23 SONKÂNUN — 1946 HABER — Akşam amana mmm Türkiye Cümhuriyet MERKEZ BANKASI 18/1/1936 vaziyeti AKTIF ei PASIF Lira İ VIM mutfak takımlarınızı çızıntı yapmaksızın , parlatır. Yaş bir bez üzerine biraz Vim koyârak temizlenecek eŞyayı eyıce ovalayınıza, Vim çızmtı yapmaksızın temizler, VIM TAKLİTLERİNDEN SAKININIZ Sermaye Jeüyeti akçe, Tedavüldeki Banknotlar: Derhte edilen evtaxı naktiye Şi. 158.748.568. — Kanunun © ve 8 inci madde- lerine *evüikan hazine tara fından vadi tediya Deruhte edilen evtaxı naktiye batıyesi Karşılığı tamamen n altı Olarak a Gl ilâveten vazeğilen li. Reeskont mukabili ifâveten | tedavüle vazedilen iL 6000000, - (171420778 - ürk Lirası Mevduati — Döviz Taahhüdatı : Altına tahvili kabil dövizler!) İ Diğer dövizler ve alacaklı 1971732764 | küring bakiyeleri . Muhtelif ....... 3 aa sali kilogram 16.596,570 4 28.344458. 19 Banknot , 11107815 — takı, « B75.285.39 © Oahildeki Muhabirler : 35327 353 58 “ju 98587684) 25587684 Kariçteki Muhabirler : ihr, Safi kilogram 4401,253 je 11.327.788, » yenı rabvili kabil Serbest dövizle * 1 054995. 05 147.490 778 — ker döyizler ve la Kirin rzeeri ala # İzooes10. 68 Hazine Tahvitleri : Üerahte edilen evrakı naktiye hp L158748.563.— | nan n ve Sinci mad- Ütlerine tevfikan Hazine tara İadar, vaki tediya! Senedat Cüzdanı Birine bonoları Ticari senetİm -— * Esham ve Tahvilât Cüzdanı: Deruhte edilen evrakı nak- AŞ tiyenin karşılığı ssham ve | 3436008756 tahvilâr Üitiberi kiymetle! B* Serbes Eeham ve Tahvilar Avanslar : 18.000.000 11.827.785. | 147420778 — 14986 02537 111770435 17.826.006.23 | 18943711 08) 3338624544 4.424397.75 | 3878448531 | Alan ve döviz üzerine avans 2417345 Tehvilar zerine avans 5416.68102 Yüzün örten umtren; Yört bULĞit MictarEana Yekün 2 Mari 1933 tarihinden itibaren. mn a, m MS Vk EY VE AES AR Ii yüzde 5 1-2 — Altın üzerine avans yüzde 4 1-2 REVUE »-.. 80 senelik bir tecrübe mahsulüdür. Her nevi kol ve cep saatleri Kontörler, Kronograflar Soor saatleri “Büşliğü ” sötçinürde “avi. Göz Hekimi Şükrü Ertan Cağaloğlu Nuruosmaniye cad. No. 30 (Cağaloğlu Eczanesi yanında) Dr. Salı günleri medötihendir.. Umumi Deposu * İstanbul, Bahçe Kapı, Taş Man (9 o Telefon: 21354 TR PARDAYANIN ÖLÜMÜ — Nasıl üst tarafım? | Jil bu sözleri söylerken kaşlarını çalmıştı. -— Ben duydum. Marşal üç bin e- kli vermenizi emretti. Haydi amca, üst tarafımı kasanızdan sayalım. Titriyen ve ter içinde Kalan Jil: — İç bakalım ahmak! dedi. Jillo itaat ederek boşalan kadeh- ten sonra döşeme taşlarının üzerine yuvarlandı, Amcası ayağa kalkmıştı. Gözleri dönmüş ekü kümesi o zihnini altüst etmişti. — Ahmak, üç bin ekü senin mi? Sen galiba iyice sarhoş oldun, — Monsenyör öyle emretti. Hey amca! Paraları ver, yoksa gidip Mar- şale şikâyet edeceğim.. — Paraları ver ha! Ya o vermez-! sem? Sefil, beni o mahvetmek mi isti-| yorsun. Jillo, benim güzel Jillocuğum. Onlar bende kalsın. Bu bin ekü sana yeter.. Jillo boş yere ayağa kalkmağn ça- Imarak: — Peki, peki! Görürüz, Bak Mon- senyör ne yapar.. diye söylendi. — Jillo kendine gel! — Ah, ne tuhaf (o gülüyorsunuz. Adeta korkuyorum. Jil, korkunç bir şekilde gülüyor- du. Yüzü bembeyaz kesilmişti. Üç bin eküyü vermek ona delirtiyordu. Hele Jillonun gidip Marşale şikâyet edece- ğini düşündükçe büsbütün kuduruyor du. Birdenbire: — Dinle Jillo, senin işine yaramı- yacak olan bu parayı bana tathlıkla vermeğe razı olacak mısın? dedi. — Çıldırdı! Amcam delirdi. Ah, bu da çok iyi.. Büyük kasa bana miras kalacak! ben... , Sille sözünü bitiremedi. İhtiyar üzerine atılmış ve eliyle (ağzını tıka muştı. Şüphesiz önceden (hazırlamış olduğu bir ipi alarak yeğenini iskem- lesine bağladı, Bü o kadar çabuk ol- muştu ki birdenbire (korkarak sar- hoşluktan ayılan Jillo kımıldanması- nm imkânsız olduğunu gördü. Kendi. sini müdafaa etmek istediyse de elin- den gelmedi. Gözlerini dehşetle açtı, Vaktile amcası mahzende kulaklarını kesmek istediği zamanki gibi bir kor. kuyu kapıldı. İhtiyara gelince, yaramaz bir çocuk gibi dolaşarak Jillonun masa üzerine döktüğü eküleri birer birer (dolaba yerleştirdi. Masanın üzerinde yalnız küçük bir istif bırakmıştı. Bu iş de s0- na erince yeğeninin yanına (gelerek ağzından tıkacı çıkardı. Jillo bundan istifade ederek ba- Zırmağa başladı. Ji) sabırla o bekledi, Yeğeni bağırmanın faydasız olduğunu anlıyarak susunca Jil soğuk kanlılık la: — İşte nihayet yola geldin. Bak, şu istifi görüyor o musun? Bu senin payındır. Elli ekü., Mirasa konan sen değilsin, benim! Gördün ya ne kadar kolay bir iş. dedi İhtiyar gülümsiyerek bir bardak şarap yüvarladı — Bu elli ekli ile başka bir yere gider para kazanmağa çalışırsın, Fa- kat dikkat et ve bir daha elime düş- me! Çünkü artık sıra başına gelmiş- tir. O zaman hiç merhamet etmeden vücudunu ortadan kaldırırım, Jille, çabucak bir karar overdi, Ve her seyi kabul etmiş göründü: — Mademki öyle İstiyorsunuz ben de başımı alıp giderim amcacığım... Bu elli ekü de bana yeter, Basın Kurumunun çıkardığı 1936 Almanağı En güzel bir yılbaşı armağanıdır Bütün saylavlarımızla gazetecilerimizin resim albümü içindedir “ PARDAYANIN ÖLÜMÜ ın — İşte birinci keredir ki meyha- nemin gecede açık olduğunu polise belli etmek istiyorlar, Polis gelsin ba- kalım ne güzel havadisler alacak!.. Birkaç serseri: — Katu, Katu! diye (bağırdılar. — Katunun hakkı var, Bütün ka- bahat Jehandadır! Şişman kız tarziye verdi ve Paget- le Ruseti polise vereceğim (diyerek eğlenmek istediğini söyledi. Gene ba- rışıldı. Ve “Konuşan İki ölü,, meyha- nesini şüpheden uzak O bulundurmak İçin iki serseri cesedi başka bir tarafa sürüklemeği üzerlerine aldılar. Son- ra müşteriler dağıldı. Pagetle Ruset de (meyhaneden çıkmak üzereyken Katu onları dur. durdu.: — Burada kalınız sizinle görüşece- gim dedi. Meyhane kapandı. Işıklar söndü- rüldü. Katu, Iki genç kadmla birlikte bir odaya girerek onlara: — Söyleyiniz bakalım. Kocakarıyı öldüren siz değil misiniz diye sordu. — Katu bizden nasıl şüphe edi- yorsun? Tabit biz değiliz. — Bense, sizsiniz (diyorum. Ba- ğırmayınız. Hepsi boşunadır. Katil lerin sizler olduğunu sanıyorum, Hat- tâ siz olmamış olsanız bile bütün de- Jiler aleyhinizedir. Kocakarıyı o sizin öldürdüğünüze dair şahitler var. Je- hanın neler söylediğini duymadınız mı? Susunuz, ağlamanın sırası değil. Şimdi uzlaşırız.. Beni dinleyiniz. Paget ellerini bitiştirdi Ruset ba- gıni eğdi. İkisi de korküdan tirtirtit- riyorlardı. — Beni dinleyiniz. Eğer bana i- tant ederseniz kimseye bir şey söyle- mem, Eğer sözlerimi (dinlemezseniz sizi haber veririm, Hangisini isterse pi aykiri Kızlar, dişleri biribirine vurduğu halde: — Emret! dediler, — Bakınız. Sizden beş günlük bir İtaat istiyorum, Bu da kolay bir işi — Ne yapacağız? — Onu size anlatırım. Fakat şim- dilik burada oyatacaksınız. Bu beş gün içinde dışarıya çıkmıyacaksınız. Korkmaymız. burada rahat uyunur, ve iyi yemek yenir, Kısaca beş gün be nim misafirimsiniz, Böyle istiyorum. — Katu, sana itaat ediyoruz. Uslu oturacağız ve görlinmiyeceğiz. — İşte lâzım olan da budur. Fakat iyi düsününüz. Pazar gecesine kadar biriniz buradan çıkarsa hemen polise koşacağım. — Pazar gecesi ne olacak? — Pazar gecesi sizi serbest bıraka» cağım. Kibar kızlar gibi giydireceğim ve Tample gideceksiniz. —Y JİL AMCANIN SON MUZİPLİĞİ Bu “konuşan iki ölü, meyhane. sinde bu vaka geçerken Otel Dömeme de de müthiş ve kanlı bir vaka olu- yordu. Okuyucularımızın bu yakayı her. halde bilmeleri lâzımgeldiğini düşü « nerek burada anlatağız. Hanri dö Bearn ile Prenses Mar. gonun evlenişinden sonraki, yukarıda söylediğimiz büyük fırtınanın koptuğu bu gece Parisin üç yeri dfkkatimizi çe kecektir, O devirde yazılan tarihlerin pek canlandırarak anlatlıkları Luvr saraymdaki eğlence o bu üç yerin dı- şındadır, Ayni suretle iki Pardayanm