18 Aralık 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

Prens Abdullahın - Hazinesi | ? m EVET. EVET BUN. : ; z . LARI ELE GEÇİR MEK LAZIMDIR. KIVET-. ONLARDA Sİ DİLLE PEŞİ | Yö ii EEE iy “İl i ge AN | içi 5 BUMU.2 ÖNDEKİ OTOMOBİLİN GİTT TTİĞİ y i Ço A İ YERİ MERAK ETME VE 17 HALDE Er anemi OTOME, bagi ri AÇ m DEKİLERE YE | BİLİ TAKIB ET. * z ; YAŞAYA 79 MEK LAZIM. li ii. 7 şi gi hi r çi im. Polis hafiyesi X:9 yahud Dekster ıslahıhal etmiş bir haydut olan Mişelden bir mektup alıyor. Bir ohaydudun Nevyorkta bulunan Prens Abdullahın milyonlar değerindeki hazinesini çal « mak üzere olduğunu haber vermektedir. Fakat Maroninin adamları Mişeli öldürüyorlar, Ve sırlarını bilen Mişelin a kardeşi Şilâyı da takip etmeğe koyu luyorlar. X:9 Prens Abdullahı hâydutların elinden kurtarmayı kararlaşlırıyor, Bunun için haydut kıyafetine girip onlarla beraber çalışmağa başiryor. Fakat Şilânm hizmetçisi Mari abtallıkla X:9 w ele veriyor. X:9 kaçıyor. Prens Abdullah da bu sırada mücevherat kolleksiyonunu teşhir etmeğe karar vermiştir. Polisler bundan endişe ediyorlar, Fakat bu endişelerini belli etmek istemiyorlar, Halbuki Maronl Prens Abdullahın vekilharcı olan Aliyi de elde etmiştir, Şimdi de X:9 u ortadan kaldırmak çarelerini araştırıyor i Oturduğu evin altına bomba koyarak onu havaya uçuruyorlar. Fakat X:9 yanmda bulunan şişman Jorjla birlikte paraşütle evin üstünden - atlıyarak ölümden kurtuluyor. Fakat kendÜ sini ölmüş gibi bildirerek haydutları kandırıyor. Bu esnada haydutlar bir (Otuzakla hem Şilâyr, her şişman Jorju, hem de Şilâyı muhafaza eden polis hafiyesi Bili Monkor çiftliğine celp etmişler. Ve her üçünü de yakalayıp bir odaya hap, setmişlerdi, X:9 da uzaktan uzağa kendilerini takip etmiş olduğundan o da meyve #afan bir snfıcı Kryafetine girerek iç kişinin hapsedilmiş olduğu eve gelmişti. İki muhafız hırsız X:9 u tanıvamadık. İ larından hiylesine aldanıyorlar, X:9 hir hamlede ikisini de yumrukla yere sererek Şilâ, şişman Jorj ve Bili kurtarıyor. Bundan sonra Maroninin de içinde bulunduğu 'ursızların otomobilini kovalıyor. Fakat Maroni GE mertlik oluyor. Hattâ atılan kurşunlardan Bil de yaralanıyor ve hastaneye Kal - dırılıyor. Simdi ŞA kardeşi Mişelin eskiarkadaşlarından Smit isminde bir haydudun #özlerine kapılarak onu ıslahı hâl etmiş zannediyor. Ve Maroniyi tutmak için birlikte plân (hazırlıyorlar. Hal mit Maroninia adamıdır. PARDAYANIN ÖLÜMÜ 39 38 ya PARDAYANIN ÖLÜMÜ 2 la İLan manda Minel ia EM A AŞ Ng A çe ay — Artık bu sefer kefalet (o falan yok! Hattâ otel sahibi madamın bile kefaleti kabul edilemez. diye alay irlerin ziyafet verdiklerini gördüğü . müz odada bulundu. Bu odayı da geçerek ( ötekine ve Moröver kilidi kırmak için bir çe- kiç aramağa giderken Kelüsle Moji . ron da: — Hakkın var karıcığım. Usta Lândri içini çekerek ve: — Ne yapalım, bu sefer de kısme.. etti, nihayet tübaf bir merasimle keçinin — Bu sefer elimizden kaçamıya-| timiz değilmiş! diyerek bir masanm Öbürü de: kurban edildiği yere girdi. caksın! diye bağırıyorlardı. başma geçip hokka külem getirilmesi. — Bu sefer merhamet de yok! Biz Moröver dişlerini sıkarak. Moröver odadan çıkarken Hügete| ni emretti. Ve hesap pusulasma aşağı den hiç aman beklememeli, dedi. — Bu sefer artık ele geçirdik! rastladı ve: daki satırları yazdı: Bunlardan birineisi Mojiron, ikin-| dedi- — Bir çekiç! diye emretti. “Mükemmel bir yemek. 