31 MART — T938 — Değişmiyen ve değişmiyecek bir hüküm | iz HABER — Akşam po: kullanmak Beyaz, parlak, sağlam dişilere sahib olmak manasına gelir Emsalsiz for- mülü, bir çok beynelmilel ser- gilerde aldığı al tın madalya ve dip lo ma larla takdir edilmiş - tir, Mükemmel bir diş macununun bütün vasıfları nı haiz bulun - makla beraber, hoş bir kokusu ve lezzeti de ol duğu için bü - yükler kadar kü çükler tarafın dan da seve s&- ve kullanılır. Mikrobları öldürür, CL Zİ ur i liği Satınalma , gKomisfsnyilânları İstanbul Levazım âmirliğine bağlı müesseseler için 30 ton zey- tin yağına istekli çıkmadığından ! pazarlığı 2 — Nisan — 936 Per- şembe günü saat 14,30 da Topha- nede Satınalma Komisyonunda yapılacaktır. Tahmin bedeli 16 bin 500 liradır. Son teminatı 2475| liradır. Şartnamesi Komisyonda görülebilir. İsteklilerin belli saat. te komisyona gelmeleri, (1576) ». Harbiye okulu için 4000 kilo| taze bakla bin demet dereotu 10 — Nisan — 936 Cuma günü saat 14,30 da Tophanede Satınalma komisyo- nunda açık eksiltme ile alınacak. İ tır. Hepsinin tahmin bedeli 835 on bin adet enginar, liradır. Muvakkat teminatı 62 lira 62 kuruştur. Şartnamesi komis- yonda görülebilir. İsteklilerin bek li saatte komisyona gelmeleri (471) (1609) mü e'15 Trakyada bulunan kıt'at için 430 ton buğday kırdırılması 2 — Nisan — 936 Perşembe günü saat 14 de Tophanede Satınalma ko. misyonunda pazarlığı yapılacak- tır. Tahmin bedeli 4800 lira 52 kuruştur. Son teminatı 720 lira 8 kuruştur, Şartnamesi komisyonda görülebilir. İsteklilerin belli saat te komisyona gelmeleri. Her sabah aç karnına bir kahve kaşığı almız Kabızlığı deleder. Hazımsızlığı Mide ekşilik ve yanmalarını gide * rir. Ağızdaki tatsız lığı ve kokuyu izale eder. Şişesi 75 ve 120 kr. HOROS markalı ambalâjma dikkat DEPOSU: MAZON ve BOTTON ceza deposu İş Bankası arkasında No. 12 Bahçekapı GRiP dayın kırdırılması 6 — 4 — 936 Pazartesi günü saat 15,30 da İş- tanbulda Tophanede Satmalma Komisyonunda kapalı zarfla ek. d Te 2 NEOKALMINA kuruş mukabilinde komisyondat alınır. İstanbul ve Trakya içinayrı ay Diş etlerini besler, rı fiat verilecektir. İsteklilerin ka NeTtesi EEE 2 AU 104 — Cinayetin, Klod, senin asıl cimayetin şimdiye kadar sayıp döktüklerinden ayrıdır. Çünkü sen bunlarda yalnız bir âlet idin Balta yahut ipten bir ayrılığın! yoktu, Asıl cinayetin ise bir insan kalbini öldürüşün, benim kalbim ezişindir. Dedi. Klod, birkaç kelime söylemek istedi. Fakat Kardinal sözüne de vam etti: | — Sen kızımı çaldım! Onun ö Jümüne sebep oldun. Belki de öl. dürdün değil mi? Cevap ver! Ha. yır mı? Sus, mel'ün şeytan! Bey| mi senin günahlarını affedeceğim Dinle, madem ki senin de bir kr zın, senin de bir kalbin, bir babe duygun var... Klod bir ölü gibi sarardı. En »e kökünden doğru bir ürperti bü. tün vücudüne yayıldı. Gözleri büyüdü. Ağzı açıldı, bir kelime| söyleyemiyerek bakışlarını Far neze dikti, Kardinal gülümsedi. Şiddetle! Klodun kolunu sarstı: tatlılaştırır. Eee Gin 4470 ton 600 kilo buğ- (470) (1578) .».. . İstanbul ve Trakyada bulunan siltmesi yapılacaktır, Hepsinin tahmin bedeli 39548 lira 42 kuruştur, İlk teminatı 2966 lira 13 kuruştur. Şartnamesi 198 nunda yazılı vesikalariyle berabel teklif mektuplarını. ihale saatin: den bir saat evvel komisyona ver meleri. (459) (1489) — Ah, senin de bir kızın var! Sen de kızını seversin! Hayvan | senin kızmı idam odasına gönde. | ren bendim. Evet, öyle sırıtma, o- nu