bilmek Imkânıdır... Talebe meselesi hakkındaki an ketimizin, üçüncü konuşmasın tanınmış edib ve terbiyecimiz Hıf. Zı Tevfikle yaptık. © Hıfzı Tevfik, Türkiyenin en bü- Yük ve en modern hususi liselerin. den birin kurmağa ve onu her gün memlekete daha faydalı bir şekle sokmağa muvaffak olmuş çok kıy- metli ve tecrübeli bir maarifçidir. İşte bunun içindir ki, kendisinin talebe meselesi hakkında pek de- Tin bir vukufla söylediği aşağıdaki Sözlerin, hakikaten büyük bir kıy- Meti vardır. ».. Hıfzı Tevfik diyor ki: “Benim fikrimce, ortada yalnız bir kıztalebe meselesi değil, bir u- Mum talebe meselesi vardır. Yani erkek talebeyi de kastetmiş oluyo- Tum, © Beçen hayatım, bana bugün tale- bemizle «ehemmiyetli bir surette Meşgul olmak lüzum ve kanaatini vermiştir. Maalesef talebemzin çalışan kısmı seneden seneye azalıyor, EVA bp sade mz “ip'bir çalışma zevki yaratmak lâ- Zundır. Niçin az çalışıyorlar larımız niçin az çalışı- Yorlar? Evvelâ, programların, imtihan tnamelerinin, bakalorya sis! inin sık sık değişmesi ve her| değişmede talebeye biraz daha! Müsaadekâr bir şekil alması, ço çalışma lüzum ve korku -| uhu azaltmıştır. Çocuklar “gene program deği- | Week, gene talimatname değişe- “ek, ümidi içinde, kolaylıkla sınıf leri vehmine düştüler... Bu hal çocukların mesaisindeki a- Almanın belli başlı bir sebebidir. © Ç Samiyen, çocukların okuma *vkini inkişaf ettirecek neşriyat azalmıştır. Bu da çocukların ma itiyadını bozan bir sebep- Pek hayali olan, yeni dil ceryan- riyle mütenasip eserler ve mek- > kitapları çıkarılamadı, Halbu- türkçe tedrisat yeni dil cereyan iyi, yapılmaktadır. & Çocuklar, okudukları eski ki - Tanınmış mektepçimiz Hıfzı Tevfik anlatıyor: Çocuklarımızda çalışma zevki kayboluyor . En büyük tehlike budur! Bunun da başlıca sebepleri, programların sık şık . değişmesi, mekteplerden birbirine kolayda geçe- — Senelördenberi bu mühit içinde! | da yaşlariyle mütena.| Talebenin süslenip eğlenmesine gelince... Anketi yapan: izzet Muhittin APAK tapları anlamayınca, okumamağı| tercih ediyorlar. , Disiplin meselesi | Bu işe, mekteplerimizin disip-! lininde görülen bazı bozukluklar da inzimam edince, çocuklar saka | bir inzibata malik olan mektepler-! den kaçarak kendileri için daha geniş bir serbesti vadeden ve smıf geçmeyi adetâ taahhüt altına alan bir takım müesseselere akın etme- ye başladılar. senesin zarfında, 200 çocuğun na- kil kâğıdı alarak başka mekteplere geçmiş olduğunu tespit etmek pek kolay bir şeydir. Diğer taraftan, muallimlerin yükü ağırdır. Vasati olarak bir li- se hocasının haftada 25 ilâ 28 sa. at ders verdiğini kolaylıkla tahkik edebilirsiniz. Sınıflardaki talebe adedinin çokluğuna inzimam eden bu çalış | ma saatleri Fazlalığı, hocaların da! talebe ile yakından meşgul olma-! larma mani olmuştur. İ Mürakabesiz, müzakeresiz ka -| lan çocuklar, çalışmalarını zayıf - lattılar, Fakat en mühim nokta, ailele rin evlâtlarına karşı alâkasızlığı- dır. İlk terbiye ocağı; aile ocağı- dır. Randman az Şüphe yok ki, bugün maarifi . miz daha sistematik bir şekil al - mıştır, Mekteplerimiz, çoğalmış - | zücüleri de boş durmamakta ve zerinde menfi roller oynadığını Sİ —Tilsa Tevri İY ocuk eğiencore Meselâ bir mektepten, ayni ders Çocukları çalışma zamanı ha- HABER > Akşam poslası Yüzücülükte İki dünya rekoru daha kırıldı Hafta geçmiyor ki yüzüif'lükte; yeni bir dünya rekorunun daha el: de