22 SONKANUN — 1935 Son - Sistem SOVYET Dikiş, Nakış ve Sanayi MAKİNALARI G. VE A, BAKER-LT : ŞİRKETİNDE BULURSUNU SAĞLAM — TEMİNATLI i UCUZ - EMSALSİZ > İ Umum deposu: Istanbul Tahtakai - v No Telefon sokak No. 62-1 Tek: 22813 Y-karda görülen modelden istiklâl caddesi No. 306 - 308 başka muhteli! 12 zari! OEaker büyük mağazaları Tel: 44* modelimiz vardır Anadoluda acente aranıyor ALE ODEA ADEM EM ARAZ VUR Devlet Demiryolları ve ALLİ İşletme “Umum İdaresi Iânları malz* Mühammen bedeli 72.000 li. olan muhtelif küçük yol Besi 2 Mart 1936 pazartesi günü saat 15,30 da Ankarada idas #ında kapalı zarf usuliyle satın a'.nacaktır. Bu işe girmek istiyenle- Tin 4850 liralık muvakkat temina: ile kanunun tayin ettiği vesikalar” ve tekliflerini ayni günü saat 14,30 a kadar komisyon reisliğine ver meleri lâzımdır. Şartnameler 360 ar kuruş mukabilinde Ankara ve Haydarpaşa » Veznelerinde satılmaktadır. (239: Muhammen bedeli 14445 lira olan muhtelifülcins lâstik malze. me 18/2/936 salı günü saat 15,30 da kapalı zarf usuliyle Ankarada İdare binasında satın alınacaktır Bu işe girmek isteyenlerin 1083,38 liralık muvakkat teminatıve kanunun tayin ettiği vesikalar Sile tekliflerini aynı gün saat 14.30a kadar komisyon reisliğine verme leri lâzımdır. Bu işe ait şartnameler Ankarada malzeme dairesinde ve Haydar- Paşada tesellüm ve sevk müdürlüğünde parasiz olarak dağıtılmakta- dır. “284,, Haydarpaşa — Pendik, Ankara ve İzmir banliyö trenlerinde iner'i D, D./35 numaralı eşya nakliyat tarifesi, Haydarpaşa — Gebze kismi ile İzmirin Aydın hattı banliyösüne de teşmil edilmiştir. Fazla tafsilât istasyonlardan alınabilir (117) (310) Maden cevheri nakliyatma mahsus D. D. / 25 numaralı tenzilli tarife ve üçüncü zeyli, 1 —2 — 936 tarihinden itibaren İzmire (Basmahane, Karşıyaka, Alsancak istasyonları dahil) yapılacak nak- Wiyata ve Aydın hatlarına teşmil edilmiştir. iii .. istasyonlardanverilir. (116) (311) b PARDAYANIN ÖLÜMÜ HABER — Akşam postası Oksürenlere: Katran Hakkı Ekrem 1 Güzelliğin gıdasıdır Soğuk havaların cild üzerinde yaptığı tesiri izale eder cilde yu- muşaklık, beyazlık ©7100 madde! müessiresinin tesirile güzellik ve- rir. Her eczahane, tuhafiye mağa zalarında tüp ve vazoları bulu - nur, lığı DİET | İGİLİ Satınalma Ko KR Gülhane hastanesinde yeniden yaptırılacak olan bina kapalı zari usuliyle eksiltmeye konulmuştur. | Muhammen keşif bedeli 32.610 )i radır. İlk teminat 2446 liradır. Ek- siltmesi 26 — 1 — 936 pazartes' günü saat 15 dedir. Şartnamesi 250 kuruş mukabili komisyonumuz dan verilir, Eksiltmeye gireceklerin verilir. Eksiltmeye gireceklerin ilk teminat makbuz veya mektup: lariyle 2490 No. lu kanunun 2,3 cü maddelerindeki vesaikle birlikte teklifnamelerinin ihaleden en az bir saat evveline kadar komutan- lik satm alma komisyonuna ver | meleri: (97) gismarlama, kusursuz ve şık kostümler, 24 liradan itibaren takdim eder Paltolar, PardesülervMuşambaların En müntahap ve mütenevvi çeşitleri vardır. iyi giyinmesini seven şık adam Elbiselerini Galata'da, Karaköyde kâln; EKSELSİOR büyük elbise mağazasına ısmarlar. Mahir bir makastar tarafından biçilen ve büyük bir Itina ile dikilen en iyi kumaşlardan: 5 Kadın, erkek ve çocuklara mahsus: Tediyatta kolaylık gösterilir. BELGEVŞEKLİĞİ, ADEM IKTDAR HAYATI ZEVKSiZ VE ÇEKLMEZ YAPAR HORMOBIN LİSAN SERİM ALP İİİ 0101 4 YUCUDUN GENÇLİK VE DİNÇLİLİĞİNİ ADE EDER, YAŞAMA ZEVKiNi ARTIRIR. GALATA POSTa KUTUSU 1255 -MORMOBN İİ Basın Kurumunun çıkardığı 1936 Almanağı En güzel bir yılbaşı armağanıdır Bütün saylavlarımızla gazetecilerimizin resim albümü içindedir ÇIKTI 50 kuruş PARDAYANIN ÖLÜMÜ 169 mmm işte bunun için kendilerile ilgili! olmıyan, başka sefer olsaydı aldırış| etmiyecekleri muhakkak bulunan bu cinayet için büyük bir gürültü kopa-| rıyorlardı. Bunlardan biri; — Zavallı kadın! Oh bu pek cana- varca bir iştir diyordu. Bir başkası: — Pagetin fena bakışlı bir kız ol- duğunu her zaman söylerdim! diye bağırıyordu. Bir üçüncü ise: — Hemen bunu polise haber ver- meli, Uzun zamandanberi opolis bizi boş yere lekeliyordu diye haykırıyor- du. Katu: — Hepiniz susunuz emrini verdi. Hemen susuldu. Meyhanenin ka- pısı dikkatle kapandı. O vakit Katu: — Öldürülen kocakarı Ğiye sordu. — Sokakta, mey hanenin tam kar- şamda! Zavallı kadıncağız. Manza- rası İnsanı fena o ediyor.. Bu yüzden muhakkak hastalanacağım Bu sözleri söyliyen, (o uğradıkları Aftisidan korkarak şaşıran zavallı iki kıza dehşetli bir bakış fırlatan şişkin gözlü sarışın, iriyarı bir kızdı, Katü: — Haydi bakalım Jehan, ne bili-| yorsan anlat! dedi, i Bu şişman kız ellerini kalçalarma| tayırarak bir saniye kadar sallanıp söze başladı: | — Beş dakika evvel, ben, Jak L8-İ manşu, Grandbland, Fifin, oOrvalda| ve Leonard buradan cıkmıştık, Dışarı) sıkar çıkmaz Jak: bakayım! nerede? — Geliniz şurada ne var? diye ba- gırdı. Fifin; — Görelim, dedi, Ben de merak etmiştim. Bunun üzerine hepimiz git- tik. Orada ne görsek beğenirsiniz? Ru- setle Paget, boğdukları bir ihtiyar ka- rının yanında diz çökmüş duruyorlar dı, Doğru değil mi? söyleyiniz! Grtandblon, Leonard, Fifin, o su- ale: * — Doğrudur! diye bağırdılar. Ruset: — Yalan söylüyorsunuz, Kocaka- rı daha evvelden ölmüştü, dedi. — Daha evvelden ölmüştü ha! Ya- lana bak hele. Biz geldiğimiz zaman çabalıyordu.. Söyleyiniz doğru değil mi, Pagetle Ruset ağlıyarak gece ka- ranlıkta bu cesede o çarptıklarını ve yalnız üzerinde aşırılacak bir şey bu- lonup bulunmadığmı anlamak © iste- diklerine yemin edip duruyorlardı Jehan iri gözlerini büsbütün aça- rak: —Hayır, yalan! Ben meseleyi po- lise haber vereceğim! Gel oLömanşu dedi. Katu kızı kolundan tutarak: — Bu kadar patırdı kapının önün de ölen bir kocakarı için mi? Bu birin ci kere mi oluyor? Söyliyeceksin? Kı- zım, haydi git polis ara bakalım. Ben de ona, ceseti bile bulunmıyan çavu- şun ne olduğunu söyliyeceğim. Sana gelince Jak Lomanşu, pekâlâ bilirsin ki bütün yaptıklarından haberim var, Hepinizin ne mal olduğunu ben bili. yorum, Meyhanedeki bütün hafifçe titrediler, müşteriler — Ne vakit, — Pazar günü, Hazırlanmak için daha vaktimiz var. Hele sen de bize yardım edersen., — Haylâzlar, size nasıl yardım e- debilirim? Gerdanlık mı, kemer mi is- tiyorsunuz? — Bunlar değil Katu, Kibarca giyinmemiz lâzım, — Kibarca mi? İ — Evet, Bu ziyafette o hâkimler,! papazlar bulunacak, Artık anlıyorsun ya? Paget ile bugün bütün elbiseleri- mizi gözden geçirdik. Hepsi de snna- timize lâyık. Açık saçık Okorsajlar, güzel kemerler. Hayır, bu kıyafetle bu ziyafete gidemeyiz Bununla (beraber oraya muhakkak gitmekliğimiz de lâ- zim. Dinle Katu, pazar gününe, hatti cumartesi gecesine kadar bizi süsle - men İcap ediyor Katu kollarını havaya kaldırdı: — Hâkimlerin, papazların buluna! cakları ve sizin de kendi elbisenizle| gidemiyeceğiniz bu »iyafet ne İmiş bakalım? Paget: — Ah Katu bilmiş olsan! dedi — Bir nişan mu, nikâh mı nedir? — Bunlar değil Kata, biz mahpus lara edilecek oişkenceyi seyretmeğe daretliyiz Katu hayrette kaldı, Rusetle Paget| de ayni baş işaretile bu sözün doğru! olduğunu tasdik ettiler. Meyhaneci kadın: — Bu da sizi eğlendirecek o öyle mi? Bir zavallının acı ( çektiğini gör-| mek, yürekler paralayıcı bir sesle hay) kırdığını dinlemek çok o fena bir şey- dir On sene kadar evvel işkence seh- pasında bir adamm mafsallarını ez-j diklerini, kızgın demirlerle gözlerini” oyduklarımı görmüştüm Hâlâ o man- zara aklıma geldikçe (o tirtirtitrerim, diye bağırdı. Ruset: — Ben istemiyorum, Fakat Paget görmek istiyor. Bundan maadu Paget bana çok doğru bir sey söyledi. Eğer bu davete gitmezsek çok yüksek kalpli | olduğu kadar nezaketsiz ve kaba olan Mösyö dö Montlök bize dedi, —Ya!. Demek ki sizi işkenceyi görmeğe Müsyö dö Montlök çağırıyor ba! — Evet, — Tampl zindanı müdürü, — Evet Katu. mühim bir adamdır — Peki ama, bu işkenceyi nerede seyredeceksiniz? — Tamplin içinde. İşkence odası- nm yanında bulunan bir odaya gizle veceğiz. Bizi kimsenin görmemesi lâ- zım, Bununla beraber, görünmüş ol- sak bile, suçlunun (o akrabasımdanız. Hayatının son ânında kendisini gör. meğe geldik diyeceğiz. — Pekâli, fakat ben sizin yeriniz de olsam gitmezdim. Paket: — Sevgili Katucuğum, Bizi büyük gücenebilir, Görüyorsun ya hir kedere mi düşürmek (istiyorsun? dedi. Ruset de: — Mösyö dö Montlök gibi bir müş terimizi mi kaybedelim, sözünü ilâve etti, İkisi de birden; — Bize hiddetlenirse hakkımızda hayırlı olmaz dediler, — Peki, peki.. Kızmayınız yavrula- rım, Size ne lâzimsa bulacağım