8 Eylül 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

Kılıç dişli kaplan H A B E R İn 9)un m ARD MAYK VE KoLil NEREDELERİ ORADAN —ww ws Loyli ve Nehari Boğaziçi Liseleri Eski FEYZİATİ Lisesi Boğaziçinde : Arnavutköyünde : Çifte Saraylarda Kız ve erkekler için ayrı bölüklerde kurulmuş, ana sınıfı, ilk kısmı, orta okul ve lise sınıflarını havi ulusal bir müessesedir. Yıllardanberi kazandığı muvaffakı yetle tanınmış olan mektep kayıt- lara başlamıştır. Kayıt için hergün saat ondan on altıya kadar mektep yönetimine baş vurulabilir. İstiyenlere lefon: 36:210 SV SILAMLARI NASIL CAĞIZ? mektep tarifnamesi gönderilir, Te- » PARDAYANLAR sem Fransuva yarın hapishaneye gi - recektir, İmza ediniz ve © sevgilinizi kurtarınız, Konnetabi bu sözleri söyliyerek kı- zın eline bir kalem verdi. Talisiz ka - dın hıçkırıklar içinde yalvarmağa de. yam ediyordu. — Merhamet . Merhamet, Hayır. Bunu yapmağa cesaret edemem.. Bu anda konağın avlusundan yaşa - sın kral,, sesleri tekrarlandı. Borular öttü. Odanm kapısı şiddetle açılarak bir adam: — Monsenyor. Monsenyor. Şevket - maap diye bağırdı. — Tanrı selâmet versin Madam, Bu fesih mukavelesini (o yırtınız. Ben de oğlumun tevkif emrini krala imzala - tacağım. — Durunuz. Kabul ediyorum. Jan senedi imzalıyarak arka üstü düştü. Kollarından biri tabil ve yük - sek bir hareketle Luizi korumak için uzattı, Konnetabl yerden kâğıdı alıp yele - ginin cebine koyduktan sonra titrek ve zici, insan öldürücü ağır (&adımlarla kral ikinei Hanriyi karşılamağa gitti. — Yaşasın kral! Yaşasın Konne - tabi! sesleri hâlâ duyuluyordu. ig SİYAH ELBİSELİ KADIN , Fransuva dö oMonmoransi ile Jan dö Piyenin gizli evlenişleri Papa ta - rafından bozuldu, 1585 senesinde Kral orduları mar - şalı olan Fransuva dö oMonmoransi kralın piç kızı olan Diyan dö Monme- sansi ile evlendi. Düğün için karar - Taştırılan o günden on beş gün evvel Fransuva Prensesi görmeğe gitti. A - ralarmda uzun bir konuşma oldu. — Madam hakkımdaki duyguları - nızı bilmiyorum, Serbestçe söz söyle » yemiyeceğimden dolayı affımızı is « terim, Sizi sevemiyorum ve hiç bir za- man da sevemiyeceğim. Prenses gülerek dinliyor ve Fran - suva devam ediyordu.: — Bisi evlendiriyorlar. Kocanız ol « mak şerefini kabul ederek (bir takım siyasi sebeplerden dolayı bu evlenişi istiyen kral ile babam Konnetablin e - mirlerine baş eğiyorum. Fakat Baş piskoposun nikâhımızı kıyacağı gün kalbim bu törene iştirak etmiyecektir. İzzeti nefsinizi yaralıyorum o zanne - dersem.. — Hayır Mareşal hazretleri. Rica ederim düşüncenizi ohemen anlatı - niz, — Eğel kalbim serbest oolmuşol - saydı, sizden başka kimseye ait olmaz dı. Çünkü dünyada sizden güzel bir kadın bulunacağını düşlinemedim. — Demek ki kalbinize hâkim olan bir başkası var öyle mi? — Hayır madam. Yanlış anlama - yınız. Kalbim ölmüştür, Benim de sağ kalışım kaderin bir e cilvesidir. Harp meydanlarında ölümü aradığım halde on benden kaçtı, Fransuvanın gözleri karararak acı bir gülümseme İle; — Madam, söylemek pek acı.. Ne ça reki hakikatin ortaya çıkması lâzım, Yapılacak bu evlenme yalnız ikiaile ismini birleştirecektir. Evet pek sa » mimi bir dostluk ve fedakârlık duy - gusu bu