157 — Nihayet mamur ve yeşil yerler göründü 190 PARDAYANIN ÖLÜMÜ Bundan da anlaşılır ki, Pipo Mon- moransi konağında en bahtiyar bir kö. pekti. Bu saadet, Şövalye dö Pardayanın' ortadan kaybolduğu güne kadar sür- | dü, Köpek sahibine — daha doğrusu! dostuna — karşı büyük © bir sevgi ve! bağlılık besliyordu. Pipo şövalye tara-| fından kurtarıldığını herhalde hatır- Uyordu. Bundan başka, sahibinde gör! düğü ve kendisinin çok hoşuna giden gevseriliği de seviyordu. Pardayanın kendisine söz söylerken ciddi bulunu- şundan zevk alıyor kısaca şövalyeyi, bir insan olduğu halde insanlığı unu- tarak kendisile dertleşen bir arkadaş sayıyordu. İşte bunun için, günde bir kaç ke- re Pipo dostunun dairesine çıkıyor, şö- valyenin orada bulunduğunu görerek geri dönüyor bazan da odaya giriyor- du. Gece olunca mutlaka sahibinin kar yolasınm yanında oyatardı. En çok hoşlandığı şey de sahahleyin Parda- yanın uyanmasını beklemekti. Bir gece— ki köpek için çok acı idi — sahibi, dostu görünmedi, Pipo o gece gözlerini oyummadı. Konağm içini dolaştı. Aradı, kokladı! ara sıra hafif hafif uludu. Fakat e- meği boşa gitti. Sabahleyin sokakta, konağın büyük kapısının nde dur- du. Bu hal sürüp gidemezdi. Şövalye- nin herhalde geri dönmesi lâzrmdi. Lâkin dönmedi. Pipo kileri bile u- nutmuştu Aher bos yere onu çağırdı. Hatti bu İyi kalpli adam tasmasından We tutmak istediyse de köpek kehdi-! Mini rahat bırakmasını anlatmak isti. yormuş gibi hırladı. Ahçı birinci kere olarak Piponun sevgisinden şüphele-| nerek yeise kapıldı, , O gün böylece geçti, Gece köpek konağa girmedi. Kapının önünde bek» Jemekte devam etti. Gündüz olup da sahibinin artık geri dönmiyeceğini anlaymea hemen bir ok gibi ileriye fırladı. Nereye gitti dersiniz? Doğruca Bastile! Şair Lafonten bir hikâyeyi anlattıktan sonra : — Şimdi gelsinler de hayvanların aklı yok desinler! diye haykırmıştı. Şüphesiz Piponun da aklı vardı, Efendisinim kayboluşu üzerine saat- Jerce düşünüp taşınmıştı. Nihayet kendi kendisine: Vaktile bir kere daha kapanmış olduğu o büyük ve karanlık evde de- &il de nerededir? Acaha orada ne ya- pıyor? Ama tuhaf bir huy ha! Belki de gene beni bekliyordur. Yüzünü bir. kere gördüğüm o siyah delikten onu gene rörmiyeceğim ne malüm? kara- rını verdi. İşte bunun için hemen (Rastil ta- rafma doğru ok gibi atıldı. Adi 7a- manlarda bile Pipo yavas yürümenin ne olduğunu bilmezdi. Bir de acele bir isi olduğu zamanı düşününüz, Pipo höyle hızlı hızlı koşarken yolda beş i üç ihtiyar kadını, süt Anların önünde du- ran yumurta sepetlerini devirdi, Bası- nı önüne eğerek halkın arasına girdi, Gezdiği yerlerde ağız do'usu © küfür ve beddua işitiyordu. Nihayet nefes nefese Bastilin önün de Surdu. Burnunu vaktile (sahibin! görmüs olduğu pencereye doğru kal- dırdı, heyhat! Bu dar delik O tıkan- miştı. Mösyö Kitalan, sövalye dö Par- dayanın köpeğiyle mektup gönderme- iki zikir kağit ai. 2 diri PARDAYANIN ÖLÜMÜ 191 8ine vasıta olan bu deliği ördürmüş- tü. Pipo boş yere bekledikten sonra Bastilin etrafını dolaşmağa başladı. Bir düzüye havladı, bağırdı, pen- cere deliklerini gözden geçirdiyse de! bütün emekleri boşa gitti, Hiç bir şey görememişti. Bunun üzerine ayni hızla geri dö- nerek bir kaç dakika sonra Deviniyer! lokantasına girdi, Vaktile sahibinin 0- turmuş olduğu odaya Okadar çıktı. Tekrar aşağıya indi, Her köşeyi aradı. Nihayet Usta Lândri tarafından gö- rülerek zavallı köpek süpürge sapiyle kapı dışarı edildi, İ Pipo fazla ısrar etmeden yola ko- yuldu. Şövalyenin burada bulunmadı ğını anlamıştı. Köpeğin aklınca, usta Lândrinin iltifatları, kemik parçaları atması Pardayanm burada olduğunu anlatırdı. Tekmeler, küfürler ise şö- valyenin orada bulunmadığına işaret- ti. Köpek karar verdi: — Mademki beni dövüp koğdular, © halde sahibim burada yoktur. Pipo araştırmalarına devam ede. rek ayni hızla bütün Parisi dolaştı. Şövalyenin devam ettiği her yere gi- rip çıktı. Ye geceyarısı; acıkmış, susa- mış, yorulmus, nefesi kesilmiş, dili bir karış dışarı fırlamış olduğu halde “Ko nuşan İki ölü, meyhanesine kapağı atlı... Katu ona yiyecek, İçecek overdi Pipo rahat bir yer bulduğu için gece! yi burada geçirdi. Fakat ertesi günü sabahleyin do- kuz saatlik hir uykuyla yorgunluğunu çıkarmış olduğu için omutfoğı dola. şarak bir hizmetçi kız kapıyı açar aç- maz hemen dışarı fırladı. ! Bu sefer, artık konuşmuyordu. Burnunu eğerek, kulaklarını ve kuy» ruğunu sarkıtarak yeisli bir tavırla a» ğır ağır yürüyordu. Zavallı hayvan; — Artık her şey bitti, Beni terket- ti. Onu bir daha göremiyeceğim! diye düşünüyordu. Bu suretle Monmoransinin konağı na vararak kapının Önünde < yatıp bekledi. Bütün gün, ahçının çağrışıma ku- lak asmıyarak burada durdu. Ahçı has kikaten iyi bir adam olduğu - icin ak- şam üstü köpeğe İyi bir yemek getir. di, Pipo neşesiz bir şekilde kemikleri kemirdi. Ağustosun yirminci çarşamba gü nü akşamıydı. Köpek — için bir ehem» miyeti olmıyan bugünün bizce büyük bir önemi: vardır. Gece oldu. Bir köşeye vatan Pipo uyumağa çalışarak hazin hazin düşü- nüyordu, Rirdenbire yerinden sıçrad! burnu kımıldamağa kuyruğu sallan mağa haşladı. — Bu nedir? Bütün tavırları heyecanla bu sof” guyu kendi kendisine sorduğunu 4“ latıyordu. Acaha Pipo uzaktan sahibinin ko” Kusünu mu almıştı. Bu heyecanı, bu sevinei neden dee ğuyordu. Bunun doğrusunu söylemek bize biraz ağır gelecekse de her şeyd©” evvel hakikat azrmdır. Pipo bir df” köpek kokusu almıştı! Pipo cinsi duygularmın yandi nr hissedivordu. Pipo, yetsini,hatti w hihin! hile unutmuştu. Aşk, bir saniyede en yüksek düşü” celeri bile karmakarışık (eder.