edilmiş olduğu haberi gelme - sin. Berlin olimpiyatlarına (o harıl harıl hazırlanan Japon ve Ameri - ka yüzücülerinin kırdıkları rekor - lardan maada diğer memleket yü -i yeni yeni rekorlar elde etmekte - dirler, Artık yavaş yavaş her memle - kete şirayet eden bu rekor kırma müsabakasında da bakalım son söz kimde kalacak? Şimdilik yeniden iki dünya re- koru daha kırılmıştır. Bunlardan birincisini bir Hol- landalı, ikincisini de bir Alman kırmıştır. Hollandalı Matmazel Mastev- bek 440 yardayı 5 dakika 29 sani- ye 2/10 da, Alman Matmazel Hoelgner de yüz metre kolacı 1 dakika 23 saniye 4/10 da katetme- ğe muvaffak olarak kadınlar ara- sında bu kategorilerde iki yeni dünya rekoru tesis etmeğe muvaf- fak olmuşlardır. bilmeliyiz. Her senemanın kapisından, ser. bestçe giren ve her türlü filimleri istedikleri gibi seyreden sinema meraklısı çocuklarımız çoktur. Bu- nun.da önüne geçmek gerektir. ricinde eğlencelerle meşgul etmek mutlaka âzımdır. Bunun için de çocuk sinemala- rma, çocuk tiyatrolarına, çocuk bahç elerine ve çocuklar için hem faydalı, hem eğlenceli yerlere e - hemmiyet vermelidir. Bunları ya - ratmalıdır... Hocalarımız, bilhassa İstanbul gibi bir muhitte çocuklariyle ge - zintiler tertip etmeli, onlara şehrin abidelerini, tarihi yerlerini ,tabii güzeliklerini tanıtmalıdırlar.. Bugün İstanbulda, henüz şehrin en meşhur ve en maruf abidelerini tanımıyan talebeler büyük bir ek- seriyeti teşkil ederler. Bunlara rehberlik etmek, hoca- ların borcudur. Belki de, birçok yorgunluktan sonra, bu iş hocalara güç gelir. Fa-! kat bunün için de icap eden ted-| birleri almak kabildir. zinet eşyası, ökçeli ayakkabı Çocukların üzerinden ziynet eş- i FUTBOLDA polonya Belçi- tır. Devlet, memlekette maarif i -| yasını çıkarmak, yüksek ökçeli a- şine lâyik olduğu ehemmiyeti ver -İ yakkabı giymelerini menetmek, mektedir. Fakat bütün bu çalış -| nazari bir tedbirdir. Bu tedbirle malara rağmen randımanın az 0 -| maksada vasıl olunabileceğini hiç luşunu ben, evvelâ disiplinin nok -| zannâtmiyorum. sanıyetinde, teftişlerin azlığında Pratik yol bulmaktayım. Daha pratik yoldan gidilmeli: Fikrimce, çocuklarımızın iyice| dir. Ben her şeyden evvel, mektep- çalışabilmesini temin için, kat'i bir| lerimiz için, sabit bir program, disipline ihtiyaç vardır. sabit bir talimatname, sabit bir Kavehaneler, imtihan sistemi yapılması tarafta» sinemalar yıyım, Kahvehane meselesi yanlış de- Sonra, mekteplerin sık sık tef. ğildir. Hattâ yazıldığından daha| tiş altına alımasını ve iş görenler- geniş bir hastalık halindedir. le, görmüyenlere lâyik oldukları Bence hükümet bu işi polis ma-| muamelenin yapılmasını faydalı 29 ŞUBAT — 1636 Norveçli buz perisi Sonja Profesyonel Heni olmak için 100.000 doları reddetti Bu seneki kış olimpiyatlarında en fazla nazarı dikati celbedenler- den biri de kadın patinajcıların- dan Norveçli Sonja Heni olmuş- tur. 1928 denberi yapılan olimpi - yatlarda daima kadınlar arasında artistik patinaj şampiyonluğunu kazanan Sonja Heniye artık her- kes (Buz Perisi) lâkabını vermiş- tir. Bu kadar yerinde bir isim de olamaz. Hakikaten Sonja tam mamasiyle bir buz presidir. Onun buz üzerinde yaptığı bin bir figü- rü görüp de hayret etmemek kalk- miyan karlar memleketinin sarı saçlı, mavi gözlü bu sevimli kızını bir peri zannetmemek elden gel - mez. Onda çocukluğundan beri pati- naj için fevkalâde bir istidat var- dı. Henüz