17 Mart 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

17 Mart 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 MART — 1935 HABER — Akşam postair sencike «A | | Türkiye Zıraat Bankasından: AVDET i | Bankamızın Ordu ve İnebolu şubeleri için askerliklerini yapmış ve yaşı 30 dan aşağı olmak şartiyle iki kambiyo memuru alınacaktır. lida 1) Taliplerin en aşağı Ticaret lisesi veya lise mezunu olmaları, iyi fransızca ve ingilizce de bilmeleri matlüptur. 2) Bu lisanlardan başka alma nca bilenler tercih olunurlar,. 3) Talipler 30 —3 — 936 ya kadar mektep şahadetnamesi, hüs| nühal ilmühaberi, nüfus tezkeresi ve askerlik vesikalarını hamilen İs- tanbulda İstanbul Ziraat Bankasına ve Ankarada umum müdürlük! İ memurin direktörlüğüne müracaat ederek sıhhi muayenelerini ve ka İ yıtlarını yaptırmalıdırlar. 4) İmtihan 1 — 4 — 936 çarşamba günü sabahleyin Ankarada ve İstanbul şubemizde yapılacaktır. 5) İmtihanda muvaffak olanlara muvaffakiyet derecelerine göre (100) liraya kadar aylık verilecek tir. (1289) Ademi iktidar Ve Bel gevşekliği- | İstanbul * Belediyesi LİG EŞİ ne karşı H O R M O B ; N İ o Keşif bedeli 64 lira 40 kuruş olan Beyoğlu 37 inci okulun bahçe dr. varının tamiri pazarlığa konulmuştur. Keşif eevrakı Levazım Müdür. | 4Tafsilât: Galata P. K. 1255 Hormobin lüğünde görülür. Pazarlığa girmek isteyeenler Bayındırlık Direktör - zi en alacakları Fen ehliyet vesikası ile 5 Jiralık muvakkat temi- İstanbul EPA İLİ nat makbuz veya mektubiyle beraber 19,/3/936 Perşembe günü saat 16 on ç MM la levazım müdürlüğünde bulunmalıdır. “1, “1393, LİR LUC - i ) i | Bir metre murabbama 150 kuruş değer biçilen Fatih yangın yerin- K LİR el İL ilâ U Lİ İde Sofular mahallesinde Aile sokağında 158 inci adada 3835/6 harita Harbiye okülu için 280 metre | Bümaralı arsa arkasında yüzsüz 24 metre murabbaı arsa alâkadarları kurşunf kaputluk kümüş 19 —.Jarasında satılmak üzere Açık artırmaya konulmuştur. Şartnamesi Le- Mart — 936 Perşembe günü saat | V2ZM müdürlüğünde görülür, Artırmaya girmek isteyenler 270 kuruş- 15 de Tophanede Satınalma ko -| luk muvakkat teminat makbuz veya mektubile beraber 18/3/936 Çar- İşamba günü saat 15 de daimi encümende bulunmalıdır. (B) (1195) İnhisarlar U. Müdürlüğünden: komisyonda görülebilir. İsteklile ” N Sü bei ete Lomliyona göliüi- Levazım ve Mübayaat şubemizin Kabataştaki yeni binasına İleri, (455) (1387) İtaşmmasiyle değişen telefon numaralarının kataloğda yazılı (o bulun- İYİ 2 |mamasından dolayı arayan ve arananlarca müşkülâta uğranıldığı gö- 51 bin adet limon 23 — Mart — İrülmektedir. Bundan sonra aşağıda yazılı telefon numaraları nazarı | 936 Pazartesi günü saat 14 de dikkate almarak müracaat edilmesi ehemmiyetle ilân olunur. (1294) Tophanede satınalma komisyo -| misyonunda pazarlıkla alınacak - tır. Tahmin bedeli 1426 lira 75! kuruştur. Son teminatı 214 Hira bir kuruştur. Şariname ve nümunesi LDL BiR'TURAN:MAMULATIDIR İstanbul Deniz Levazım" Satınalma: İİT 1 z e re i m Tahmin edilen bedeli 3104 lira olan 41 roda çelik tel halat açık nunda pazarlıkla (o almacaktır | Levazım ve Mübayaat şubesi müdürü, alım satım komisyonu reisi ekisitme suretile 18 — Mart — 936 çarşamba günü saat 14 de alınacak- Tahmin bedeli 1530 liradır. Son) (14688 Santral 49367 Doğru telefon tır. Muvakkat teminat 232 lira 80 kuruştur, Şartnameyi görmek is- teminatı 229 buçuk liradır, İstek-| Şube müdür muavini, mübayaa şefleri, mes'ul muhasipler, güm- | tiyenler her gün ve eksiltmeye iştirak edecekler yazılı gün ve saatte “Ürin belli saatte komisyök gel İrük ve'anbar âmirlikleri. 