Ne güzel fikir! Varyetelerde bile muvaffak olunur! pa inden gitti. al 3 bir türlü bir bizaya iyordu. va ! Seygilim : k Bir yandan gi ei ği i rak ona doğru uza i — Vekiz şemsiyeli âşıkma Her e tıkça yine ellerini zenci Oyum, i gibi oyaağafak kuşlar gibi çığrış ğ diyordu. Sile belki altı sokak koştu- KEL, Sevgilim! Sevgilim!.. İşte şemsiye |. Bakın hava, bu şemsiye. nin âjtına girmeğe ne kadar müsa- ittir, Sizi şemsiyemin altnda iste. diğiniz yere kadar götürmekliği: me müsaade eder misiniz ii Yağmur şimdi bir yorgan halini almıştı, O kadar sık yağıyor verüz gârlao kadar ağır curgiie alel nıyordu ki insana bir yağmurlı bir muşamba sibi geçiyordu.. 5k, artık kulelerin, hisarların dilesin! andıran seslerle gür- lüyor, şimşekler 1,675,000,000 kib- ritin bir arada çakılmasına benzer «Bir parıltı ile yanıyordu. Âşık şemsiyeyi acmış, şemsiye tersine dönmüş, rüzgâr şemsiyeyi almış ve şemsiye rüzgârla bir su skmtısnm görülmiyen kıvrımları içerisine bir yokuşun ak başma! - doğru yüzmeğe başlamıştı. Bir lâmba direği, bir ayak kay- ması, sevgiliyi durdurdu. Ve arkasından, ki Zınk, ' Diye Ebedi âşık! Yüz ler... Fakarekn yazık ki o dakikada ne yağmur dinmiştir ve âşk, şim di elinde olmıyan şemsiyesini kul. lanmağa lüzum görmeden sevgili- sine ilânı aşk edebilmekte, deneye- bilmektedir. Ne de bu yağmurun! Altında ona açacak şemsiyesi var. — Sizi şemsiyemin altma alıp istediğiniz yere kadar götürmedi- Pk susun Allah aşkına su- bura nadir *» ef iki gözüm!.. Onu sele kap terdrm.. Rüzgârdan açrldı. Yağmur dan tersine dördü. Sellerlerle ha- ati, Sizi yemin alir. Yalanıp gitti. Sizi ye ari Rüzgâr kesilmişti. Ufukta hafif aralıklar, or se tında mavi , krmızı gök parı görülmeğe başladı. Yalnız, her hafif şırıltıları parçaları i gibi tatlım bir sessizlik, dügün bir ufuk GizBi- si, adeta her yeri düpedüz Ve gür rültüsüz etmişti. ğ Ebedi âşik sevgilisi ile ilerliyor du Kolkola idiler! Ebedi âşık ona, o şimdi sıkmış bir hi Münir ve Murad Sertoğlu İmei air a e lililamemi ir! Li A Hatıralarını anlatan 3 EFDAM TALAT —123— limondan daha nemli, pırıldak ve yumuk duran simaya, © ışıl ışıl kir. piklere, bir mabut gibi bakıyordu. Nefes almıyor, yalnız onu dinli. O ise, o deli fişek sevgili ise an- latıyordu: .— Seni ben de her görüşümde kendime yaraşacak, yarayacak bir erkek gibi bulmağa başladığımı sezer gibi oluyordum.. Fakat şem- siye benim sinirimdir. Dünyada tek korkum varsa, geceleri uçuşan ö müthiş yarasaları andıran şem- siyelerdir işte... Bir gece babamı fırtınalı, yağmurlu bir havada bah. çe kapısından karşılamağa çıkmış. ken, karanlık içinde yarasalarla başbaşa gibi buldum. Kanatlarını açan, kan emen yarasalarm kor. kunç heyetini andıran şemsiyeler, Ballar — Onu ben gönderiyo- rum. Resmi işlerde iki makamın temasını temin ediyor. Benet — Her ne hal ise... onu boş bırakmayız. Ledi Dusmund — Şu gençle ben tanışayım. Onun ne mal olduğunu çabuk meydana çıkarırım. Benet — Bu tecrübeye bende muvafakat ederim. Ballar — Hay hay size tanıştırı- rım, Esas itibarile iyi, sadık bir gençtir. Benet — Milliçi Türklerden çok tanıdığı var. Eğer iyi idare edilirse olur, mukabelesinde bulundum. Biz man gider kendilerini bulursun. — Emirlerini beklerim. rıştı: etti. sanki bin tane imiş gibi, üstleri pa-| bize çok faydası dokunabilir. kür ederim. Size refakat etmek be- rıldıyarak, hışır hışır üzerime doğ:| © Ballar — Ben de bu fikirdeyim.