MM A ZİLLİ LİİİİMİMMSMGYMLHİLLLİİİEBEZ İ 15 EYLU — 1985 Benim götüşüm: Hayır, bu, coşturmak degildir... Halk kütlelerinin babası tutuyor... — Efendim... Diktatörlük diye tavsif edilen yeni rejimler, uyuşup kalmış milletleri canlandırdı... — Evet... — diye kafa salla - dım... — Onlarda yeni bir ruh hâşıl oldu... Yeni çeşit bir coşkunluk... Fakat bu sefer kafa sallıyama dım. Odada radyo çalıyordu. Hangi memleketi dinlediğimizi söylemi. yeyim; çünkü dış siyasamız her - kesle iyi geçinmektir; herkesle dostuz ve kimsenin iç işlerine ka- rışmıyoruz! Bu kaideyi bozmama. yı, hattâ nazari bir tenkitle bu lunmamak derecesine vardıra - yım... — Hayır dostum... — dedim.— Coşkunluğuna coşkunluk amma, buna “yenilik,, diyemezsin. Bilâ- kis eski... Çok eski... Hattâ şuur “devri celilinin,, insanlığa geli - şinden biledaha eski tertip bir coşkunluk bu... Şu radyodan gelen sesi dinle... Bir kalabalığın içtima halinde ! olduğu anlaşılıyor. Herhalde kür. süde olması icap eden şu cümleyi söylüyor: Kültür — Ulu reisimize itaat edece - ğiz! Bütün hâzirun hep bir ağızdan, makamla: — Ulu reisimize itaat edece - dize. — Rejime sadık kalacağız! — Rejime sadık kalacağız! — Filânı filân edeceğiz! — Falan da filân edeceğiz! — Üç kere hurra! hurra! hu . ra! — Hurra!!! Ve, buna, asri propaganda di - yorlar,... Kütleleri coşturmak, yük- seltmek diyorlar. Halbuki, bu, haddi zatında, bi- zim inkılâbımızm kaldırdığı ta - rikatlerin zikretmesinden, hattâ daha eskiye gidelim, vahşi kabi . lelerin fikrince de tamtam deni - len tasavvufi (o coşkunluğundan başka nedir? Kütleleri coşturmuyorlar, onla- rın babasmı tutturuyorlar... Bu coşuşta hâkim olan akıl ve şuur, medeni olgunluk değildir. İçtimai bir sarhoşluk, bedmestliktir... (va-N0) Bakanı Arıkan vadediyor Istanbulda hiç bir çocuk okulsuz kal Okulsuz kalan lise ve orta okul tale. belerine okul bulmak için dün Kültür Bakanı Saffet /#.rıkanın başkanlığında bir toplantı yapılmıştır. Toplnatıdan sonra Saffet Arıkin bir gazeteci, sözleri söylemiştir: Derli — Şimdi alınmasına karar verdiği - miz tedbirleri aldıktan sonra bu yıl Ayyy yy Bir noktaya dikkat Yumurtanın kapıya gelmesini beklemesek İmtihan talimatnamesini yapanlar düşünmüşler, taşınmışlar, o mazeret imtihanları suistimale yol açıyor, bir takım talebenin, bir şey bilmedikleri halde sınıf geçmelerine yarıyor, ma - zeret imtikanı kabul etmiyelim, de - mişler, talimatnameye maddeyi koy - muşlar: ikmal imtihanlarına / girgti yen talebeler, her ne olursa olsun st - ruflarında kalırlar. Talimatname neş- redildikten sonra bu maddeyi gören mektep müdürleri, maarif ileri gelen. leri, veliler itiraz ettiler. İkmal im - tihanlarına çalışan ve imtihan, günü mektebe giderken düşüp ayağını kı . ran bir talebe nasıl sınıfta bırakılır? Mazeret imtihanları kalkamaz dedi - ler, yazdılar. o Söylenenleri dinliyen, yazılanları okuyan (olmadı. Derken, ikmal imtihanı zamanı geldi ve an - cak ondan sonra mazeret imtihanla - rinin kalkamıyacağı anlaşıldı.Talimat nameden o madde silindi. İlkmektep- lerin açılma vakti yaklaşınca ilân e - dildi; ilk okullara on eylüle (kadar talebe kaydedilecek sonra kayıtlar ka Panacuk. Herkesin iki ayağı (bir pa” puca girdi. Ayın < on birini bulduk. Bir ilân daha: İlk okullara kayıt mu- “melesi I ilkteşrine kadar uzatılmış - tır. Bunu misal diye aldık. Bir çok İşlerde böyle yapılıyor. Bu noktaya da «dilme de — yümürlanın kapıya Helmesi Erklenmeden zühul ile verilen kararlar vaktiyle düzeltilse.. a TL e e vx Istanbulda hiç bir talebe açıkta kal - mıyacaktır. Bu tedbirlerin başlıcaları şunlardır. Ortaköyde İnönü orta o- kulunun açılması, biri İstanbulda di geri Kadıköy (tarafında iki müsait bina bulunarak ortamektep haline