyor. İstiyenlerin Ml PPaganda servisine müra- Nik Türk kadın Romancısı Fatma Aliye öldü İlk Türk kadın romancısı Fatma Aliye 72 yaşmda olduğu halde ve- fat etmiştir. Kendisi tarihçi Cevdet paşanın kızı olup ilk eseri Fransızcadan bir (Hanrm) imzasile tercüme ettiği (Meram) romanıdır. Bu ilk tercümeden aldığı cesa- retle (Refet), (Vadi), (Enin), (Nisvanı islâm), (Tetkiki eçsam) gibi eserlerile yirmi seneyi müteca- viz bir zaman matbuat âleminin kuvvetli bir muharriri olarak yaşa. mıştır. Balıkesirdeki yangın 80 ev yandıktan soura söndürüldü Balrkesir 14 — Gökçedağ nahiyesin” d angın 80 kadar ev yandık) Nesimi tehdit edince baherat tüccarı! İL Açıkta) razi clmuş, aynı zamanda zabıtaya! tan sonra söndürülebilmiştir. kalan ailelerin miktarı 300 kadardır. Yangın Ömer Ahmet isminde birinin evinden çıkmış ve şiddetle (o esen rür- gâr yüzünden büyümüştür. İnsanca zayiat olmamakla beraber ev- lerdeki eşyanın çoğu kurtarılamamıştır. Kızılay ve vilâyet açıkta kalanlara yar”; dım etmektedir. Yangının sebebi hakkında başlamıştır. Yapılacak paraşüt kuleleri Türk Hava Kurumu merkezi, Türk Kuşu azalarının ekzersizlerini ze paraşüt atlama kulelerinin bir gi Yapı masa karar vermiş. tir. Paraşilt kulelerinin projeleri yapıl. mıştır. Kuleler kırk beşer bin liraya çıkacaktır. Evvelâ Ankaradaki kule yapılacak ve iki aysonrada İstan. bulda bir kule yapılacaktır. Kasımpaşa deresinin bir kurbanı daha! Kasımpaşada Camii Kebir ma- hellesinde Batr hanında otüran Osman dün akşam Kasımpaşa de- resinin üzerine yapılan fonozdan tahkikat geçerken düşmüş, sol bacağı kırıl. i mış, hastahaneye kaldırılmıştır. Halkondan bir çocuk düştü Tahtakalede Balkapan hanımda ikin ci kat parmaklıklarından aşağıya bakan dokuz yaşında Abdullah isminde bir ço” cuk parmaklığın kopması Üzerine altı metre yükseklikten düşmüş, başından ve bacaklarından ağır surette yaralana"| rak hastaneye kaldırılmıştır. Vefat Kurukahveci tüccarlarından Hü- seyin Hüsnünün refikası bayan Emine müptelâ olduğu hastalıktan kurtulamıyarak vefat etmiştir. Ce- nazesi 16/7/936 perşembe günü öğle namazı Valide camiinde kılı. narak aile kabristanına defnedile- cektir. Allah rahmet eylesin 73 / Baharat tüccarı museviy! Kandıramıyarak yakayı ele verdi Tathakalede baharat ticareti ya- pan Nesime, bir kaç gün evvel Tevfik isminde bir adam müracaat ederek hususi surette görüşmek istediğini söylemiştir. Ayrı bir odaya çekilmeleri üzerine Tevfik şöyle demiştir; “.— Babanızı gayet iyi tanırdım. O öldürten sonra dört kardeşle, Ameri. kadaki bemşirenize haber vermeder mallerı taksim ettiniz. Hükümetten veraset vergisini de kaçırdınız. Tanı. mağ'ğmız bir adam, bütün bunlar! hükümete haber vereceğini bana söy. ledi. Ben de babanızm pöyet iyi, can ciğer dostu olduğumdan şimdilik ha. ber vermemesini temin ettim. Yalnız buna mukabil 600 lira istiyor.,. Tevfik isimli adam, Nesimin ailesi ve akrabası hakkında daha pek çok malümat verince, Nesim altı yüz lira. yı vermesi için diğer varislerle görüş. tükten sonra bir ceyap verebileceğini söylemiştir, Tevfik bir kaç gün üst üste gelip haber vermiştir. Evvelki gün Tevfik, Nesimi Tahta. kaledeki mağazasma gitmiş, Nesim altı yüz lirayı tamamlıyamadığını, an. cak yüz lira bulabildiğini, beş yüzlü. rayı da bir gün sonra verebileceğini söylemiştir. Tevfik buna razi olmuş, yüz lirayı alıp cebine koyduktan sonra çıkıp gi. derken saklanan zabıta memurları ta. rafmdan yakalanmıştır. Numaraları evvelce tesbit edilen parslar cebinde 'Ttevfik, David isminde