M.Ş m m ayr eN MAM | | reel HABER — Akşam Postası ORMANIN KIZI Vahşi hayvanlar arasında ve Afrikanın balta girmemiş ormanla” nnda geçen aşk ve kahramanlık. heyecan. esrar ve tetkik romanı BN” 78 emma Yazan: Rıza Şekib wer Esir pazarına gece yapılacak bir taarruz daha iyi bir netice verecekti. Yerli genç de bunun böyle olmasını istiyordu... Ormanından babasının nasi - hatlerinden başka bir ders görmi- yen, bugüne kadar ormanından başka hiçbir yere çıkmıytn genç kızın kafası bile bunu almıyordu. Kendisini de onlar gibi yaka - yarak boynune lâle geçirmişler, günlerce elini ayağını bağlamış - lardı. Bütün bunları yapan fakih- lerin nasıl adamlar olduğunu da Ebülülâdan dinliyerek öğrenmiş - ti. Onlar, yaşamağa lâyık insanlar değillerdi. Karşa bunları düşünüyordu. Bu sırada yanındaki çalılar arasın - dan görünen bir aslan başı Ebülü- >. yaklaştığını haber veriyor- Karşa aslanı çağırdı: — Gel buraya, otur bakalım bi- | raz... Dinlen. Az sonra istediğiniz kadar koşacak, istediğin kadar in- san parçalıyacak ve fakih eti yi - yebileceksin... dedi. Ebülülâ, Karşaya yaklaşırken onun yüksek sesle söylediklerini işitmişti. İlâve etti: — Hakkıdır. Çünkü karnının gok aç olduğu yüzünden okunu - yor. Biz de açız, biz de altı saat - tır ağzımıza birşey koymadık. Ebülülü'Mir yemeği hatırlatmış olmasi bir isabet oldu. Çünkü bu dinlenme vaktinden istifade ede- rek karmlarını da doyurdular. Daha fazla vakit kaybetmek istemiyorlardı. Bilhassa genç yer- li çok acele edilmesini istiyor, ge- rideki yabancıların yeni ve âni bir hücumundan çekiniyordu. Vakit öğleyi geçmişti. Bilhassa simdi, güneşin bütün kızgınlığı ortaya çıkmıştı. Ağaç yaprakları- nın bile kıpırdamadığı bu zaman- da yol almanın imkânı yoktu. Filler, kavrulan derilerini her saat başma serinlendirdikleri or- mandan ayrıldıkları zamandan « beri su yüzü görmemişlerdi. Her şeyden evvel, onlara su te- min etmek lâzımdı. Karşa bu yüzden genç vahşinin hareket et- mek isteğine: — Evet, gidelim... Belki ilerde bol bir suya rastlarız da fillere su veririz. Hayvanların sıcaktan hali kalmadı, diye cevap verdi. Ebülülâ ayağa kalktı: Haydi öyleyse, dedi, gidelim. Çok geçmeden yerli vahşinin gösterdiği yoldan yürüyerek bol sulu bir dereye ulaştılar. Burada Karşa da, Ebülülâ da, filleri de yıkanarak serinlediler ve arka - smdah hemen yola düzeldiler. Fillerin bir alay halinde geç - tikleri yerler birer yangın yerine dönüyordu. Hele ağaçlarm sik - laştığı yerlerde yol almağa çalış- tıkları sırada kırılan dallardan yükselen çatırdılar' muhakkak ki çok uzaklardan işitiliyordu. Karşâ, esir pazarı denilen yere yaklaşırken bütün fillerini durdur- du. Önde bulunan Ebülülâyı ça- ğırarak: — Vaziyeti keşfetmeden yürü - memeliyiz. Biz seni burada bek - liyeceğiz, Güneş ufka iki adam boyu yaklaşıncıya kadar dönme » miş bulunursan artık dönmiyece- ğine hükmederek esir pazarına biz de hareket edeceğiz, — Ben dönmezsem hiç bir teh- like olmadığını anlıyabilirsiniz. — Olur.. Haydi bakalım.. Ebululâ yanma