* öğ inn in öl 2 ŞUBAT — 1936 bir tehlike İ mıntakası | Bu sabah ölüm tehlikesini gözüne bir fedai gördüm. Halinden pek düşük, pek kederli de Radığı görülüyordu. Sadece acele Bir yere bir ân evvel gitmek i iti besbelliydi. | , Ve bunun için Süleymaniyede bir rinden dolaşacağı yerde, İt geçiverdiki, bunu değme baba “© yapamaz. O çemberin ifade etmek istediği düşünecek olsa, etrafmdan bi- dolaşmak ecelin soluğunu ensede Pakat bu kadın içinden geçti. Teh- Mntakasının tam göbeğinde #de- yürüdü, ölümle alay et- Az Sonra manzarayı daha İyi can- N düşünmeğe başladım. Barası Süleymaniye camiinin Uni |, 8 binasının arkasına düşen yeri- W Üniversite binasının & dayandığı ve üzeri . çatlaklarla dolu davar var, Duvarın da ardında yı- toprak bulunuyor. Ve bu topra- ti bina kurulmuştur,sanırım. 4 Mar ie hal ise, yağan yağmurların deli rüzgârların zoruyla bu dev gibi duvara bir hal olmuş ki son zamanlarda fen heyet- etrafına, “SAVU. İn ihtarını andırir çepeçepre bir! gördük. Gördük amane musunuz? Üç ay kadar 9 ünden sonra bu tel çevrenin kazıklar bir kaç açık gözün Şenlendirdi. Alıp ocak yaktılar, dünyada bir günlük ömür daha İla ha kamil ve teller çakıldı. er, — Sanki yerinde kıya- çe kadar durmaları lâzım olduğu İehşet eğ Sıkmıyacak gibi çakıldılar, la edi. niyet manzarası tekrar rr ar bunun böyle ve harekete ge- “ig EE © hikmeti hüda, duva- ılmamaşı likeye kargı“; — gelen geçenin Ölüm. itlmadım., azaltir gali bir le, ideta şakalaşır gibi, m "saretle sabahleyin tehlike bu çemberin ici; Kestirme geçiveriyorlar. — Yahut ' fedailerin ölüme kestirme ihtiyar ş, "tadan.. “Bunun altından ge mi7, diye denemek için (böyle bir Iş, tehlike meydanı tesbit A aman, keşki daha kısa ve ây,Dİr duvar seçilseydi. hemen karşısında eril 4, M, arroynaşan ve yarısı sokak i di mektep avlusu (o bulun- düşünürsek o dehşet man- İ bir netice vermenin bir mesele olduğunu bütün rüz. i - Hikmet Münir olu Sigorta Nusret Lodi men ta, «lde İstanbulda Yeni ve bu vadide bü. ni hallettirmek isti- gişelerini dai- Ecza depoları Yan sokaklara geç- meleri için verilen mühlet bitiyor 'Tebbi ecia satan depolara, ma- ğazalarmı cadde veya sokağa ba- kan ve açık bulunan yerlerden kaldırarak han içerlerine kaldır - rerek perakende satış yapmama - ları hakkında verilen mühlet Ni - sanm on beşinde bitecektir. Bu - nun için depolardan mühim bir kısmı şimdiden mağazalarmı han içerlerinde, eczahaneler müfettiş. Tiğince muvafık görülen yerlere nakletmişlerdir. Şehrimizin tanmmış depolarm. dan bir kaçı ise depolarmı büsbü- tün kapatacaklarını bildirmişler - dir, Maruf bir depo da yalnız ken- di müstahzeratmı satan bir ecza - hane haline gelecek ve peraken - de satışlar yapacaktır. Fargakoloğlar birliği de depo « İ larm perakende satış sahasından tamamen çekilmeleriyle hasıl ola- cak vaziyet için şimdiden ha- zırlıklar yapmaktaır. Bu arada eczacrlar gayri meş - ru reklâm şekilleriyle müşteri cel- betmemek ve spesiyalite Sağlık Bakanlığınca tesbit edilen muay- yen fiatler dahilinde satmak icin Ne karşı taahhüde girişmişler- islanbul limanı projesi On gün içinde tamamlanacağı umuluyor kanlığı başmüşaviri Van der Por. ten şimdi, yeni bir umum müdür- lük halini alacak olan deniz tica- ret müdürlüğünün yeni teşkilâtı işiyle meşgul olmaktadır. Bu tet. kikler en çok birkaç gün içinde bi. liman umum müdürü Raufi ile bir- likte yarım kalan İstanbul limanı projesini ikmal edecektir. Projenin son kısmın on gün içinde bitirilebileceği umulmakta- dır. Bundan sonra gerek liman u. mum müdürü, gerek başmüşavir Ankaraya giderek İstanbul limanı. nın yeni alacağı şekil için yapıla- cak toplantılarda bulunacaklar ve hazırlanan projenin izahmı yapa- caklardır. Bu projede limanm yeni rıh tomları, kömür, yanıcı ve patlayıcı maddeler depoları, şamandıra va- ziyetleri, liman inzibatı sü ve mah rukat verimi, Halicin vaziyeti bu- Tunmaktadır, Son fırtmanın deniz ve karada bu kadar geniş bir şekilde tahri- bat yapmasının en mühim sebebi fırtınanın ve tipinin olacağından kimsenin haberdar bulunmaması teşkil ediyordu. Bunun için bu â- fet memleketimize milyonlarca li- ralık zarara ve yüzden fazla insan kayıbına mal oldu. Halbuki bu fırtmadan evvel Kandilli rasat merkezi böyle bir İki telefon mütehas- sısı getirliyoruz Nafia Vekâleti, Türkiye ve İs- tanbulun telefon tesisatlarında e- saslı bir ıslâhat yapmak üzere İs- veçten iki telefon mütehassısı ge- tirtmeğe karar vermiştir. Bu mü- tehassıslar memleketimize gelince tetkiklere başlıyacaklar ve rslâhat için lâzım olan şeyleri bir raporla vekâlete bildireceklerdir. Bundan başka İstanbul . Anka- ra telefon hatları kablo haline ko- nulacaktır. — ———— Trabzon ve Ereğli limanlarının inşası için - Evvelce memjeletimizii telif. rn almış olan bir İsveç şirketi hükü-| metimize müracaat ederek Trab- zon ve Ereğli limanlarının inşası. na da talip olmuştur. Şirketi şimdiki halde İranda ba- zı yol işleriyle meşgul olmaktadır. Tı dönerken Ankaraya uğrayan şirket direktörü grupunun tekliflerini pek yakında göndere. bileceğini söylemiştir. 2âa PAZARTESİ ŞUBAT — 1936 Hieri: 1354 - Zilhicce: 1 EEE Vİ a0 vaar 1580 378 30 54 eL100 “GA “0,38 1200 13) 1212 GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? İtalyanlar Doğu Afrikasma neker sev. ketmeğu devam etmektedirler. Bulgar başvekiti Zintet söylediği bir eu takta “Ede döstukin Türkiyeye bağirız,, demiştir. Fırtınanın verdiği ders üzerine Rasathanenin fırtınala- rı evvelden haber vermesi temin edilecek felâketin gelmekte olduğunu tes-| pit etmişti. Yalnız rasathanemi- zin dünya rasathaneleriyle, hattâ memleketin diğer rasat istasyonla- riyle irtibatı olmaması hava tazyi- kinin bizim ramtakada tahavvülü| bu hali rasathaneye pek geç öğret-! miştir. Şimdi hükümet böyle bir felâ- ketin tekerrür etmemesi için Kan- dilli rasathanesinin beynelmilel rasat teşkilâtile temasa girecek bir hale getirilmesi ve yeni rasat istas- yonları kurulması yolunda bir pro- je hazırlamaktadır. Bu sebeple Ankarada rasathane müdürü ve ü- niversite profesörlerinin iştirakile toplantılar yapılmaktadır. Yeni teşkilât, her nevi hava ahavvülâ- tınm bütün memlekete süratle bil- dirilmesini mümkün kılacak şekil- de tanzim edilecektir. Yeni sanayi plânımızda Eleman yetiştirilmesi ilk plâna alınıyor İkinci beş yıllık programın et | esaslı kısmını sanayi tedrisatın | dir. Bunun için programda ayrı bir fasıl vardır. Birinci beş yıllık! programla kurulan fabrikaların ihtiyaç gösterdiği eleman'arı te - darik için daha ziyade Rusyaya ve kısmen de Almanyaya stajiyer- ler gönderilmişti. Bu stajiyerler - den mühim birkısmı mevcut fab. rikalarda yetişen ve kabiliyet gös- termiş olan genç amelelerden, kısmen de sanayi mektebi mezun-| larmdan alınmıştır. İ İkinci beş yıllık programla Av. | rupaya kısa bir müddet staj yap -| mak üzere değil, esaslı sanayi tak. sili görmek üzere talebe gönderi. ! lecek, fakat en mühimmi memile - kette sanayi tahsili ıslah edilecek. tir. Bu arada bizde çok gerikalmış bulunan ve ehemmiyetli bir vuku- fa ihtiyaç gösteren maden sanayii için programm bu kısmında geniş bir yer ayrılmıştır. Her yıl yabancı memleketlere