Kabiliyetsiz Dedikodu yapıyorlardı, şöyle dedi: birisi aziz ahbabımdır. — Şu genci görüyor musun, en Böyle olduğu IYağlı müşteriler! Terzi — Hâlâ hesap görmiyecek miyiz?. Çeçen sene bana on kat — Maamafih fena ahlâklı değil. halde benden alacağı var diye — En çok kaç kilo geliyordunuz? — 95 kil, —En as, —4 küle! Ma nel Yareyi bulduk. Şimdi iş yalmız benzin bulmağa kaldı! ar ABA ye 7 — Kaynanamı öldürdüm, beni tev- hip ediniz, teslim oluyorum. — Aman daha evvel — bizim rma Hesap imtinanında İlk mektep talebesi hesap im- gan oluyordu. Mümeyyiz sor; uz 8 > Baban sana bir lira verse.» | Ş k mümeyyizin sözünü kes-| — Vermez efendim, şimdiye ka- | *r böyle şey yaptığı olmadı. Ümeyyiz izah etti: z >> Farzet, yavrum. Farzet ki ban sana bir lira verdi. Ve sen N kırk kuruşunu yolda dü- | Sördüy, Eğ ne kadar kalır? Çocuk a ! © i — Sunliniz yanlış, dedi, hiç dü- Ür ağ sımsıkı İutar, gözümü ondan ayırmam! Cezalı! | Çocuk — Aman doktor, çabuk im eve geliniz. ? Doktor — Kim hastalandı oğ - m? Çocuk — Benden başka hepsi: dün yaramazlık ettiğim için bamın toplayıp getirdiği man- rlardan bana vermemişlerdi. Unutuyormuş! — Kaç yaşındasınız? — Bilmem! — Bilmem ne demek? — Aklımda tutamıyorum ki! Her sene değişiyor! Hâli adadan birinci kazazede — Tay- eve de)” 7 dir, bir sinege bile fenalığı dokun mamıştır. tehziyane cevap verdi: | yor.Bense başka yere gidelim diyorum. “Yeni danslar babasina takdim etmek için eve getirmişti. Evde bulamayınca va - kit geçirmek için radyoyu açtılar. Bir rumba çalmaktaydı, dansa baş- ladılar. Birden odanın kapısı açıldı, kr zın babası girdi ve danseden de- hörmetli bir tokat vurduktan sonra zavallıyı tekme tokat kapı dışarı iri, Ertesi gün genç kız telefonla de- likanlıya izahat verdi: — Babâmın kulakları sağırdır. ! Radyoyu duymadığı için... pr — Utanmıyor musun, sen yaşta çö- cuk sigara içer mi9 — Ne yapayım, üç senedenberi siğ0, rayı bırakmağa uğraşıyorum, bir tür” Tü olmuyor! 5. | — Bisim eve hrstz girmiş! — Vah vah?! Çok bir şey götürmüş mü? — Bekçi köpeğile emniyet kilidini! ' düdük vereyim! Öteki bu fikirde değildi. müs - -— Tabii dokunmaz, yakalıya - | — Kocam bir devridlem seyahati yapmamızı teklif edir Genç kız müstakbel nişanlısını, likanlıya hiç bir şey söylemeksizin | ! bunlar, taraklar, dödükler, pudra. yirmi beş kuruşa çok sağlam , bir görmemezliğe geliyor. — Nasıl olur? Bir insan alacak- İs olduğu halde borçluyu görme - mezliğe gelir mi? — Tekrar borç isterim diye kor- ! Tesadüf! Şişli salonlarında dedi kodu ya- pılıyor. İki bayan yani (hanrme - fendi) müşterek bir ahbapların - dan bahsediyorlar: — Çocuğu, babasma çok ben - ziyor. — Evet, hayatta ne garip tesa- düfler vardır!, Hangisin! ? Bayan Rebeka ile Mişon o gece tiyatroya gideceklerdi. Bayan