silâhından baş- ka bir şey almadan yürümeye baş- lamıştı. Karşa bunu görünce: — Aslanlardan birini yanma al. Onu da beraber götür. Sana yar- dımı dokunabilir, dedi, — Hayır.. Bilâkis.. Yapacakla- rımı altüst etmesi ihtimali de var. En iyisi yalnız gitmektir. — Nasıl istersen.. yak, ESİR PAZARINDA BİR KANLI BOĞUŞMA Ebululânın gitmesiyle dönmesi bir olmuştu. Onun yolunu gözet- lerken hiç ummadığı bir anda tekrar görünüşü Karşayı şaşırt - mıştı, Tamamiyle yaklaşmasına meydan vermeden seslendi: — Ne var? Niçin bu kadar er- ken döndün.. — Korkulacak bir şey yok. Dön- meyi ve geceyi beklemeyi doğru buldum. — Niçin? — Esir pazarına iyice yaklaştı. ğım Zaman herkesin meydanda ol- duğunu gördüm. Güpegündüz ya- lefon: 36,210 Istanbul Liseler Eksiltme kurumundan: Leyli ve Nehari Boğaziçi Liseleri Eski F EYZ : ATi Lisesi Boğaziçinde : Arnavutköyde : Çifte Saraylarda Kız ve erkekler için ayrı bölüklerde kurulmuş, ana sınıfı, ilk kısmı, orta okul ve lise sınıflarını havi ulusal bir müessesedir. Yıllardanberi kazandığı muvaffakı yetle tanınmış olan mektep kayıt- lara başlamıştır. Kayıt için hergün saat ondan on altıya kadar mektep yönetimine baş Yurulabilir. İstiyenlere mektep tirfenamesi gönderilir. Te - piyasası 8 ile 18 kuruş arası İzmir, 15 — 935 yılı kuru ü- züm piyasası bu sabah saat 11 de borsa sarayında açılmıştır. Piya - sanın açılışı sırasında üzüm salo - nu bayraklarmızla süslenmişti. Borsa başkanı Nurullahın kısa bir söylevinden sonra muamelele. Izmirin üzüm (Avrupa da dağlarında hakiki tarzan Sekiz yaşında kaybolan bir kız Vahşi hayvanlar o arasında yıllarca nasıl yaşadı? Ana ve babası tarafından kaybedi - re başlanmıştır. Üzümler cinsleri-| len bir kızcağız tam yedi yıl, ıssız bir dağın ne göre, sekiz kuruştan on sekiz kuruşa kadar muamele görmüştür. Kalamışta Otomobil kazası Cemal Feridin 633 numaralı hususi otomobili dün Kalamış is - kelesi önüden geçerken karşıdan gelen 2046 numaralı şoför Musta- fanm otomobili ile çarpışmıştır. Bu çarpışma şiddetli olmuş, şoför Mustafanın otomobilinde bulunan Mimar Basri alımdan, Melek yü- zünden, Hatice sağ kolundan ya- ralanııştır. Şoförler yakalanmış- tır, Hareşieikiilerin yılık kongresi Karagümrük idman yurdunun senelik kongresi dün akşam ya- pılmıştır. Kongrede geçen seneki heyeti idareden bazılarınm tenkit ve hücumu olmuş ise de dürüst ça- lışkanlığı ile kendini sevdiren sa- bık heyeti idare yerini muhafaza etmiş ve başkanlığı yorulmaz bir sai ile çalışan Bay Salim kazan- mıştır. Bay Salim ve arkadaşla- rını tebrik ederiz. a ai pacağımız bir hücum plânımızda bizi belki muvaffak etmiyecek. İ- yisi mi geceyi bekliyelim.. Herke- sin kulübelerine çekildikleri bir zamanda harekete geçersek rı gafil avlartış oluruz. (Devamı var) Arttırma Yiyeceğin Cinsi Miktarı Tahmini fiat Ekmek 260000 11 kuruş Narh üzerinden Beş Okulun Teminat Miktarı i Lira K. Galatasaray lisesi 825 Haydarpaşa lisesi 792 Erenköy kız lisesi 247.50 Kandilli kız lisesi 115.50 Çamlıca Kız Orta Okulu 165 Kurumumuza