13 Temmuz 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

13 Temmuz 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ter — yim TURKİYE ZIRAAT BANKASI İ Ağ karnına bir kâhve kaşığı İlndıkte Kabızlığı defeder Yemeklerden birer saat sonra almır, sa HAZIMSIZLIĞI, mide ekşilik ve yanmalarmı giderir. Ağızdaki tatsız bk ve kokuyu izale eder, HOROS mar. kalt ambalajma dikkat. Deposu: Mazon ve Botton ecza de posu, Yenipostane arkası Aşir Ef. Sok. No. 47, soydan Sünnetçi Ahmet Meşhur Denek bagı Haleplinin Sultan e e Cağaloğlu caddesi BiRiKTİREN | RAHAT-EDER Satılık kâgir konka No. 11 Tel: 20196 ve 56 — 37 eratör Ürolog Sü KE 0 numaralı kâgir (konak K I özsan ünü Z wireyya Atamal 5 lm ras gym ve Halice fevkalâde manzara, yirmiğ! İM amvay durağı, Roma oda ve bilyüik bahçe. | İstiyenlerin Yânında 121 birinci kat 3—8 Her gün 15 — 20 ye kadar. Bevliye Mütehassısı mağazası Eraköy — Ekselşiyor yanında. Her gün öğleden sonra | ?.den8 “e kadar. Tel: 41235 BU TECRÜBEYE | TAHAMMUL EDEN YALNIZ 4 MAJA Sayah dokuzdan akşam saat beşe kadar mat, saf ve sevimli bir ten. Gündüz tekrar pudralanmıya ha cet yok. İşte; havalandırıl. mış yeni Tokalon pudrası- nm garanti muhassenatı bunlardır. Bu cazip hava- landırma usulü, Parisli bir kimyagerin keştidir. Bu usul dairesinde havası top landırılmış yegâne hafif pudradır. Şimdiye kadar yapılan pudralardan on defa daha saf ve daha ha- fiftir. Bu usul, Tokalon pudrasnm istihzarında kullanılmaktadır. İşte bu nun içindir ki, Tokalon pudrası, daha muntazam ve daha mükemmel bir tarzda yapışır cildi hemen hemen görünmez bir güzel ş$ hekim Ratip Türkoğlu Ankara caddesi Meserret ote ee numrara (88) lik tai... ası ile kaplar ve yüze tabii bir güzellik ve- rir ve modası geçmiş ve yüze bir makiyaj şeklini vermeden kalm âdi pud- ralardan tamamen başka bir tesir yapar. Bu yeni Tokalon pudrası yüze ya- pışık kaldığı cihetle buna “8 saatlik pudra,, tâbir derler, Artık'ne parlak bu run, ne yağlı cilt görünmi- yecek, belki rüzgâr, yağ murun ve terlemnin icrayı tesir edemiyeceği mat, saf ve sevimli bir ten görüne- cektir, Fenni sünnet: EMİN FİDAN Erip apartımanı Zeşiklaş tramvay cadde: Telefon kahine 44395 ev 40 512 FAUSTA FAUSTA 509 başkasını sevmemiş olsaydım, onun| çok sevinirdim. O anı ebediyen masına bağlıdır, Acaba buna mu-j © Genç Dük şaşırarak kendi kem hayali kalbimde gömülü olmasay:| takdis ederdim. Fakat ne yapayım vaffak olabilecek miyim. diyordu.| dine: dı, mutlaka şu halinizle sizi sever.| ki şimdilik yaşamağa mecburum. Tam bunları düşünürken ara ka.) o — Neyi haber vereceğim? dedi. dim. Hem de yaşayacağım, Çünkü öyle pısına bir kere vuruldu. Şarl Pardayana yüzde yüz iti. Fausta ise, ne aşk, ne kin, ne| lâzım. * Fausta kendi kendisine: mat beslediği için derhal Şövalye- - merakla; yalnız demin bahsetmiş İkinci kere olarak, Fausta yenil- — Bu zamanda buradan kim) nin müthiş bir oyun oynamakta ol- olduğumuz korkunç bir soğuk kan| diğini hissetti. Fakat Pardayanın gelebilir? dedi. duğuna ve onu mutlaka yalnız bı- lıkla: dediği gibi o kapınm arkasma bir ikinci darbe vürülunca: rakmamağa karar verdi. Bu karar. — Seviyorsunuz ha!.. dedi. sürü haydut yerleştirmişti Bir işa- — Acaba Giz mi?.. Yoksa yine la e doğru şir b , Pardayan aynı tatlılıkla: reti üzerine bu haydut sürüsü içe- Jak Kleman e de Morö- EK onu kolundan tuta- — Evet madam, seviyorum. riye dalarak Şövalyenin üzerine ver... diye düşündü. Na Pek j © Hem de ömrümün son dakikasma| atılacaklardı. Darbeler tamam vurulduğu xa.