bir dişçi nin kendisine bu işi yaptirdığını söy. lemiştir. Davidle Tevfik adliyeye ve. rilmişlerdir. i Kalbe Giden Yol Hissi ve Edebi Roman Yazan: Kadircan Kaflı iKurun gâazetesin- de bugün başladı mrmmeenen 15 TEMMUZ — 1990 Meri: 1$55 , Reblülahır: 23 ı U 19,40 20 16,10 19,40 2188 227 4,39 4301200 1,57 &,4z tie GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? Dünkü maçta İstanbul mrühtejti Atina mubtelitini 4—1 yenmiştir. Avusturya — Macaristan İmparatorluğun Bun tekrar dirileceği söylenmektedir. SEHRİN DERTLERİ | Bir dolandırıcı (A nkarada bir kaza Otobüsle tren çarpıştı Otobüs biletçisi yaralandı Ankara, 14 — Dün akşam saat 20,30 da istasyondan tecrübe için Kayaşa hareket eden makinist Nazifin iadresindeki tren Cebeci istasyonundaki geçitten geeçrken 18 numaralı Belediye otobüsüne çarpmıştır. Müsademe neticesinde arabanın motör kısmı tamamen parçalanmış ve hadise mahallin.! den 15 metre öteye fırlamıştır. Kazada otobüs biletçisi Mehmet; sağ kalçasından yaralanmış, hasta. haneye kaldırılmıştır. Şoföre bir şey olmamıştır. Hadisenin geçit bekçilerinin va. zifelerini bırakarak evlerine gitme lerinden ve işaret fenerinin yakıl. mamasından meydana geldiği an. laşılmıştır. Dahiliye Vekâletinde Belediyeler fen | heyeti Dahiliye Vekâletinde belediyeler için rrerkezden yapılacak muhtelif iş. lerle meşgul olmak üzere bir belediye. ler fen heyeti teşkil edilmiştir. Bu heyetin kadrosu bilhassa muh. telif mütehassıs mühendislerle takvi. ye edilecek ve ayrıca fen heyeti olmı. yan belediyelerin işleri buradan yapı. Jacaktır. mm nl KUÇÜK | HABERLER * Müttehit Amerika hükümetlerinin istiklâlinin yıldönümü münasebetile A“ tatürkle, M. Ruzvelt arasmda © tebrik telgrafları teati edilmiştir. * Galatasaray isesinde bu sene de resim sergisi açılacaktır. & Serginin 20 temmuzda tamamlanabilmesi için çal” şümaktadır. ,* Kapanmş olan Türk — Romen muh telit mahkemesine ait evrakın, hazinci evraka nakli kararlaştırılmıştır. * Sultanahmetteki ticaret ve sanayi müzesi iktisat vekâletinin emrile Anka-| raya kaldırılacaktır. * Emniyet direktörlüklerinde mün” hal bulunan üçüncü komiserlikler için bügün Üniversite salonunda yeniden bir imtihan açılmıştır. * Kültür Bakanı Saffet Arıkan, yik- sek ve orta tedrisat müdürlerile teftiş heyeti reisi ve vekâlet müsteşarı ile bir likte bugünlerde şehrimize gelerek mek tepler hakkında bazı tetkikatta buluna- caktır. Galatada yapılmasına karar verilen yeni yolcu salonunun projesi hazırlaa” mıştır. Salonun İnşasına yakında başla” nacaktır. Salonun önünde İki katir iske* leler olacak, yolcular o vapurların gü vertesinden doğruca rıhtrma çıkabilecek lerdir. * Dün, Belgrad üniversitesi talebe lerinden 25 kişilik bir grup © profesör Mehmet Bagaviçin idaresinde şehrimize gelmişlerdir. * İzmitin Suadiye köyü ihtiyar heyeti kaçakçıları himaye ettikleri (o iddiasile ihtisas mahkemesine verilmişlerdir. Gene o dert Mimar Nail Doğandan aşağıdaki mektubu aldık; “Muhterik Adliye sarayının enkazına bakın, nasıl kal. kıyor? Bir kahve değirmeni kurulmuş horasan (harç) ya, pılıyor. Bu hesapla o moloz yığını oradan ancak on senede kalkabilir. Bu ne biçim mukaveledir? Müteahhitler sadece İşe yarayan makine, boru, kalorifer, kurşun, tuğla ve mer” merleri kaldırmışlar, süprüntüyü bırakmışlardır. - | Bu yolsuzluğu arayan, soran yok mudur? Bence bu işin en çıkar yolu enkazı Ahırkapı yolu ve mavunalarla Kadıköyüne taşmak, geçen kasırgada harap olup elyevm toprak molozlarile doldurulan Kadıköy rıhtım caddesini