HABER — Akşam postası Şehirde bir şayia dolaşıyor Amerikalılar Zaro ağanın nâşını mezarından çalmışlar Ancak kabrin açip baklmas hakikat meydana çkaracaktır! “Sisli bir gün, esrarengiz bir motör, Eyül'e yanaştı. Beş kişi kısa kazmalarla 1,5 asırlık ihtiyarın mezarını kazıp cesedi kaçırdı!,, * Sisli bir gün... Şehirde şöyle bir şayıa dolaşı- yor: Vakit gece yarısı.. Kesif bir sis Halidi tamamiyle kaplamış. Or- tada ne in var ne cini. Birden hafif bir motör sesi du- yuldu. Büyük bir tenezzüh motörü Galata köprüsünün altından geç- t. Acaba Karaköyde diğer motör- lerin yanına mı yanaşacak? Hayir... Doğru gidiyor. Koca- man bir yarım ada teşkil eden! mavnaların açık bıraktığı geçitten| dolaştı. Motörün burnu şimdi Unkapanı köprüsündedir. Sis gittikçe koyulaşıyor. Orta- da tıs yok, Fakat motör de bir ye- re çarpmamak için büyük bir dik- kat ve itina ile ilerliyor. Haliçte lar, şapkalarını da ta burunlarina kadar eğmişler.. Yürüyorlar.. Sis şimdi adetâ kalın bir kumaş halini almıştı. e Yırtılamayan bir kumaş.. Ve sokak fenerleri bu ko- yu sisin altında bir evliya kandi- linden daha zayıf ve daha az işık veriyor. Beş adam Eyübün 1ssız yolla- rmdan ilerliyorlar. Aç köpekle - rin ulumaları, polis düdükleri şim- di gittikçe kendilerinden uzakta kalıyordu. Çünkü Eyübü boydan boya geçmişler, mezarlıklara dal- mışlardı. Mezar taşları, bu karanlık ve dehşet içinde birer selviden uzun hissini veriyor, servilerse sanki göğe giden tüneller.. (Ya mezar- lar? Her çukür aşılmaz bir uçu- Baro Ağaya'son gün lerinde su içirilirken. demirli duran kocaman vapurla | birer heyulâ gibi yanlarından ak: | yor. Unkapanı köprüsü de geçi! Fener solda, Hasköy sağda P terdar solda kaldı. Motör "' yor. Vakit gece yarısını geçti | denbire yavaşladı. Ufak bir ms nevra, durdu. Neresi acaba burası? Sisten bir yer görülmüyor ki.. Ancak Hali- cin sarı, kirli sularını metresleri gibi iyi tanıyan kayıkçılarla mo- törcüler buranın Eyüp iskelesi ol- düğunu bilebilirler Beş kişi Motörden beş kişi çıktı. Kısa boylu, sağlam yapılı olan biri burğara rehberlik ediyordu. Hepsi paltolarının yakalarını kaldırmış- 4 e” Bir buçuk asırlı! ik ihtiyarın bakışları artık sönüyordu. rum ve her tümsek bir dağ... Beş adam ilerlediler. Kara u- urumları ve dağ gibi görünen imsekleri aştılar. En önde yürüyen adam birden- sire durdu. Elinde tutmakta oldu- ğu elektrik lâmbasını bir mezara doğru çevirdi ve: — Nah! İşte budur! diye fısla- dı. Mezar açılıyor Yerden biraz yükseltilmiş bir duvar, ve yarım metre boyunda bir mezar taşı. Meçhul adamlar hemen palto- larınm altından kısa saplı kazma ve kürekler çıksrarak mezarı eşe- lemeğe başladılar. İşlerini çok dikkatli yaptıklarından hiç bir ses çıkarmıyorlardı. Mezar gittikçe derinleşti de- Mezarcı: ; — Gömülürken gözlerimle gör - | düm. Fakat çıka- i i Nin ; i : ; rıldığını farkında j değilim! diyor . i İ rinleşti. Nihayet birdenbire $es- sizlik arasında çürük bir tahtanın kırılması sesi duyuldu. Sekiz el birdenbire mezara dal- dı ve bir dakika sonra hemen he- men dağılmak raddesine gelmiş bir tabut meydana çıktı. Bunu birlikte getirdikleri iplerle süratle sağlamlaştırdılar. Ve üzerine ka- İm, sis renginde bir örtü sardılar. Mezarın tekrar kapatılarak es- ki şekline getirilmesi beş dakika- dan fazla sürmedi. Şimdi beş a- dam geri dönüyorlar. Ellerinde