bağlı Beş Okul için yukarda yazılı Ekmek ih- tiyaçları şartnamesine göre ve Okulların yanlarında ilk teminat lar suretile Eksiltme 21/8/935 çarşamba günü saat (15) de Kapalı zarf yapılacaktır. Eksiltme İstanbul Kültür Direktörlüğü binasında toplanan Kurumda yapılacaktır. Eksiltmeye girecekler 935 yılı Ticaret Odası ve 2490 sayılı kanununa göre ellerinde bulunan Belğeer ve Ticarethane namı- na işe gireceklerin işbu belğelerden mada Noterlikten alma ve - kâletnamelerile eksiltmeye girebilirler, Kapalı zarf eksiltmelerinde isteklilerin yukarda adı yazılı kanununa uygun olmak üzere Kapalı zarf mektuplarında isteni- len belğeler ve teminat makbuz veya Banka mektuplarmı koy « mak suretile zarfların üzerinde teklifin hangi işe ait olduğunu ve kanuni ikametgâhları yazılı ve zarflarm kapanan yerleri mülrür- lü olarak belli günde belli saatten bir saat evvel müteselsil mak- buz mukabilinde Kurum Başkanlığma verilmesi ve teminatların belli zamandan evvel Liseler Muhasebeciliği Veznesine yatırıl - mış olması ve eksiltme" - şartnamelerini görmek üzere Kurum ,, Sekreterliğine sormaları ilân olunur. (4455), | larmı mağarasında yabani hayvanlar arasinda yaşamıştır. Karpatın en ıssız köylerinden biri küçük Sugaz köyüdür. Bura köylüle - ri davar sürülerini yazın Karpat dağlarının en yüksek yaylalarıma süren yarı göçebe kişilerdir, Köyün biricik eğ lencesi her yıl burada kurulan büyük panayırdır. İşte bundan yedi yıl önce Sugag köyünden atla dört saatlik u- zakta kocaman mandırası olan İvan Mandrilla bir mayıs günü anası, ka - rısı ve beş çocuğunu alarak panayıra doğru yola çıkmıştır. O gün köyün kilisesinde en küçük kızmı, papaz vaftiz edecekti. İlk (çocuğu da sekiz yaşındaki Jan adlı kızdı. O gün kilise ağız ağıza dolu idi. Bir çok evlenme töreninden (merasiminden) başka o- tuz kadar çocuğun vaftiz (şenlikleri de yapılacaktı. Mandrillanın karısı bütün yolda, ki- liseye gelinceye kadar çocuklarını kendi yanmdan ayırmamış fakat kü. çük çocuğunu papazın önüne götürür- ken ötekilerini gözünden kaçırmış ve tören (merasim) (bittikten sonra da kocasının yanma (gelince büyük kızı Janı bir daha görmemiştir. Bunun üzerine kadın (yolda kızın yabani menekşe toplamak içir"bir va- dide kendisine yalvardığı halde hiç aldırış etmediğini hatırlamış ve inatçı kız belki de oraya gitmiştir diye bü - tün aile oraya koşmuştur. Bütün ora- ları akşama kadar aradıkları halde kızı bulamamışlardır. O gün bugün tam yedi yıldır bütün o civar altüst edildiği halde kız bir türlü bulunama Sugag civarındaki Boülset 'dâği ötniğ nından ağaç kesmek için büraya gön- derilmişler, Koca koca çam ağaçlarını devirmeğe başlıyan işçi ikinci günü ormanın içinde karanlık bir mağara bulmuşlardır. Mağarada topraklar üs tüne kuru yapraklarm yatak gibi se- rili olduğunu ve bunun ortasında da eskimiş, yırtılmış kırmızı bir kordelâ bulunduğunu görmüşlerdir. İşçi bu meseleyi fazla düşünmemiş, fakat dı- şarıda yeni yağan karların üstünde çıplak ayak izleri de görmüşlerdir. Bundan sonra