44688 teminat makbuz veya mektuplariyle Kasımpaşadaki lidiisyon baş- meleri. (454) (1328) 48 FAUSTA 5 zaman nasıl oldu da ölmedim? Dam Jilbert: — Fakat az kalsm ölüyordu - nuz Metr... Tam bir hafta sonra aklınız başınıza geldiği zaman| humma ile tir tir titriyordunuz.. O zaman sandım ki... İ Bu anda kapıya indirilen bir darbe ihtiyar hizmetçinin sözünü kesti ve evin içinde uzun bir akis hasıl etti, Jilbert yerinden kımıl - danmadı. Hayretinden dona kal - muştı, Klod şiddetle doğruldu. Yumruğunu masaya (dayamış, boynu gerğin, gözleri yerinden uğramış olarak kulak verdi. İhtiyar kadın sapsarı olmuştu. Yavaşça: — Bu saatte buraya kim gele - Silir? Diye mırıldandı. Klod: — Sekiz senedenberi kapımı kimse çalmamıştı. Yoksa acaba bu da bir felâket mi? Diye karşı - tık verdi. Tokmağın ikinci kere çıkardı ğı gürültü şiddetle akselti. Metr| Klod kurşun gibi koltuğunun üze-| rine yığıldı. Ve hizmetçiye bir işa- rette bulundu. Kadın dışarı çıktı. | Cellâd ise, gözlerini salonutı kapı» | sına dikmiş olduğu halde bekli | yordu. Bir kaç saniye sonra kapı demirinin ve arkasından kilidin açıldığı, sürgünün geri çekildiği| Tuyuldu. Sonra bir sessizlik oldu. | Birdenbire, kapının çerçevesin- ! de bir insan hayali belirdi. Başı İ siyah bir başlıkla örtülüydü. Klod ayağa kalktı. Hem sert ve hem de korku dolu bir sesle: * — Kimsiniz? Dedi. Bir insan mı yoksa bir hayal mi?... Benden ne istiyorsunuz? Yabancı, yavaş yavaş bir kaç adım attı. Derin bir ürperiş onu sarsıyordu. Bir an kadar bir şey söylemeden öylece durdu. Sonra boğuk ve alçak bir sesle: — Metr, vazifenle ilgili bir iş hakkmda seninle konuşmağa gel « dim, dedi. Klod, müthiş bir şekilde titre- di. Soğuk bir gülümseyiş kısılan dudaklarının üzerinde (dolaştı. Başını şiddetle salladı. Ve: — Bir zamanlar, o kötü iş san. atim iken vazifemi yapmağa an - cak ruhani mahkeme reisi yahut Genel Dirlik bakanı tarafından çağırılırdım. Siz ise, ne mahkeme reisi, ne de genel dirlik bakanısr- nız. Bundan başka, birde şunu bilmeniz lâzım gelir ki, sekiz se - nedenberi artık o kötü işle uğraş - mıyordum. Parisin eski cellâdına yüzünü göstermek istemiyen siz, her kim olursanız olunuz, size söyliyecek biricik sözüm, işinize gidiniz! de. mektir, dedi. Yabancı yerinden kımıldan. madı. Daha alçak, daha boğuk bir sesle şu sözleri söyledi: FAUSTA 45 Genç kızın ağzından bir sevinç çığlığı fırladı. Uzun senelerden » beri ilk defa olarak o Belgodere hayret ve minnetle baktı. — Oh, ben senin sandığın ka- dar fena bir herif değilim... Çin « gene bunları söylerken omuzlarını silkmişti. Viyoletta dışarıya fırladı. Annesini mezarına kadar gö - türmek bu zavallı çocuk için ne büyük, ne bulunmaz bir teselli idi. Paris sokaklarını dolaşan dev- riye kolları, şu fakir tabutun, Prenseslere mahsus bir şekilde çi- çeklerle süslenmiş, karanlık so - kaklardan gözlerinden matem ya- şı dökerek yürüyen bir tek genç kız tarafından takip edildiğini gö- rüp hayretle karışık bir hüzünle titrediler. Belgoder, merdivenin basa - maaklarına oturmuş duran iri yarı iki herife: — Arabayı otele çekin. Bu ak- şam belki gelemem... Viyolettaya gelince o bir daha hiç gelmiye - cek... Diyerek çıkıp gitti | Uzun ve acele adımlar atarak arabadn uzaklaştı. Ve duvarlara sürünerek, oradan oraya atlıya - rak Viyolettayı takip etmeğe baş- ladr, Avını kuytu ormanlarda ta - kip eden vahşi ve yırtıcı bir hay- van gibi, genç kızın peşinden gi diyordu. * Li s Bu tabut ve arkasından Viyo « letta harekt eder etmez, meydan- da bir evin saçağı altına sığınmış bir adam, siyah bir kukuleta ile Betül biz büz yapı; öğ olamk, titrek bir bakışla genç kızı gözden kaybolana kadar takip etti. — Kurban yola çıktı! Şimdi mesele şu kurbanı kesecek olan kimseyi bulmak, ona işi haber vermektir. Uğursuz bir iş... Za - vallı talihsiz ve sevilmekten başka bir günahı olmıyan çocuk! Orada seni Fausta, müthiş ve âmansız Fausta bekliyor! Kukuletalı adam şiddetli bir soğuk varmış gibi titredi. Belgo- der ile Viyolettanın barektlerini gözetlediği köşeden çıktı. Notr « dam köprüsüne doğru yürüyerek onu geçti ve Sitenin dolambaçlı yollarına doldu. . * * Geceleyin Parlamentonun top- lanmış bulunduğu zamanlar asıl gürültülerin yükseldiği saray ile, gömülü olduğu sessizlik ile daha muhteşem görünen Katedralin a « rasında Kalandr caddesine doğru, tamamlanalı henüz iki ay olan Yeni pazarın etrafındaki karışık arsalar üzerinde yapılmış basık, alçak evlerin arasında biraz daha

Bu sayıdan diğer sayfalar: