7 GABER — Akşam Postası — — — ORMAN TRİZİ Vahşi hayvanlar arasında ve Afrikanın balta girmemiş ormanla” , rında geçen aşk ve kahramanlık. heyecan. esrar ve tetkik romanı EN 86 mem Yazan: Rıza Şekib we Birdenbire kulağının dibinden vızlayıp geçen bir ok Karşanın on metro ilersinde toprağa saplanıp kaldı... Yegâne yapabileceği iş, gerge. danın sırtına, büyük ağacın altı- na geldiği zaman, atlıyarak han çeriyle öldürmeye çalışmaktı. Bunu becerebileceğinden e - mindi, O çok defa ayni usulü tat. bik etmiş ve her defasında da mu vaffak olmuştu. Hemen ağaca tırmandı. Ger - gedan kudurmuş gibi bulunduğu ağaca doğru koşup geldiğ zaman- da hemen kendisini fırlatıp ağaç- tan aşağıya bıraktı, Gergedan tam dönmek üzerey- ken sırtında bulunuyordu. Ayak- larım sıktı. Sol eliyle sert deri- sinden kavrıyarak tutundu. Gergedan birdenbire sırtına düşen ve sıkı sıkı, adetâ yapışmış gibi duran yabancıyı atabilmek i- çin silkindi.. Bunun boş bir gay- ret olacağını anlamıştı. Bir ağa- ca çarparak düşürmek teşebbüsü! boşa çıkınca durakladı. Ohun bu duraklaması, Karşa- nın çok işine gelmişti. Bir saniye! bile kaybetmeden bundan istifade | etti. Elindeki hançeri hayvanın ensesine olanca kuvvetiyle sokup | çıkarmaya, deşmeye başladı. Hayvan bü ın kudurdu. Bir adım Bre atmadan yerinde bir to- paç gibi dönüyor, silkiniyor ve sırtından fırlatıp atmaya çabalı-! yordu. | Az sonra, ensesine yediği han-! çerlerin açtığı yaradan kaybetti- ği kan fazlalaşınca yavaş yavaş! duruldu ve nihayet yere devrili- verdi. Karşa gergedanın yere yuvar- lamış bulunmasına rağmen han-| çerini indirmekten ve her indiri- şinde yeni yaralar açmaktan geri kalmıyordu. Artık, bir an gelmişti ki, hay- vanda, değil zarar verecek, kıpir. dıyacak bile hal kalmamıştı. Karşa, babasından gördüğü! gibi, daimi muvaffakiyetlerinden! sonra bağırdığı gibi üç defa olan-! ca sesiyle haykırdı. İşini tamamlamıştı. a güreşçileri karşısında, bugün Türk! Buraya ulusal takımı, en iy güreşçilerimiz zi içine alan şu kadro ile çıkacak» tır: 58 Kiloda Hüseyin 6ı » Yaşar « , Saim " Ankaralı Hüse- yin 75 » Nuri Yarı ağırda o Mustafa Ağnda Çoban Mehmet Romanya turunda Türk bisikletçileri Bükreş, 24 — Romanya bisik- let turuna iştirak etmek üzere bu- raya gelen Türk bisikletçileri mü- sabakalara iki takım halinde iş- tirak edeceklerdir. Yarış, 8 Eylül Pazar günü ni- hayetlenecektir. ne için gelmişlerdi, ne olmuştu? Gerçi bu da bir avdı. Fakat bu av aslanlarının dişine, aslanları- i nın midesine göre değildi. Onlar çok acıkmış olmalılardı ki buna tenezzül etsinler.. Haykırışının sonunda gözüne ilişen aslanınım cesedi, Karşaya bütün muvaffakiyetini unuttur- muş, onda devam etmesi istenen bir sevinç yerine derin bir durgun- luk doğurmuştu. Galibiyeti boşa gitmemişti. As- lanmı öldürmeye