25 Eki, esi Kelüstü. Pardayan da: — Boş yere uğraşmayınız. Size ka mi A al 3 Len ö ö anahtarla açacağım. umör şarabı: 2 Ekü. Hiç bir lemiyen © yalnız — Ne çare, şövalye ile beraber öl. Dayı ş Kiddetle Görüşün Mürüreril mek kısmetimiz değilmiş! diye düşü - — Bu hizmetin karşılıksız kalmı . “Kırılan tabaklar: 120 Ekü, Bunlar, Deviniyer lokantasının u. | nerek etrafma ümitsiz bir bakış fır yapaktır güzel kadın.. “Mösyö dö Pardayanın köpeği ta- zun zamandanberi Pardayanların ka. rargâhı olduğunu bildikleri için belki buluruz ümidile içeriye (girmişlerdi. Bununla beraber, onlar bilhassa şöval yeyi arıyorlardı. Çünkü, < hepsinin de gerek kılıç ve gerekse söz yarasından dolayı alacak intikamları vardr. Pardayan Monmarter sokağında aldığı yaralardan zayıflamış olduğu için kendisini müdafaa etmekleğikti- fa etmeğe karar verdi. Üç kılıcın ucu göğsüne dönmüş . tü. Vurulan her darbeye bazen siper alıyor ve bazan biraz geri çekiliyordu. i © Bu sefer dövüş sessiz o bir su. rette oluyordu. Üç düşman, oğlunu ararken ba. basını bularak öldürmeğe karar ver- diklerinden bütün kuvvet ve ustalık . larmı harcryarak tedbirli davranıyor Tar ve darbe üzerine darbe indiriyor . Tardı. Pardayan geriliyordu. Fakat ne yazık ki üç düşmanı ken disile sokak arasında (bulunabilecek bir şekilde yer almışlardı. Bunun İ- çin zavallı Pardayan yavaş yavaş ka. pısı açık bulunan yemek (salonunun nihayetine doğru çekiliyordu. Bu kapı Odan girince, romanımızın.başında Şa - Jattı. Bu anda bir kapımın açıldığını gö. rerek hemen karanlık “olan bir yere girdi. Burası bir tarafında o mahzene öbür tarafında sokağa açılan iki ka- pısı bulunan hir dehlizdi. Üç düşmanı, Pardayanm arkasın. dan buraya girmek istediler. Fakat kapı birdenbire yüzlerine kapandığı için kuduran bu herifler okıdıçlarının kapzalarile kapıya vurarak küfür yağ dırmağa başladılar. Kapıyı kupıyan ihtiyar Pardayan değil Hügetti, Hüget kavganın aldığı şekli gö rünce hemen sokaktan ve odehlizden dolaşarak kuüpıyı açmış ve Pardayan girince tekra: kapatmıştı. Hügeti tanıyan ihtiyar asker: — Siz misiniz diye bağırdı. Güzel otelci dehlizi o göstererek: — Kaçınız! dedi. Ihtiyar asker kılıcını kınına soka- rak: — Size teşekkür etmeden gitmiye. ceğim deyip Hügeti belinden tuttu ve iki yanağından öptü. — Biri benim, öbürü de şövalye i, çin! diyerek Sen Denis sokağı boyun- ca hızlı hızlr gitmeğe başladı. Kapı açılınca, üç kavgacı odehlizi gördüler ve ihtiyar tilkinin kaçtığını anladılar. Moröver: — Vay canına! Bu inin iki kapısı varmış! dedi. Her üçü de sokağa fırladılar. Fa. kat iş işten geçmişti. Pardayan sürat. le Troanderiye doğru uzaklaşmıştı. Huyundan vazgeçemiyerek Devi- niyerdeki sofradan çaldığı bir et par « Çasını ağzında tutan sadık Pipo sokak ta onunla buluştu. Pardayanı kovalayan üç haydu . dun geri dönüşünden sonra Hüzet mutfağa girdi ve kocasını o hiddetten kıpkırmızı bir halde buldu. Lândri küfrederek: — Ah, mösyü dö Parlayan artık borcunu ödemeği aklına bile-getirmi - yecek! diye söyleniyordu. Hüzget gülümsiyerek: — Neye öyle söylüyorsun? Bor - cunu herhalde ödemelidir. Böyle bir hesaptan vazgeçecek kadar zengin de. giliz, dedi. — Öyle mi zannediyorsun? Ne va” kit para vermeğe geldiyse lokantada kıyamet koptu. Tabaklar kırıldı! — Adam sende, banları da pal katarsm olur biter. rafından çalınan bir et parçası: 05 Eki. Kocasının omuzu üstünden bun « larr okuyan Hüget: — Veriniz de pusulayı yerine ko, yayım! dedi. Tândri kâğıdı karısına vererek son derece bir yeisle mutfağa girdi. O vakit Hüget de bütün yekünun altına: “Mösyö dö Pardayan tarafından - her biri binbeş yüz Ekü değerinde biri kendi ve öbürü oğlu için iki oOöpücük alınmıştır. Diye yazarak hesap pesulasını ya tak odasındaki dolaba koydu, Ihtiyar Pardayan, başka fena bir tesadüfe uğramadan akşamm saat al, tısına doğru Mönmoransinin konağı, na döndü. Troanderide uzun müddet kalarak burada bulunan bir çok ipten kazıktan kurtulmuş serserilerle ozan. uzun konuştu. Bıyık altından gülerek: — Bakalım, ustalıkla hazırladığım tesadüften ne çıktı? diye mırıldandı. Acaba hangi tesadiften bahsedi- yordu. Unutulmamış olsa gerek ki, ihti. yar asker evvelâ, Troanderiye gide