sor lu: — Mişon! — Ne var? — Ellerimi mi yıkayayım, yok - sa eldiven mi giyeyim?, | — Sizi ölümilm müdedtinoe sevece- jim! Kim? Fransiz intihabatı esnasında 40- kak hatiplerinde biri nutuk söylü yordu. Bir aralık: — Arkadaşlar, dedi on doku. zuncu asırda işçileri uyandırmak için en cok himmet göstermiş olan kimdir? N Ahaliden biri atıldı; — Çalar saati icad eden adam! Hazır cevap |! Seyyar satıcı — Aynalar, sa -| lar, lavantalar, makaslar... Ne alır- san yirmi beş kuruşa... Kadın (herifin kapı önünde mü. temadiyen bağırmasından bizar o. larak) — Defol! şimdi polis çağı. racağım! | Seyyar satıcı — Öyle ise size Ela m. mm ml e kele ön LAM il şi İk ekl çe Kâğıt yapıştırıcı — Ay, kapı orada my dı? Ben oraya da kâğıt yapıştırmaştım! J Halbuki kitapta “kaya balıkları kaya” ” kik yerlerde bulunur,, diye yazıyor?! elbise yaptırmıştınız! Müşteri — Şaşırdın mi sen? be- nim topu topu iki elbise borcum! var, Terzi — Evet ama, dostlarmızı da bana gönderen siz değil misi. niz? Sarhoşluk Amerikan mahkemesinde bir a- dam sarhoşluk suçundan muhake- me ediliyordu. Neticede hakim: a Mahküm oldun, dedi. Ya bir! hafta yatarsm veya beş dolar ceza verirsin. Sarhoş suratını buruşturdu: — Bende beş dolar ne gezer? | Hakim bunun üzerine celseyi şu sözlerle bitirdi: — İşte içki içmenin zararlarını görüyor musun? paranı içkiye ver. memiş olsaydın şimdi sarhoşluğun cezasını öder, hapisten kurtulur - dun! | Amerikada amatör polis hafiyesi —| Mücrimler elimden kurtuldular, Ja- kat izlerini muhafaza ediyorum! i yahat eden iki Avrupalı seyyah bir | ! ribirlerini kaybetmislerdi. Bunlar. | | dan birisi ilk vardığı köyde kabile i İ reisini bularak sordu: , — — Haydi yavrum, Ayşeyi kendisine teşekkür için öp, — Ya, öpeyim de dün akşam babi ma yaptığı gibi bana da tokat vursun! Satıcı — Mademki hediye için al dıniz, fiyat etiketini çıkarayım. Müşteri — Hayır (çıkartmayın, yalnız etikette 90 kuruşu 9 “lira ya « am A iv. - | Diktatör namzedi — Muhakkak bir bıyık şekli kabul etmem o lâm, ma | yapmalı? j Akşam yemeğinde i Yamyamiar memieketinde se » > — Arkadaşımı gördünüz mü? vi — Gördük ” — Aman kendisini görmem lâ « zım a — Akşam yemeğinde buluşur. sunuz. Ni — Daha evvel olmaz mı? j — Olmaz, çünkü daha pişmedi! Saçlar — K | j | j i | i | İ — Tuhaf şey, burada hiç balık yak. unuttunuz mu? Karı koca konuşuyorlardı Kadın bir aralık: — Dün gazetede okudum, dedi. Erkeklerin saçlarının dökülmesi « ne şapkalar sebep oluyormuş Erkek o gün ödediği şapka pa tasının acısiyle cevap verdi: — Evet ama karılarına aldıkla rı şapkalar yüzünden... Duymamış! — Kocam bana yirmi beştane nci hediye etti. ; — Neden yirmi beş? z  — Yirmi beş yaşıma girmem do. ayısivle .. di — Aman karım duymasın! — Neden? — Altmış yaşında olduğunu gi