cesaret eden bir hayvanın ölüsünü seyretmek bile hüznünü saklamasına kâfi gelmi- yor du. Onu, orada açıkta bırakarak yabancı hayvanların delik deşik etmesine razı olamıyordu. Onu, öylece bırakıp giderse sevgili as- lanına karşı son vazifesini yap- mamış olacaktı. Onu gömmek i- | şini yalnız da yapamazdı. Gidip Ebululâyı veya kurtardığı esirler- den iki üç kişiyi alıp getirmeliydi. Tam, bu kararla dönüp de yol alacağı sırada arkadan gelen bir ok, kulağı dibinden vızlıyarak ken disinden on, on beş metre ötede toprağa saplandı. - Karşa süratle yere yattı. Okun geldiği tarafa başmı çevirdiği za- man çok uzakta dere yatağının o- ya oya bir yar haline soktuğu set üstünde iki vahşinin kendisini göz lediklerini, yanlarındaki oku fır- latmak için kıpırdamasını bekle- diklerini gördü. Bunlar da kim oluyordu? Gö- rünüşlerine, be! ve başlarındaki tüylere bakılırsa monbitolular ©- lacaktı. Bunu atılan oktan da ko- laylıkla anlıyabilirdi. Fakat o- kun kendisinden çok uzağa düş müş ve toprağa saplanmış bulun- ması buna imkân vermiyordu. Bulunduğu yerden hareketleri- ni gözden geçirmek müşküldü. En müsait yer, kendisinden az ötede- ki büyük ağacın gövdesi ola' di, Süratle yerinden fırlıyarak on- ların attığı ok yetişmezden evvel ağacın arkasına saklandı. Vaziyeti şimdi çok iyiydi. Şim- di çok iyi görebiliyordu. Aslanları bile bu âni okla kar- şılaşmışlar, şaşırmışlar ve ikisi de korkak bir tavurla Karşanın ar- kasına çekilmişlerdi. Karşa, Ebululâdan ayrıldıkları yere belki bağırsaydı sesini bile işittirebilirdi ve böyle de yapma" sı lâzımdı. Çünkü bulunduğu a- ğaçtan sık ağaçlara varmak için en aşağı yüz metre kadar boşluk- tan geçmesi icap ediyordu. Bu mesafede de, şayet usta okçularsa muhakkak isabet ettirebilirlirdi. Kendisi şimdiye kadar hançerin- den başka bir silâh kullanmamış» tı. Yoksa hiç tereddüt etmeden! bunlarla karşılıklı mücadeleye gi- rerdi. Aralarındaki nehir, genişti. Ne kadar derin olursa olsun bir balık gibi yüzerek karşıya da ge- çebilirdi. Hem bu daha tehlikesiz. k Hava tehlikesini bilen üyeler Ankara: (A.A.) — Hava tehlikesini bilenler: 8128 Hasan oğlu Sefil OMilân En- gizden Kâzımpaşa 20, 8129 Kerim Ha- lil oğlu 20, Nuri Nebiloğlu Kolu- dan 20, 8221 Nuri Ali oğlu Koludan 20, 8222 Yakup Mizaoğlu Koludan 20, 8273 Nebi Menafoğlu Koludan 9), 8224 Mehmet oğlu Hacı Koludan 20, 8225 Tahir Hasan oğlu OKoludan 20, 5226 Mirze Abdi oğlu 20, 6227 Tethullah Sadık oğlu Çarık - saraydan 20, 8228 İsmall OAbdi oğlu Çarıksaraydan 20, 8229 Yusuf (Abdi oğlu Çarıksaraydan 20, 8230 Reşit Sa- dık oğlu Çarıksaraydan 20, 8231 Tay - yip hacı oğlu Noşardan 20, 6232 Ömer hacet oğlu Noşardan 20, 8233 Ağabey Yusuf oğlu Yusuf (OHaydardan 20, 824 Acomaoğlu Yusuf (o Haydardan 20, 8235 Salih İbrahim oğlu Karagalr dan 