| ni bahtiyar edecektir. Emirlerinizi ru geliyorlardı... Şimdiki halde hizmetimde kullanı. | beklerim. Babamla hizmetçisi, benim n€| yorum Dedim ve tekrar odama döndüm. Benet — Pekâlâ, siz burada ya- nmızdan ayırmayınız. Biz de ha- riçte onu takip ettiririz. Bize müfit olursa ne alâ! Ledi Dusmun'd — Şu genci çağı. rınız da bir de ben göreyim. Kalbim çarpa çarpa masama ge. çerek oturdum. Rikatson Hat git- tikten sonra odaya öyle bir şekil vermiş ve masayı öyle bir yere koy. muştum ki oturduğum yerden ar. kamdaki duvarın ötesinden konu- şulanlarr dikkat etmek şartile din- leyebilirdim. Çürkü Ballarn oda duvarına arkamı verdim. ye uğradığımı bilemediler. Kapr nın eşiğinde bayıla kalmışım. o gün bugün, şemsiyeyi gördüm mü, sinirlerim boşanarak çılgınlar gibi bağırmağa başlar ve derdimi de anlatamam. Tâ ki o mahzur kendi. liğinden ortadan aklksın. Yahut da karşımdaki akletsin... Şemsiyenizi rüzgâr aldı, yağ: mur açtı, seller havalandırdı mı dediniz... Oh ne iyi.. Bende sizi her görüşümde kendime yaraşa- cak, yarayacak bir erkek gibi bul duğumu s2zr gibi olduğumu his- sediyorum. kendi kendime: müştüm, — Ben de öyle sevgilim. Bir dakika sonra kapı açıldı. Bir| pe çıkmış iki canbaz vazitinde idik Ve ikisi, bir şemsiyeliye , rasla- polis: Acaba kim atiryacaktı? Her halde mak, bir şemsiyeci dükkânınm ö-| oo Kumandansizi çağırıyor! de.) benim atlamam ihtimali daha çok nünden geçmekten ellerinden gel- di, olduğu için ayağımı mümkün mer- diği kadar sakmarak bir sinema:| © Arakapıdan içeri girdim. Büyük| tebe sıkı basmalı idim. pin 4 buçuk matinesine gittiler. kanapede Ledi Dusmund ile Kapi-| o Ogün akşam üstü tekrar bir iş —SON— ten Benet yanyana oturuyorlardı. için Kolonel Balların odasma gir- Miralay, yazıhanesinin o başında idi. Her zaman işine, mevkiine ve icabma göre makyaj yapan ve kr. yafet değiştiren kadın casusu, bu gün genç, güzel bir salon kadını gibi giyinmişti. Ben içeri girer girmez onlarm orada olduklarını yeni görmüşüm gibi yaparak ilerledim evvelâ Ledi Dusmundu, sonra da Kapiten Be. neti selâmladım. Kadın beni dik. katle süzüyordu. Kolonel Ballara dönerek sordum: Doktor mer Abdürrahmap Mspabanasi 1 Kadıköy. Süreyya sineması karşısında önü sokağı numara8 her beşten dokuza kadar. nuşmağa başladı: > ka bir şey değildi. Kapı arkasın. “SARE dan tekrar onları dinlemeğe başla. istanbul $ Ankara Kadin Sro RU sefer yavaş konuş.! 45 Posta kutusu :İ istanbul 21: tukları için bir şey duyamıyordum. e ap zaa” İ| | Gok geçmeden Batlrın benim oda 424370 nm zilini çaldığını duydum. Tekrar ara kapıdan içeri girdim. Üçü de eski yerlerinde oturuyorlar dı. Kolonel Ballar; — Mister Efdal! Madam Dus. mund, birkaç gün icin gezmek mak sadile İstanbula geldi. Kendisine şayanı temaşa yerleri göstermek| ca muamele eden Kolonel Ballar, ve şehrin her tarafım gezdirmek| karşımdaki ayni vaziyette öz ba. üzere senin kendilerine yol arka:| bam, kardeşim olsaydı gene baş- daşlığı etmeni istiyorum. dedi. ka türlü hareket edemezdim, De- mezsiniz değil mi? — Buna tamamen emin olabilir. siniz Kolonel! Memleket için çalışan amatör bir casus olmasaydım, bana bu ka. dar teveccüh gösterenlerin besle. idkleri emniyet ve itimadı sulisti- mal etmek için bir sebep mevcut o- lamazdı. Evet, bu itimadı sulisti - mal etmeğe beni mecbur bırakan gayet meşru ve gayet makül bir se. bep vardı. Değil bana böyle baba. * idare vellân, 7 Senem g oybk j3 ovum İyi Sahibi ve Neşripet Müdürü: iHâsan Rasim'Us , Besildiğr yer (VAKİT) matbaası İngiliz kadın casusu beni kontrol etmek arzusundaydı —Bu benim için büyük bir şeref — Yüzbaşı Benet size telefon edecek. Ne zaman isterlerse o za- Bu sefer lâfa, Ledi Dusmünd ka. — Bu sizin için bir yorgunluk olacak... Faket bir yabancı oldu. ğum için şehri yalnız dolaşamıya- cağım. Koloriel sizi bana çok meth. — Kolonele hakkımda göster. dikleri teveccühten dolayı teşek- İki casusun da biraz sonra gittikle- rini anladım. Telepati, ne tuhaf bir şey... Daha birkaç dakika evvel — Şu kadınla iyi ahbap olsam da kendisinden istifadeye çalışsam Bu kadar nüfuzlu bir casustan her halde çok şey öğrenilir. diye düşün Bir iki dakika sonra, kumandan beni kadınla beraber gezip tozma. ğa memur etmişti. Karşımdaki us. ta, mahir, ve hassas bir casustu. Şimdiye kadar birçok maruf kim- seleri okkanm altına almıştı. Bir i- miştim. Beni güler yüzle karşılı. yan kumandan, resmi işleri bıraka. rak, benimle vaziyetim üzerine ko. — Biliyorsunuz ki ben akşamla- rı Krokerden erken çıkar kulübe giderim. Mister Rikatson Hat bu. rada iken bara ait işleri idare edi. yordu. Siz bir İngiliz zabiti olma dığınız için bu gece işlerinin idare. sini resen size veremem, Fakat bü- tün bu işleri çok iyi bildiğiniz için bana yardım edebilirsiniz. Bina- enaleyh bundan sonra bazı gecele. — Beni ke mr Bir arzu-| ri burada kalmanızı ve mühim bir nuz mu var vaka olduğu zaman bana danışma. — Evet Efdal, aşağıda kaç mev. nızı, yevmi işleri de eskisi gibi kuf m soracaktım. dare etmenizi istiyorum. — 23 kişi... : — Başüstüne Kolonel! — Teşekkür ederim, Ayağa kalktı gene güler yüzle: j Tekrar odama döndüm. Kolone.| |. Tabi size gösterdiğim bu te- lin beni çağırması bahar'eden baş-| veccüh ve emniyetini suistimal et. Yazan: İHSAN Aİ # niz İisesinde aldığım kuvveti vi tan aşkı içimde yandıkça bana vi zife diye gösterilen bu işi bütü tehlikelere rağmen Karşımdakilerin bana gösterdikli ri teveccüh ve iltifata mukabil ba kaca fedakârlıklarda bulunabili dim. Fakat işimden ve vazifemd aslâ!.. Binaenaleyh, Kolonele » diğim bu teminat yalnız dudak rıma münhasırdı. ğ KAPİTEN BENETİN TELEFONU va Ertesi günü sabahleyin, Kapiti Benet Krokere bana telefon eti Aramızdaki muhavere şöyle ceri yan etti: sd — Mister Efdal, bugün işiniz ço mu? — Her günkü gibi... ş — Ledi Dusmund bugün Kant sine refakat etmenizi rica ediyor, — Emrederler. N — O halde öğleden sonra ikide Galatada istihbarat bürosu da kendisini bulunuz. Ve le icap ettiği kadar fazla meş; olunuz. e — Emredetsiniz. ” Öğleden sonra, Kolonel Ballaı büyük kapalı otomobili ile Gala istihbarat bürosürlâ gittim, Müth kada, Kağilin mi TM yalnız oturuyordu. Hava taktı, Kendisine çok yak İrk ince bir elbise giymişti.. fevkalâde güzel makyajlı idi. € gün her erkek tarafından mutlal birçok genç kızlara tercih olan bu İngiliz kadmınm güzelliğ den ziyade artist olan tarafma | ran olmuştum. Çünkü istediği 2 man istediği biçime, kıyafete gi yor, kendisini güzelleştiriyor, knleştiriyor, yaşlandırıyor. ve gençleştiriyordu. O gün de ot beş yaşlarmda kadar dul, işveli » haris bir kadın halinde idi. Beni görünce, tatlı bir tebess le: 4 — Sizi bugün işlerinizden ali og va Vi © — Beni size refakat etmek finden mahrum bırakmadığı için size çok minnettarım. vi © — Bugün nereleri dolaşalım. — Nereleri arzu ederseniz. — Evvelâ tarihi yerleri istiyorum. a inal dünlfiğ eçelim. HÜCUM DEĞİL MÜDAFA Otomobilimiz İstanbul taraf gitmek üzere köprüye doğru d dü. Ledi Dusmundile yan Yâ oturuyorduk, Bir şey konuşmuş ruz, Aramızda henüz resi verdiği bir boşluk var. Söze baş mak üzere birbirimizi be r Belki bu çekingenlikte me: zinde tesiri var. Ben Entelicenis Servisin asları! yaktığma kaç düşman casusunu pe taklak ettiğine pekâlâ vakıf (Devamı vc A niye!