Prens Abdullahın Hazinesi EĞER ŞİLANIN HİZMETCİSİ BENi ELE VERMGSEYOİ Büyü N PLANLARINI ÖĞRENE-" BiLECEKTİM... Bu SOMBA MERDİVEN VE ASAN. senim TAMRİB EDECEKTİR... KAÇMAĞA İMKAN BULAMIYACAK LARDIR .. HEMEN Fi: *Yi ONLARA ka.İ| TiLi arEşLeyip. MUHAFAZA i Ca ETTİM... İT İBUNDAN SONRA işimi Zi RAMATCA YAPAR İSTEDİĞİMİZ. 61Bi HA, REKETTE : Pe EPEY HRPALANDI| BİRŞEY OL- A AN. SEN NAŞILŞIN ,MADIM YAL ASIR ŞEYİN VAR MI.YMIZ MAR, İDTANTMEMRUN ETMEK İMERDİVENLER Yıkın) BANA ÖYLE GELİYOR | | RÜ DI.oRADAN KacAaM) Ki ETFAİYE GELİNCE ŞüağURLA PARA: AYIZ BALKONA ÇıKA. | VE iROS IŞİ |Sacağı ATRA İm AKLIMA BİRSEY MiŞ OLACAĞIZ... GIZ... SENİ G8LOİ KENDİME Bağla İÇİN KENDİMİ ÖLMÜŞ Ağ AŞ ; “MİOYİ GiBi GÖSTERECEĞİM... GRE YOK p E Şİ | 4 Zati Vi BENİ HASTAHANEYE * ie 4 ü ia M - HAYDI £ y KALDIR VE DİKKAT. Polis hafiyesi X:9 yahud Dekster ıslahıhal etmiş bir haydut olan Mişelden bir mektup alıyor. Bir ohaydudun Nevyorkta bulunan Prens Abdullah milyonlar değerindeki hazinesini çal * mak üzere olduğunu haber vermektedir. Fakat Maroninin adamları Mişeli öldürüyorlar. Ve sırlarını bilen Mişelin kız kardeşi Şilâyı da takip etm:ğe koyuluyorlar, X:9 Prens Abdullah: haydutların elinden kurtarmayı kararlaştırıyor, Bunun için haydut kıyafetine girip onlarla beraber çalışmağa başlıyor. Fakat Şilânm hizmetçisi Mari abtallıkla x9 u ele veriyor. X:9 kaçıyor. Prens Abdullah da bu sırada mücevherat koleksiyonunu teşhir etmeğe karar vermiştir. Polisler bundan endise ediyorlar. Fakat bu endişelerini belli etmek istemiyorlar, Halbuki Maronl Prens Abdullahm vekilharer olan Aliyi de elde etmiştir. Şimdi de X:9 u ortadan kaldırmak çarelerini araştırıyoz. Oturduğu evin altına bomba koyarak onu havaya uçuruyorlar. Fakat X:9 yanında bulunan şişman Jorjla birlikte paraşütle evin üstünden o atlıyarak ölümden kurtuluyor. Fakat kendi sini ölmüş gibi bildirerek (haydutları kandırıyor. PARDAYANIN OLUMU u 10 PARDAYANIN ÖLÜMÜ hiç bir şey düşünmeden kapağı kaldır- dı. Sevincinden bağırdı. Diz çökerek iki kolunu dirseklerine Okadar altm kümesi içine daldırdı. Jillo bu anda, yeri göğü, Parda - yanı, amcasını unutmuştu. Korkaklık, alçaklık,. tembellik gibi huyları da or. tadan kalkarak geriye yalnız hasisliği kalmıştı. Bir müddet seyrettikten sonra Jil lo artık ceplerini doldurmak lâzrmge- leceğini düşünüp işe başladı. Büyük bir acınma ile; — Ne yazık ki bu paralarm hep. &ini götüremiyeceğim, diye homur. dandı, Altınları gelişi güzel (o ceplerine, koynuna, kunduralarına doldurdu. Aptal herif, sokakta bu halile bir adım bile atamıyacağını, o paraları yollara düşüreceğini ve bu suretle der riyelerin, halkın dikkatini çekerek he- men yakalanacağını hiç düşünmüyor. du. Mütemadiyen dolduruyordu. — Hele şu parlıyay bir kaç altımı| dn alayım. Cepleri patlayıncaya kadar dol - muşta, — Şu güzel bir altmı bırakırsam yazık olur, Şapkasını da doldurdu. Jillo artık işini bitirdikten sonra bacakları ayrık, kolları sarkık ve ger gin olarak kımıldanamaz bir halde: — Ne yapayım ki yarısını bile a. Jamadım, Şimdi kaçmalıyım. diye mr- rıldanarak kasanın kapısını kapadı. Yüzünü kapıya çevirince dudak . Tarı sarkık, gözleri (bitkin bir halde taş gibi dondu kaldı. © Amcası orada duruyordu. <2 A Müthiş Jil kapıya dayanarak çir - kin bir gülüşle yeğenine (bakıyordu. Jille ellerini bitiştirmek istedi. Bu hareketi sırasında iki üç avuç altın istifi döşemenin üzerine yuvarlana - rak dönmeğe, dolaşmağa başladılar, Jillo diz çöktü, O vakit kunduraları yırtılarak aL tın dansı müthiş bir müzik ile bera - ber tekrar başladı. İhtiyar Jil ise, son derece bir deh- şetle gülerek, yerde yuvarlanan al - tınları gözucuyla takip ediyordu. Jillo da bu hali görerek gülmeğe çalıştı. Sonra sesi titriyerek: — Amcacığım, muhterem amca - cığım!, sözlerini kekeledi. İhtiyar: — Orada ne yapıyorsun? diye sor- du, —Ben. Görüyorsununz ki... Ben s.kasanızı düzeltiyordum.. — Ne âlü?, Demek kasamı düzel - ! tiyordun? Devam et öyleyse yavrum. Jillo şaşırdı kaldı. Amcasının a - laydan hoşlandığını bilirdi. Bu müt - hiş ihtiyar gülmeği, şaka etmeği çok severdi. Korkunun son derecesine uğrıyan Jillo: — Neye. devam edeyim'diye mı. rıldandı. — Devam et! Kasamda 29965 gü - müş lira ve 60228 altın lira vardır ki eğer hesaplamayı o biliyorsan hepsi 59593 eder, dedi. Jio, elinde olmıyarak : — Seksen dokuz bin beş yüz dok- san üç!., diye tekrarladı. — Bünları ben bütün ömrümce uğraşarak biriktirdim. Haydi yavrum, hepsini gözümün önünde birer birer say, Ve 25 şer liralık kümelere ayır. Altınları sağa koy. Çünkü onlar daha| muhteremdir. Gümüşleri de sola, >. di... Ne duruyorsun? Kendi kendine bu işten ucuz kur.) tulup kurtulamıyacağını o hesaplıyan Jillo: — İşte muhterem amcacığım işte cevabını verdi. Ve ceplerini, mintanı - nr, kunduralarını boşaltmağa baş. ladr, Düzeltme işine amcanın parlıyan ve yeğeninin ellerinden O ayrılmıyan bakışları altında başlandı. Her küme kasaya kondukça Jillo gizlice içini çekiyor, Jil ise: — Daha on beş bin.. Daha on iki bin. Daha altı bin. diye sayıyordu. Altmlar kasaya girdikçe adet kü. gülüyordu Ve saat ikide (başlanılan bu iş saat beşe kadar sürdü. Bu sırada ise dokuzuncu Şarl Pa- rise girmiş ve şövalye ile babası Dan. junun askerleri ile çarpışmışlardı. Vekilharç, paraları kasaya yerleş, tikçe geri kalan yekünu söylüyordu. — Daha beş bin.. Daha dört bin. Daha üç bin. Üç bin lira eksik! Son altını da kasaya yerleştiren Jillo etrafına bakmmea — başka altın göremedi. Odada kasadan başka eşya yoktu. Döşeme tahtaları da (tamam görünüyorlardı. Artık hiçbir şey (o kalmamıştı. Jil tekrarladı: — Daha üç bin! — Ne söylüyorsunuz amcacığım. — Daha üç bin liranın eksik ol - duğunu söylüyorum. Jillo ceplerini o karıştırarak, bir buçuk Eküden ibaret olan kendi pa - rasını da kahramancasına ihtiyara u- zattır. Jil bu parayı da aldıktan sonra: — Alt tarafı? dedi. — AH tarafı mı amcacığım? — Evet, üç bin lira? — Fakat amcacığım, bende başka para yoktur. Til omuzlarını silkti. Bununla be - raber, İçinde bir üzüntü de başla. mıştı, Gülmesini acılaştırarak ! — Haydi çabuk ol.. Bana üstünü arattırma! diye homurdandi. — Üstümü araymız amcacığım. Başka on param yoktur. Jil, ümitsiz bir suretle mirılda 4 narak titriyen ellerile Jillonun elbise lerini aradı, Tepesinden soğuk bir ter boşandı. Jillo Oyalan söylememişti. Bununla beraber hasislerin kalbinde ümit kolay kolay ölmez. — Elbiselerini çıkar! dedi. Jillo, yarı ölü bir halde itaat et. ti. İhtiyar Jil, elbiselerin her parçası. nı dikaktle aradı. Cepleri tersine çe - virdi. Astarları yırttı. Fakat nihayet müthiş hakikate boyun eğmeğe mec - bur kaldır. Hazinesinden üç bin Bra eksikti. Odada müthiş bir küfür gürledi. Arkasından Jilin iniltiyi andıran sesi duyuldu: — Paralarımı geri ver sefil! Amcası tarafından boğazı sıkılan Jillo çırpınıyordu: — Üstümü. arayınız . ameacığım Vallah on para bile almadım. Jil, yeğeninin gırtlağını bıraka « rak saçlarını yolmağa başladı. — Senelerdenberi dişimden tırna- Zımdan arttırdığım — paralar. Fakat altınlarımı kim aldı? Elimde o silâh olduğu halde kasanm © önünde gece