doldurmaktır, Bu suretle hem rıhtım sağlam olur, hem de bu iş temizlenir,,, Alâkadar makamların nazarı dikkatini celbederiz, alalı gazeli Ki ediyorlar? Süküt ve zenginlik Yusuf Ziya, bugünkü Tan gazete. sind3 şöyle yazıyor: Dikkat ediniz: Nazarımızda sz ko. nuşan-adamın kıymeti çoktur. Sükü. tün mıhladığı bir ağız, bize, içinde meçhul hazineler saklıyan kilitli bir kasa bissi verir. Bunun için çocukla. rımıza dalma susmayı tavsiye ederiz. (Söz gümüş ise #üküt altındır) cümlesi, - insanlara bir kuyumcu gözü ile bahs biçmiyor mu7. (Bir &öyle, iki dinle!) (Boğaz dokuz boğumdur). tabirlerinde ise âdeta insanları sükü- ta davet eden birer kumanda edası var! Dikkat ediniz: Hayatta muvaffak olmuş, murada ermiş olanların çoğu sükütidir. Çenesi, kafasındaki bütün bilgileri öğüten, dili, kalbindeki bütün duyguları konuşan açık bir adama karş”, dudakları esrarlı bir gülümse. yişle kilitlenmiş kapalı bir insan neka- dar kiymetli, nekadar rağbettedir. Galiba ata sözlerimizin manevi var. ığımıza yaptığı gizli tesirler ve aile hayatımızdâi sükütun terbiyevi bir kıymet oluşu gün günden hepimizi dil. siz İnsanlar yapıyor. Eskiden, yolda karşılaştığımız dost. larla uzun uzun, tatlı tatlı konuşur. duk. Yavaş yavaş bu sohbetler kısa du. İkişer kelimelik birer cümle oldu: — Ne var, ne yok? — İyilik, sağlık. Şimdi ise, sual de yok, cevap tas Sadece, hafif bir el, göz, omuz işare- tile anlaşıyoruz. Ben: Ne var, ne yok? manasına şöyle sağ elimi açıp, sol gö. zümü kapıyorum. Oda: Şöyle böy. le manasma: İki düdağını büzlüp omuz. larını kaldırıyor, geçip gidiyoruz. Eğer, denildiği gibi, sahiden (süküt Altın) olsaydı, muhakkak dünyanm en zengir. milleti biz olurduk! RE Müsnühat lâzımdır M. Turhan Tan, Cumhuriyete yö. ayor; Türklerin heder olan zahmetlerin. den biri de Arab harflerini güzelleştir. mek yolundaki büyük didinmedir, Süryani alfabeyi kendi zevklerine gö. re millileştiren Arablar, bedii bakım. dan hiç bir güzellik taşımıyan yazı şeklini İran yolile Türk yurduna ka. dar sokmuşlardı. Kırık dökük harf. lerden vücud bulan Arab yazısı Türk. lerin hiç hoşuna gitmedi. Fakat siya. Bİ, iktisadi zaruretlere din alâkası da katılınca bu yazıya milli hers: bağla. mak icab etti, Şimdi güzel san'atların her şube. sinde dilediğimiz gibi eser yaratmakta hürüz. Fırça da kalem kadar keman teli kadar serbesttir. Resimle doya. mıyan san'atkâr ruhlar, heykeller ya. ratmakla atşini dindirebilir. Alfabe. miz de millidir ve yazımız tiraşlara, tadillere, tezhiplere ihtiyaç göstermi. yecek kadar güzeldir. Buns rağmen bir takım mecmunlarda, vitrinlerde ve şuraix burada eski şeceri yazıları, di. vani satırları andıracak ec*lâcayip harfler kullanıldığını .görüp hayret içinde kalıyoruz. r Yazımızı yeni baştan resim yapmı. ya çalışmakta ne mana var”. Maksad san'ıtkârlık zevkini tatminse resim yapa'ım, heykel yontalım. Güzel harf. lerimizin kolunu kanadını krmak gü. nah değil mi?. » M. Turhan Tan bir bakıma haklı. dır. Dökin, diğer bakımdan da şu ci- het unutulmamalı: Yeni harflerimiz ve yeni hayatımız sebebile, arık eski manada hattatığa İüzum kalmadı, amenna,. Fakat, memurlarımız başta olmak üzere, yüzde doksan dokuzu. muzun yeni harflerle yamsı, çocukça kargıcık, burgacıktır. Öyle Ti ilk tah. silini bile görmemiş insanlar mana. ram arzediyoruz. Her halde hüsnühat iâzımdır. Bunu Mekteplerde değil, memurlar arasında da tâmim zarureti vardır. Daimi surette saklanacak ve. sikalardaki el yazısı kayıtlar yürek. ler paralayıcı şekildedir. (Hat . Sür)