20, 5297 Arif Mustafa oğlu kara - galıdan 20, 8298 İsmail Feyzullah oğ - lu Karagalıdan 20, 5239 Resul Halil oğlu Pirkaldan 20, 5240 Yüzbaşı Ab - durrahman oğlu Herotikden 20, 8241 Sultan Yusuf oğlu Heretikten 20, 8242 Mustafa Ali oğlu Heretikten 20, 8243 Nasır Yusuf oğlu o Tebekten 20, 8244 Nadir Derviş oğlu Takorlengizden 20, 8245 Bedir Yusuf oğlu Takorlengiz « den 20, 8246 İsa Ömeroğlu Seydibey - den 20, 8247 Emir Gencoğlu Seydibey- den 20, 8248 Kasım Karıoğlu hacı A - liden 20, 8249 Emin Süleyman eğin Mirgehiden 20, 8250 Süleyman Hikmet oğlu Çıraktan 20, 8251 All Yusuf oğ- la Rumoğludan 20, 8252 Eylip hacı oğ- lu Rumoğludan 20, 8253 Tecit Musa - oğlu Rumoğludan 20, 8254 Halil oğlu Hazineden 20, 8255 Muhiddin Ömer oğ Tu Molla Topuzdan 20, 8236 Çete Miho oğlu Terhaniden 20, 8227 Isa Musa oğ- lu Tarhaniden 20, 8258 Yusuf (OÜmer oğlu Astucudan 20, 8259 Bult Meh - met oğlu Astucudan 20, 8260 İznişir Mustafa oğlu Astucudan 20, 8261 E - tem Keleşoğlu Astucudan 20, 8262 8262 Cebrail Ömer oğlu Astucudan 20, 8263 Ibrahim. Ali oğlu Yukarı Bakçık» Tidan 20, 5264 İsmail Sait oğlu Yukarı | Balçıklıdan 20, 4265 Süleyman Ahmi oğlu Çubukludan Çamurludan 20, 8267 Tahir Tebekten 20. 8268 Ahmet Acar Borçka tecim 20, 1269 Hasan Şentürk 40, 5770 Mecit İsa oğlu Hacıoğlu 20, 8271 Başer 2), 8272 Os -| man Gezmiş 20, 8275 Hecep İslâm oğlu 25, 8271 Sait nalbur 20, 82775 Kadri Ganinocu 20, 8776 Kumla çiftliği na - mına KŞemal Fuat, Reşit, Nasip, Ve- dat kardeşler 50, 8277 Asım İstanbul Adapazarı T, Ti, 22,56, $278 Seyfi 54, 8279 Sabri 37,4, 8280 Lütfi 21,43, &231| Dimitri Çillini Mimar (İstanbul 20, 8282 Boğos Verecebekyan dr. 20, 8283 Ohânes Çillinkiryan (o 20, 8284 Enver Fırmeı 20, 8285 Kirkor O keşişyan 20, 8286 Bayan Suzan Assao Tel 5, mü - fettişi 24, 8287 Osman Şevki Filibeli 50, Bir defalık 200, 5288 Adını hildir - miyen bir zat Başkan (İsmet İnönü vasıtasiyle 40,000, 8269 B. Avninin eşi Adana 20, 8290 Mesut Celil 20, 8291 dr, Bahri 20, 4292 Keresteciler birliği 20, 3293 Mehmet Sipahi 20, 8294 Şük - rü saraçoğlu 20, 8295 mescit Hilâl ki. tap evi sahibi 24,60, 8296 Ali berber oğlu Burdur uncu 20, $297 Ahmet Gü- müş oğlu 20, 5295 Hüseyin deveci oğ- lu, 8299 Şükrü teçim ve endüstri O başkanı 20, 8900 Mustafa Muzaffer oğlu 20, 8301 Süleyman o kâhya oğlu Bürdur 20, 8902 Süleyman boyacı oğ - Tu 20, 8903 Asaf altın oluk Edremit 20, 8304 Ahmet H Hasanoğlu 20, 8305 Mustafa uzun oğlu 20, S306 Ali ka» ragöz oğlu 20, 8307 Hasan o Aksekili 20, 8308 Kocamustafa 20, S5309 Beyin Mehmet kızılkeçili 25, 8210 Hüseyin Giritli müteahhit 25, 8311 oFaruk K. Çiftlik 20, 6312 Akif tahta köy 20, 8312 Saim Manifaturacı 20. olurdu, Uzun müddet suyun al tından gidebileceği için vahşilerin oklarını kullanmalarına fırsat ve zaman vermeden