8 Kasım 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

8 Kasım 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MAKEDONYA İhtilal Komitesi Balkanları ölüm tuzağı ve pusu yeri hatine getirmiş olan teşkilâtın iç yüzü Tetrika No; Yazan: Stoyan Kristof Sofyaya varır varmaz, Yugos- lavya casus teşkilâtile temasa gi: rişerek bir miktar daha para çek- ti, Vakti gelince Sofyada Vmro sından henüz kaçmış bir mülteci ajanma giderek Sırp Makedonya olduğunu ve bizzat Mihailoffa söy İermnesi lâzım gelen mühim bir ha. ber taşıdığını anlatti. £ Mihailofla bir mülâkat tertip edebilmek için üç dört hafta geçti. Her nedense bu adam Mihailafun karsısma dikilince fikrinden vaz geçti; buraya niçin gelmiş olduğu- nu baştan başa anlattı. Ve ihtilâl komitesine can ve başla hizmete hazır olduğunu söyledi. Kafası isyan, entrika ve katil kazam olan İvan Mihailof hemen mukabil bir hareket için bu ada- mm teklifinde çök güzel bir fırsat gördü Monçiloffa geriye dönerek Laziçi öldürdüğü takdirde beş yıl- dır yurda karşı yaptığı hiyanet af. folunacağı gibi adının kahraman- lar listesine geçeceğini söyledi. Adamın Sırbistana dönmesini kolaylaştırmak ve Laziçin karşısı na çıkabilmek imkânmı vermek için İvan Mihailof kendisinin öl- dürülmüş olduğu havadisini de çı. karmağa muvafakat etti. O gece Yugoslav sınırları yakmında yalan cıktan bir çarpışma yapıldı ve er- tesi günü Sofya gazeteleri birinci sayıfalarmda büyük puntolarla İvan Mihailofun öldürülmüş oldu ğunu yazdılar. Bu hayadis bütün dünyaya ya- ydı. Makedonya ajanları da şa. yiayı ne tekzip, ne de tasdik etti- ler. Bu sırada da Momçiloff komite. ciler tarafından yakalandı. Asker- lere İvan Mihailoffu öldürmüş ol- duğunu söyledi; bundan başka ağ- zından bir tek söz çıkmadı ve hiç geçiktirilmeksizin İştip de albay Mibailoviçe götürülmesini istedi. Albay Mihailoviç, Yugoslavya rın umum jandarma kamutanı ge. neral Tomitç bu entrikada Laziç- lerin yardımcıları idi, İşte bunun içindir ki Momçiloff derhal İştipe götürülmesini istemişti. İştip de Bu adama Sırp subayla. rı parlak bir istikbal yaptılar. Ve vali onu kendi otomobili ile Üskü be gönderdi. General Tomitç de ora refakat etmişti. Momçiloff general Tomitçe te- minat veriyordu. Komitecilerin A- lekşandroffun öldürülmesinde de hâdisenin tam iki hafta bütün dün. dan gizli tutulmuş olduğunu söyli yordu. Belgrata varır varmaz Momçi. loff dahiliye nezaretindeki deire- sinde gayet iyi muhafaza edilmek. teolan güçlü Lazitçin huzuruna çıkarıldı, Kapı muhafızları tara - fından kapanıp da Laziç elini ma sasmdan Monçiloffa toka etmek üzere uzatır uzatmaz berikisi ateş etmeğe başladı. Laziç masasmm arkasına yığıldı. Katil de dört kurşunla işi bitirmiş olduğunu sandı. Bunun üzerine bir kurşun. la kendi beyni de parça parça ol » du. Laziçin almış olduğu yaralar iyileşti ve bir müddet için Make - donyada Vardar valiliğine tayin edildi, Şimdi de krallık niyabeti onu dahiliye vekilliğine getirmiş bulunuyor. General Tomiç de kral Aleksandrın vasiyetnamesile ka - bineye üye olmuştur. Sofyaya döner dönmez Vmro - nun geçirmekte olduğu buhrana dair bilgi toplamağa koştum. Kon- grenin henüz toplanmamış olduğu ng ve komiteciler arasındaki an - laşmazlıklarm vuzlaştırılamadık » tan başka bunun tabancalarla hal. ledilmek üzere bulunduğunu öğ - rendim. General Protogeroffun alevlen. dirmiş olduğu rahatsızlık şimdi bü tün ihtilâ! teşkilâtma sirayet et . mişti, General Protogeroffla Mihai - loff arasmdaki anlaşmazlık mer. kez komitesinde olan meslektaş - Irklarınm başmdan beri devam edegelmişti. Bunlar pek nadir ola. rak yüz yüze geliyorlar, ekseriy: not ve mektuplar yazıp duruyorlar dı. o Teşkilâtın mühim bütün ü- yeleri generaldan nefret ediyor ve ancak gelecek genel kongreye ka. dar ona ses çıkarmamağa karar vermiş bulunuyorlardı. Bu sırada ise Mihailoff onun