Habeşlerin Ordusu Nasıl silâhlanmıştır, kaç kişilik- tir niçin ayakkabı kullanmazlar? Habeşistanda uzun müijdet bulunmuş İngi liz o muharriri C. W. Chawick son yazdığı bir yazısında, Ha beş ordusunun nasl bir şey ol duğundan oo ve Habeşistanda ki silâhlı kuv vetlerden bah sederek (o diyor ki: “Habeş ordu- su, o belli başlı iki gruba ayrı labilir. Bular, biribirlerinden çok farklıdır . lar. Birinci grut imparator mu - hafız grubudur ki, Avrupalı mütehasarslar ta - rafından hükümet merkezi olan! Adisababada yetiştirilirler. Bun -| lar hâki üniforma giyerler, İyi dis) siplinlidirler, Ve bu günkü silâh - larla sevkülceyiş bilgisine oldukça vakıftır. Bu imparator askerleri, piyade süvari ve topçu olarak üçe ayrılır» lar. Fakat sulh zamanında bun - ların hepsinin sayısı dört bini “ğökmez. Şimdi haber verildiğine “ört Ttalya ile harbetmek tekhikö-| si karşısında, bu askerlerin sayısı iki misline çıkarılmıştır. Yalnız şurası dikkate değer: İmparator askerleri tıpki Avru- pal; askerler gibi giyinmelerine tağmen yalmayaktır. Yalmayak olmaları, piyadeye Afrikada da » ha çok sürat temin ediyor. Ayni zamanda ses vermeden yürümeği temin ediyor ki onlarca pek mü - himdir, Ve netice itibariyle, hü - kümeti de ayakkabı masrafından kurtarması gibi ekonomik bir faydası da görülüyor. Habeş piyade askerleri, tüfeği omuzlarında; Avrupa askerleri - ninki gibi taşırlar. Ve bütün ma * kineli tüfekler üzerinde talim gör- müşlerdir. Süvariler, ata sağdan| atlıyorlar, Habeş topçularının «| linde hafif sahra topları bulunu - yor. Bugünkü çapta toplara mu adil olmryacak kadar eski mo- deldedirler. Habeşistanda ikinci asker pa bu, Adisababanın dışında teşek - kül etmiştir. Bunlar bir çok vilâ - yetlerin beyleri makamında olan şeflerin muhafızlarıdır. Bunlara “Ras,, derler. Rasların muhafız kuvvetleri, bütün Mabeşistanda 250.000 dir. Bunların her biri bir tüfek ve bir kılıç sahibidir. Tüfek ekseriya ©s-| ki modeldir. Seyrek silinir, ya - hut yağlanır. Fakat (sahibi için mükemrsel bir gurur vasıtasıdır. Kılıçları ise uzun ve kıvriklır. Kayıştan bir palaskaya sağdan ta- kılr duruyor. Harp esnasında bu ku İç sağ elin çok hızlı bir hareketiy- le derhal kınından fırlar. Bu &- damlarin kılıçları, karşı karşıya dövüştükleri zaman süngüye mu - adildir denebilir. Ve tüfekleri ye - milk” iadeli yağar. İmparatorun muhafız askerie- rinden bir nelerle kabile | askerierinden bir grup nilenirse, daha iyi techiz edilmiş beyaz bir düşmanı epey zorda bı - rakırlar, Bu muhafızların Raslarma (re- islerine) bağlılıklarını ve bir şey- den korkmaz oluşları hiç şüphe götürmiyecek derecede kat'idir. | Her biri kendi Ras'ını lanır. Bunlarm dışında Habeşistanda| birde askerliği meslek edinme - miş “silâhlılar,, vardır ki bunların silâhları sadece brzrük ve bicak» tür ibarettir." "* Bu adamların elinde bulunan bir kaç tüfek bir hazine makamın. dadır. Bunları da ya bir baskında yahut yabancı bir tacirle karşılaş» ma sırasında almışlardır. Bunlar disiplinsizdir. Yarı barbar dene - bilecek haldedirler. Bunlardan bütün Habeşistanda 750.000 kişi bulurmakatdır. Habeşistanda Lâvrens gibi, o şansta, o itimadı haiz bir beyaz a-| damın, tıpkı Lâvrensin Arabis » tanda elde ettiği muvaffakiyete benzer bir muvaffakıyet elde ede- ceği yerdir. Habeşistanın dağlık yerleri de - nizin sathından 14 bin kadem ir - tifan kadar varır, Boğazlar, mağaralar doludur. Buralar, bu iklim içerisinde yaşa « mağa ve mücadeleye alışmış Ha - beşliler için tam bir korunma ye- ri olacaktır. Habeş askeri seyahat sırasında çok yemez. Az bir yemek ve ne - hirler ve kuyular hakkında bir| parça malümat aldıktan sonra, günlerce dayanabiliyor. r, ÜS RİA AYAN Habeşistanı istilâ etmek isteyen için, Habeşistanın yegâne demir - yolunun büyük faydası olabilir. Fakat hatırdan cıkmamalıdır. ki bu demiryolunun ağzı, Fransızla - ra aid bir müstemlekededir. Ha - beşistanın sahil toprağı yoktur. Habeşistan müttehid bir cephe haline gelebilirse her hangi müs - tevliye hatırı sayılır bir kuvvet olurlar. İngilizler buraya ssfer aç- tıkları vakit, Habeşistanda dahili ittihat yoktu. Ve İngilizlerin. muvaffakıyeti, ozamanki imparator Teodor'un | İâil için aranıp taranmaktadır. idir. kendisini halke sevdirememiş ol - ÂLİMİ ACİ hen bik giti şek dr HABER — Akşam Postası adam öldürmüş Amerikada müthiş bir katil yakalandı Kaliforniyada Oburn'da polis, pek nadir bir hâdise karsısında şa şırıp kalmıtşır. Yirmi bir yaşında bir delikan- lının yirmi yedi kişiyi öldürdiiğü- nü itiraf etmesi ortalıkta önemli bir heyecan uyandırmıştır. Erl Kramer adında olan bu de- likanlınım müthiş bir yalancı mı, yoksa gerçekten soğuk kanlı bir insan kasabi mı olduğu hâlâ kes- tirilememektedir. Kalifoıniya polis hafiyeleri Kramer'in ifadelerini takiben iki! ceset bulmuşlardır. Bunlar alt-! mış beş yaşında Jon Kennetle on| yedi yaşında Jon Mangan'nın ce! setleridir. Katil terkedilmiş maden ocak- larında Jon Kennetin öldürülme- si suçuyla yakalanmıştı. Şimdi bütün oraları daha bir takım de- Kramer ilk ifadesinde daha dört kişiyi öldürmüş olduğunu söyledikten sonra: — Gidip onların cesetlerini bu-! lunuz da, demiştir, size daha faz-| lasını anlatayım! İ Katil, bütün bu cinayetleri dört sene zarfında yapmış olduğunu i- lâve etmiştir. Bu herifte, insan öldürdüm, di- ye övünmek adetâ bir hastalik gi- bidir. Karşısına kim çıkarsa Web) öldürdüğü adamları (o anlatmağa kalkışmaktadır. Polislere: — Playser bölgesindeki metrük maden kuyularını iyice arayınız, i.bir.gole çesek bulacak Eni Diyip durmaktadır. 'akat bun- dan fazla tafsilât vermediği için polis araştırmalara girişmemekte- dir. Maden mütehasısları da Kra -| merin öldürdüğü adamları uzun uzadıya gizliyebileceğini sanma - maktadırlar. Bununla beraber po- lis listelerinde hep “kayıp,, diye işaret edilen ve izleri bir türlü bu- lunamıyan maden afayıcılarının; bu adam tarafından öldürülmüş! olduklarından şüphe ediliyor. Kramer, höcreside istintak hâ kimini davetini beklerken böyle deli dolu boyuna atıp tutmakta, Amerikan gazetelerinin kendine dair ne kadar neşriyat yapacakla rını dört gözle beklemektedir. Bu sebeple her sabah gardiyanlara bütün gazeteleri satın aldırmakta dır. Kramer bundan evvel de sığ” hırsızlığı yüzünden tevkif edilmis ve o vakit verdiği ifadede, dana ları kesip kanını içmek için çaldı- ğını söylemişti. Amerikada bu me sele heyecanla takip edilmekte: masındandır. o Hattâ mağlüb ol. duktan sonra hayatma şon ver - miştir. | Adova muharebesi esnasında İ- talyanlara karşı Habeşistan, im « parator ikinci Menelik'in liderliği altında müttehid olarak durdu. Bugünkü imparator Hai'e Sel - lâsiye ise Avrupa görmüştür, Mo » dern harb usulünün ne demek ol- duğunu bütün ( hakikati ile bilir. Hayale kapılmaz. Her hangi istilâ 21 yaşında 27) SERBEST SL SUTUN > Alaturka sazın Türkiyede yeri yoktur Eski Radya Direktörü Aziz Çorludan bir mektup aldık, aynen neşrediyoruz: “Atatürkün, eserini kendilerine emanet ettiği münevver Türk gençlerine hitap ediyorura. Yurdun önemli işlerini her da - kika düşünen millet başkanı pek önemli bir inkılâba millet kürsü - sünden işaret etti. Adeta “Bu işi de sizler düşünün, diyerek bizlere bıraktı. Bu iş musiki inkılâbımız- dır. Atatürkün bu emri ne oldu? N* yapıldı? Madem ki belediyeleri - miz bu inkılâbın büyüklüğünü an-. lıyamadı. Bunun halli sizlere dü- şüyor. Büyük inkılâplarda müsa - maha edilmez, radikal hareket e- dilir. Memleket işlerinde mahdut birkaç kişinin zarar görmesi biz- leri alâkadar etmez. Kıyafet, yazı, ve dil inkılâpla - rımızdan sonra artık İstanbul bu- dutlarını geçmemiş bulunan ve bugün yalnız müstemleke memle- ketlerinde işitilen alaturka sazm Türkiye Cumhuriyeti topraklarm- da yeri yoktur. Geçen gün Avrupadan iş için gelmiş bir ecnebiye tesadüf ettim. Bakınız ne söyledi: “ — Büyük şefinizin bütün icra- atı Avrupada alâka ile takip edil. mektedir. Musiki inkılâbmızı işa- ret ettiği zaman musiki seven bir! adam: sıfatiyle son derete mem - nun olmuştum. Esasen bu inkılâbı mantıkan bekliyordum. .Ben her milletin musikisini anlar ve seve- rim. Fakat alaturka sazdan en kü- çük bir fikir edinmek şöyle dur - sun tahammül edip dinlemek ka- bil değildir. Bu defa İstanbula gel diğim zaman bahçelerde bu gayri ilmi musikiyi işitince hayrette kal dığımı söylemek isterim.,. Genç yurtdaşlarım; şimdi sizin- le alaturka sazı tetkik edelim, Na- Amerikalı bir mühendis tarafından icat olunan bu tayyare, şimdiye kadar görülmemiş yepyeni bir modeldir, Tay yarenin gayet genis kanatları: geziye doğru uzanmıştır be her iki kanadın — uclarında dümenler vardır. Pilot kobi. kısmı yoktur. nesi önde, motör erkadadır. Kuyruk Amerikalıların yaptıkları mua, NE m bir bombardıman tayyaresinden yepen- tehlikesi karşısında memleketin -| lerde bahsetmiştik. Bu layyarenin de remeleri dikkete değer fevkalâde bir © sıl fizik, kimya, riyazi ire ilim ise müsiki de bir ilimdir. Bütün medeni milletler bu ilmi asırlarca evvel kabul etmişlerdir. Bu ilmi kabul etmiyen bir musiki mevcut değildir. Alaturkanın ise ilimle a- lâkası yoktur. Şu halde bunun or tadan kalkması elzemdir Bu, mem İeketimiz için bir prestige mesele- sidir. Musikinin ruhlar ve ahlâk üze- rindeki tesiri pek büyüktür. Biz şen, istikbalinden emin gençler yetiştirmek (© mecburiyetindeyiz. Dinlendiği zaman ölüleri. borçla- rı, dertleri hatıra getiren ve eski tarihlerde yaşıyan insanlardan kal ma bir musikiyi Türk gençlerine dinletemeyiz. Yeni bir Türk mu sikisini bütün beşeriyete kediye e- deceğimiz zamana kada: çocuk - larımızı ve halkımızı, ilme daya - nan garp musikisine alıştırmak mecburiyetindeyiz. Musikinin ahlâk üzerindeki te- sirine gelince; şu birkaç; kelime ile iktifa edeceğim: Garp musiki» si çalınan veya okunan kir kon * serde hazır bulunan insanların ta- vr ve hareketlerini gözünüzün önüne getiriniz. Sonra bir de içki- ler kurulmuş bir saz âlemini hatır- lamanız kâfidir. Bu gibi yerlerde polisin müdahalesi olmadığı gün ler pek azdır. Genç ve aziz yurtdaşlarım ; bu mühim inkılâbın başına sizler ya- TAŞırsınız, Musikinin ne demek” öldüğünü çek iyi bilen ve seven kıymetli bir Kültür Bakanımız var. İnkılâbı » mızla tezat teşkil eden ve hiçbir kıymeti olmıyan alaturka sazın ar tık genç Türkiye Cumhuriyetinde yeri olmadığını söyliyerek ken- disinden bunun kaldırılması için yardım dileyiniz, Aziz Çorlu « NI deki bütün Rasların müzaheretini muvaffakiyetle neticelenmiştir. Boş o larak ağırlığı on beş tonu bulen bu tay. yare dokuz saatte Kaliforninda Senit le, Ohyoda Dayton'a gitmiş iki şehir a- elde ettiği takdirde. elindeki vası- talazdan azami istifade edeceği şüphezizdir., ,, ERSAĞ Bar Yan Ğİ edi rasındaki 3600 kilometrelik ie, ,tordur, mesafeyi saetle vasat! 401 Klowetrelik bir sürrl aşmıştır. Bu sürat, ağır bombardı man tayyareleri işin fevkalâde bir re.