yanlarında bu- lunmuş olurdu. Fakat bu takdir- de de aslanları bu semtte bırak- mak mecburiyetinde kalacaktı. (Devamı var) 20, 8266 Ali oğlu! 25 AĞUSTOS — 995 Şikâyetler, dilekler . Münir Nureddinin gücendirdiği Bursalılar Geçenlerde birkaç konser vermek i « çin Bursaya giden Münir Nureddin orada rağbet görmemesi üzerine Bur- salılar için “henüz anlıyacak seviye - ye gelmediler, dediğini o yazmıştık. Bunun üzerine Bursalı Aziz Çorlu im- sasiyle şu mektubu aldık: — Konserin rağbet bulmamış olma- sını Bay Münir Nureddin Bursalıla - rın kendisini anlıyacak seviyeye gel- mediklerine atfediyormuş. Bursada doğmuş bir Türk sıfatiyle şu satırla- rı yazmaktan kendimi menedemedim. Musiki büyük bir ilimdir. Ru büyük ilimle hiç bir alâkası olmıyan ve bu - gün İse yalnız müstemleke memleket- lerinde sevilen ve işitilen (alaturka şarkılarm medeni Türkiye cumhuri- yetinde artık yeri yoktur. Türk genç- leri bu şarkılardan zevk alamaz. Bursalılar her Türk gibi çok yük - sek seviyeye maliktirler, Kıymeti ol- mıyan alaturka şarkılara rağbet gös- termemiş olmaları oiftihara değer. Bay Münir Nureddin musiki ve şarkı ilmini bir Okonservatuvarda birkaç sene Öğrensin, Ancak © zaman büyük bir sevgi ile kendisini alkışlarız. E - sasen güzel bir sesi olan bu Türk gencine yazıktır. Heyheylerle beyhu - de zamanlar kaybediyor!,, Inhisarın püroları neden pahalı satılıyor? Bir iki ay evveline kadar Yunanis - ki Ankara İcrası Üsküdar lera memo? luğuna maaşıma haciz konulmasını yazmış. Üsküdar lerasının polis va - sıtasiyle olan davetine icabetle keyfi- yeti anlattım. Haziran 935 taahhüdü « mü yaptığıma dair elimdeki makbuzu gösterdim. Eylâl 935 taahhüdümü de alacağım üç aylık maaşda yapacağı - mı söyledim. Üsküdar icra memurluğu kendi ka- naatiyle parayı hemen yatırmaklığı. mı, yoksa maaşıma haciz koyacağını söyledi ve sörlinü bugün polis vasıta- siyle beni evimden alarak icraya gö - türmeğe kalkışmasiyle teyit etti. Ken. dim hastalık dolayısiyle malülen te - kaüt olmuş bir kimseyim. Üsküdar ic- ra memurluğu ifademin doğruluğunu ni in Ankara İcrasından sormuyor da hir mücrim gibi polisle sevkime teşeb « büs ediyor? Bunun hikmetini bir tür- lü anlıyamadım. Haydutların şefi kim? X:9 un akıllara durgunluk veren maceralarından 3 üncü forma satışa çıktı tandan memleketimize gelen (Sigaril- e los - Ava) markalı yaprak sigaraları buraya kutusu kırk kuruşa maledilir ve İnhisarlarca beher kutuya beş ku - ruşluk bandrol yapıştırılarak, piyasa- da kutusu (kırk beş) kuruşa satılırdı. Bilhassa İstanbulda fazla sürüm ya pan bu küçük proların gittikçe rağ- bet bulduğunu nazarı (dikkate alan inhisarlar idaresi, yerli tütün yap « raklarından püro yapmayı ve harice akan bu paraların Önüne geçmeyi düşündü, Avrupadan mütehassıs ge- tirtti.. Nihayet ayni