aleyhinde icab eden vesikalar toplamağa uğraşı- yordu. Aleksandroffun öldürülme si işinde parmağı olduğunu isbat eden vesikalar tamamlanmea kor grede bunlar bir bir onun yüzüne çarpılacaktı. Ancak generaleski bir tilki idi. Kendine karşı kaynamakta olan kazanın ne olduğuu çok iyi bili » yordu. Bundan başka da Mihailof. fun böyle çarçabuk iktidar san - dalyesine çıkmış olmasmdan do- layı dehşetli bir kıskançirk duyu. yordu. i Pirotogeroff, merkez komite » sindeki eski yerine niçin tekrar s€- gilmiş olduğunu, o Aleksandroffa tapan gençlerin kendisini sadece idam hükümlerini imzalaması için 1924 te esirgemiş olduklarını, çün kü o günlerde Vmronun pek ziya: de zedelenmiş bulunduğuhu ve kendisinin öldürülmesi ile vazi » yetin daha çok kötüleşeceğini hep biliyordu. Fakat sonraki yıllarda Mihailof ile genç yardımcıları durumlarını *yileştirerek kuvvetlendirmis e! » duklarından şimdi general Proto - Eğer hiç birşey olmasa bile ken disinin merkez komitesine seçil - lemiyeceği muhakkaktı. Bu bile müthiş bir ceza olacaktı, Süel rüt- besi, sosyal durumu, ve ibtilâlde olan uzun hizmeti bakımından merkez komitesine yeniden seçil. memesi general için en büyük bir kahirdı, Böyle utandırıcı bir biçin de kaldırılıp atılması düşüncesine bile tahammül edemezdi. İşte bı: nun için de kongreyi toplatmak ü zere elinden gelen her işi yapı yordu. Hadiseler generala yardım edi. yordu. Vmronun dış işleri komi tesi de bu kongrenin toplanması nı istiyordu, Yeni faciaları hızlaş- tıran general değil bu komite ol. muştu. Her nekadar işe genera! başlamış olmakla beraber, komi - te devam ettirmiş, fakat Sofy: yaya kaldırımlarını kendi kanile boyıyan general olmuştu. Dış işleri komitesile general a- | Todor Aleksandr, rasında Mihailoffan kongreyi iel lamak plânlarmdan başka bütün meşeleler üzerinde keskin bir an » laşmazlık vardı. Mart aymda mer. kez komitesinin Mihailoff, Proto- geroff ve Pope Hristofftan ibaret! HABER — Aksam postası $ SONTEŞRİN — 1935 73 AmerikayafA“ Vapur limana girer girmez, Nev york zabıtası Transatlantiği sar- mıştı. Tomsonun muavini, vapu» run güvertesinde dolaşan Aslan| Turgudu bulmakta güçlük çek” medi. İ Cim, Amerikaya yeni gelen fürk gencinin ilk önce adını sordu. Sonra pasaportunu istedi.. Tetkik etti.. Candan ve eski bir dost eli uzatır gibi, Aslan Turgudun elini sıkarak: — Biz de sizi bekliyorduk! de- di, şefim Mister Tomson namına sizi selâmlarım. Aslan Turgut, Cimin Nevyork zabıtasına mensup olduğunu an - layınca, beş gün önce çektiği tel - grafın umduğu tesiri yaptığını gö- rerek sevinmişti. Aslan Turgut yolda gelirken, kendi kendine: — Olabilir ya, diyordu, Ameri- kalılar garip insanlardır. £ Belki benim telgrafımı, şöyle bir oku - duktan sonra sepete atıvermişler dir. Vapurdan iniyorlardı. Cim, Aslan Turguttan ilk önce şu noktayı öğrenmek istemişti: — Bizi iki yadanberi oyalıyan şu esrarengiz Türk kızıyla alâka. nızı öğrenebilir miyim? Aslan Turgut tereddüt etme- den: — Nişanlımdır.. Evleneceğimiz sırada Hopkins isminde bir Ame- rikalı, kendisini yatiyle buraya ka» gırdı. Diyerek, gözünün ucuyla Ame- rikalı polis hafiyesini tecessüs et- meğe başlalamıstı. Cim: — Fedakârlığınıza hayret et * memek kabil değil! ded:, İstan - buldan buraya kadar onu arama ğa gelmeniz, şüphe yok ki, ara - nızdaki sevgi bağlarının kolay kolay çözülmiyecek kadar uv * vetli olduğunu gösteriyor. Aslan Turgut, Cimle bir otomobile birmişlerdi Cim yolda kıs#ca Türk gencine şu izahatı verdi: — Bu işi üzerine alan şefim. A- merikanın en maruf polis hafiye beraber ms ka çırılan irk kızı Polis hafiyesi Cim, Arslan Turguda vapurdâ" “Sizi şefim namına selâmlarım!,, dedi ve yolda giderken, Neclânın izinin bulunmadığını söyledi — Ben de kenlisini g'yaber ta nıdığım için, telarafımı onun ad: resine çekmiştin Umarım ki pa rayı haydutlara haptırmadınız? — Bu işte haydutların alâkası olduğunu nereden biliyorsunuz? — Neclâdan babasına mektup bize bu meselede bir hay dut parmağı olduğunu gösterdi. — Mektupta nişanlınız, ne isti yordu? — Serbest kalabilmesi için yüz bin İira gönderilmesini... — Hopkinsten de bahsediyor muydu? — Şüphesiz.. Bu parayı ona ve- rerek serbest kalacağını yazıyor du. Aslan Turgut cigarasını yaka rak ilâve etti: — Ümti ederim ki, Hopkins” şimdiye kadar tevkif etmişsiniz dir? Cim kekeledi: — Maalesef, milyoner Hopkins şimdi toprak altında yatıyor — Toprak altında mı? İşte bu haber canımı siktir. — Hakiki Hopkins ö'meseydi, haydutların ve nişanlınızm izini bulmak kolaylaşacaktı! , Aslan Turgut terlemeğe basla - mıştı, Demekki Nevyork zabıtası iki aydanberi akıntıya kürek çekiyor du! — Hopkins eceliyle mi öldü? Diye sordu. Aslan Turgudur bu sualine Cim bilriyerek cevap ver - di; — Hayır.. Haydutlar öldürmüş ler. Vücudu yara, bere içindeydi. — Bu kadar söpheli vazivette ölen bir adamı nasıl gömdürdü - nüz? — Tahkikat 3itmişti, Hopkin siu kızkardeşi de biraderinin ce « sedini istedi. — Siz de verdiniz, öyle mi? — Evet. Şefim emret. Mezar lığa gömüldü, Fakat, ihtivaten me- zarlığı tarassut altına aldırmayı ihmal'etmedik. Aslan Turgut, çok güzel ve pü rüzsüz konuştuğu ingilizce ile yar rı ciddi, yarı alay eder bir tavırla mırıldandı: etrafı muhalızia riyle çevrili olduğu haideğ yazıcı sına emirlerini yazdırıyor. üç üyesile dış işleri komitesinin Yorgi Bazdaroff, Kiril Parliçeff ve Naum Touealevskiden mürek - kep üç üyesinin huzurile yapılan bir kaç toplantıda, Mihaioloff bir kongrenin davet edilmesine arka. daş'arını kandırmıştı. Ana yasa « nın her üç yılda bir toplarmasını emrettiği kongrer n zamanı gelip geçmişti bile, (Devamı var) gelen) — Cesedi gömdürdükten s9” ra, mezarlığı tarsssut altma alm doğrusu her zabrla (o memuru, aklına gelmiyen tedbirlerdendi"” Cim gülümsedi. Otomobili" başka bir şey konuşmadılar. Aslan Turgut, kendisinin Türkiyede oldukça tanınmış * zabıta memuru 3iduğunu söyler” ğe lüzum görmemişti. Neclânın izi üzerinde yürümek te olduğunu kuvsetle tahmin den Aslan Turgut, karaya basar basmaz müthiş bir inki hayale uğramıştı, Polis müdüriyeti kapısında a mobilden inerken kendi ken mırıldandı: — İyi ki parav. haydutlara yor tırmamışlar, böylece bütün İP ları kaybolacaktı. Aslan Turgut, Amerikanın ge hur polis hafiyesi Mister To la konuşuyordu. fi Başbaşa vermişlerdi. Tor? nun odasında kendilerinden bf ka kimse yoktu. Tomson, Nec'ânm nişanlısifl! konuşurken, önündeki küçük deh terine küçük notlar alıyordu. — Kaym pederinizir serili çok mudur? — Bir milyona yakın altın fir sı olduğunu söylüyorlar. — Bu kadar parası oldu emin misiniz? — Elimle saymadım! — Nişanlımızia Hopkins arti da başlıyan dostluğun sevgiye ru gittiğini farkedemediniz mi — Bir gece milyonerir yatın? beraber davetli idik.. O gece Hor kinsin benim gelişimden hoşl”” madığını sezince, bir daha | gitmedim. Esasen o geceden kaç gün sonra, yat İstanbulda” g kıp gitti. — Çanakkaleden niçin çeviri diniz? l — Neclânm bu adam tarafi” dan kaçırıldığı, hiç birimizin # lımdan geçmemişti. e Kendisi” plâjda boğulup öldüğünü zan! derek, hepimiz matem içinde lıyorduk. ! Bir müddet sonra Nevyorkt#? kısa bir telgraf aldık.. Hayatta © duğunu öğrendi Biraz vaha ra da para talebini havi mekt i İ geldi. O vakit Hopkinsin tuz” na düştüğünü anladık. bf — Keşki buraya kadar 78 9 etmeseydiniz.. Bu tafsilâtı bi posta ile de bildirebilirdiniz?. — Neclâ hakkında kanasti sorabilir miyim? ok — Şimdilik hiç bir fikrim * şi Hakiki Hopkinsin ölüp ölmedi İ ni tespit etmeden, Neclânın ' bulmak kabil olmıyacak. — Parayı almak için bank?” gelmediler mi? lari — Geldiler., Fakat, mem. mız, gözlerini korkutmuş ols: bi, o günden sonra, bir daha İ kanın semtine uğromadırar: ) “Devami

Bu sayıdan diğer sayfalar: