KÜÇÜK. İLÂNLARIMIZI okuyunuz! O sütunlarda istediğinizi bulmak ihtimali çoktur Sene 18 — No. 6168 — Fiatı e — Habeşler taarruza geçtiler, Italyanlar |... her yerde 5 kuruş AKŞAM şimal ce Bugün 16 rini ——— ÇARŞAMBA — 18 Kânunuevvel 1935 (Telefon: 24240 (idare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matban) « 20113 (Klişe) phesinde Cinayetin bütün safhaları bir kaç yerde çekildiler Londra 17 (Akşam) — Habe şistanda şimal cephesinde ve Ak- s#umun cenubu garbisinde büyük bir muharebe başlamıştır. Habeş- Tiler bundan evvel burada bir kaç defa Takaza nehrini geçerek İ- talyan sağ cenahını çevirmeğe kalkışmışlar, fakat bu teşebbüsleri her defasında neticesiz kalmıştı. Dün Habeş kuvvetleri yeniden nehri geçmeğe teşebbüs etmişler- dir. İtalyanların şiddetli ateşine tTağmen kuvvetli bir Habeş kolu nehri geçmeğe muvaffak olmuş ve ilerileyerek Maitimşet mevki- indeki İtalyan hatlarına hücum etmiştir, Burada şiddetli bir muharebe olmuştur, Süngü süngüye yapılan muherebeden sonra İtalyanlar ge- ri çekilmişlerdir. Nehri geçen Ha- beş kuvvetlerinden bir kolda Avnlleye doğru ilerilemiş, burada şiddetli muharebeler olmuştur. Alınan haberlere göre, İtalyan- lâr Aksum istikametinde çekilmiş- lerdir. Habeşler İtalyanların büyük zayiata uğradıklarını iddia edi- yorlar, Habeş taarruzu inkişaf ederse ve İtalyanlar geri çekilmekte de- vam ederlerse İtalyan sağ cenaht çevrilmek tehlikesine maruz kala- caktır, Bu tekdirde bütün İtalyan | cephesinin © sarsılması ihtimali vardır. Itolyan resmi tebliği Roma 17 (Akşam) — 73 nu- maralı resmi tebliğdir: Üç binden | fazla tahmin edilen mühim düş. | man kuvvetleri Takaza mıntaka- sında Maitimşet civarındaki bir tarassud mevkiimize hücum et- miştir, Eritreli . askerlerden mü- rekkeb kolumuz şiddetli bir mü- dafaadan sonra Dembekinaya çe- » kilmiştir. Ayni zamanda Avallede gene Habeş kuvvetleri - pişdarlarımızı Şevirmeğe teşebbüs (o etmişler- dir. Burada harp devam ediyor. Tayyarelerimiz de muhareye iş- tirak etmektedir. Birinci muharebede İtalyanlar. dan asıl İtalyan askeri olarak 4 Zabit, 9 asker ölmüş, 3 zabit ya ralanmıştır. oEritreli askerlerden 10 ölü ve yaralı vardır, Habeşlerin zayiatı mühimdir. Fakat henüz mikdarı tesbit edile- Memiştir. Impetator şimal cephesine gidiyor Londra 17 (Akşam) — Adis | abadan gelen haberlere göre #siede bulunmakta olan Habeş İnparatoru şimal cephesine git- üzeredir. “İmparator ordu- tan kumandasını kendisi “ a $ üm del Italyan resmi tebliği ilk defa olarak ricatten bahsediyor. Habeş imperatoru şimal cephesine gidiyor. Habeşler İtalyan sağ cenahını çevirmek istiyorlar me ———— Habeşlerin son taarrazlarını ve ele geçirdikleri yerleri gösterir harita “Milletler cemiyeti bugünkü güçlükleri yenecektir,, —— Ismet İnönü böyle diyor ve Deyli Telgraf vasıtasile İngiliz milletine selâmlarını gönderiyor Deyli Telgraf gazetesinin An- kara muhabiri 13 kânunuevvel tarihile şu telgrafnameyi çek- miştir; Hariciye vekili Tevfik Rüştü Aras bu gece Cenevreye gidiyor. Milletler Cemiyetinde £ görüşüle- ! cek meselelere karşı Türkiyenin vaziyeti hakkinda burada tam bir süküt ihtiyar edilmiştir. Yak nız İsmet İnönü geçen gece su- reti mahsusada bana verdiği mü- lâkatta Türkiyenin Milletler Ce- miyetinin kararını iltizam etme- ge sarsılmaz azmi olduğunu söy- lemiştir. İsmet İnönü bir harici politi- kanın ideal özü ne'olabileceğin- den bahisle demiştir ki: Bu, mil letlere mukabil emniyet temin eden bir sulh için beslenen sa- mimi arzuya dayanmalıdır. (Devamı sekizinci sahifede) Diğer devletler yardım etmedikçe Ingiltere askeri tedbir almıyacak Bugün toplanacak olan Milletler cemiyeti konseyinin son sulh projesini reddedeceği muhakkak sanılıyor. Londra 17 (Akşam) — Bu sa- bah kabine toplanarak bir buçuk saat görüşmüştür. Dış bakanı sir Samuel Hoar doktorların taysiye- si üzerine evinden o çıkmadığın- dan toplantıda bulunamamıştır. İçtimadan sonra M. Baldvin, Chaimberlein ve Eden gidip evin- de sir Hoarı ziyaret etmişler ve görüşmüşlerdir. M: Eden son sulh tekliflerinin kabulü, Milletler cemiyeti tara- fından kabul edilmesine bağlı ol- duğunu söylemiştir. Londra 17 — Kabine perşembe günü Avam kamarasında yapa- cağı beyanatı kararlaştırmıştır. Bundan ba Ek ca | İ olan Milletler cemiyeti konseyin- de İngilterenin nasıl bir yol tuta- "cağı hakkında da karar verilmiş- müştir. Hükümet mecliste yapacağı be yanatını şuna İstinad ettirecek- tir: İtalyaya karşı zecri tedbirle- rin arttırılması bir takım tehlike- ler, hattâ harp tehlikesi doğura- bilir, bu tehlikelere karşı Millet. ler cemiyetinin bütün âzasının tedbir alması lâzımdır. Halbuki diğer devletler buna yanaşmıyor. lar. İngiltere Akdenizde bütün bahri mesuliyeti yüklenmeği mu- vafık görmemiştir. Bunun için bir sulh yolu aranmıştır. adliyeye teslim edilmişler, Sul | e iz meydana çıkarıldı eyin Hüsnüyü av köpeğini satmak bahanesile Maslağa götürmüşler Abdullah, veznedarı Yunusun öldürdüğünü söylüyor. Ürgübe kaçan Yusitun tutulması telgrafla bildirildi Galata postahanesi kasasanın kikatı bitirilmiş. ve cinayetin bü- tün safhaları meydana çıkarık mıştır. İlk tahkikatta yakalanan suç- lulardan Abdullah adındaki genç kendisile beraber Yunus ve Yu- suf adlarında diğer iki arkadaşı | daha bulunduğunu (söylemişti. | Fakat tahkikat derinleştirilince bir! işi Abdullah ile Yunusun yaptık- | ları, Yusuf adında ortada kimse bulunmadığı, . Abullahın tahki- | katı zorlaştırmak maksadile Yu- suf adında biri daha bulunduğunu ortaya attığı anlaşılmıştır. Abullah ile evinde oturduğu | ahçı Mehmed ve Mehmedin ni- şanlısı Mükâfat dün akşam üzeri — Dün gece nhlm gazinosunda saat ikiye kadar çektim kafayı, 1, Ondan sonra kendimi kaybettim... bak, Kasımpaşada bulunan ceset sakın senin olmasın? ii Ü Amin di e Maslağa gitmek için bindikleri 2176 numaralı taksi tanahmed birinci sulh ceza mah- kemesinde sorguya çekilmişlerdir. - © Abdullah anlatıyor Suçluların usulen hüviyetleri tesbit edildikten sonra hâkim bay Reşit sordu: — Abdullah siz posta vezne- darı Hüseyin Hüsnüyü öldürmüş- sünüz. Vaka” nasıl oldu?, Anlat bakalıra... Sakalları uzamış, #açları biribi- rine karışmış, sırtındaki siyah paltoya sıkı sıkı sarınmış olan suçlu Abdullah kekeliyerek anlat- mağa başladı. «-—— Veznedar Hüseyin Hüsnü ile bir buçuk sencdenberi ta- mışırım; ahbabımdır, Kendisi ev- velce bir defa benim akrabüm olan ahçı Mehmedin dükkânına gelmişti. Bu defa ramazan gelin- i ce bir kaç kene bana geleceğini (Devamı 8 inci sahifede) a çektim kas agi