pek küçük bir yaşta dün yanın en iyi patinajcılarından biri olmuştu. Sonjanın bugün Oslodaki evin- de yalnız üç büyük oda kazandığı mükâfatlara tahsis edilmiştir. Bun lar arasında 624 adet kupa var- dır. kayı 2-0 yendi Polonya — Belçika milli takım- ları arasmda Brükselde yapılan futbol maçında Belçika hâkim oy- namış olmasına rağmen 2 - 0 mağ- lüp olmuştur. Herkes Belçikanın muhakkak surette galibiyetini beklediği için bu netice bütün Belçikada büyük bir inkisar hayali uyandırmıştır. kuvvetli bir takıma galip (o gelen Belçika milli takımının eksik bir kadro ile sahaya çıkan Polonyalı- lara karşı mağlüp olmasmı hiç kim se affetmemektedir. Maamafih, maçta pek az za - manlar müstesna, Belçikalılar ta - mamiyle hâkim oynamışlardır. Belçika muhacimlerinin kale ö- nünde şüt çekmemeleri, ataletleri yüzünden gol çıkaramamaları ga- lip gelebilecekleri bir maçtan ni- hayet mağlüp çıkmalarma sebebi- yet vermiştir. Maamafih gol yememek için! Polonyalıların tatbik ettikleri çok! güzel müdafaa sistemini de takdir! etmek lâzımdır. Polonya merkez muhacimi da- ha ziyade müdafaaya yardım et- miş, iki açıklar da insaytların ser- bestçe hareketine engel olmuşlar. » . — Meşhur Sonja Heni Bugüne kadar üç defa olimpi- yat, 9 defa da dünya şampiyonu ünvanlarını kazanan Sonja haya- tında hiç cigara içmemiş ve alkol kullanmamıştır. Birçok krallar ve kraliçeler ile tanışmıştır. Musolini- nin, Hitlerin ve daha birçok maruf şahsiyetlerin kendisine verilmiş imzalı fotoğrafları vardır. Sonja her sabah erken kalkar ve profesörünün nezareti altında «bir saat kadar muntazaman ekzer- yi siz yapar. Ayni zamanda mükem- © mel bir yüzücüdür. İyi de tenis oy- nar, Son galibiyetinden sonra Ame- rikada bir turneye çıkmak üzere profesyönel olması için kendisine yüz bin dolar teklif edilmiş, fakat iliklerine kadar amatör olan Son- ja bu teklifi reddetmiştir. Ingiltere Irlandayı 5-0 yendi Londrada 60.000 seyircinin ö- nünde yapılan İngiltere — İrlan- da maçında, İngilizler fevkalâde güzel bir oyundan sonra beş - sıfır galip gelerek, futbolün üstadı ok. ! duklarını bir kere daha isbat et- mişlerdir. - Irlandalılar güzel bir futbol oy- namışlar ve ekser zamanlar teh- likeli vaziyetler bile ihdas etmişler ise de İngiltere müdafaasmı bir kerecik olsun yaramamışlardır. Birinci devre 1 » O İngiltere le“ hine bitmiştir. İkinci devrenin onuncu dakika- sında İngiltere merkez muhacimi Charlton tam zaviyeden şaheser bir gol yapmıştır. Oyunun bitmesine altı dakika kala hasım müdafaası için bir be- lâ olan Charlton yalnız başına üç gol daha atarak gol adedini beşe çıkarmıştır. en imami lılar galibiyetlerini ilk oyun başla» dığı dakikalarda hasımlarınm da- © ha kendilerini toplıyamamaların- dan bilistifade yaptıkları sayılar i» le elde etmişlerdir. İlk sayılarını birinci devrenin rifetiyle, zabıtai ahlâkiye marifeti. le, maarif müfettişleri vasıtasiyle, kat'i bir mürakabe altına elmalr. dır. İ Sinemalarında çocuklarımız ü- buluyorum. O kadar mühim işler başarmış olan bugünkü rejimin bu basit işi kolaylıkla halledebileceğine tam bir kanaatim vardır.,, (© xl dır. Takımları hücuma geçince de| ikinci dakikasında; ikinei gollerini iki müdafaa muhasım taraf açık-| da ikinci devrenin beşinci dakika» larmı kolluyor ve eğer Belçikalı-! sında yapmışlardır. lar mukabil bir akınla ortadan i- Sisli bir havada oynanan bu lerlemek isterlerse müdafiler sür i bulun y