10 Temmuz 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

10 Temmuz 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—| .—— ——— İi el HABER — Akşömr Postasr — Yazan : Niyazi Ahmet 52 sene evvel bugün Meşhur 10 lemmuz zelzelesi oldu Hamamdakiler çıplak sokaklara dö- külüyor, kapalı çarşımın İiçindekiler vaveylâ ile koşuşuyorlardı Tanzimattan sonra kapalı çarşıda kadınlara nasıl söz atılır ve züppeler nasıl dolaşırlardı ? 52 sene evvel bugün 1884 yılk 10 temmuz günü, İstanbulda sanki kıyamet kopuyordu. O günün he- yecanımı hâlâ içlerinde saklıyanlar var. Bu tarihte şehrimiz, büyük zelzelelerle sarsılmıştır. İstanbu- lun her yanı tir tir titriyor, koca ko- ta binalar dökülüyor, hamamda bu lunanlar çırıl çıplak sokaklara fır- larken, Kapalı çarşıdakiler vavey- lâlarla etrafa saldırıyor, herkes kendini dışarı atmağa çabalıyordu. Kapalı çarşı büyük zelzelede mühim miktarda zayiata uğradı. İki yıl kadar açılaamdı. 1898 de harap olan kısımlar yeniden ya- pildi. ». . » Büyük zelzeleden sonra çarşının tamirini o vakit cıkan gazeteler- den biri şöyle anlatıyor: “Zelzele henkâmında duçarı ha- rabi olup iki senedir mesdut bu- lunan Çarşrtikebir, bu sene müced. döton tamalı elunaralr hir tarar dil nişinde küşat olundu. Çatıların in- şasına ziyade itina olunarak kâmi- len frenk kiremitleri ve demir bo- rular tefriş ile badema yağmurdan zarar gelmemesi katiyen temin ve dükkânlar bir tarz ile telvin kılm- mıştır. Her tarafr Arap usulünde nakışlar ile nazarruba bir hale ge- tirilmiştir. Nuriosmaniye ve Bat pazarı cihetine mükemmel iki de kapı yapılıp üzerlerine birer tarih ve arma vazolunmuştur.., LAR Kapalı çarşınım Bedestan kısmı 1461 yılında Fatih tarafından tah.- tadan yaptırılmıştı. Asıl büyük çarşı Kanuni Süleymani tarafından gene tahtadan yapıldı. 1701 de ikinci Mehmet zamanında her iki- si de harap bir halde idi. Bundan sorlra taştan kuruldu. Fatihin yaptırdığı kısma “San. dal bedestanı,, denmesinin sebebi, burada iplikle pamuk karışık bit kebi Düldül, Kargayı Bülbül gibi satarlar.,, Hamallar da: Eli beratlı, gedik- sahibi, muhteşem, mutemet adam- lardır ki Bedestan içinde hizmet ederler. Dışarı çıkmazlar. Buranın bekçileri çarşıdan kuş uçurmazlardı. 1167 yılımda Mimar Sinan mahallesinde oturan birini hırsızlırk yaparken yakaladılar. Za- vallı adam bir türlü bekçilerin elin den kurtulaamdı. Cürmünü işler- ken kullandığı kazması boğazında ibreten salb ve idam olundu. . » & Kapalı çarşı tanzimattan sonra şehrinm belli başlı gezme yeri idi. O vakitin züppe diye anlatılan bir sınıfı buradan eksik olmazdı. Bun lar vişne çürüğü fes giyerler, ekse iriya gözlük takar, kaytan bıyıkla- rını ceviz çürüğü ile yapılmış po- matlarla srvazlarlar, beyaz velek, pembe yahut cam göbeği kıravat, siyah yahut gümüşü sedef ceket, koyu çubuklu dar paçalı pantalon giyerlerdi. Ayakta şatrançlı çoraplar, li- men küfü sivri burunlu iskarpinler giyer, yeleğin üstünde ince sarı bir saat kösteği sallarlardı. Bu züppeler, gelip geçen ve göz. lerinin kestiği kadınlara lâf atmak için buraya gelirlerdi. Lâf atışları şöyle idi! — Refakatinize kabul olunu muyum ? — Ah benim nazik güvercinim.. Benim gibi senin de var mı gamın. — Ey benim ruhu revanım.. Se ven ölsün mü seni.. Ve ekseriya kadınlardan şu ce- vabı alırlardı: — Uşağıma şimdi yol verdim. — Karrım ağrısı.. nevi kumaş örülmesidir. Bu kuma - şa “Sandal,, denirdi. “Bedestan, da “Bezaristan,, ın hafif şekilde söylenişidir. &. » Çarşı Birçok defalar yandı. En mühimlerinden biri 1163 yılr yan ginidir. ÂAteş 20 eylül gecesi saat beşte bir hallaç mahzeninden çık tr. İlk ömce büyük ta'ıta hana geçe rek koskoca binayı birkaç * saa! içinde kül yığımı haline getirdi Buradan fırlayan kıyıleımlar Ba” pazarının bir ucunu tutuşturdu | Yorganctılar, abâcılar, yaglıkçılnı alev altında kaldı. İkinci gün saai | beşe kadar süren bu cehenmemi âteş koskoca çarşıyı harabeye çe virdi. | : * * & | Kapalı çarşının hamal ve dellâ!. | Tları çok meşhurdu. Dellâllar söyle tarif edilirdi: “Çarşı dellâlları Mer| s.üspon'r SÜSPANSUARLARIMIZIN | garlar, Anlatarı: Nesip Karaçay Tercüme ve iktibas habbı mahfuzdur. Bu topraklar mal sahibinden ziyade bızâ aittir... Çünkü bizim dedelerimiz bile « burada _çalıştılar aa Kruşova ( İştip kasabası Gene ihtilâlciler: — Paşalar, beyler! Siz, kuvvet- li olup bizi ihata eden Slav unsur- larından bizi muhafaza ettiğiniz kadar biz sizin kölenizdik ve uğ- runuza serhatlarda can verirdik. Hattâ bizim hıristiyanlarımız olan gerek Malisorlar (Dağ ahalisi), gerekse Mirditalar (Katolik Arna- vutlar) Karadağla harp olduğu za- man daima bunların bayrağı önde giderdi. Hattâ geçen Rus muhare- besinde bile Sokolbaşlar ilk har- bin sademesini kabul edenler e- du. Vakta ki zayıf düştünüz, arlık anladık ki, bizi Slavlara karşı mü- rafaa ve muhafaza edemiyeceksi- niz, bundan böyle başımızın çare- sini kendimiz arıyacağız ve icap €“ derse sizi de tanırmıyacağız ÂAfle- dersinz, fakat hakikat budur. » & & Make- Meşrutiyetten sonraki donyaya gelince: Birçok vaatlarla getirilmiş ve şe- | hirlere indirilmiş clan Voyvoda- lar meşrutiyetten sonra kendileri için biricik mükâfat orman süvari kolculuklarına kayit ve istihdam edilmesi keyfiyetinden ibaret kal- mış ve bazıları da ihanete uğraya- rak itlâf ettirilmişti. Osmanlılar vın bu hate'i-tinin samimi olmadı: ğını gören gerek Verhovist ve ge- rekse Federalist Bulgar teşkilâtla- rr Avrnavutları müteakip yüzlerini | kend! cirslerinden olan hükümet- lere döndüler, Bittabi, Sırplarla Ulahlar da | ayni hissiyafa tâbi oldular. Esaşen, iktisadi unsur olan Bul- metaliplerinde israr edi- fikrin önünü almak için çaıl ' _ lar ve icap ederse Bulgaı p" H . . . | yasını imha etmek cihetine gidiyorlardı. _ e!: Meşrutiyetin ilânıdan 50 çok yarıcı Bulgarlar çı"ı . ekmemeğe ve işlememeğe * fir' dılar. İşlemeyen Bulgarları * H, mak istiyen çiftlik sahipleri mete müracaat ettikleri zamâ' kümet bu büyük kitleyi önün' 4 3 rünce sarsıldı ve yarıcılar © t ki: ! —'Bu arazi mal satb Bit l:l' yade bize aittir. Çürkü ebt ced biz bu tonrağı işliyoruz Hükütet bunlara şiddet K | Si kinden âciz kaldı: — Aman, çıban başı koP" yın! diye arazi sahiplerini lğ çalıştılar. B L Bunun üzerine, akıllı 013” ; lik sahipleri, doğrudan dol $ yarıcılariyle uyuşup has. lat'” B; rısı yerine üçte birini alma t hut tohumu kendileri verm? dy; ya orak masrafını görmeğ'e iBin | oldular. Bu sayede bazı çi" ' deri, yeniden işlemeğe başladıyst 'diı tilâlir önüne gecmek içir s0' Büre re zannolunan meşrutiyet de Bingi, suretle hastalığı izale 2def | M ve bütün Bulgar unnurlarnfd zarları Bulgaristana çevrilr İşte, Balkan muharebt" Ca haleti ruhiyenin tesirinde d 'k Neticesi cümlece malüm $t — SÖON — ki yorlar ve işledikleri araziden his- ka YAKINDA : la Nesib Karaçay ö İsti HABER'de yeni bir eierı hi neşredecektiı se almak istiyorlardı. Bunu bilen ve “Eshabı alâka,, tabir olunan Rüumelideki çiftlik sahinleri cemi- yetin merkez ve mühim eşhasımna hulül ederek varkuvvetleriyle bu a - - — sefer Marco Mircas adında bir satıcı seçilmiştir. Yukarıdaki resim, | pollonunu kendisini intihap eden Fransız kızları arasında göstermek t6 SA Fransada erkek güzeli F v ara SİLKK M 5 « g"'.— Fransanın meşhur sayfıyelermden biri olan Dovil şehrinde 1936 ' 'l Apollomu cöçilmiştim Dodi VarmrunlaTreram ve Pomahleren güNü Mefisi .,w olan ve ayni samanda güzelliğile de maruf bulunan tarihi Apallonl&" 9' ıtı dıfı

Bu sayıdan diğer sayfalar: