e 0 çer £ Bir Türk gencinin Seylan adasında başından geçenler —a — Ercüment yezlinin bu kadar çabuk yürümesine şaşıyordu. Orman o kadar sıktı ki çalılar gırpılar bep ayaklara yüzüne batıyordu. Mektepte iken sicak memleketler ormanlarının böy Sy, Je sk olduğunu işitmişdi, fakat bu kadar oluşunu tasavvur ets #emişti bile, Bir adım ötesini görmek mümkün'dezildi. Yerli ilerliyordu. Hem de hiç törede düt etmeden. Nasıl yolu du? Herhalde böyle balta girme dil ormayilarda yaşaya yayay hayvanlaymış, kaplanlar na yavalaran yollarını kaybetmi Yorlarsa bu da öyle gidecekleri üne gidiyordu. siledi ve sessizce pusuya yatar gbi eğildi. Ercümende işaret ©- 7.7 derek ön taklid etmesini böle di. Çocuk diz çökerken bie çalı Kürde. Çıplak vücudunuz bütün. eri gerilen yerli, korkunç bir yüzle Ercümende baktı son- ca gözlerini ileri dikerek tüfeği onmuzkadı Sesşizçe bir kaç dakika “bek- ediler. İlerde bir hışırtı oldu. Yerli hazırlandı. Siyah bir hey- kel gibi hareketsiz, nişan vazi- yetinde duruyordu. . Ercüment başını kaldırarak baktı. On metre İlerlerinde bir kaplan gör dü. Kaplanın yanında iki de kü- şük yavrusu vardı. Şimdiye ka- dar böyle bir manzara karşısın- da kalmamış olan genç çocuk kortu. Ellerile yüzünü kapat- mak istedi. Dakat yanında tered dütsüz bekliyen adamı görünce kuvvet aldı. Tekrar baktı, Kap- ian onlara şimdi beş metre ka- dar yakmlaşmıştı. Bu adam ne diye ateş etmiyordu. Neredey- se üstlerine atılacaktı. — Bittik, diye kendi kendine mırıldandı. Annesiyle babasını düşündü. Allaha dua etti, Fakat o gözlerini / kapatmış, Slüme hazır bir vaziyette bek- lerken kuvvetli bir elin o: undan tatup kaldırdığını Kaplana ne olmuştu? Ercü- ment etrafa baktı. Sık dalların arasından bir yol açılmış, ol unu gördü. Kaplan lir Yazan : N.M. tideki soğuk kanlılığa bu kadar sokuldukta mın nasl dönüp gideceğini ti de ateş etmemişti. A- ıklaştırdılar. Karan luk adamakıllı basıyordu. #leri- leri ancak bir gölge halinde gö- rünüüyordu. Bir hayret, bir köye yakizşıyorur, diye dü- gündü, Biraz sonra tahmini “doğru gikte. Çünkü Karşılarında. bir i göründü. Biraz da burasının bir köy olduğunu anladı Gelenleri görünce köy ksk etraflarını aldı. Hepsi bağrışma | “ğa bir şeyler söylemeye başlar diler. Küçük çiplak © çocuklar Eretimende yaklaştılar ceketini, pantalonunu siyah etlerile yok luyorlardı. Buralara pek beyaz? insan gelmediği belliydi. Çünkü iy içinde daha on adım ilerle meden yürümek imkân: kalma- mıştı, Kulübeden çıkan erkek, Kadın hepsi'beyaz insanı gör- mek için“biribirinin üstüne çe- kıyorlardı, İlerliyemiyecekleri - ni anlayınca Ercümendi getiren Yerli birdenbire bağırdı. Yük - bir seyler söyledi. O öndekiler çekilerek yol sek se ment köyün ortasında bir ateş görmüştü. Ateşin etra- vey Samanyo inş Fpod Je EpUEE taretli hararetli bir şeyler ko muştiyorlardı. Daha yaklaşın» bunlardan üçünün Avrupalı olduklarını anladı. $e çi biraz ferahladı. Bunlar ol masaydı valişiler arasında bir Kişi; yalnız başıma ne yapabilir di. Anlaşılan onu getiren hörif aşik ete palılar kü Av bir yerli kabilesi halde fenalık etmek Ercümendi görünce özür diliye- cekler, herhalde geriye gönde receklerdi.. Esir çocuğun alel: darı bu fikirler geçerken ateş | an mahalle iyice yaklaşmaş- tn çiy Mektepliler müsabakası No. 7 sahakaznıza istirak edem küçük okuyucularımızındır, Buna siz de iştirak edebilir ve reg minizin çıktığı gün öğleden sonra idarehanemize uğrıyarakf kediyenizi alabilirsiniz. Bundan baska bu isimleri yazılı olmE çk okuyucularımızı tanıyıp bildirecek olanları da he İjeler vereceğiz. Üçüncü listemizde neşrettiğimiz resimlerin kimlere ait olduğunu yazıyoruz Soldan sağa doğru birinci sıra: 53 Emin, Beyoğlu #4 üncü miektep. Niko, Senbenova mektebi 7 inci snsf, 27 Mahmut Yılı lar, Davutpaşa ortamektebi, 4 Selâmeddin, 27 inci mektep. İkinci sıra solden sağa 425 Hulüsi Ersun Bakırköy ikinc okul, 53 Şülran Esenci Üsküdar 22 inci mekte, 508 Sabahaddin. Samatya 29 uncu ilik mektep. 184 Kadir Barlas Beyoğlu besinci ilkokal, BOYAYINIZ Bu müsabaka değil size bir eğlercedir 1 — Beyaz, 2 — Mavi, > Sar, 4 — Kahve rengi, 5 — Kırali, &— ÇDevamı var) © | Benim, 1 — Siya, 8 — Yeşi ne gibi yeni Her hafta cuma Miki i ŞUBAT — 1936 AR Geçen haftaki kısmımızda Bay Hödüğün esir alınacak gö- türüldüğünü anlatmış ve Mikinin bu vaziyette ne yapacağını düşündüğünü söylemiştik. Çünkü Miki pilot değildi. Tayyareyi kullanmayı bilmiyordu. Yapayalnız kaldığı koca vapıırda yapa- cak «ları takip, ie tek şey vardı. O da tayyareye atlayıp hay: etmekti. Miki vapurun güvertesinde duran tayyareye yaklaşırken: “Kaybedecek vaktim yok. Hemen korsan tahtelbahiri takip imi,, diyordu: i Tayyareye girerken bütün düşüncesi, — makinis yapacağını düşünmekten başka bir şey, olmadı. Netörü hareket ettirdi. Artık havalanabilirdi. Fakat mühim mesele asıl şimdi başlıyordu. Tayyareyi — havalandırmak için, âteşlemek de lâzımdı. Kendi- #inden başka kimsenin bulunmaması banu güşleştiriyordu. Ken disi inse tayyare hareket etmiş bulunacak ve kendisi dışarda kalacaktı. Miki bu... Hiç kolaylığın bulamaz m? Hemen ha- | ÇOK YAKINDA tayyarenin arkasındaki bir fit tesi günleri HABER gazetesine ekli olarak parasız verilir MiKi ARAYICI:8 AYICI: 8 EYYAM TAYYARE NİN KANATLARI HAVAN YENİZE PALYORU trladı. Belinden tabancasını ç n ap fitile ateş etti. Tayyate bütün hırıyla Fıyınon diye hareket etmişti. Artık her şey yolundaydı. Mikinin ta! tayyaresi bütün hızıyla uçmaya başlamışı Mitinin zevki çok uzun sür elbahir di. Yanlış yaptığı bir manev: fa netisesinde tayyareni kapanmış ve 43. petaktak Bu sırada Mikinin heyecanını görmek lâzımdır. O kadar o kadar korkmuştu ki hemencecik küçük dili taktr. Şimdi ne yordu. Tahtelhahi Miki; — ze dakıy Az sonra al korkm: ipacaktı? Yanılmıyordu. Doğru tayyare nerdeyse deni vah, dedi. Tayyarenin k madığını iyice anlamıştı yare deniz su- larını göklere kadar çıkararak suya atılan ağır bir. taş gibi denize dalde, Şimdi ne olacaktı. Miki ne yapacaktı, bunu da ö- ümüzdeki hafta gör Bu sayfalarda yepyeni şeyleris karşılaşacaksınız. Gazetenizda | ikler görmek istiyorsanız bize bir mektupla bildiriniz