hacim ve şekilde onar tanelik kutularla piyasaya püro- çıkarmağa muvaffak oldu. - 5 Fakat piyasaya çıkarılan bu püro « larda ayni fiyatla yani kutusu (kırk beş) kuruşa satılmaktadır. Halbuki Yunanistandan gelen püroların ku- tusu Yunanistanda (bizim para ile) on sekiz kuruşa satılıyormuş. İnhi - sarlar idaresi de buradaki satış fiya - tını evvelce çok fahiş görmüş hattâ on sekiz kuruştan bile aşağı satılabi - leceği etrafında konuşmalar yapılmış. tu Şimdi piyasaya çıkarılan püroların kırk beş kuruş üzerinden (satılması doğrusu hem püro tiryakilerini inki - sarı hayale, hem de diş ticaretimiz noktasından püre sürümünü tehlikeye düşürmüştür, Memleketimizde yapılan, gümrük vesair masrafı olmıyan yerli pürola - la satılması inhisarlar idaresinin Je - hinde bir hareket olacağından, inhi - sarlar genel müdürlüğünün bu ci - heti nazarı dikkate alacağını umarız. Okuyucularınızdan #. Şevket Bir hastaneden şikâyet Beyoğlu Hamalbaşı, Tuğlacı soka - ğı 21 numarada oturan inşaat ustası | Hikmet matbaamıza o gelerek aşağı -| daki şikâyette bulunmuştur: “— Zührevi hastalıklar kadın hasta nesinde tedavi altında (bulunan bir| kadın hastamızı ziyaret gününde zi - yaret için gitlik. Bu sırada daha ev - velden içeri girmiş olan baldızım ka- pıdan beni çağırdı. Bunu gören kapı- et baldızıma küfrederek o hücumetti. Ve dövdil. Sertable de daha evvel - den gidip şikâyet etti. Bunun üzerine sertabip de baldızımın o koğulvasını emretli, Hastanelerde hastaların görmeğe gidenlere böyle mi muamele edilir?,, Bu işde bir yanlışlık olsa gerek.. Kadıköy İkbaliyede mütekait Mus - tafa İmzasiyle aldığımız mektuptur: “Bir borçdan dolayı Ankara dör - düncü icrasına yarısı haziran 1945 de, yarısı eylül 995 de ödenmek üzere ta- ahhüdüm var. Haziran 995 taahhüdü- mü aldığım üç aylık maaştan haziran da Ankaraya (gönderdim. Bu para, sahibi tarafından o alınmamış olacak | rin Yunan pürolarından aşağı fiyat- Borjiya ve Ra- gastanın oğlu Romanlarını ciltleten okuyucularımızdan kitaplarını almıyanlara Gazetemizde tefrika halinde çıkan “Borjiya,, ve Ragastanın oğlu,, roman Jarmı ciltletmek üzere idare tekrar uğrayıp ciltlenmiş romanları - nı almamışlardır. Bıraktıkları kitip - Jara karşılık kendilerine verilen mak- buzların numaralarını aşağıda yaz- dığımız bu okuyucuların nihayet bu ay sonuna kadar kitaplarını almala - rını veya aldırmalarımı rica ederiz, Gatetemiz ağustos nihayetinden son - ra bu kitaplar hakkında hiçbir müra « enat kabul o edemiyecektir. Borjiya: 803, 804, 807, S21, 839 Ragastanm oğlu: 38, 19, 15, 14; 212, 180; 169, 118, 68, 44, 43; 400; 377; 288; 245; 208; 227. Ali ismail Haydarpaşa hastanesi bevliye mütehassısı Urologue — Operater Babrâli caddesi Meserret o!€ li 88 numarada her gün öğlede" sonra saat ikiden sekize kada"