kurtardığını biliyorum. Mahze nin içine atladm değil mi? Klod haykırdı: — O akşam neler olacağını bi , Miyordun, demek? — Evet biliyordum. İşte bunun FAWVSTK çın, sana demek için ki, dinle... Kızın yakalandı. Şimdi Faustanın avucunda bulunuyor.. Onu öldü - rüyorlar... Bunu da yaptıran be- nim! Farnez, kaba bir hareketle Klodu itti. Kollarını kavuşturdu. Klodun o müthiş elinin beynine inerek kendisini ezmesini bekli - yordu. Fakat Klod, şu müthiş sö zü altında ezilmiş, iki eliyle yüzü. nü örtmüş olduğu halde krmıldan- madan ve bir şey söylemeden du- ruyordu. Yalnız sert ve boğuk bir hırıltı gırtlağından yükseliyordu. Bu matemli sessizlik birkaç sani ye sürdü. Klod kollarmı aşağıva indirdiği zaman, yüzü tanınmaz bir şekle gelmişti... Gayet hevbet- li, gayet muhteşem bir hal almış- tı. Acr ile şaşkınlığın canlı bir timsali gibiydi. Evvelâ Kardinale hiç bakmadı, Kanlı, korkunç ba- kışları tâ mihraba, salibe, İsan'n resmine kadar uzandı. Bu bakışta bir lânet, en büyük bir haksızlığa karşı uyanan, bü tün varlığiyle karşı gelen bir is- yan vardı. Sonra bu bakış Farneze dön dü. Homurdandı. Birkaç söz mr rıldandı. Farnez bunları güçlükle anlıyabildi: — En sonra bunu yaptın ha keşiş* — Evet, yaptım cellât! — Bu çocuğu Faustaya teslim FAUSTA 101 kencelere karşılık, o benim için Allahtan af istiyecek. Ben onun kızını çaldım, o beni Allaha ka - vuşturacak! Cehlât yerlere kadar eğildi: — Mensenyör, sizi aldatmak istemem... Dündenberi.. Hattâ bu gecedenberi.. Öyle bir vaka oldu ki, bilmem amma, belki sizin bu -ahmetinize bile hacet kalmadı. Farnez tuhaf bir sesle: — Sizi dinlemeliyim! Ne olur- sa olsun, madem ki, şimdi sizi bul dum. Haydi gidelim, dedi. Klod: — Ey allahın adaleti! Acab ben şu adamın kalbine en küçük bir ümit verecek kâdar büyüklük gösterebilecek miyim? Diye mırıl dandı, Kendi kendine sonra ilâve etti; —Evet Kardinal sen'n yüksek kalpliliğine karşılık, ben de ma - temini dindireceğim. Kızının sağ olduğunu haber vererek seni se - vinİireceğ'm. Büyük bir merhamet kalbini dolduruyordu. Farnez yürümeğe başlamıştı Klodun peşi sıra gelereğ nden e mindi. Hakikaten cel'ât üç adım geriden onu takip ediyordu. Bir çocuk kadar itaatli ve düşönreli bir haldeydi. Bu adamm da felâ keti artık sona erecekti, Dolambaçlı yollar'an Farne? Notrdama vardı. Metr Klod da ar kasından oraya girdi. Farnez onu günah çıkarılan yere kadar götü dü ve: —Burada beni bir dakika kadar bekleyiniz. Vicdanınızı af için ha- zırlayınız, dedi. Klod diz çöktü, — Oh allahım! Evlâdımdan ayrılmıyacağım, onu koruyabile - ceğim değil mi? Artık ağlamama- sını, yakında evlâdını görebilece- ğini söylemem affrm için kâfidir değil mi? Allahım, evlâdımı bana bağışla... Onu benden ayırma! Farnez dini elbiselerin saklı bulunduğu odaya girmiş, biraz evvel bir kavalye elbisesi iç'indey- ken şimdi bir Kardinal olarak ©r- sarıya çıkmıştı. Klod onu kilisen'n büyük kubbesinin altından geçer. ken tekrar görerek titremişti Far- nez, Kavalye elbises'ni giyindi ği zamanlar zarif bir jantiyorm ©'a - rak görünüyordu. Fakat kardinal kılığına girince o'an heybetiyle bir kilise prensi tavrmı alıyordu. Kardinallere mahsus olan kır- mızı elbiseyi taşıyordu. Tavırları, kafa tutuşu hürmet telkin ediyor. du. Notrdamın yüksek kubbesi « nin altında büsbütün heybetli gö- rünüyordu. Klod onu görür görmez titre » mişti, Kendisindeki dini duygu artmış bütün öbür duygularma üstün bir hal almıstı. Kardinal o-