da bir çok günler ora- gözlemeğe (o koyulmuşlardır. Nihayet bir gece yanan bir ateş etra - fında oturmuş oldukları bir sırada a- gaçların arasında İnsan gövdesini an- dıran bir gölge görmüşlerdir. Ameleden birisi davranınca bu göl ge hemen sıvışarak karanlıklar içine kaçmıştır. İşçi gözetlemeğe devam et- miş ve bir sabah tanyeri ağarırken, mağarayı bastırdıkları vakit, kuru kl a kk Mimik yl e süliğlmenm kli istanbul Belediyesi ilânları Taksi sahipleri ile taksiye bineceklerin nazari dikkatine : Taksi otomobillerinin senelik muayenesi için verilen müd- det bitti. Bundan sonra muayene edilmeden seyrüsefer eden tak» si otomobillerinin plâkaları sökülecektir. Muayene edilen oto « mobillerin ön camına yeşil renkde birer etiket yapışdırılmıştır. Bu etiketi olmıyan otomobiller muayeneden geçmediği için binil- mesi tehlikelidir. Bu gibi taksiler içinde müşteri olsa dahi tevkif edilip plâkaları söküleceğinden bu gibi taksi arabasma binilme- mesi hususu halkımıza ve şoförlere ilân olunur, Istanbul Direktörlüğünden : Istanbulda bulunan bütün lise orta okullarında Ağustosun 20 nci Salı günü sabahından itibaren namzet tale- be kaydolunacak ve Ağustosun 3inci Cumartesi günü saat 13de kayde kat'i olarak son verilecektir. YA AŞ ŞA 16 AĞUSTOS — 1995 yapraklardan (oyapılmış yatağm ortasında bir kızın O yatlığını gö- rerek şaşırmşlardr, Kızın saçları dizlerine kadar uza- nıyordu. Sırtında bir koyun derisi vardı. İşçiler kızı uyandırarak yaka - lamak isteyince, kız, yabani hayvan « lar gibi çığlıklar basmış, adamların üstüne saldırarak ellerini kollarımı ısırmağa başlamıştır. Kız kendisine verilen yemekleri ye- memiş, daha ziyade fidan ve ot kök « Jerini kemirmiştir. Bu garip mahlâk sımsıkı tutularak Polesti kazasma gö- türülmüş orada belediye hastanesine yatırılmıştır. Havadis köyden köye çabuk yayılmış ve bundan yedi yıl ön- €e bir ailenin kızmı kaybettiği hatı - ra gelmiştir. Hayadisi duyan Mandril 1â da atma atladığı gibi Ploestiye gel- miştir. Orada kızını tanımış ve aldığı gibi mandırasna (götürmüştüm. Kız uzun hiç bir şey söylemeksizin çok çe- kingen davranmıştır. Şimdi ise tek tllik sözler söylemekte, ailesine biraz sokulmaktadır. Yedi seneyi mağarada nasıl yaşadığı henüz tamamiyle an) « Jaşılamamıştır. Anlaşıldığma göre mü temadi temas dolayısiyle yabani hay- yanlar kıza dokunmamış, aralarında bir alışkınlık hasıl olmuş ve kızcağız da gitgide bu hayatı kendisine benim- Haydutlar Bir ingiliz gazeteci- sine karşılık neler İY 2. uni Löndra, 15 — Pekinden Renter Ajansına bildirildiğine göre Çin kaynağından alman haberlere na» zaran İngiliz gazetecisi M. Garet Janes, Şahar ilinde, Kuynan'n kuzeyinde haydutlar elinde bu »" zere haydutlar nezdine delegeler göndermişlerdir. Haydutlar, ga - zeteciyi özgür (serbest) bırakmak için 48.888 Çin doları, 10 tüfek, 10 tabanca ve 10.000 fişek iste » .' mektedirler, —— Türkiye - Arjantin Boenons - Ayres, 15 —Parlâ- mento Türkiye - Arjantin tecim andlaşmasmı onaylamıştır. / 4831) kültür ve (4810)