noksanlığı giderebilirse bun « Tarı size takdim etmekle biran bile te reddüt etmem, Şimdi Prenses, bakı - nız, ben fikrimi açıkça söyledim. Siz Ademi iktidar Bel geveeiiiğine i Fiormobini Tafsilât: Galata posta kutusu 12 Diş hekimi Ratip Türkoğlu Ankara caddesi Meserret oteli Karşısı numrara (88) ies i sessiz 2 Deniz Kızı KAÇDIM.: ici BEKÇİ KoLiY” 9 Eylul Pazartesi akşamı Yavrunun Gecesi EFTALYA Kemani Sadi ve arkadaşları ! Saat 24 te Iştirak edeceklerdir im PANORAMA bahçesinde » PARDAYANLAR 2 Hyorum, dedi. Diyan ayağa kalktı. Son derece gü - zel olduğu k#dar duygulu bir kalbi, temiz bir ruhu vardı. İri gözlerini Fransuvaya dikerek tatlı bir ses: — Mareşal, bu sözleri sizden başka birisi söylemiş olsaydı o kendime bir hakaret sayardım. Fakat bunlardan dolayı sizi affediyorum. Onun için kralın İsteğine boyun eğmekle beraber ikimiz de kalplerimizi kendimize sak - Iryalım, Sizin bu istediğiniz bu değil midir? sözlerini söyledi. Başka hir sonuç (netice) beklerken böyle bir cevapla karşılaşan Fransi- va sapsarı kesilerek: — Madam.. kelimesini (mırıldandı. Kalbinizin matemine hürmet edece - Zim.. Mareşal Prensesin elini öperek hür- metle eğilirken Diyan, tatlı ve hazin bir gülümseme ile: — Metr Ambruvaz Pare doktorlu- ğa çok istidatlı olduğumu (söylüyor, Kimbilir, belki sizin oderdinize de Bir çare bulurum. Sözlerini ilâve etti, Bu suretle aralarında bir anlaşma oldu. Düğünden sonra oFransuva bir çok tehlikeli harplere atıldı. Fakat Diyana söylediği gibi ölüm kendisin - den kaçıyordu. Hanriye gelince, o da büyük kar - deşini bir daha hiç görmedi. İki kar- deş biribirlerine rastlamaktan çok çe- kiniyorlardı. Biri şimalde harbeder - ken öbürü cenupta bulunuyordu. Bir gün karşılaşırlarsa müthiş bir facia olacaktır. Çünkü her ikisi öe ay- ni aşkla daima o kadmı seviyorlardı. Zavallı Jan dö Piyen, artık ortadan a m de bir karar veriniz. Cevabınızı bek -| kaybolmuş ve iki kardeşin bütün araş» tırmaları boşa gitmişti. İzine bile raslıyamadılar, Bu kadar sevilen kadm acaba ne ol- du. Fransuvadan daha (talili olarak ölümün kucğında idi bir istirahate ka. vuşmuş muydu. Hayır, Jan yaşıyordu. Bu talisiz kadını uzun bir müddet kaybettikten sonra Sen Denis soka - ğın fakir bir evinde buluyoruz. Bu rada, çatı arasındaki üç küçük odadan mürekkep bir kısımda oturuyordu. Eve girerek aydınlık harapça fakat temiz ve zevkle düzeltilmiş bir odaya bakalım, Jan bu odada idi. Odada, pencerenin yânmda bir genç kız da vardı. Janin bakışları bir müddet ona odaldıktan Sonra duvardaki aynaya dönerek dü- şündü: — Fransuva beni şimdi görmüş ol « saydı ne kadar çirkin bulacaktı. Aca - ba tanır mıydı. Heyhat, artık eski Jan, sevgilimin ilkbahar (perisi is « mini verdiği güzel Jan değil siyah el. biseli bir kadınım. Jan aldanıyordu. Çünkü son derece güzeldi. Rengine gelen solgunluk, yü- zlindeki güzelliği bozmamış belki o- na ayrı, tatlı ve hazin, bir güzellik katmıştı. Yalnız gözlerinin parlaklığı gülüm ser bulunan dudaklarında şimdi yelsi anlatır hafif bir kıvrıntı hasıl olmuş- tu, Kalbinde yanan ebedi matem duy- gusu gibi her zaman siyah giyindiğin- den komşuları tarafından kendisine siyah elbiseli kadın, deniliyorsa da e