| , . Moosinyör? dedi, sözlerimi kadar seveceğim. Kalbimde bu ask! © Pardayan kendisine mahsus bir man kapı kendiliğinden açılırdı. Ma lara tan başka bir duygu yok. Eğer bu| ifade ile: Fakat Fausta isterse makanizma-| 5, söyleyişinde öyle bir kal vardı duygu da kaybolacak olursa benim nm işlemesine engel olan sürgüyü de bu dünya ile alâkam kalmaz. Onu seviyorum madam, bir ölüyü seviyorum. — Bir ölüyü xaü? Faustanm şu bağrışında hayret, sevinç ve hiddet karışık olarak bu- Bunuyordu. Fausta her şeyden evvel yüksek bir gurur taşımaktaydı ve eğer sağ bir kimse kendisine rakip olsaydı muhakkak ki izzeti nefsine ağır Gelerek bu aşktan vazgeçerdi. Pardayan devam etti: — Şunu hatırlamalısınız ki, ben belki bir deliyim. Fakat ne yapa- yım? Hakikat bu!.. Öldüğü tarih- tenberi, on altı senedir gittikçe ar- tan bir aşkla onu seviyorum. Hat- ta kapının arkasma dizmiş olduğu. muz haydutlar içeriye girerek üze- rime atılıp beni öldürmüş olsalar, Mamusum üzerine yemin ederim ki a — Daha yaşayacağım, Çünkü öyle lâzımdır. diyordu. Fausta he- emn düdüğünü öttürecek gibi ol. muştu. Fakat bu adamı daha iyi ta. rımak meramı bu hareketine en. gel oldu. Büyük bir gayret harcıya. rak Şövalyeyi tetkik etti. O; düşü- nüyormuş gibi başmı önüne eğmiş. ti. Birdenbire bu baş kalktı. Hafif bir gülümseyiş dudaklarında belir. di. — Madam, haydutlarınızla kar. şılaşıp onları akıl ve mantık daire- sine sokmazdan evvel... — Onları nasıl akıl ve mantık dairesine sokacaksımız?. Fausta bw sözü korkunç bir gü- lümseme ile birlikte söylemişti. Pardayan sadece: -— Madam, elde edilmesi bence lâzım olan şeyi elde etmeden bu- radan çıkmıyacağım. Fakat evvelâ sürer kapının açılmasına meydan vermezdi. Dördüncü darbe vurul. duğu zaman Faustaya sürgüyü sür- mek isteği geldi. Kim olursa olsun, ziyaretçi kabul etmemek istiyordu. Hızla ayağa kalkarak kapıya doğru yürüdü. Bu anda kapıya son darbe vu- rularak kanat kapı açıldı. Fausta donup kaldı, Pardayan karşısın. daydı. Şövalye Şarle dönerek: — Monsinyör, mahpusun muhe- faza edilmesini sizden bekliyorum. Şarl kendi kendine hayretle: — Nasıl mahpus! diye düşündü. — Eğer bir saat sonra yanmıza gelmezsem hiç acımadan onu öldü- rünüz. Sonra atmıza binerek dolu dizgin Şartre gidip krala olan bi. tenleri haber veriniz. ki Şarl, Şövalyenin hayatımın ve giriştiği işte muvaffak olmasının söylediği sözlere kendisinin tam bir itaat göstermesine bağlı oldu. ğunu anladı ve: — Emin olunuz Şövalye, eğer bir saate kadar geri dönmeszseniz, onu öldürecek ve yarın sabah, bel. ki de bu akşam üçüncü Hanri her şeyi haber alacaktır. dedi. Pardayan: — Mükemmel! dedi. Kapıyı açık bırakarak içeri girdi. Fakat kapı kendiliğinden kapanıverdi. Şarl şaşkın, kendisinden geçmiş bir halde, böyle bir anda Parda. yandan ayrıldığına pişman olmuş. tu. Kulağını yapıştırdı. Fakat hiç bir şey duyamadı. Pardayan Faustaya doğru iler. lemişti. Başı açıktı. Elinde tuttuğu şapkasının tüyleri halıları süpürü- yordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: