RE RR aş PM A, KN AŞ 21. İLKTEŞRİN. 1935 Benim —— geye görüşüm : Sayımdan birkaç enstantane... adım ötede bulunan kulübeler... 29 ilkteşrinde Şehir Yarabbi! Bu dar yerde ve bu pis|tİyatrosunda başlıyor Dün, sayımda kontrol mi Sahamda en a emri en iptidai kulübe. lere kadar türlü türlü meskenler ve bunların içinde çeşit çeşit yurt- daşlar vardı. Dikkatime çarpan noktaları kaydediyorum: ... $ İstanbul halkı, umduğumdan da daha terbiyeli imiş... Avrupa" hn en büyük ve en ileri şehirle- rinde bile böyle bir sayım günün- de evleri ziyaret eden memurlar. bir takım kabalıklarla karşılaşır lardı. Fakat, şehrimizde her yurt- daş son derece naziktir. Biz! se- simli bir yüzle, sevimli sözlerle karşıladılar. .. $ Bilhassa, sokaklarda, emsali- be asla raslanınıyan bir nezaket göze çarpıyordu: Münevverlerden mürekkep olan sayım ve kontrol memurları, tam manasiyle ideal bir şehrin halkı gibi konuşuyor. lardı. İnsan kendinin nerede ol” duğunu şaşırıyor, teşrifat sözleri-; le ifrata varan eski Babıâlinin ko- ridorlarmda sanıyordu: “Allah Benürler versin efendimiz... ne| vinden cümleler... . ii $ Şu kötü tarafı kaydedeyim: Bizde ev zevki yoktur. En zengi- nimizden en fakirimize kadar, im-| kândan pek kölü olarak ev 3 ür) yoruz! Mütemadiyen şaştım: Şu ipek gömlekli delikanlı, şu son moda şık bayan.bü'berbat odalar da mı yaşıyor? Şıklığına sarfetii. ğinin onda birini bile evine “ fetmemiş! . .. $ Bir tarafı Gümüşsuyu cadde si, öte tarafı Dümen sokağı olan, yani şehrin en zengin yerlerine iki ger üyük fırtınalar Birçok vapurları tehlikeye'düşürdü Londra, 20 (A.A.) — Atlas denizile Manş denizinde ve kuzey denizindeki bütün kıyılarda çok zorlu bir fırtına hüküm sürüyor. Dün akşam, fırtına yüzünden üç ki- 'ginin öldüğü, bir çok (kimselerin de .Yaralandığı bildiriliyordu. İzlânda a - dasının 900 kilometre açıklarında fir. tmaya tutulan Verdulia vapuru telsiz. “Ie imdat dilemiş ve tayfa vapuru ter - iketmeğe mecbur kalmıştır. i Esbe adlı Finlândiya vapuru Kum. berlând yakınlarda kayalara çarp * Miş ise de, içindekiler kurtarılmıştır. İngar adlı Norveç vapuru Mersey kanalında tehlikeli bir vaziyettedir. Haylând vapuru Kormer açıkla -| Tmda uskurunu kaybetmiş ve gemiyi Yedemek mecburiyeti hasıl olmuştur. Bir çok yerlerde uçak servisleri ya. *pılmamaktadır. İngilterenin kuzeyin- de ve İskoçrada telefon o muhaberati kesilmiştir. z Hamburg: 21 — (A.A.) — Evvelki Gece öimal denizinde şiddetli bir fır tma bütün vapur seferlerini durdur .! muştur. 6000 tonluk Fransız vapuru Adrar, Hamburgdan Liste giderken karaya | oturmuştur. Gelen kurtarma gemisi tayfayı almak istemişse de tayfa ge- Miyi terektmek istememiştir. i Almanya ile Danimarka arms münkale kesilmiştir. — İ “Bay şimdi sizi kabul edecek! İ Ermeni memur, redingotunu giy- İ teber olacak ve bakanlar Orta okuma #irinci sınıf birinci fasikül çıktı Dağıtma yeri -VAKIT yurdu. Istanbul Ankara caddesi: Tel. 2437 lik içinde bu kadar nüfus nasıl yaşıyor? Nasıl yaşatılıyor? Burası bütün ( hastalıkların (menbar dır! Belediyeden vazgeçtik, ci. vardaki zenginler şuraya bir uğ» rasalar, evlerine hastalık sıçrama. ması için azıcık himmet gösterir- ler... Kokuyu duymuyorlar mr? Mar» zarayı görmüyorlar mı? Tâ karşı- da da bir hastahane vardır... Bu kulübelerin iptidai hayatı Habe- şistanda bile yoktur! İ ». - $ Karakollarda umumi telefon olmaması, burasarda yalnız res mi telefonlarm kullanılması, dün fena halde dikkate çarpmış, gö ze batmıştır. Bütün polis kara kollarına behemehal şehir telefo nu konulmalıdır. i . , | $ Bir evin kapısında beklettiler. h dediler. Nihayet kabul olunduk Eski hariciye memurlarından bir miş... Öyle ya; bugün giymesin de başka gün nasıl giysin?... e $ Bütün aşağı katların kiracı- ları evlerini çok tertipsiz, çok ba” zünüze çarpıyor... Ev sahibezi tek bir kadın... Son derece rabttalı... Soruyoruz: — halinden beili ki — vaktile is- tediği erkekle evlenebilirdi. Zen- gin olabilirdi... Esrar... Roman... (va-Nd) Dördüncü Genel ..—. enspekterliğin Faaliyeti Ankara, 20 — Merkezi Elâziz olmak üzere Ovacık, Malazkird, Çemişgezek, kazalarını da 'çine almak üzere tesis edilecek olan dördüncü genel nespektörlük ha zırlıkları bitirilmiştir. Verilen ma lümata göre genel enspektör hem yali, hem de askeri komutan ola- caktır. Diğer idare âmirler! ara- sında da süel şahsiyetler buluna» caktır. Enspektörlük üç sene için mu- heyeti lüzum görürse bunu daha evvel- den ilga edebileceği gibi temdid de edebilecektir Bu vazifeye Korgeneral Abdül. lahın tayini muhtemeldir. Bir af kanunu Ayni zamanda enspektörlük mun» takasına şamil olmak üzere bir af askeri kanunu da ilân edilecek- m kanunla simdiye kadar as kerlik tecilini yaptırmamış olan- larla kaçakların cezaları affedile- cektir. Zabıta vak'aları Bugünkü neslin en kuvvetli şai. ri Necip Fazıl Kısakureğin “Te hum,, isminde üç perdelik bir pi- yes yazdığını ve edebiyat âlemin de büyük alâkalar uyandıran bu Piyesin mevsim içinde şehir tiyat* rosu tarafından : oynanılacağını haber vermiştik. Çok nadir ve Necip Fazıl titiz vesilelerle sahneye çıkan Er tuğrul Muhsinin “Tohuni,, da rol alması piyesin değerini şimdiden müjdelemektedir. “Tohum,, Cumuriyet bayramı günü olan. 29 ilk teşrin salı günü oynanmıya başlanacaktır. Şehir tiyatrosu “Tohum, a mahsus biletleri şimdiden satma- ğa başlamıştır. İlk geceye mah sus biletler daha şimdiden bitmiş gibidir. Dün sayımdan sonra şu vakalar olmuştur: 1 — Kadıköyünde oturan Ali sandalla Haydarpaşaya geçmek! üzere sandala binerken denize düşmüş, kurtarılmıştır. 2 — Telefon sokağında oturan İzzet ile Konyalı Hasan, Mehmet kavga etmişler, İzzet tabancası- nı çekerek iki k'şiyi tehdit etmiş tir. Mahelle bekçisi yetişmiş, İz. zetin elinden tabancasını almış. tr, İ 3 — Sabrkalılardan Mehmet, | Yağkapanında Hüseyinin kahve sine sarhoş olarak gitmiş, camları kırmış, elinden yaralanmiştır. 4 — Sirkecide Reşadiye otelin de oturan Orman mektebi talebe. lerinden Trabzonlu Hazım, sin, Kâmil, Necip bir nişan lesinden münakaşa © ederlerken Necibi yere iterek düşürmüşler -| “Eczacılar şikâyet ediyor Vergi şekli hem yanlış, hem ağırdır Bundan mutazarrır olacak gene ahalidir, çü nkü ilâçlar pahalılanacak ! Bazı İstanbul eczacıları gazetemize müracaat ederek şu şikâyette bulun muşlardır : $ sene kadar evvel bütün madde . ler üzerine konan istihlâk vergisi o - zaman gerek harici ve gerekse dahili müstahzarata konmuş, fakat kabiliye. ti tatbikiyesi olmaması yüzünden bu tarz vergiden vazgeşilmişti, Bunun yerine gümrüklerde mevadı| iptidaiye ve mustahzarattan yüzde 10! ! muamele vergisi almması hususunda | kanun neşredildi. Demek oluyor ki is.| tihlâk vergisi yerine muamele vergisi kaim olmuştur. Bu böyle iken 23 ilk -| i teşrinden itibaren bilumum depo, ec si zane ve lâboratyvarlardaki harici ve dahili müstahzarata istihlâk pulu ya. pıştırılması hususunda eczacilar mü -| kellef tutuluyorlar, 1 — Kanunla lâğvedilen istihlâk vergisini hangi kanuna istinaden al .! mağa teşebbiis ediyorlar. 2 — Gümrüklerde alınan yüzde 10 muamele vergisinden sonra tekrar İs tihlâk vergisi almması ne dereceye kadar doğrudur? 3 — İstihlâk vergisi demek bir mad, denin veya malım satıldığı zaman ver- gisi verilmesi demektir. Halbuki ec . zanelerde senelerdenberi satılamıyan modası geçmiş ilâçlara da bu pulla - rm yapıştırılması, depolarda mevcut yüz binlerce malın ne zaman satılaca- Zı belli olmadan İstiltlâk pulları yapış tırılması ve sonra da lâboratuvarlarım hazırlanan yerli o müstahzarıttan da daha lâboratuvardan çıkmadan yani halkın eline gelmeden pul yapıştırıl. ması çok yanlıştır. Buna hangi müessese veyalâ . boratuvar tahammül edebilir? Bugün hazırlanan ve piyasaya çıkarılan bir malm bedeli asgari 3 ayda zor alına - bilirken esasen bin bir türlü mahru . miyetlerle çalışan Türk cezacısına bü yükü tahmil etmek insafsızlık o . Tur. Pulların şekline gelince: 11 santim uzunluğunda ve 2,5 santim genişliğin- de çok çirkin basılan bu pulları, sa - yısız mahrumiyetlerle yapılan o güzel müstahzaratın üzerine koyarsak ilkem ismi nasıl okunacaktır? Bütün yapı - lan masraflar mahvolacak ve ilâcın sureti istimali, ismi, fiyatı tamamiyle kapanarak bazan tehlikeli ve mühim ilâçlar da yanlışlıklar olacaktır, İsmi kapanan bir ilâcı eczacı hastasma ve- rirken muhakkâk yarilacaktır. Bizde öyle ilâçlar vardır ki kutu. dır. Necip başından yaralanmış « tır. 5 — Kasımpaşada Pirinççi s0- kağında oturan sayyar (manav sol kaşının üzerinden yaralanmış | tr. ŞEHRİN DERDLERİ sunun azami büyüklüğü, 2 santimi geç mez. Böyle ufak kutuların bu kadar pulları neresine yapıştırmalı? Verginin ağırlığı 4,5 kuruşa toptan satılan bir baş. ağrısı İlâcma kırk para (o yapıştırmak demek yüzde 20 vergi vermek demek « tir, İradı gayri safisinin yüzde 60 ını kazanca, getirdiği mevadı İptidaiye yüzde onunu ve daha sonra istihlâk vergisine yüzde 20 veren eczacı nasıl ve ne ile geçinsin? Çok hassas ve üze. rinde durulması lâzım olan bu nokta. lara Maliye Bakanlığının nazarı dik. katini celbeder ve bir çok maddeler üzerine tatbiki istenilip de bir kanun. la Jâğvedilen istihlâk vergisinden müs tahzaratı da kurtarmasını ve muhak. kak bir vergi alınıyorsa esasen hepsi hariçten gelen maddeli esasiyeler U . zerine tekrar lüzumu kadar zamile meselâ muamele vergisinin oyvüzde 15 e çıkarılabilmesiyle matlâp vergi tah. sil edilmiş olur kanaatindeyiz. İş yüzde 20 Istihlâk resmiyle kalmıyor İstihlâk resmi pullarını müstahza- rata yapıştırmağı kabul etsek dahi yüzde 20 yi bulan bu vergiye bir de iş çilik vermek mecbariyetinde kalacağız ki asgari yüzde beş de bu tutacaktır. Istihlâk vergisinin nisbetsizi'ği 1 Kuruştan 25 kuruşa kadar 1 ku - ruş, 25 kuruştan 50 kuruşa kadar ? ku. ruş, 50 Kuruştan 100 kuruşa kadar 3 ku. ruş, 4,5 kuruşluk bir ilâçtan 1 kuruş alan kanun 190 kuruşluk bir ilâçtan 3 kuruş alıyor ki yüzde yirmiyi bulan bü ver - gi çok nisbetsiz ve usulsuzdür. İlâçlar pahalılaşıyor Daha geçenlerde ilâçların opahah olmasııdan bütün gazeteler neşri - yatta bulunmuş ve bunun üzerine de Sihhiye Vekletinde bir komisyon topla narak ilâcın tarife yapılması ve bu su. retle halkın ucuz ilâç alması düşünül müşken bu istihlâk vergisi kanunu bü tün bu çalışmaların önüne set çekmiş oluyor, İlâçlarr o ueyzlatalım derken pahalılaştırmış oluyoruz çünkü bu is- tihlâk vergisini de verecek halktır. Daha şimdiden bir çok mahzurları gözönünde bulunan bu kanunun tadil edilerek daha mâkul bir şekle ifrağını Maliye Bakanlığından bekleriz. Şükrü Kaya Ankaraya gittti İçişleri Bakanı Şükrü Kaya bu Tah Mehmet Alinin yedi yaşındaki oğ| günkü öğle treniyle Ankaraya git me3€-| lu Cemal merdivenden düşmüş.) miştir, Bakan Tokatlıyan otelin. de oturduğu için nüfus yazımında burada deftere yazılmıştır. Bir Kasımpaşalı anlatıyor Kasımpaşa Çivicileriçi mahallesinde oturan Saba - hat anlatıyor: — Bizim semtin en büyük ve gözler yaşartıcı dertle. © ri toz ve kaldırımsızlıklır. Bu toz faciesı öyle bir rad « dededir ki imkân yok tarif edilemez. Günde en az ya. rem kilo toz yutuyoruz. Sokaklar yağmur sulanmadığı için bu toz faciası biltün yaz devam eder, ve kışın da yerini çamur faclasına terkeder, Böylece yazın toz ve kışın çamur faciaları arasında acınacak yağmadan bir helde yaşıyoruz. Bütün ümidimiz gün olup İstanbulda Kasımpaşa denilen bir semi ol - duğunu hatırlamasında ve bozuk — kaldırımlarını, toz « dun geçilmez yollarını tamir etmeğe karar vermesinde. dir, Sirf bu ümitle yaşıyoruz. belediyenin bir