SŞUBAT/1936 Ankara, 8 — Dün suikast dava- > Ağır Cezada devam edil. Müdafaalar saat 10 da baş- aş ve 5 saat sürmüştür. Maz- Malar yerlerine oturduktan sonra v5 Ali Saibin avukatı Hamit # >> Geçen celsede iddianameyi ği Bugün söz sizindir. 1 dedi. Hamit Şevket kısa bir mukad. sonra müdafaanamesini ede başladı: k7 Sayın hâkimler! Biliyorsunuz na zle ye in bir plo- e başında âmil ve âmir olmak! töhmetlidir. Mücerred bol f dakka Bu ti altında titremiyecek han! vatandaşı vardır? Ben, olsaydım, kafasında niyeti dahi taşıyan ada derim, in kesilmesini teklif e İ İçinde yaşadığımız hür- 5 bu tam istiklâli, bu kötü bir maksadı düşü- akibeti bu olmalıdır. Gi Biz böyle bir isnat yapılamıya ge ie | ni ilim için böyle bir is- ğını isbat ede # 4 z # a > Z z ise hiyaneti ve kötülüğü dalar muhtevasiyle anlatı adamın vaziyetinden niçin iye kadar memleketin büyük. iy haberdar etmediler? Niçin Çarağı ati memleketin En Büyük dan dak iblâğ etmediler. Bu a - Yağ seçen sene ne diye tek "age oldu? O dosyalar, o ka içinde duran dosyalar ni gizlenivordu. kan! Burası lehbü lüub m Burası bir mabed” : sizin karşınızda ün ml etrafında hesaplaşma- İleri, Hususi kanaat ve en- İsğig» mahalli tatmini burası » Bizmütehassıslarız. A. nşr müddeiumumiyiz. Bu- Yeti mevzuu etrafında vazi- | N ç dinlatacak deliller, vesika- iyey 5 <S8iZ. Bu kadar bedik” # # tüp, dururken “bu adam Kürt“ mü yerde dosyası vardır. hayli uzun olan liği, “ekâletimde ilk defa işittim. a un ve ilmi ceza alay, #2 vaziyeti idrâk etmiş d in sebep ve muci işgal stmiyecak şeylerden çe- Baha Arıkan bundan çe) a o, davası şahsi oldu.” ve döndü, söyledi; müekki-) söz söyledi; öteki maz- döndü söz söyledi, müda. Deni iptidat vecibeleri- Saibe. iin i “Sen Çerkes cemiye- İ>Bundan köğiaç bire HABER — Akşam postası Suikast maznunları müdafaalarını yaptılar Saibinavukatı Hâmit Şevket iddianameye cevap verdi ve Ali Saip kendisinin masum olduğunu söyledi Karar önümüzdeki cumartesi günü verilecek bırakıyorum. Çünkü ben aile şe- cerelerinin tahkikini mesleki hu- dudum haricinde addederim. Fa- kat şuraşını söyliyeyim ki Ali Sai- bin kanında, kültüründe, seciyesin de Kürtlük olsaydı, Kürt isyanmı bastırmağa gönderilmezdi. o Ali Saib adalet sehpasından* kaçmış üç beş Kürtle Kütahyada Türk milletinin En Büyük Evlâdma hi- yanet ederek düşman safına geç miş, düşman bayra#ıma bürünmür Etemle nasıl birleşebilir? Bunu a- kl, idrâk, mantık kabul eder mi? Bunun aksi bir ihtimal Ali Saibir şuurunun mwhtel olduğuna işare" etmekten başka bir şey ifade et mez, Ben şimdiye kadar olan celse -İ lerde müdde'umuminin delil nok sanlığıyla kıvrandığını çok gör - düm. Son celsede umdum ki orta ya deliller ataraktır. Filhak'ka 59 sayfalık ilk iddianamesi yerine 95 sayfalık bir iddianame verdi Fa kat bunda yalnız rakamlar değiş- miş, 59,95 olmuştur. Son tahkika. ın verdiği son netice karşısında iddia makamının yapacağı iş eski sözünü tekrar etmek olmamalıydı Eğer hangi bir müddeiumumi mahza evvelce böyle söylediği i- çin “hâlâ israr ediyorum,, derse bu makafım mahasinı pvde İ mektir.,, Hamit Şevket bundan sonra re- jim hakkında bazı sözler söylemiş ve meseleyi ceza ve hukuk usulü muhakemeleri noktasından tahlil ettikten sonra Yahyanın ifadeleri- ne geçmiş ve: — Atatürke suikast için teşkil edilmiş bir çete yoktur. Bu efsa nevi bir iftiradan ve isnadattan i- barettir. Esasen ne Yahya ile, ne Üzeyrle ve ne de diğer maznun- larla müekkilimin birleştikleri gö- rüştükleri, anlaştıkları görülmüş değildir. Çiinkü böyle bir içtima nefsülemirde vâki değildir. Mü- ekkilimin masumiyetinden emin olmasaydım, bu davayı ne deruhte eder ve hattâ nede müekkilimir elini sıkardım. Davayı parasız al- maklığım buna şahittir.,, demiş ve beraatini istemiştir. Ortada müddeiumuminin ser dettiği delillerin mevcut olmadığı- nı söyliyen Hamit Şevket, Ali Sa- ib hakkındaki müdafaasını şu söz- lerle bitirmiştir: *“ Allah onu haksız yere yara-. lıyanları ayni şekilde yaralasm.| Kararınız Adliye saçaklarından nurani bir amut halinde yüksele- cek, ve vatanın ufuklarına müek- kilimin masumiyetini bildirecek- tir.,, : Bu müdafaadan sonra reis suç- lulardan İdrise söz verdi. İdris Ha mit Şevketi vekil tuttuğunu söyle- di. Hamit Şevket ömrünün 60 m- cı yıl yükünü taşıyan ve dünyada kendisini suçlandıracak hiç bir e- meli bulunmıyan bir ihtiyar hak- kında karar hâkimi Yahyanın ifa- desinden başka en ufak bir delilin bvlunmadığını zikretmekle 'ktif» ediyor ve baska hiç bir beyan ve ya vakaya istinat edemiyor dedik ten sonra İdrisi müdafaa etti, be- raalini istedi. Reis, Ali Saibe bir diyeceği o- lup olmadığını sordu. Ali Saib a- yağa kalktı ve cebinden bir toma" kâğıt çıkararak okumaya başla dı: “ — Tamamen masumum ve bi- günahım. Masumiyetime tamamen kani ve emin olduğum için dört aydanberi hesap vereceğim bugü- nü sabırsızlıkla bekliyordum. Bu hesaptan sonra açık alınla çıkaca ğrma eminim. İddia makamınm a leyhimde serdettiği bütün şeyler a- sılsızdır.,, “İlk duruşma günü ifade etti- ğim bir “tahrif,, kelimesinden his- siyata mağlüp olan müddelumumi bu davayı adetâ bir “Ali Saib - Baha Arıkan,, meselesi haline ge- tirmiştir.,, Bu sırada Ali Saibin heyecan son dereceyi bulmuş ve ağlamağ» Dinleyiciler arasında da, bazı- larmm, maznunun müdafaasından müteessir olarak ağladıkları görü- lüyordu. Reis bunun üzerine kendisine. isterse dinlenebileceğin; söylemiş ise de Ali Sa'y kabul etmiyerek sö- züne devam etmiştir; — Müddeiumumi... iddianame sinde bana az kalsın örmeni di - yecekti, Ben Kürt değilim. Babam da anam da Türktür. Benim Kürtlü ğümü Cemil paşazade Ekremin i - fadesine, Haçonun ifadesine isti- nat ettirerek söyledi. Bu devlet ku rulurken, kuruluşuna isyan et - miş olan Haçonun tenkil vazifesi - ni bana vermişlerdi. 150 asker, 2 top ve makineli tüfekle Haçonun avenesini ben dağıttım. Ocağmı söndürdüm. Bu adam el'an hu - dut haricindedir. İşte şimdi bu Haçoya başvuruyorlar! “Ali Saib senin kumandanınmış, hakkmda ne biliyorsun?,, diyorlar. O da “O, Kürttür, bende mektupları vardır,, diyor. Cemil paşazade Ek remden bahsediyorlar. Bu adamı ben İstiklâl mahkemesinde reis. ken tanıdım. Fakat muhakeme s1. rasındaydı ve on seneye mahküm ettim. Şimdi hudut haricindedir. Gidip beni bu adamdan soruyor. lar. O da “Atatürkün düşmanıdır. diyor. Ali Saib bundan sonra ajan İz. zetin ifadesine geçerek İzzetin: Yahyanm kendi ismini de orta- ya attığını söylemesi üzerine Emin Broskinin bir (ya!) ç-kt'ğini söy. ledi ve müdafaasma şöyle devam etti: “— İştemüddeiumumi bu (ya') nın ucunu benim göğsüme kadar uzatmış! Eğer bir (ya!) arıyorsa hududun öbür ucundan benim i - çin yüz bin (ya!) gelebilir. Hal - buki İstiklâl m-h'-amesince mah - küm olmuş Şeyh Saidin yakın a - damlarından olan Emir Broski hic) olmazsa intikam hissile derhal bu| harıatn kat'i a-'asla hir sev alerr söylemez miyd'? Buna mari ney- di? Bu mvhavere beni hr” “da letinizde bu suçtan tebrie we ten- zih etmiş bulunuyor. Demiş ve İstanbulda iken büvi- yetini saklamadığına dair birçok! deliller göstermiştir. — Beni teşhir maksadile ve bir kaç defa tekrarla zamparalığım dan bahsettiler. Sinemaya kadın- la gidip zamparalık yüzünden da yak yiyenler de olmuştur. İnsanır başına her şey gelebilir Ben bun | lar için dayak yediler dedim mi?, Bundan sonra, kend'sinin suçlu ola rak tevkifini müteakip karısının A danaya işleri için gittiğini söyliyer Ali Saib, Atatürkün kendisine, tâ Trablusgarp harbindenberi yaptı ğı iyilikleri anlatmış ve sözüne de- vamla: “— Böyle bir adama kıyılır mı? Değil ki suikast, bir kılma can fe- da (dedi ve hıçkırıklarını zaptede miyerek cebinden bir sarı kâğıt çı kardı) Bu sarı kâğıdı 4 aydır ce- bimde taşıyorum. Bir sarı yılan gi- bi içime zehir akıtıyor. Üzerinde “Atatürke suikastla maznun eski saylav 50 yaşlarında ak saçlı Ali Saib,, diye yazılıdır.,, Ali Saib Atatürkten aldığı tel- graftan tekrar bahsederek demiş- tir ki: “— Atatürkün her görüş ve ka- naatindeki isabeti gibi benim hak- kımdaki kanaatinde de isabet bu. lunduğu görülecektir. Gerçi elem sıkıntı ve istirap çektim Fakat bu radan çıktığım gün Atatürkün eli. ni öptükten sonra Meclise hasreti ni çektiğim arkadaşlarımla kucak- laştıktan ve dört aydır yüzünü gör mediğim çocuklarımı bağrıma bar tıktan sonra hepsini unutacağım Hepsi helâli hoş olsun. Hattâ müd deiumumiye bile.. Sözü uzatmıya- cağım. Bütün mukadderatımı yük- sek vicdanlarmıza bırakıyorum.,. | Bundan sonra müdafaasıma baş | Isyan İsmail hiç bir suçu olmadığı- nı ve eğer bir meydana çıkarsa ip' kendi eliyle boğazıma geçireceğini söylemiştir. Bunun üzerine hâkim İdrise de bir diyeceği olup olmadığını sor muş ve: — Ne diyeyim? cevabı üzerine Çokat nahiye müdürü ŞemsettirSaatta 160 kilomet kendisini müdafaaya başlamıştır. — Müddeiumumi maznunların sn korkuncu olarak beni gösterdi. Her halde müddeiumumi bu keli. meyi, düşünmeden kullanmıştır. Bunu reddederim. Filhakika müd. deiumuminin huzuruna ilk çıktı - İ ğrm zaman haftalarca traş olma - mış ve perisan bir vaziyette idim. Belki o dakikada müddeiumumi - ye korkunç görünmüş olabilirim. Bunda âmil kendisidir. Gene ma- kamr iddia benim Kür olduğum- San bahsettiler. Bunu kabul ede- wem. Bugün Türkiye hududu da- hilinde bulunan vatandaşlar, asıl- ları ne olursa olsun Türktürler.,, “Kendilerine sorarım. Benim Kürtlüğümü nereden çıkarmışlar.. Dilimden mi? Kültürümden mi? Mefkfiremden mi? Maznunlara hi- an ederken “Ash onları düsfire- zektir. d'ven T-h- Avikama Al biraz da henim Allahımdır ceva bır veririm.,, Müdafaa sırası kendisine gelen Arif ayağa kalkarak kendisinin iş- kence ve tazyik gördüğünü, h'ç bir siyasi işle münasebeti olmadığını söylemiş ve Üzeyr de hayatmı kısa bir şekilde anlattıktan sonra, köy- de huduttan kaçakçıların gelece- ğini duyduğu için şüphelenerek A- vifi hükümete teslim ettiğini ve masum olduğunu tekrar etmiştir. . Maznunlardan en «on Yabya müdafaasını yapmış ve şu sözleri söylemiştir: — Evvelemirde insanlar içinde öyle fazla mevkilerde büyümüş kimselerden değilinm. en büyük tehsilim çobanlıktır. Beni kara « kolda tazyik ettiler. Yalan söyle « meğe başlayınca rahat ettirdiler, otomobile bindirip gelinlik kız gi- bi gezdirdiler. Ben yakalandıktan 55 gün sonra müddeiumumi beni tevkif etti. Bu müddet zarfında benim emniyet da'relerinde gez- dirilmemin sebebini müddeiumu- mi niçin tahk'k etmedi o Suikast bilen adam mıyım ben? Gütmek i- çin önüme bes öküz verseniz üçü. nü bulamazsınız, d'yerek bir kâğı- da yazdırdığı müdafaanamesini reise vermiştir. Müdafaalar bittikten sonra Ba- ,ba Arıkan reisten müsaade alarak ayağa kalktı: — Avukat Hamit Şevketten başlıyarak Yahyaya kadar devam eden müdafaanın merkezi sikleti benim şerefim, benim izzeti nef - simle uğraşmak oldu. Bunlara ce- vap vermek benim için tenezzül- dür. Baha Arıkan, da Türk milleti tanır, Bu sebeple cevap vermiyo- rum. Hükmü Türk milletine bıra- kıyorum.,, Diyerek kanuni deliller hakkın- da Hamit Şevketle aralarında kısa ve şiddetli bir münakaşa olmuş, reis bundan sonra maznunlara, söyliyecek bir şeyleri olup olmadı- mı sormuş ve “yoktur,, cevabını alınca celseyi tatil ederek kararın 15 Şubat cumartesi saat 13 de ve- rileceğini söylemiştir. giden bir tren Roma, (A.A.) — Roma ile To. rino arasmda saatte 160 kilomet. re giden infilâklı motör trenleri ihdas edilecektir. Bunlarda 150 yolcu tasmabilecektir. Yeni nesriyat EN 1 A AN Yeni Türk Eminönü Halkevi tarafından her ay çıkarılmakta olan (Yeni Türk) ün 38 inci sayısı çıkmıştır. Bu sayıda: Agâh Sırrı Levend, Salih Mü » nir Çirlu, Sabri Ander, Naci Kum, Dr. C. Türk, Kâzım Sevinç, Naci Yüngül, M. Şakir Ülkütaşır, Man- sur Tekin gibi tanınmış imzaların yazıları vardır. Gençlerle münevverleri alâka. dar een yarıları toplamıs bula « nan bu mecmuayı okuyucularımı « za tavsiye ederiz. || ha Mİ a