“ün Şe :pW4oj unusan8 akastiriy wyitg uopzyun5 “0 TuşadapıZ esireg uouoy 194 “dig oj! 9887 SA Makuoyeiu”ı “us weç gtı Jığop “eıkra yen vi “ey vog “ultfesşeğ zığ9op0 — B 49 vdavdursed sperekiyısan£ 9104 eppnaum£ yg mfozca uojsdoduj yaMAış uödıns nunu uığeğ “ye wp ş Yeyaıg vpepo onAPPAY TY sarağyonpy9a “9gey YAYYIpYA pJ zıseydnö Yep 1404 unasgey uepung uruog — aveunayasi BEyPYH — “yunsacinjdos 3N — ıp “44809 rzesdes vansus1j Dulug “aokyuujıg 9sUipA “Pp yalğmı$ odozoy “tumı8 dey «5 uupuığeuoy yuzuzrplı5 nanpnu #(joğ jznunsntr zokijiğg duypusa “dg 3u epvag "amı$ eurğeuoz unu “nappguz sijod nığop 9414 Uo yes UY uLğIyyı$ eğeyos (19j9098 Igı$ zejin£og "gveunoyasi yaz — "re ZAOpEON — “PİP3 razy un Myow8 yunmpnur sıjod unzıg piaa» un8 pi “gevunoyaağ — “mmjeyeg 0145 — sp “18 upsş youzippg 0z)8 ayy yea ze Uej9 öğsieg Zuye urlop “aketevey "ümrexes rexnyeg Vr “pu9) 1ejop Uupung “s4 ulpo8 498 “UETpeY EL ejureş 119 NU — #feaekipyes rurög Jay “pop “znunsaoâ *YURA9B Şiş aaguzog vyunung — İ swokgurf “aöruyığ v4 B£ Sfeyn sazıg epuşaajaboy ururasj 9png pasa 43j9y9) nsunzow 9p UNZDA “möremteziy iyems urulasj 293 “örüteyyilez “#rurieaes puy “pjeg sunzn£ unuo yesuvg 'npzo&rut| “a4 gunzgs “reknyi,, yezejo vJ9P Alı öze olusıpuoy vansusuj “20£1u1ğeg 04ip “yet gadakşisie yoğu yes sek “Ru NG, şepe yıyzıssos Preps0 “asa Ruryıs ig “paunzn 4şg öp1oj zn wnğnplon 'umo &ıpı3 oüyso1 “189p uyunuz; üezeg *sejaokıjyağ we soy pumumıe ueğvpyez “yes “eg çeğ İunsyloy “reyelu £eje 41 U040$ Ta1ğa90ja8 unizej yede? n 204 ji opunug unum/?0 v#yok yemek rü vumju uruzupysky “nonm3oznk pans ag VAZ — , “284 ijpey Avie epzranadyem 'gevunayaağ — “1paiğug kıp “upapıg yepuen “MELE YE? 9640119p07/497 puog uruj 280p 4933 “ypja8 apn opp — do 1 “pasa £38 4jg uaşynuu 39408 “SHA yourugp a3 Teysop yAuNÖ İysooz3a sogey eyepnur opus “mlkaşsş IZruiğye “gecuşoyaoğ — “1p9)499 uytajzgs tm 3 yeswde unznpun3 nunzy4 uvj O yaysmu uvurez tay oA uon3 | “uyfozapug3 xoguy op 940997oJU | yoğ 2g Sunaşsoy oy! yz) uae iğ ız OVLVA YUUUASUAS 7 SERSERİLER YATAĞI fmdan — vurulmuş olan kral ar.| len Ferron, bu duygularmı gıcık tık aşk duygulariyle uğraşıyordu.| lıyan, cilveli, çıplak vücuduyl! Elemleri onun bu hissini kırbaç'| tam bir güzellik nümunesi olan hıyorlardı. , fakat yüzü yaralarla harap olmuj Felâket haberinden birkaç saat| ve bir iskelete dönmüş bu kadın sonra Birinci Fransuva yalniz Ji yeti nasıl elde edeceğini düşünü yordu. Fakat o ana kadar bu kızı hep çekingenlikle düşünürken şimd' şiddet ve kızgınlıkla düşünüyor du. .Canavarcasıma bir ölüm tasar. yordu. Sonunda mağlüp olacak olan şenç kızı, donmuş kolları arasında boğan kendi cesedini gözünün ö. nünde canladırırken, vücudunu #aran asabi ürperişler arasşnde meşum