otuz beşer kişilik bir kafile gön - derilmesi ve bu suretle yeni plân! devresinin sonundan evvel yüz maden mühendisi yetiştirilmesi kararlaşmiştır. Tramvayların kapıları Son zamanlarda havaların soğuyup e e meydana çi. b e Memurların, emirlerine i halde iyiden iyiye kış rak araba hareket Bunların bazıları kapanmamakta, veyahut çok güç- Tükle kapanmakta, bazıları ise nedense kapalı duramıya. Dün Galatasaray lisesnde kala. halinde ikon kendi kendisine açılmak. tadır. Bu sebepten dolayı tramvayın içine soğuk hava do. Gene antoloji ORA A im meselesi Kurumu nek Amel SEYEngii, Basın Genel Ditektörlüğünün tedvin ettiği Antolojiden ve dolayısile gaze- telerde yapılan tenkidierden bahseüe- rek ezcümle diyor ki: Bu eserde, Ziya Göp Alp milli ce- reyanın başında gösterilirken yanına şalr Mehmet Emin ve milli edebiyat tarihi yolundaki > araştırmalarından dolayı Köprülü Fuat ilâve edilseydi, kendi yolunda çok kıymetli olmakla beraber, milli cereyana alâkası: kal maş olan Ahmet Hâşimden ve bir de Refik Halidden bahısolunmasaydı, sa» nirun ki kendi isimleri geçmiyen de ğerli muharrirler elbetle; “İlle ben den niçin bahsetmediniz?,, diye tuttur mazlardı ya. Kitabın aleyhindeki neşriyata fir. sal veren hep kadro fazlası olan o isim lerdir. * Açık baş modası —— —— m Peyânu Düsü soguk sunalarda bi le gür saçlarını teşhir ederek “şapka sız dolaşan gençleri anlatarak, onların şapkasız gezmelerini kendine göre ief- sir ediyor ve bir sorgu soruyor? Fakat ben bu açık başlılık modasın da bir sıhhat endişesi, beya bir neza ketsizlikten ziyade ekonomik bir re hatlık seziyorum. O halde, neden bo- yunbağı gibi medenijetin tamamile za. it bir esaret zincirini atmakla işe baş» lamıyorlar?. y Kii eğ dayak kalkmalıdır. M. surnan Yan şöyle yasışor$ Çocuğunu elinden tutup ta “Et senin, kemiği benim, sözüyle hvcaya “Götüren ve henüz al, yedi Yöğindaki yavrularının ağızlarından, burunların dan kan gelesiye kadar “dövülmeleri- ne falakaya yalırılmalarına karşı: “Hocanın vurduğu yerde gül biter,, di yen babalar artık tarihe karıştı. Ço- cuklarımız dayağı rilyada, falakayı kitap resimleri arasında görüyorlar. Muharrir bu satırlardan sonra ta- lebenin hocaya karşı oserkeşliğini ve hattâ bunun daha ileri gitmiş şekil lerini ele alarak bazan hocalara biçak çekilmesi gibi çok çirkin hâdiseleri an- latarak diyor ki: Mekteplerde hocanın çocuk dövme ai nasıl bir inkılâp hemlesile ortadan “kaldırılmışsa, nankör ve kara > ruhlu çocukların hocalarına el kaldırabilme leri imkânı da sert bir kanun darbesi- le imha edilmelidir. > Borah . - Ingiltereyi yalnız kendini düşünmekle itiham ediyor Amerikada yakında yapılacak olan cümhur başkanlığı intihaba- tı dolayısiyle cümhur başkanlığına namzetliğ'ni koymuş dlan âyan a zası Borah son verdiği bir #5ylevde “İngilterenin yalaız kendini dü- şündüğünü,, söylemiş ve demiştir ki; “Japonya Mançuriy istilâ etti. ği zaman İngiltere bitaraf kalmış- tır Fakat milli menfaatleri onu İ- talyan - Habeş aniaşmazlığında da. ha az bitaraf davranmağa sevke- diyor.,, Galatasaray lise. sinde talebe konseri balık bir davetli kitlesi önünde Konservatuvar o muallimlerinden Tramvay şirketinin ha'ikm sıhhatile alâkadar olan bu| Seyfettin Asafın talebesi Müfit bir çoklarnın iç kapıların bozuk ve tamire muhtaç bir larak içeridekileri üşütüyor. Talaş maktadır. Bilhassa ikinci mevki tramvaylarla vagon kapıların | Üefon: 24293 da bü neleneği güle daha bele bl kile gi eeeeleyi görününe elerak bn yüzden kazıları bir an evval| tarafından bir keman konseri ve- inilağini sui" ——