ge- tirilmesi ve mevcut mekteplerin mü- sait yerlerinden istifade olunarak lü“ #umu kadar şube açılması, Ben İstanbula sirf bu iş için geldim, Ankara, İzmir, ve Bursa gibi nüfusu | kalabalık yerlerde de ayni (çarelere başvurulacaktır, Herhalde bu yıl orta okullara girmek İstiyenler açıkta bı - rakılmıyacaktır. En eski muallimlere bir tören yapıldı Yarim asra yakın muallimlik etmiş olan Kandilli lisesi müdürü Akil ile Beykoz Sırapmar ilk. mektebi başmuallimi Mehmet A - liye dün Çapa kız muallim mek - tebinde büyük bir tören (mera «| sim) yapılmış, kendilerine madal. yalar verilmiştir. İ Törene 150 muallim gelmiş bus! lunuyordu. Teftiş heyeti rsisi Ce.| vat Kültür Bakanı namına, kül - tür direktörü Mehmet Em'n ken . disi ve makamı namına bu emek- tar hocaları selâmlamıştır. Yarım asra yakın bir zaman i- çinde hiç ara vermeksizin çalış - mış olan bu azimli hocaların re - simleri ülüp Muallimler Birliğinin salonlarına asılacak ve faaliyetleri hakkında birlik gaze- telerinde neşriyat yapılacaktır. Hitler Elli bin gencin karşısında konuştu Hitler, elli bin Hitlerci önünde büyük bir söylev vererek gençli - ğin çok kuvvetli olması lüzumu - mu bildirmiştir. İ rarı verilmiştir. Bu karara sebep | İ bu üç işyarın muhafazasına me -| İ nr, bu arada Bulgar vapur acen - HABER — Akşam Postam Sokaklarda Polis telefonları noktalar kaldırıl- dıktan sonra kurulacak Bundan birkaç gün evvel İstan- bul Güven Direktörlüğünün (Po- lis müdürlüğünün) çok isabetli ve yerinde bir kararla İstanbulda zaptiye teşkilâtı bulunduğu Za - mandanberi yerleşmiş olan polis noktası usulünü — önemli yerler müstesna — kaldırmağa karar vermiş olduğumu yazmıştık, Yeni şekilde şehrin kalabalık yerlerinde ve lüzum görülen nok- talarında polisler devriye şeklin- de gezeceklerdir. Fakat bu du - rumda memurların karakollar ve merkezlerle rabıtalarının güç ola- cağını gözönüne alan direktörlük bunun için de, Avrupada olduğu gibi, sokaklarda polis telefonları kurmağa karar vermiştir. Avrupa polisinin çok işine yarayan bu ne- vi telefonlar bir sütun üzerinde camlı bir kutu içinde bulunmak- tadır. Esasen şimdi her nokta ku- lübesinde bir telefon bulunmak - tadır. Yalnız bunların hemen hepsi genel savaştan kalma eski sistem ve konuşulması müşkül makinelerdir. Bunlar yenileriyle değiştirilerek (OAvrupadaki gibi tesisat yapılacaktır, Bu şekilde ilk defa olarak Çapaya bir telefon konulmuştur. PAZ Temizlik ça üç m hstikekiye” verildi | İstanbul belediyesinin evvelce temizlik işleri ambarlarının mu - hafızlığını yapmış olan üç memu- ru hakkında vilâyet idare heyeti tarafından lüzumu muhakeme ka- mur oldukları belediye ambarla - rında yolsuz harekette bulunma - larıdır. Haklarında lüzumu muhakeme kararı verildiği halde yerleri ma- lâm olmadığından aranmakta - dırlar, LL dk Şeker kaçakçılığı meselesi Bulgaristandan kaçak şeker it- hali suçu ile ihtısas mahkemesi iş. tintak hâkimliğince bazı kimse - ler hakkında tahkikat yapıidığı « tesi Baklaciyefin de adı gaçtiğini yazmıştık. Bu âcentenin avukatı İsmail Kemal Elbir, Baklaciyefin böyle bir mesele ile alâkası olma- dığını, esasen şekerin sahipleri o - lanlarla tanışıklığı bile bulunma - dığını bildirmektedir. Hali: çin coğrafy ası gitgide değişiyor! Bazı isicelelere beş sene sonra vapur Haliç vapurları sosyetesinin va» ziyeti ne olacağı, sosye'wnin bele- diye eline geçip ogeçmiy ecği bir | türlü anlaşılamazken beri yandan Haliç günden güne birz daha fazla dolmakta devam etntekte - dir. Son zamanlarda bazı iskele - lere vapurların yanaşabilmesi için büyük müşkülât çektiğini gören Haliç Sosyetesi vaziyeti tetkik et- tirmiş ve beş yıl sonra Halıcıoğlu ve Defterdar iskelelerine vapur işlemesine imkân olmıyacağı ne - ticesine varmıştır. işlemiyecek Diğer yandan Halicin muhtelif yerlerinde yer yer hâsıl olan ada- lar, tehlikeli bir vaziyet almağa başlamıştır. Defterdarla Halıcıoğ- lu arasında da bir ada meydana çıkmıştır. Bunların en tehlikelisi Halıcıoğlunda kova fabrikası 8 - nüne isabet eden taşlıktır. Burası daimi bir tehlike teşkil etmekte - dir. Bunun için Haliçte geceleri bu adalık yerlere birer fener ve gündüzleri işaret konulması, bil « bassa Haliçte çalışan küçük tek - nelerin selâmeti için lüzumlu gö- rülmektedir. Kayseri fabrikasından sonra açılacak fabrikalar Beş yıllık endüstri programının) mâcaktır. Harputtada yeni bir ilk fabrikası olan Kayseri pamuk- lu kombinası açıldıktan sonra bu- nu, gene beş yıllık programa da - hil diğer fabrikalar takip ede - cektir. İzmit kâğıt fabrikası, Paşabah- çe şişe fabrikası, ve Zonguldak yarımkok fabrikası inşaatı ta - mamlanmıştır. Bu fabrikaların a- çılış törenleri önümüzdeki hafta- lar içindeyapılacaktır. İzmit kâğıt fabrikası yılda 12 bin ton kâğıt ve karton çrkaracak- tır. Paşabahçe şişe fabrikası ima- Mita başlamıştır. Şimdi inhisarm siparişi olan şişeler yapılmakta - dır. Zonguldak yarımkok fabrika - sı da yılda 58 bin ton sun'i antra- sitten başka 504 ton benzol, 2880 ton katran çıkaracak ve 17 mil - yon 280,000 metre mikâbı hava - gazı istihsal edecektir. Konya Ereğlisindeki pamuklu kombinası martta, Nazilli basma fabrikası 937 yılında tamamla - pamuklu kombinasının temelleri yakında atılacaktır, Bursada Me- rinos yününden iplik ya - pacak bir fabrika (ile Gemlikte sun'i ipek yapacak bir fabrika - nın temelleri yakmda atılacaktır. Beş yıllık programın bundan sönraki kısımları ağır endüstri ve kimya endüstrisine taallük et - mektedir ki, bunun için de beş “sl: fabrika kurulacaktır. Gazoz şişesini » Otomobilin camlarına atmış! Dün gece saat on ikide Kumka- pı caddesinde 1850 numaralı oto: mobil geçerken kahveci Akif is. minde biri gazoz şişelerini otomo: bile atarak camlarını kırmış v4 Avadis ismindeki müşteri başın dan ve gözünden yaralanmıştır. Tahkikata başlanmıştır. (*50*) 3836 Süriyeden bir ticaret heyeti gelecek Suriye ile ticaretimiz son yıl. larda inkişaf imkânları gösler - mektedir, Yalnız arada tam an - laşmalar olmaması daimi zorluk- lar doğurmaktadır: Öğrendiğimize göre Suriye ile ekonomsal Oo münasebetlerin ve gümrük işlerinin tanzimi için yakinda Suriye yüksek komiserli. ği tarafından seçilen bi; heyet Ankaraya gelecektir. Ziraat Bankasına alınacak gençler Ziraat Bankasına şef ve müfet. tiş namzedi olmak üzere banka - nin açtığı imtihanların tahriri kıs- mını kazanan 16 genç çarşamba günü Ankarada yapılacak şifahi imtihnlarda bulunmağa davet e . dilmişlerdir. 16 gencin üçü kadın- dır. Bu imtihanda da muvaffak olanlar vazifelere tayin edilecek. lerdir. ŞEHRİN DERDLERİ Apdeshane yanında köfteci! Ankara ere Sultanhamamını biribirine bağ- lıyan ve Yeni Postane arkasından geçen bir cadde var dır: Aşir efendi enddesi... Bu cadde mevki itibariyle İstanbulun birinci dere- işlek o caddelerden cede olmasa bile ikinci derecede biridir. Eğer Ankara caddesinden Sultanhamamına gitmek için #aparsanız elli adım ileride gayet pis kokan ve ö- nünden geçerken İnsanm burun direğini kıran berbat helâmsı bir yer vardır. | memelidir, İşte bu berbat helânın tam yanı başında öğle va * kitleri bir sokak köftecisi tezgâhmı kurmakta ve köfte pişirip samaktladır. Seyyar köftecilik gibi işlerin sıhhate ne kadar mu- zır olduğunu cadde tozlarının karışıp midelere indiğini söylemeğe Tüzum görmüyo * rum, Yalnız diyorum ki; Mademki bu seyyar köfteci - lere belediye müsanxde ediyor, Bari yuvası berbat yerlerde tezgâh (kurmalarına izin ver. bu köftelere ne derece bunların mikrop