Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
TALİHSİZ AŞHKLAâ Birbirlerile evlenmek için dokuz yıldanberi dünyanın dört köşesinde Kovalamaca oynadıkları halde muüradlarına eremediler ! Van Vik Meksikada nişanlısını böyle giydirmiş Ve nikâh memurunun huzuruna ikisi de Meksi- kalı kılığiyle çıkmışlardır. Burada nişanlıları be ledı'ye dairesine gitmeğe hazırlanır ken görüyor- stunuz. Fakat belediye dairesinde şa hitlerden bi. - ti kalb sektesinden ölüverince nikâh suya düşmüştür. Nevyork'dan yazılıyor: “Güzellik — müsabakalarından birinde birinciliği kazandıktan “Sonra —Âmerikanın en kıvrak “Girle;, lerini yetiştirmiş — olan “Zıgğıld,, tiyatrosunda bir müd - nayan, Nevyork İTiyatro di- rek nihayet yıldızlığa kadar çıkan ak- tris Mozellecita Stapp - gaşet asil Bir_ lspa:nyol ailesine mensuptur. | Milyoner Preskot Von Vik ise A - mel'!kamn en eski ailelerinden bi. hne mensup bir delikanlıdır. Her si de yüksek tahsil ve terbiye 8örmüş; nefis sanatlara meraklı #ençlerdir. Bunlar 1927 de Nevyork şeh - Tinde bir cay ziyafetinde ilk defa| ilaşmışlar ve derha! belediye lairesine koşup nikâh kıydırmak in can atacak kadar biribirine emen'âşrk oluvermişlerdi. * Her zaman her yerde olagelen u-shan alelâde bir aşk macera - dl)reı:ıslııuııuız değil mi? Fakat gI*î—'ıele: öyle değil! Bu iki uslu a - İ genç belediye dairesine koşa- ları yerde, insanım tasavvur 1 *miyeceği kadar garip bir ta - k'lîl sergüzeştlere atılmışlardır. hü?sün bugün güzel kızla deli - 1 biribirinin peşinden koşmuş- l:ü;ı nihayet işi mahkemelere dö - cGYe kadar azıtmışlardır. K Delikanlı kıskanctır; tanıştık - tinin daha ilk günlerinde kızın Önt Salem'le düşüp kalktığını İliti tince, düşüncesinde — korkunç llîmlaı- cebinde küçük bir ta - hı:c& ıle Parise kadar koşmuş, fa: K_ı kVaıîılı 'bir hâdiseye meydan OMadan sevgilisiyle barışmıştır. hl: âriste her şey hazırlanmış tam l"tüı Memurunun dairesine gidi- Lır günde ise delikanlı, aldığı telgl'af üzerine, satılık çok de- lııı”'—îemyle tası tarağı topladığı soluğu Afrikada almıştır. h:emden buluştukları zaman ] m * nikâh memurunun huzuruna tak İ larr sırada Bayan Mozelle- : İtsının kendisine imzala- rleri tarafından kapılan ve| Mozelleçita nişan- lısını beklemek ve orada nikâhlarını kıydırmak için Pa- rise giderken... mak üzere uzattığı bir taahhütna- meyi görünce, kan başına fırlamış ve bu işten vazgeçerek derhal evi- ne dönmüştür. Üçüncü defa evlenecekleri sı- rada her ikisi de treni kaçırarak meşelenin suya “düşmesine sebep| olmuşlır- dördüncü defa ise Mek- sika şehrinde nikâh memurunun huzurunda şahitlerden birisi kalp sektesinden fücceten öldüğü için merasim geriye bırakılmıştır. Bu ve buna benzer daha türlü türlü uğursuzluklar iki gencin ya- HABER — Akşam postası Stapp kasını bırakmamış ve onların bir araya gelmelerine engel olmuştur. Yukarıdanberi anlattığımız nikâh teşebbüsleri yalnız bir şehirde eçmiş değildir. İş Pariste başla - N m.g çaklamıaş,- buradan gene A kıtasma dönerek İs- panyada bır teşebbüs yapılmış, sonra ikisi de soluğu Meksikada almışlardır. Zavallı gençler biri - birlerini durmadan kovaladıkları halde ellerini ve vücutlarmı birleş- Birbirlerini şiddetli bir aşkla sevdikleri halde bir türlü evlenemiyen Heykeltraş Vanvik ile aktris Mis hat tirecek elverişli fırsatı bir türlü r5 G LA D b bulamamışlardır. i | Milyoner — delikanlı ile aktris Mozelleçita Nevyorkta ilk tanış - tıkları çaydan sonra sık sık gö - rüşebilmek için bir iş anlaşması | yapmışlardı. Delikanlı heykeltraş- tır ve kızı haftada bir defa stüd - İ %' bir Arap atını kaçırmamak | Haliç Nihayet Haliç vapurlarının yü- zü gülmeğe başlıyor gibi... — Neden? Diyeceksiniz. Nedeni var mı? Bir akşam saat altı buçuktan son- | ra gidin de Kerestecilerin halini bir görün! Ben diyeyim iki yüz ki- şi, siz deyin üc yüz işi... Sıra, yer bulup da otobüslere bineceğiz! diye bu kadar insanın nasıl didiş. tiklerini, nasıl biribirlerini yedik - lerini bir görseniz o zaman sözü - me hak verirsiniz. Hele yağışlı havalarda, buranın akşam manza- rası pek görülecek bir şey olur! Belediye, yolsuzluk