bir sevinç duyuyordu. Bu anda Birinci Fransuvayı kim görmüş olsa mutlaka korkardı. Yanaklarındaki mor lekeler ta- mamen göze çarpıyor. Bir koltuğa yığılmış, gözlerini bir noktaya dikmiş, başr titrek dudakları bükülmüş olduğu halde, yavaş sesle Jiyetin ismini söylü. yordu. Çünkü bu ismi söyledikçe genç kızı gözünün önünde daha i yi canladırabiliyordu. Sonra bu hayal dağılıyor, yerin? tekrar ölen arkadaşlarının yüzleri geldi. Birinci Fransuvanın bu düşün celeri arasında hayatla ölüm bir- birine girift olarak ateşten çizgi lerle tuhaf bir levha çiziyordu. Sonra gözlerini önünden Mad. geçti, Ve her zaman en sonra düşür. düğü aşk içnide, şehvet içinde 5 lürken ruhsuz kollarınm korku ile titriyen Jiyete sarılmasıydı. » * » İstemiş olsaydı Fransuva bu halden kurtulurdu. Fakat bu ona acı bir zevk veri yordu. Kadınlar için yaşayan, kadınlar tarafından öğülmek için birçok harpler açan bu kral, gene bir ka dının eliyle ve bir kadın uğruns ölüyordu. Yemek vakti kral bir şey yemi- yeceğini bildirdi. Yatacağı zaman da Basinyaka izin verdi. Uzun süren birçok saatler esnin. smda kral ayni zamanda kendisi. ni kızdıran ve eşelediren şeyle. düşündü... Can çekişen bu varlık, hâlâ aşka bağlıydı. Ara sıra kendisinin bir çicek kendi kokusuyla kendisini zehir- liyen etrafı tehlikeli bir hava il» çevrili, iztırap ve zevk içinde 80- lan, ölen korkunç bir çiçek oldu. ğunu zannediyordu. Alnında soğuk ve yakıcı bir ter boşadığı halde bunu silmek aklı- na bile gelmiyordu. "pre Wp 4gp sığa aıfu veee dig uvpyezn) “pjep afaounönp Gi eUSeAU Mulla ppi iübeg yea ano eursedjepuws ynyjoy sig “npaok nutjo Iz AJANI 4g Tuepoya vğetu sepazey sgji IBM! puma epery “Aöyurojga nun$np 0 njsnuudu Yiepe Ng parma, “nz #/o1tep n$ npünjnğ üturs9ueyez29 “1040 e *npunsnp #kyp “ayeyedizek adı ipa dayyau "yp “irumea çevupyı Up Buran ann “gi oj£o Jejuipey — suekiğ nöepyezn Y 240494 IüigtA99 “faujupey — 10)8a8 4yg Yaas 4000 »pop ğ19)degos |gı8 ON — s4Yayeg OPyyo8 ata Şey 9Uşöş ununZe3 un4oyyop 'urkig ap “yeaği pp epey uourcufin 49| “ages Usunğop uvoofoy esseyjıg SA 'anpnşınış “esanjo izvu 9ğ30)9 veysapsı 4983 Yuhşyok zi 1g step eunğnplo 9 YA ununa op ss4ıp “4995 1eggu 419 “gusuysyasğ — 'npaos akip gasguy ON — yaa -280) NuNJok unuo ulpuyj öy “npag3 tuwkigğ | uokıyeğ epgiğzısaıges rujsıpuoy BEMwZ IĞIpTI5 uepuruv urfey “Ipa9Aa aeavy oğomuİ9frsA up “39UNİNp 19 Ng 1kvansu sag du | vag ETO SA uywuens YIOAAS ŞEŞU nönunLoy zıuje£ rem pwepe 14g njsnor “eu 3A İKE J0pyop ng b pewunyj e mede ng Yurek ziumarg j#isiyoğ — “UMAOKyparla özle sağ — gnut sodtpala fer — “zi See eşarDj IZIYNUV? SOK "Zu asıjodunağ (ot) ng yeğti utiek apley 40j4 jgdegü znunenç — “umuodpj£gs EYEp 213) sig öztunpuojo nun3ânpıo Yatmap «#iur unanğ 'gevumoyaiğ “— “ZEO ELA vUydANI İp *Ziülano3 vuvg dıde&£ nug — “unanjo #nu “ANPİS 1Z1Ş “usirijo 303404 toyji OG Twfez “gevunoyaa$ YAZ — gzidistni siigedek nu “AE Şise) “uttdoeş yetço İtp tep “#4 Pfepundek yulark SA |fisAANş “Sus opülzejün8 uos ng üni 0 ziikepnzey Seji #ig yöielip YEZV “Unsjo UESJ YAyeY 4g zrujek ŞUNU IPNADİ SA yaAAnı| Bütd asp suda geyoi uoyywee hiğ çzilip a yeti SA znünsng “ZiuyKajulp vu ag “uaulaşsı yatay iye şıyos SUN 4g uri eoekide A “Zu! kaju — "njsns ap döjos ng dojyoğ “ğin ke yy — tiyeey nunzos unuo fiy “eşeğrizej niBöp Kw ön Yeğfeğ “ultepe yemi cumg “anan istavpaj utğıpeee uğnpınanı wzimiğetunayaağ — 1YYAYA AMMUASAAS siz SERSERİLER YATAĞI 25 Şişkin ve mor dudaklarının a rasından kesik kesik sözler dökü lüyordü. Sonra başında şiddetli sancıl ı- başladı. Ayni zamanda barsakları bök:: lür gibi oluyor, ciğerleri kopacak sanıyordu. Gece yarısı geçeli uzun bir 2. man olduğu halde o hâlâ dehe's. niyordu. 3 Buna karşılık duyguları uyuş- mamış tam tersine (bilâkis) kuv- vetlenmişti. Birlenbire barsaklarındaki ağ- rılar dindi.. Fakat birdenbire göz kapaklarına kızgın iğneler sokulu. yor gibi oldu. Gözlerini açıp kapadıysa da b: hal geçmedi. O vakit ölümü pek yaklaşımı sandı. Acılarını çoğaltan bu ha yallerden kurtulmak için ayağı kalkmak istedi. Fakat bir iki a dım atar atmaz müthiş bir çığlık kopararak yere yuvarlandı. a Bu esnada gece yarısını tam üç, saat geçiyordu. Bütün pencereleri aydınlık olan şatonun içinde herkesin ağzında: — Kral ölmek üezre... Kral &- lüyor.. sözü dolaşıyordu. Şato halkı uykudan uyanarak buhranın sonucunu (neticesini) bekliyorlardı. Birinci Fransuvanın dairesi 18- sızdı. e yem ği Kralm odasına yalnı? Basin yakla Sansak girmişlerdi. Hemen kralı yatağına götüre rek soymuşlar ve Basinyak sıray doktorunu aramak üzere dışarıya çıkmıştı, Her tavaf boş yere arandıktan sonra doktor nihayet veliahtın da- iresinde bulundu. Orada bir sürü kalabalık vard.. Saltanat tahtının o gözbebeği Hanrinin etrafını alan jantiyom. lar arasında ilk sırada Möngome- ri yavaş sesle Birinci Fransuvanın oğluna bir şeyler anlatıyordu. Fn- kat veliahtın dinlemesinden bu hikâyenin pek hoşuna gittiği anla- şılıyordu. Sıralarını bekliyerek yüzlerin. de sabırsızlık alâmeti belli olan bir sürü jantiyom da odayı doldur- muşlu, i Basinyak, doktorun bir pence- re kenarında olduğunu görünce bu kalabalığın arasmdan geçti. Pencerenin yanına geldiği zaman onun Madam Diyanla konuştuğu- nu gördü. Acaba ne konuşuyorlardı. Basinyak bütün tören kuralları. nı (merasim kaidelerini) ayak al- tma alarak doktorun kolundan çekti. Diyan gülümsiyerek: yi Ne var Basinyak? diye sor Oda hizmetçisi: — Kral tehlikeli surette hasta. Haberiniz yok mu madam? dedi.