tuttukları tabutla yakayı ele ver- memek için çok dikkat ediyorlar Sis gittikçe kalınlaşıyor. Bir adım| ilerisini görmeye imkân yok. İ Motöre“döğru.. Bereket 'tölibâr yölları çek iyi biliyor. Önlerine birdenbire mo - törün kendilerini beklemekte ol - duğu iskelenin tahtaları çıkınca onlar da bunu anladılar. Sis ren- ginde bir kumaşla örtülü tabut sü- ratla motöre yerleştirildi ve motör yeniden hareket etti. Defterdar sağda kaldır, Hasköy solda.. Unkapanı köprüsü, Gala- ta köprüsü.. Liman... Şimdi deniz Zaro ağaya | Otopsi yapan i Behçet Sabit ..eler söylüyor ? i —ş.0n0r erer uyeranene10020EU Ve venNARA NEN biraz sert. Vepur sesleri, sis dü- dükleri duyuluyor. Şu motörün kaptanı da doğru- su yaman adam. Motörü koca va- purun indirilmiş merdivenine ne kadar da maharetle © yanaştırdı.. Merdivende bir adam duruyor, si- si yaran bir ışık altında elindeki Nevyork Times gazetesinin bir sayfasını dikkatle okuyordu. Motör sesini duyunca gazeteyi cebine koydu Ve merdivene atlı- van ilk adama* — Okey con? Diye sordu. A'lamm hir isareti her seyin yolunda gittiğini anlat- tı Dört adam twbutu merdiven- den vukarı çıkar rken gecenin ka Dn pe rarlıZında ve sisin haridirnar g8 Y'ver van de mir'alarık Mar dı Iddia doğru mu? saya doğru serk İşte, iddia bu! Bir buçuk asra| yakın bir ömür süren ve bir buçu! Zaro Ağanın kızı Bayan Güllü, babasının “Hayatına doymadan,, gittiğini söylü yerek kendini yerden yere atarken, adamı Zaro Ağanın cesedini Ame. rikalılar Eyüpteki (omezarından sözde böyle aşırıp Amerikaya gö- türmüşler ! Bu iddiayı ortaya atanlar Ağa- nın son nefesini verdiği Şişli Etfal bastahanesinin hasta bakıcıları - dır. Bu hasta bakıcılar rivayeti, hastahaneye gelen bazı hastalar - dan duymuşlardır. Ve hastalar hâdiseyi bu şekilde anlatmışlar. Bu iddia ne dereceye kadar doğru? Bunu bilmiyoruz. Ve bu- na ihtimal vermiyoruz. Fakat A- merikalıların bu rakibsiz yaş şam- Piyonunun ne dereceye kadar pe- şine düşmüş olduğunu pek iyi bi- liyoruz. Adamcağızı altı yedi sene ev- vel ne yapıp yapıp bir vapura koy dukları gibi Amerikaya götürmüş- ler, uzun uzadıya gezdirmişlerdi. Fakat onları en ziyade alâkadar eden şey bu harikulâde vücudun #srarını öğrenmekti. Bu da vücu- dunu kesip biçmeden mümkün de- ğildi. Ağa da ölmüyordu ki buna muvaffak olsunlar. Vakıa kendi- sine bir otomobil de çarptırdılar- sa da bu da neticesiz kaldı. Ve sene evvel ölen dünyanın en yaşlı Zaro Ağa ölüm döşeğinde, Zaro Ağa sağ salim Amerikadan ayrılmağa muvaffak oldu. 160 yıllık adamı ellerinden kas çırmca Amerikalılar zıvanadan çıktılar. Gene peşine düştüler, Fakat Ağayı bu sefer memleketini terketmeğe razı edemediler. Bu- nun için nelere, nelere teşebbüs etmediler. Zaro kanmıyor İzdivaç vadile iğfal için kendi- sini Amerikaya davet eden aşk mektupları cevapsız ve tesirsiz ka- lınca Ağayı protestan yapmağa ve bu şekilde kandırmağa başvur- dular. Ona Amerikadan yaldızlı inciller gönderdiler. Bunlara ka- pılıp dinini değiştirirse Amerika» ya gelmesi kolaylaşacaktı, Ondan sonra tabiiyetini de değiştirmeğe onu razı edeceklerini ve bu suret- le Amerikada kalarak orada öl- mesini temin edeceklerini umu yorlardı. Bu da sökmedi. Esasen Zaro Ağa ingilizce de bilmiyordu ki bu yaldızlı incilleri okuyabilsin. Tabiyeyi gene değistirdiler. Bu (Devamı 9 uncuda ) Na'şın çenesi bağlanırken,