yaptıkları, yahut eski püskü oldukları için bir çok otobüslerin işlemesini ya - sak mrı etiş, ne yapmış, işte şim- diki bu kalablık, bu görülmemiş yolcu itişip kakışması bundan ile- riye geliyormuş... Kerestecilerle Eyüp arasında işliyen otobüs adedi şimdi yarı - dan da aşağıya inince akşamları burası öyle oluyor ki, gidip bir görseniz şaşar, hele yağışlı hava - larda buna tam manasiyle bir “ na baba gumrı,, dersiniz! — Hiç bir insan yağmur, bora altında bırbuçuk iki saat bekler mi? Derseniz, gidin bir akşam Ke . restecilerin halini bir görün! Bir, bir buçuk, iki saat bekle - dikten ve bir sürü itme, kakma, dirsek, tekme yedikten sonra na- sılsa anası içeriye girip de k:zı dı- şarda ve babası kendini arabaya atabilip de oğlu kaldırımda ağzı açık kalanlar da size caba! ' Şimdi kaç akşam var, ahali o - nun için orada boyuna bağırıyor “— Hay Allah müstahakkını versin böyle otobüslerin! Vapurla “gitse idik daha iyi idi. Burada bu | dayanılmaz eziyeti çekmektense yarın akşamdan itibaren vapurla gitmeliyiz!,, Vapurla gitmek! Ha şunu bile idiniz. Zaten olacağı o idi. Hiç böyle sekiz on otobüsün o kadar ahaliyi taşrmasına imkân mı var? Bunlar eskiden otuzla kırk arasın- da iken bile akşam saatlerine güç yetişiyordu; şimdi sekiz on tane kalınca hiç o kadar insanı vaktin- de yerlerine — götürebilirler mi? Şimdi o hatta işliyen bu sekiz en otobüs yalnız Cibali, Ayakapı, Fe ner ahalisine yetişmez. Nerede kaldı ki, Balat, Ayvansaray, Def terdar, Eyüp halkına yetişsin! Zaten kaç akşam var, Eyüp ta- sahilleri ahalisinin çektiklerini biliyor musunuz ? rafından boş gelmeleri lâzım olan otobüsler, taze zerzevat halinin önünden, hattâ Unkapanından dolu olarak Kerestecilere geliyor ve orada mola bile vermeden yal- nız bir dönme manevrası yaparak geldiği gibi geri gidiyor. Buna da sebep arabalarında boş yer bul - mak için Kerestecilerden Unka - panına kadar yaya * yürümesi ve boş gelen otobüslere tâ oradarı dolmasıdır. Halkı vapurlara koşturmak için bu hattaki otobüs azlığı iyi bir çare amma bari vapurlar şim- diden sonra o civar ha'kına eski Haliç vapurlarımm halizi unuttur salar, sık sık, çabuk çabuk işlese- ler vaktin nakit olduğu bu sırada Köprüden Eyübe eskisi gibi kırk beş dakikada degil, otobüsler gi bi bir çeyrekte gitmenin kolayını bulsalar! “Yoksa önümüz yazdır, halk bir kere o yolu karadan yürümeğe a lışırsa bir daha onları ne otobüs - ler, ne vapurlar kendilerine çeke bili Bu münasebetle dilerim Tarırı dan bugünlerde akşamları geç va- kit kimseyi Keresteciler — Eyüp otobuslermcle bir yolculuğa dü - şürmesin! — - Gezgin Haberci — Bir vakitler Heykeltraş Van- vik'in ilham kaynağı ve ni- şanlısı olan Mozelleçita Stapp şim- di ne nişanlı, ne de ilham “Raynatıdır! — yoda modellik yapmak üzere 500 dolar aylıkla hizmetine almıştır. yrat * Bu para ara sıra muntazaman tediye edilmiş, fakat aralrında sevgi bağları kuvvetleştikçe para meselsi de ihmal — edilmiştir. İşte şimdi güzel aktris Nevyorkta mahkemeye baş vurarak eski ni « şanlısından matlübu olan model - lik ücretlerini dava etmiştir. Davanın dedikodusu bütün A - merikan gazetelerini işgal etmek- tedir. Çünkü Nevyork - Follisinde yeniden aktrisliğe başlamış olan Mis Mozelleçitayı koca Amerika- da tanımıyan bulunmadığı gibi Amerikanın en eski ailelerini temsil eden milyoner ve hey'-. keltraş Preskot Vanvik de ol. dukça meşhur — bir delikanlıdır. Hattâ onun gerek şahsına, gerek- se paracıklarına tama eden güzel Amerikan kızları sayılmıyacak kadar çoktur. — Eş ve dostlar evlenme için 1927 denberi dünya yüzünde biribirini kovalıyan bu iki âşıkı barıştırmak üzere birçok teşebbüslerde bulun- dukları halde muvaffak olnma - maktadırlar. Kız fena halde kız - gin bir durüm takınmıştır - ve ni - şanlısını bir türlü affetmek iste - memektedir. Halbuki delikanlı barışmakı taraftarıdır ve bu defa nikâh memurunun huzuruna cık - mak fırsatını elde ederse bunu tı— çırmıyacağına bütün — varlığiyle söz vermektedir. Amerikalı hukuk hâkimi davayı kabul ve gelecek ay için bir gün tayin etmiştir. Hâkimin bu iki çif- ti barıştırarak nıkahlarını luyacn- ğ1 umuluyor.