Mecidiye ölmedi! Doktor Ç. Ç. Sami anlattrı — Allah rahmet eylesin bizim Ne Şenket vardı. Ev yap - Mağ ailnine iyice yer ettirmiş, Kğ etlik ürüne biriktirir Bir gün enucuz yemek nasl alacağını konuşuyorduk. He: ir fikir ileri sürdü. Sıra Şev e lâ kendisinden şöyle bir Mitalen vanalarda: “> Zeytinlerin çürüklerini alır, Sin, Üstüne hol İncel sikmek "nh havyar gibi gider. kat o, şöyle anlatmağa baş N > Bizim evde bir kedi var.| Yat ekmek yemiyor. Biraz pey *dindim, Burnuna sürüyorum. ydi koklayınca peynirli sanı iy, Yutuyor. İnsanlara ayni usu tatbiki nasıl olur diye düşünü" gin amma, şeklini henüz keş” İemedim. İşte bu - tasarruf meraklısı dok Şevket, bir sabah, hastahaneye Bran, bir halde geldi. 7 Ne var? Ne oldu, üstat? ye sordum. anlatmağa başladı: , da, ... Mind, 1 Kim o? Mz Amün ağır hastamız var, > Geliyorum. de nen hazırlandım. Palas pan indim. Bir delikanlı ME. erin elimde kaca Kg eke. Uşağı | ea ürüdül. Kalabalık bir ailenin! iy gittik. Herkes matem ve te-| Np Arsan doktor... * diyerek be yanına aldrlar. | gece evin zili hızlı hızlı cak... O matem arasında doktorun vizitesini kim düşünür.? Bir kaç kere ayni hal başıma geldiği içm tedbirli davrandım. . — Bayılmış efendim. Merak * lanmayın! -dedim. Şimdi bir ilâç yazacağım... Ağzma bir iki kaşık verirsiniz... Ayılır. Reçeteyi yazdım. Tabiatile viziteyi de aldım... Tam kapıdan çıkıyordum ki, ev halkından bir delikanlımm ace Teyle pabuçlarmı giydiğini gör - düm. — Dur, oğlum, acele etme, be" raber çıkalım... » dedim, Tabii, itibar meselesi de var: “ — Doktor, ölüyü anlıyama - dıl. Bayğn sandı! Bize nafile ilâç yaptırdı!,, filân diyerek de - dikodu yapabilirler... Gençle birlikte sokağa çıktık. -— Nereye? » diye sordum. — İliç verdiniz ya.. Onu yap tırmağa... — Beni dinle evlâdım... Başın sağ olsun.. Hasta vefat etmiş... Fa kat, ev halkının yanmda bumu söy lemedim... Çünkü ağlıyacaklar, szlryacaklar, kalbim dayanmaz... Onun için « “Bayıldı!, dedim... Tabiatiyle, artık ilâca hacet kal madı... Sen eve dön, işi idare et... ağ, İİ Şevket ilâve etti: — Bizim mecidiye ölmedi... Onun için memnunum... İşitip yazan: Hatice Süreyya Çocuk babaları Kendiniz ve kendiniz yaşta olar lar için aldığınız gazetede yavru. larmızı da alâkalandıracak kısım lar bulunmasını temine çalışar HABER çocuklarınızı Ohem eğlendirecek hem de kendilerini memnun ede , cek bir iş yapmak maksadiyle: Sizden şunu istiyor Mektebe giden çocuklarınızın bize WP de elimi nabzına attım, kal! resimlerini p Sinledim ki sizlere ömür.. | gönderiniz $k az müddet evvel ölmüş... Bu fotografların arkasına çocu » Ödüm patladı: funuzun ismini, yaşmı, devam et Bizim mecidiye yanıyor... tiği mektebin ismini, hangi smıftz 1 İle ya: “Ölmüş efendim!,, | ş olduğunu ve mektep numarasını dz hk hemen feryatlar ayır| | eydediniz. » incek... Bizim para unutula”! zi Miredeki son isyanlar esnasında vurulmuş olan Kahire üniversite Dü Abdülhekimin cenazesine 9000 talebe iştirak etti. Yukariki resim Mı - in cengzeyi hesteneden camie götürüşünü gösteriyor. Talebe ce - ie e tale - i gelinerek ihzar edilen tribünler - e — e Güzel Edirne Kurtuluş bayramını coşkun bir sevinçle kutluladı Tören tafsilâtını yazıyoruz Edirne, (Özel aytarımızdan) — Yeşil ve Türk Trakyanın incisi olan şirin Edirnenin kurtuluşunun 13 üncü yıldönümü münasebetiyle bir haftadanberi İstanbuldan Trak yanın bütün il ve ilçelerin. den gelen binlerce halkın ve ö&- zel heyetlerin, başta Edirne say- lavları Faik Kaltakkıran, © Şeref Aykut, Doktor Fatma Memik ile Ankaradan gelen saylavlardan Ge neral Şükrü Naili (o (İstanbul), Mazhar Müfit (Denizli), Cemil, Şakir (Tekirdağ), Şekibe (Bursa) Şevket Ödül, Zühtü (Kırklareli), Ferruk (Kayseri), Bediz (Konya) Akagündüz, Eşref, Ahmet (An- kars), Mustafa (Çankırı), Nuri (Muğla), Galip Pekel (Yoz- gat) m, Korgeneral Salih, Tümge- ners| Şemsettin, Muharrem Maz- hamum iştirakleriyle geçen yıllar- dan daha parlak ve daha canlı bir surette kutlulandı. Şehir baştanbaşa ve pek itina- kh bir surette bezenilerek donatıl- mış ve şehrin muhtelif yerlerine müteaddit zafer takları kurulmuş- ta. Daha sabahtan itibaren halk, sokaklara dökülmüştü ve yapıla- cak olan büyük geçit resmini sey- retmek Üzere yer bulmak için is- tical gösteriyordu. Kutlulama törenine tam saat 10 da başlandı. İlk önce hususi bir heyet otomobillerle şehir dışmda Ayşekadın mevkiine giderek or- dunun girişini temsil eden erleri- mizi heyecanla karşıladı. Bunu müteakip genel espektörlüğüne, i Halk Partisine, ilbaylıkla şarbay- lığa gidilerek tebriklerde bulunul- du Sant 10,45 de Cumuriyet mey- danına toplanan heyetler on binlerce halk, mektepliler ve erle- rimiz o anda atılan topu müteakip yurt için ölen askerlerimizin hatıra larma hürmeten bir dakika süküt ettiler. Bundan sonra muzikanın selâm marşı dinlenirken büyük üs- tat Sinanm şaheseri olan Selimiye minarelerine şanlı sancağımız çe- kildi. Meydanda hazırlanan kur- banlar kesildikten sonra kürsüye çikan Edirne saylavı Şeref Aykut, “Selâm sana ey tarihin yaratıldığı günden beri şandan şana, şereften şerefe, zaferden zafere koşan al Türk bayrağı,, diye başladığı ve sık sık alkışlarla kesilen çok kıy- metli söylevi, halkın alkış tufarı arasında (Yaşasm Atatürk) sesle- ri, Trakya ufuklarında yükseli- yordu. Şeref o Aykut'un (o söylevini İstanbul (Üniversitesi (talebe - lerinden (Hayrünnisa, Vildan, Galib OArroğul, Edirne Er J kek öğretmen okulundan Reşadım çok değerli söylevleri takip etti ve çok alkışlandılar. Bundan sonra Belediye önüne | de yer alındı ve geçit resininin başlanması beklenildi. başlanması beklendi. Saat 11,15 de geçit resmi bas- Edirnenin kurtuluş bayramı intibalarından diğim balde kendimi tutamadım. kerlerimizi selâmlamak üzere tri. bünün ön sırasında yer aldı. Ön- de süel müzika olduğu halde kah- raman askerlerimiz ve bunu takip eden cesur jandarmalarımız, mek- tepliler, üniversite talebeleri, mil- Ni elbiseler giyen mini mini Kurtu- okulu talebeleri, spor ve esnaf teşekkülleri, izciler, atlılar sıra i- le geçtiler. Ve her biri sürekli al-| kışlarla alkışlandılar, Geçit resmi! iki saat devam etti. Geçit resmi bittikten sonra A- tatürk heykeli önüne gidildi. Hey- kele yirmi kadar çelenk (kondu. Nutuklar söylendi ve sabahki tö - ren burada bitti. İkindi namazmdan sonra Seli- miye camiinde İstanbuldan sureti mahsusada getirilen hafızlar şe hit askerlerimizin ruhlarma mev- lüt okudular. Gecesi binlerce halkın, mektep- lilerin, asker ve jandarmaların iş- tirakile büyük ve muhteşem fener alayı yapıldı. Halkevinde zengir programla güzel bir (o müsamers verildi. Belediyede verilen balo sabaha kadar çok nezih ve çok eğ- lenceli devam etti. Edirne şimdiye kadar kutlula- ma bayramını bu kadar parlak te. zahüratla kutlulamamıştı. KE sevinç ve heyecanına payan yol tu. Tören biteceğine yakın iç has- talıkları mütehassısı ve Edirnenin kıymetli saylavı doktor Bayan Fat- ma Memik'e rasladım. Son derece heyecan içinde olduğu besbelliydi. Yersiz ve zamansız olduğunu bil. Bana bu günkü duygularını söyle- mesini rica ettim. elHiyecanı bir kat daha aritr. Ve şunları söyle - di: “Edirneyi eskiden tanımak fırıl satını bulamamıştım. o Yakm bir| zamanda tanıdım. Fekat daha E- dirneye adım atar atmaz çözülmi- yecek bir bağ ve sönmiyecek bir yurt sevgisiyle bağlandım. Az z2-| Edirnenin kurtuluşunu yurtsever içli ve samimi yurtdaşlarımla bes raber kutlulamak üzere koşa koşa geldim. Her türlü elem ve ıstırap içinde çırpınan, fakat ümütleri hiz bir zaman sönmiyen yurtdaşları « mmm, kahraman erlerimizin yerle. ri, gökleri titreten sert yürüyüşle ri, şanlı bayrağımızın dalgalanas rak binlerce kişinin başı üstünde koca Sinan şaheseri Selimiye ca miinin iki minaresi arasına çekil. mesi anında duyduğum heyecanı anlatmak kudretinden mehrumt kaldığıma müteessirim. Beşikten tutunuz da ancak değnekle yürüs yebilen bu toprağm her türlü te cellilerini tatmış ninelerime kadar herkes neşeli, sevinç içinde bayras mı kutluluyordu. Geçit töreni pek mükemmel oldu. Bilhassa mektep lerdeki intizam, buranın bir kültür kaynağı olduğunu her hareketiyle ispat ediyordu. Fazla bir şey söy- liyemiyeceğim, beni mazur görüs nüz, çok heyecanlıyım.,, Sayın saylav Dr. Bayan Fatma Memik'e gazetem namına teşele kür ederek ayrıldım. * R.Y,